6 Şubat 2010 Cumartesi

((slayt izle)) Mersin ve Diğer Memleketlerin Yerel Basın Emekçileri yazan: Mersin İçel'den Burak CANLI

MERSİN VE DİĞER MEMLEKETLERİN YEREL BASIN EMEKÇİLERİ yazan: MERSİN İÇEL DEN BURAK CANLI

 

 

Sevgili ve Sayın Basın Emekçileri bunu gerçekten de yazıya döküp size anlatabilmem benim için çok zor. Çünkü siz değerli büyüklerimiz bu işin ustası ve aksakallılarındansınız.

 

Ama kendimi izah etmeye çalışacağım. Mezitli Gazetesini ziyaret etmiştim. Orda ki aralarında yapılan bir toplantıya şahit olup iştirak ettim. Dağıtım, tanıtım ve abone gibi önemi olan konularda konuşmaktaydılar. Tüm bu konuşmalara beni de aralarından birisi sayıp fikrimi almak istediler. Dinledim. Kendimce oradakilere gönüllü olarak yapabilecekleri ilettim. O ana kadar ne paralı ne de parasız bu söz konusu Gazeteyi alabilmeyi başaramamıştım. Diğer bazı Mersin Yerel Gazetelerimizi almakta ve okumaktaydım. Ama Mezitli Gazetesini alamamıştım. Yazı İşleri Müdürü Fatih YILDIRIM ise tüm meslektaşlarının karşılaştığı zorluklara karşı çalışma arkadaşlarıyla birlikte diğer meslek mensupları gibi dimdik ayaktaydı. İZDER Başkanı Ali DOĞAN ise gördüğüm kadarıyla bir şeyler yapabilmeyi başarabilmiş ve halen bir şeyler yapmaya çalışan ve bu doğrultu da bilgilendirici yayınlar çıkaran bir kişidir. Onunla aramızda bir takım diyaloglar üzerine bana Şükrü AYDIN ve onun sahibi bulunduğu İstikbal Gazetesinden bahsetmiş ve onunla sadece telefonla konuşma imkânına sahip olmuştum. Gördüğüm ve karşılaştığım adını bura da zikredemediğim tüm basın mensupları adeta bir kahramandı. Tüm bunlar üzerine benim yazar ve edebiyatçı olmama rağmen amatörce yazdığım yazıların tüm Ülkede yüz elliyi aşkın mail-haber sitelerin de yayınlanmasından dolayı yazayım dedim. Asıl konu olarak ele alacağım Basın-Mersin ikilisinde olayı somutlaştırmak adına bu üçlüyü kullanayım. Tamam, belki bu üçlü bundan nemalanacaklar. Belki ben de bu üçlünün yanında prim yapacağım. Ama asıl önemlisi bu üçlünün yanında benim buna ihtiyacım var mı yok mu tartışmasından önce yerel basına ivme kazandırma ve Mersin’i kazanılacak ivmenin yanında götürürken de en azından ona ait ve onun olan birkaç unsuru da tanıtabilme ihtiyacı içerisindeydim. Bu yüzden de dolayı amacım doğrultusunda somutlaştırabilmek için bunlardan bahsettim. Basın olayıyla yerel tabanda uğraşan arkadaşlarımızın biraz eli güçlensin istedim. Diğer şehirlerimiz deki ve şehrimizde ki basın üstatları bunu kabul edilebilir bulur mu diye korktum. Kendi hâkimiyetleri alanında ki alana bu yazıyı koyarlar mı diye şüphe içerisinde kaldım. Tabii ki istiyordum ki kolektif bir bütünlük sağlayarak birilerinin yerel basın için dikkat demesini. Umduğumdan, beklediğimden daha çok ses verdi. Yayınladılar. Benimsediler. İşi sahiplendiler. Sanki kendi isimleri yazıyormuş gibi yayınladılar.

 

 Çünkü yerel basın çok güçsüz bir durumda. Yerel basın perişan halde. Ekonomiyi ve gücü bulunduranların elinde oyuncak misali kullanılmaktalar. Yok! Abone yok. Okuyan yok. İlgi yok. Alan yok. Arayan soran yok. Yokların hepsi mevcutta! Basın emekçileri çalışıyorlar. Çabalıyorlar. Yaşam tarzları bu! Felsefeleri basın olmuş. İçlerinde bu var ama ne var ki karşılığı bulunmamakta. Bir kaç kişide para ve saz bulunmakta. Bunları çalan basın emekçileri ama dinleyen kim?

 

Sevgili ve Sayın Basın emekçileri değerli büyüklerim benim göremediğim ve benim bilmediğim bir şeyleri biliyor ve görüyorsunuz. Bunu bilmekteyim. Ben diğer konularda ki acemiliğimi bildiğim için bunu burada net söylüyorum.Şimdi sizin aracılığınız ile bu işe gönül vermiş Basın Emekçilerine tüm samimiyetimle sesleniyorum. Ben çalışıyorum. Hiç kuşkusuz kendim için çalışıyorum. Ödemem gereken faturalarım bulunmakta. Artık ilk başlar da olduğu gibi üstlenmiş bulunduğum sorumluluklarım benim için azımsanmayacak ölçüde büyümekte. Çalışmayı seviyorum. Buna karşın günümüz ekonomik koşullarında tek başına çalışmak yetmemekte. Bu akıtılan terin yanında kendisini parçalamayan kişilerin gidişatı parçalayanlara göre daha bir kötü olmakta. Bu yüzden çalışmak benim için bir yaşam felsefi durumuna gelmiş. Mutlaka bir takım yerlere gelmek için para, dayı, amca yoksa bireyin kendisini parçalaması gerekmektedir. Diyelim ki elektriğimi ödedim. Diyelim ki arkamda insanlar var. Veya arkamda hiç kimsecikler yok. Varı-yoku bir kenara bırakıp kendim bir yerlere gelmek için çabalamaktayım. Tüm bunlar da yeterli olamamaktadır. İnancıma göre arkada kalanın canı cıksın diyenlere katılamayacağım gibi arkada kalanlara da el uzatmayacak nitelikte bir kişilik yapısı içerisinde de bulunmam mümkün değildir. Buna karşın geçmiş zamanlarda bu konularla ilgili olarak tuzaklara ve hırslarıma yenik düşmüş olabileceğimi de kabul etmem gerekir. Bununla ilgili bir savunma da bulunmayacağım.

 

Bundan böyle Ben benim iyiliğim kadar tüm unsurların iyiliğini talep edecek, bunlar için çalışacak birisiyim. Her bireyin bu doğrultuda kendisine bir görev üstlenmesini arzulamaktayım. Ali’nin Veli’nin düdüğünü çalmadığım zamanların olmadığını söylemiyorum. Evet çaldım. Düdük benim veya Milletin düdüğü değildi. Ve ben bu düdüğü çalmak zorunda bırakıldım. Belki çalmayabilirdim. Belki çalmamak için tavır koyabilirdim. Ama eğdim boynumu. İnanınız ki ben kendimin zayıf, korunmasız, bilgisiz özelliklerine şahit olmaktayım. Acemiyim. Ne var ki bu sefer hiçbir kimsenin düdüğünü ve hatta kendi düdüğümü bile çalmadım. Çaldığım düdük İnsanlığın iyiliği için BASIN MENSUPLARININ DÜDÜĞÜYDÜ. En azından ben öyle bilmekteydim. Sürçü lisan ettiysek af ola.

                                                                                       MERSİN İÇEL DEN BURAK CANLI

 

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin