28 Şubat 2010 Pazar

Re: (MADENCİYİZTR) İŞ KAZALARI ÜZERİNE(NECATİ YILDIZ)

Sayın Necati Yıldız,
Kutlarım, güzel yazınız için.  Her zaman yaptığınız gibi; konuyu çok güzel anlatarak yerinde öneriler yapmışsınız.
 
Güzel yazılarınızın devamı dileğiyle.
Sabri Sarıfakıoğlu

28 Şubat 2010 10:40 tarihinde Abdullah AKÖZEL <aakozel@gmail.com> yazdı:
İŞ KAZALARI ÜZERİNE
NECATİ YILDIZ
 
www.habermaden.com dan alınmıştır.
Öncelikle Balıkesir-Dursunbey kömür ocağında meydana gelen iş kazası sonucu hayatlarını kaybeden maden emekçilerine rahmet, geride kalanlarına sabır, yaralılara da şifalar dilerim.
 
Dünyada  iş kazası  olasılığı “0” sıfır olan hiçbir iş kolu yoktur.  Ancak  her işyerinde  iş güvenliği ile ilgili hedef “0” iş kazasıdır. Kömür madenciliği gibi ülkemizde  “emek yoğun” çalışmayı gerektiren  işler için  kaza olasılığı bütün önlemleri almanıza karşın  her zaman vardır. Burada  işverenle çalışanlara  düşen görev iş yerlerinde gerekli önlemleri alarak kaza riskini en alt  seviyeye  düşürmektir. Bunun için de başta devlete, işverene, mühendise ve çalışanlara   ayrı ayrı  görevler  düşmektedir.  
 
Ülkemizde  iş kazası olduğunda  yazılı ve görsel basın  ağızbirliği yapmış gibi “işveren işyerinde gerekli emniyet önlemlerini almamıştı”, “ocakta yeterli havalandırma yoktu”, “yeterli tahkimat yapılmamıştı”, “maske yoktu”, “ölçüm cihazı yoktu”  gibi ifadeler kullanmaktadır. Bu yaklaşımlar  YARGISIZ İNFAZ’dan başka bir şey değildir.   Sonuçta  günah keçisi bulunur. Günah keçisi de genellikle ocakta çalışan “maden mühendisi” ile “ocak sahibidir”.   Acaba kazalarda başka kimse sorumlu değil midir?  Devlet iş kazalarında   sorumluluğun neresindedir? İş kazaları  olmaması için Devlet kendine düşen görevi yerine getirmiş   midir?  
 
İş kazalarında  kazanın  yasal sorumluluğu yanı sıra “manevi sorumluluğu” da vardır. Hiçbir ruhsat sahibi ya da mühendis çalıştığı iş yerinde kesinlikle kaza olsun istemez. En basit bir yaklaşımla  meydana gelen bir iş kazasının maddi ve manevi bedelini ödemenin,  önlem almaktan çok daha ağır olduğunun herkes farkındadır.
 
Yeraltında  özellikle  grizu patlamalarında, patlamanın   etki alanı içinde kalanların kurtulma olasılığı  çok düşüktür. Böyle bir durumda ocakta oluşan  gazın  etkileyebileceği  diğer çalışanların  en kısa sürede gazın etki alanı dışına çıkmaları ya da  ocağı  terk etmeleri   yapmaları gereken en doğru harekettir. Bunun için de işçilerin yanlarında taşımaları gereken gaz maskelerini kullanmakları ve  dışarıdan  tahlisiye ekiplerinin olaya hemen müdahale etmeleri gerekmektedir.
 
