31 Mayıs 2017 Çarşamba

((slayt izle)) İftar Programımız

İftar Programımız. İftara yakın arkadaşlarımız toplanmaya başladı. Uzun zamandır bir araya gelemeyen arkadaşlar hasret giderip sohbet ettiler. Ezan okundu ve iftarımızı açtık. Rabbim tüm ibadetlerimizi kabul etsin. Yemekten sonra şube başkanı Salih Arıkan bir konuşma yaptı. Dünya gittikçe acıların ve kavgaların savaşların ve ölümlerin arttığı bir yer olmaya başladı. Bizim medeniyet coğrafyamızda daha çok acılar yaşanıyor. Bizler tarihimiz kültürümüz ve inancımızın gereği olarak iyilikleri arttırmalıyız. Her gün Fikri ve inancı ne olursa olsun, Lütfen iletişim kanallarımızı açık tutalım. Komşularımızla irtibatımız olsun kim aç kim dertli hiç bir şey yapamasak da dertlerine ortak olalım. Onların yanında olduğumuzu bildirelim. Yaz geliyor. Evimizin önüne mutlaka hayvanlar için bir su kabı koyalım. Komşularımızla selamlaşalım. Güler yüzlü ve tatlı dilli olmaya özen gösterelim. İnsanlar bizim ne söylediğimize değil ne yaptığımıza bakar. Söylediklerimiz ve yaptıklarımız birbiriyle çelişmezse insanlar bize güven duyar.  İftar programımıza katkılarından dolayı Dokuz Eylül Gençlik Derneğine katkılarından dolayı, ve ayrıca,  Katılan tüm üyelerimize ailelerine engellilere ve misafirlerimize katılımlarından dolayı çok teşekkür ederiz.


--

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "pınarslayt" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için pnarslayt+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.

30 Mayıs 2017 Salı

((slayt izle)) Ateşle yıkanmak!

"Ramazan", "ramda" mastarından alındığı takdirde, "yanmak" manasına gelir…

Günahlar yanar ramazanda…

"Ramadiyu" masdarından alınırsa, anlam "yağmur"a dönüşür…

Kudret yağmuru altında kalpler yıkanıp temizlenir…

Bizde ramazanlar, "On bir ayın sultanı" olarak selamlanır: "Kur'an Ayı", "Rahmet Ayı", "Mağfiret Ayı" olarak nitelendirilir.

İzninize bunlara bir madde de ben eklemek istiyorum: Ramazan aynı zamanda "Birlik-beraberlik Ayı"dır…

Geçtiğimiz yıllarda Diyanet'in yaptırdığı bir araştırmaya göre, toplumumuzun yetişkin nüfusunun yüzde seksen üçü (sürekli ve arada bir olmak üzere) oruç tutuyor…

Demek ki, toplumumuzun yüzde seksen üçü yaradılış hikmetine uygun olarak, yüreklerini Allah yolunda bütünlemiş olarak gönül gönüle Allah'a yürüyor…

Bence bu toplumsal mânâda "birlik-beraberlik" özlemimize hem çok önemli bir vurgu, hem de "birlik-beraberlik" özlemimizin hangi adreste gerçekleşeceğini gösteren bir işarettir...

Şimdiye kadar her kesimden pek çok kişi (siyasetçiler dâhil) "birlik-beraberlik" vurgusu yapar, ancak herkes kendini (ideolojisini, siyasetini, tarikatını, cemaatini, v.s.) adres gösterdiği için, "birlik-beraberlik" bir türlü gerçekleşmezdi… Artık adres belli: Oruç!..

Yürek ritmimiz oruçta bütünlendiğine göre, bu olguyu sağlayan inanç unsurunu daha fazla görmezden gelmemiz mümkün değil.

İnanç manzumesinin dışında birlik arayanların hüsranına tarih şahittir. Bunun en taze örneği de Sovyetler Birliği'dir. İdeolojik yapılanma çerçevesindeki gerçekleştirileceği düşünülen birlik-beraberliğin ömrü (silahlı tehdide ve menfaat ilişkilerine rağmen) sadece bir insan ömrü kadar olabilmiştir. Silahlı tehdit ortadan kalkar kalkmaz toplumlar ya camie, ya kiliseye, ya da havraya (kendilerini nereye ait hissediyorlarsa oraya) koştular.

Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, daha kurulduğu yıllarda komünizmin devlet projesinin çökeceğini söylerken, sanırım, beşeri hedeflerde sağlanacak "birlik-beraberlik"lerin uzun ömürlü olmayacağı görüşünden hareket ediyordu…

Bunun için de "birlik-beraberlik" özleminin ipuçlarını veriyordu:

"Allah'ımız bir, Peygamberimiz bir, Dinimiz bir, Kitabımız bir, Kıblemiz bir... Bir bir bir... Yüzlerce bir..."

Sayılan "bir"ler özlenen birliğin özü ve özetidir...

Düşünün: Allah'a inanan herkes "Allah'a iman" esasında birleşmiş, bir anlamda "birlik" olmuşlar, Peygamber Efendimiz'e inananlar "Mü'minler ancak kardeştir" hükmüne tabi olup kardeşleşmişler: Oruçta bütünleşmiş, teravihte omuz omuza vermişler...

Bunun bir de "milli birlik" boyutu var ki, onun da ekseni, ortak tarihtir: Özellikle Çanakkale Savaşları ile Milli Mücadele'miz ve nihayet 15 Temmuz direnişimiz, yürek ritmimizi bütünleyen olgulardır…

Hatırlayalım ki, 15 Temmuz gecesi yüreklerini tankların altına atanlar, herhangi bir ideolojik yahut siyasi slogan eşliğinde değil, "Bismillah" ve "Allahüekber" eşliğinde ölüme meydan okudular.

Açıkça söylemek gerekirse, Çanakkale sırtlarında ninelerimizle dedelerimizin uğruna şehit oldukları kutsalların yeniden inşasıyla ihyası, "birlik-beraberlik" özleminin dinamosu olabilir.

Çekirdeği iman, ruhu "Ramazan" olan Müslüman bir milleti ne terör, ne fitne, ne Batı'nın tuzakları sindirebilir.

"Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez; 

"Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez!" (Âkif).

Her ramazanda tazelenen özgün dinamiklerimiz sayesinde tüm renklerimizle birlikte "kardeşçe" yaşar gideriz.

Ramazanınız mübarek olsun, efendim. 


--

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "pınarslayt" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için pnarslayt+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.

28 Mayıs 2017 Pazar

((slayt izle)) İftara Davet

Türkiye Beyazay Derneği İzmir şubesi İftar Programı 31 Mayıs Çarşamba günü Dernek Merkezinde olacakdır. Adres: 943 Sokak No:65 Basmane İzmir. Sizleride aramızda görmekten mutluluk duyarız.

Tel: 0506 514 96 93 Salih Arıkan

--

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "pınarslayt" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için pnarslayt+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.

((slayt izle)) İlmihâl Kitaplarında Trafik Kuralları Neden Yok?

Mehmet Ali Tekin

Sevgili dostlar…

Toplum olarak gidişatımız pek iyi değil…

Akrabalık, komşuluk ve sosyal ilişkilerimiz her geçen gün…

Ne acıdır ki…

Kötüye gitmekte…

Teknolojinin getirdiği kolaylıklar…

İlişkilerimizi de basitleştirmekte…

Teknoloji, ilişkilerimize olumsuz yönde etki etmekte…

Acı gerçeği dile getirelim:

Maalesef ilişkilerimiz de 'Sanallaştı'…

Ziyaretleşmeler…

Hâl hatır sormalar…

Sanallaştı…

Çoğunlukla sanal yaşıyoruz…

Tesbihatlarımızı, zikirlerimizi sayısala dökmüşüz…

Şu kadar Yasin okursan…

Şu kadar Fetih okursan…

Şu kadar… şu kadar…

Neredeyse oruç, namaz gibi ibadetlerimiz de…

Bu gidişle…

Sanallaşacak gibi geliyor bana…

Toplumumuzda, insanların birbirine olan sevgi, saygısının azaldığından yakınırız…