Sayın Hocamız  Prof. Cemal Birön üniversite  eğitimimiz sırasında  ocaktaki grizu ve kömür tozu  tehlikesinin her boyutunu  beynimize  adeta  işlemişti. Grizu patlamasının önemli nedenlerden biri de ocakta alev sızdırmaz özelliği olmayan elektrikli ekipman kullanmaktır.  Grizu patlamasının  meydana gelmesi için  ocaktaki metan gazının belirli orana yükselmesi  gerekmektedir. Ocakta bütün önlemler alınmış, havalandırmanın yeterli olduğu durumlarda bile çalışma bölgesindeki ani metan gazı deşarjı  patlamaya uygun bir ortamı oluşturabilmektedir. Böyle bir ortam oluştuğunda  bir kıvılcım  patlamaya neden olabilmekte, bütün bu olaylar  birkaç saniye içinde gelişmektedir.
 
Grizu patlamalarına karşın yer altı kömür ocaklarında  “grizudan etkilenmeyen”  elektrikli ekipman kullanılması zorunludur. Bu ekipmanlar özel olarak üretilmekte ve bu özellikleri test edilmektedir.  Bildiğim kadarı ile bu testlerin  yapıldığı  biri Zonguldak’ta Türkiye Taşkömürü Kurumu bünyesinde “Alev Sızdırmazlık Test İstasyonu”, diğeri de İzmir’de olan Türk Standartları Enstitüsüne bağlı iki laboratuar vardır. Diğer taraftan  ülkemize bu sertifikayı almış ürünler de ithal edilmektedir.  Merak ediyorum acaba devletin müfettişleri yer atında  grizulu ocaklarda kullanılan bu ekipmanların  alev sızdırmazlık  sertifikası olup olmadığını, bu sertifikaların  nereden alındığını,  alev sızdırmazlık sertifikası olan  bu ekipmanın  gerçekten alev sızdırmaz olup olmadığını  kontrol ediyorlar mı? Bu ekipman ülkemize hangi izinle ithal ediliyor? İthalat bu ekipman ne gibi bir denetimden geçiyor?
 
Yeraltında başta metan ve karbon monoksit olmak üzere diğer gazların da sürekli ölçülmesi, bu gazların belirli değerlerin altında kalması için ocakta yeterli havalandırmanın olması gerekmektedir.  Günümüzde bu ölçümleri yapan çok gelişmiş cihazlar  mevcut olup  ülkemizde de kullanılmaktadır.  Ancak bu ölçümleri yapacak, ya da ocaklarda bu ölçümleri yapan cihazların doğruluğunu teyit edecek Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının   bünyesinde bir  birim yoktur.  Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının bünyesinde de olduğunu zannetmiyorum. Kısaca devletin  iş güvenliği ile ilgili yaptığı denetimin  ne derece sağlıklı olduğunun  tartışılması gerekir.
 
Maden Mühendisleri Odasının  temel  ilkesi  ülke madenlerinin işçi sağlığı, iş güvenliği ilkeleri çerçevesinde kaynak kaybı olmadan, kamu menfaatleri doğrultusunda  üretilmesi ve paylaşılmasıdır.  Bu ilkenin yıllardan bu yana mücadelesi verilmektedir. Ancak siyasi erg Odanın iş güvenliği ile ilgili getirdiği çözüm önerilerine değer vererek sorunları çözme yerine  Odanın ülke menfaatleri doğrultusundaki “duruşunu” eleştirerek  bu eleştirilerinin arkasına sığınmaktadırlar. (Son örneği;  haberlerden edindiğimiz bilgiye göre son kazadan sonra Maden Mühendisleri Odası  Başkanının, Balıkesir hastahanelerinde “yanık tedavi üniteleri”nin olmadığı eleştirisine, Sayın Balıkesir  Milletvekillerinden birinin Oda Başkanı Sayın Torun’a “Oda olarak yanık tedavi merkezini siz yapın” demesi gibi.”)
 
Madencilik bilimsel ve teknik uygulamayı gerektiren  bir faaliyettir. Madencilikte faaliyetin büyüklüğüne  göre yeteri kadar maden mühendis  istihdamı  gereklidir. Ancak ne hikmetse  hala bu işin bilincinde  olmayan  madenciler tarafından maden mühendisi istihdamına şiddetle karşı çıkılmakta, devletin bürokratları da  bu karşı çıkışı destekleyerek kazalara adeta davetiye çıkarmaktadır. Devlet sorunlara çözüm bulmadığı gibi Odanın  çözüm önerilerine de karşı durmaktadır.  Daha 1.Şubat.2010 tarihinde  madenlerde iş güvenliği ile ilgili yapılan toplantıda  Oda’nın  önerilerine Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Maden İşleri Genel Müdürlüğü ve Madencilik Konseyi yetkilileri karşı çıkmışlar ancak  bir öneri de getirmemişlerdir.
 
Maden Mühendisleri Odası Bülteninin son sayısındaki iş kazaları istatistiklerine bakıldığından  en çok göçük, en fazla ölümlü kazların da patlamalarla meydana geldiği  görülmektedir. Oda yıllardan bu yana   iş kazalarını yakından takip etmekte, nedenlerini belirlemekte, tekrar bu kazaların yaşanmaması için  de çözümler üretmektedir.  Ancak yetkililer  üretilen çözüm önerilerine en son toplantıda da olduğu gibi kulaklarını tıkamaktadırlar.  O zaman  meydana gelen iş kazalarının SORUMLUSU  KİMDİR? Maden Mühendisleri Odası mıdır? Maden mühendisleri midir? Devlet midir?  Madencilerin kendileri midir? Madende çalışan işçiler  midir? İşçi sendikaları mıdır? Yoksa madencileri ve madenciliği temsil ettiklerini iddia eden sektördeki örgütler midir?
 
Hiç düşündünüz mü meydana gelen  bir iş kazasında  neden  “iki ayrı bakanlık” Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile Enerji ve Tabi  Kaynaklar Bakanı  kaza ile yakından ilgilenmekte, konu ile ilgili  açıklamalar yapmaktadırlar?
 
İşçi sağlığı  ve iş güvenliği ile ilgili denetim yetkisi  ağırlıklı olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlı ait olmasına karşın denetleme her iki bakanlık tarafından  yapılmaktadır.  Herhangi bir kazada müdahale sorumluluğu Enerji ve Tabii Kaynaklar  Bakanlığına aittir.  Ancak Enerji ve Tabii Kaynaklar  Bakanlığının  acil müdahale birimi  yoktur.  Bu müdahale  genellikle Bakanlığa bağlı  başta  TTK ve TKİ olmak üzere  kamu  kurumlarındaki  ve kazanın meydana geldiği işyerine yakın özel sektöre ait diğer işyerlerindeki uzman  kişilerden oluşmuş  tahlisiye ekiplerince yapılmaktadır. Özellikle  yer altı kömür ocaklarında her işletmenin işçilerinin tahlisiye konusunda eğitilmesi, ilk müdahale için gerekli ve yeterli teçhizat ile donatılması gerekmektedir. Çoğu kazada, özellikle de patlamalarda   müdahale mümkün olan en hızlı şekilde  yapılmış da olsa yapılabilecekler sınırlıdır.  Bu nedenledir ki  önemli olan kazadan sonra yapılacaklar değil, kazanın olmaması için başlangıçta   gereken önlemlerin alınmasıdır.
 
Devletin madencilik faaliyetlerindeki iş güvenliği ve işçi sağlığı   ile ilgili  yetki, denetleme ve sorumluluk sınırları ile ilgili mevzuatın gözden geçirilmesi gerektiği düşüncesindeyim.  Madenlerin kaynak kaybı olmadan, iş güvenliği ve işçi sağlığına  uygun, doğru projelendirilmesi, projede belirtildiği gibi  üretim kavramları  bir  bütündür.  Bu  bütünlük içinde konun tek sorumlu ve  sahibinin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı olması gerekmektedir.  Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı   madenciliğe yaklaşım ve bakış açısını değiştirmeli, madencilerle uğraşma yerine üretim faaliyetlerini teknik  olarak yönlendirmeli, madenciye  teknik destek vermelidir. Şu anda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının madenleri denetleme görevini de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı  üstlenmeli,  bu görevleri yerine getirebilecek   şekilde yeniden  yapılanmalıdır.  
 
Devlet  özellikle emek yoğun çalışan maden  işletmelerde  öncelikle  doğru projelerin hazırlanmasını, üretimin bu projelere göre yeteri sayıda  maden mühendisinin kontrolünde  sürdürülmesini,  üretim sürecinde gerekli ekipmanların sağlanmasını, acil  müdahale planlarının hazırlanmasını, çalışanların sürekli eğitim verilmesini  yasal düzenlemelerle zorunlu hale getirmelidir. İş güvenliği ve işçi sağlığı ile ilgili önlemler en ağır çalışma koşullarına göre belirlenip, belirlenmiş bu önlemlerin her ocağın kendi şartlarına göre düzenlenmesi gerekmektedir. Bu kapsamda yeraltında çalışan işçilerin herhangi bir olay anında toplu ve bireysel olarak yapmaları gerekenler konusunda da belirli aralıklarla sürekli eğitilmelidir.  Daha sonra da  devletin yapması gereken, deneyimli elemanları ile işyerlerini  DENETLEMESİDİR.  
 
Sonuç olarak;  İş kazlarının önlenmesi için en önemli sorumluluk devletindir. Ülkemizde  iş kazalarının engellenmesi isteniyorsa  Devlet üzerine düşen görevi tam yapmalıdır;
 
1.    Devlet   madencilikle  ilgili  idari yapısını  gözden geçirmelidir.
2.    Devlet  meslek odalarını ve sendikaları yok saymamalı, onların görüş ve önerilerine kulak vermelidir.
3.    İş güvenliği ve işçi sağlığı  ilgili mevzuat, çalışanların  her türlü eğitim  programları meslek odalarının  katılımı ile beraberce hazırlayıp uygulamalıdır.
4.    Madenlerde, özellikle de yeraltında çalışan personelin tamamı belirli aralıklarla sürekli olarak eğitilmelidir.
5.    Maden işletmeleri için hazırlanmış projeler doğru olmalı,  projeler bu işi bilenlerce incelenmeli ve uygulanması sağlanmalıdır.
6.    Özellikle  yeraltı kömür ocakları projesine uygun olarak çalışıp çalışmadığı, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınıp alınmadığı Devletin bu işi iyi bilen gerekli ekipman ile donatılmış  elemanlarınca   belirli aralıklarla  denetlenmelidir.
7.    Ve  bu görevlerin üstlenilebilmesi için  Maden ya da Doğal Kaynaklar Bakanlığının kurulması  gerektiği düşüncesindeyim.
 
--
Aracısız ve ücretsiz ilan portalı
(Maden Müh iş ilanları+Madencilikle ilgili tüm ilanlar)
Madencilerin internette buluşma noktası
Abdullah AKÖZEL
Maden Yük.Mühendisi
0506 427 42 22   aakozel@gmail.com
 

--
www.madenilan.com (Aracısız ve ücretsiz madencilik ilan portalı)
Grubun sahibiyle iletişim:Maden Yük.Müh. Abdullah AKÖZEL. aakozel@gmail.com 0506 427 42 22
Bu mesajı Google Grupları "MADENCİYİZTR" grubu.na üye olduğunuzdan aldınız.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : madenciyiztr@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin:
madenciyiztr+unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için,
http://groups.google.com.tr/group/madenciyiztr?hl=tr adresinde bu grubu
ziyaret ediniz.

--
www.madenilan.com (Aracısız ve ücretsiz madencilik ilan portalı)
Grubun sahibiyle iletişim:Maden Yük.Müh. Abdullah AKÖZEL. aakozel@gmail.com 0506 427 42 22
Bu mesajı Google Grupları "MADENCİYİZTR" grubu.na üye olduğunuzdan aldınız.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : madenciyiztr@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin:
madenciyiztr+unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için,
http://groups.google.com.tr/group/madenciyiztr?hl=tr adresinde bu grubu
ziyaret ediniz.