Yakınmamız bir şeyi değiştirmiyor…

Yakınmayalım…

Önce biz adım atalım…

Birey olarak, önce biz harekete geçelim…

Ve…

İlk olarak aile fertlerimize…

İş arkadaşlarımıza ve günlük hayat içerisinde karşılaştığımız kimselere…

Nazik ve hoşgörülü davranmakla başlayalım işe…

Aile fertlerimize güleryüz göstererek güne başlayalım..

Evden çıkarken karşılaştığımız komşumuza, tebessümle Selam verelim…

Arabamızın koltuğuna oturduğumuzda, besmele çektikten sonra, kendi kendimize şöyle söz verelim:

Bu gün giderken ve gelirken, kimsenin yol hakkını gasp etmeyeceğim…

Kimseyi telaşlandıracak, korkutacak, ani hareketlerden ve hız yapmaktan kaçınacağım…

Mecbur kalmadıkça, hele hele okul ve hastanelerin önünden geçerken, asla korna çalmayacağım…

Bu gün hava yağmurlu, durakta bekleyenlerden birkaç kişiyi, gideceğim istikamete götürmeyi teklif edeceğim ve götüreceğim…

Yollarda biriken yağmur sularından, kimseye sıçratmamak için, azami dikkat göstereceğim…

Her zaman bıraktığım otoparkta yer bulamazsam, başkalarına engel olmayacak şekilde, uygun bir yere park edeceğim…

İşyerine ulaştığımda, iş arkadaşlarıma güler yüzle Selam vereceğim…

İşyerinin kurallarına ve iş disiplinine, azami dikkat göstereceğim…

Böyle de olur canım, demeden en iyi şekilde yapmaya gayret edeceğim…

İşimi yaparken, zamanı ve malzemeyi israf etmemeye, dikkat edeceğim…

İşleri icabı, benimle muhatap olanlara; kibar davranıp, işlerini mümkün olan en kısa zamanda ve severek yapacağım…

İşini bitirdikten sonra, güler yüzle uğurlayacağım…

Bütün bunları yaparken, bana kaba davrananlara veya güçlük çıkaranlara; mümkün olduğunca, tahammül edeceğim…

Kabalık yapanın ve güçlük çıkaranların, kasıtlı olduğunu anladığımda, münasib bir şekilde, karşılığını da vereceğim…

Kimsenin hakkını yemeyeceğim ve kimsenin hakkımı yemesine, müsaade etmeyeceğim…

Bunları, daha da çoğaltabiliriz…

Herkes kendi mesleğine göre, ilaveler yapabilir…

Bilhassa, topluma hizmet veren, şoför kardeşlerimiz…

Özellikle de, Minibüs şoförleri kardeşlerimiz…

Bu arada, muhterem din alimi hocalarımıza soralım..

İslam İlm-i Hâl kitaplarında, bunlar neden yer almaz acaba?

İlm-i Hâl kitaplarında, neden bir Trafik Kuralları bölümü yoktur?

Evet sevgili okuyucularım…

Ne derseniz?

Bütün bunlar, Fıkıh dilinde 'İlm-i Hâl' değil midir?

İkili ilişkilerimizde olduğu gibi… 

Trafikte de birbirimizin hakkına, azami dikkati göstermemiz gerekmez mi?

Trafik ihlalleri kul hakkına girmez mi…?

Acaba muttakılik sadece zikir çekmek…

Çok namaz kılmak…

Teheccüde kalkmakla mı olur?

--

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "pınarslayt" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için pnarslayt+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.

((slayt izle)) Çocuklarda çalma alışkanlığı

kıvanç tığlı bulut
Değerli okuyucular, aşağı yukarı bütün çocuklarda altı yaşın sonunda "benim" ve "senin" kavramı gelişmiştir. Böylece çocuklar okulda başkalarının eşyalarına saygılı olmayı da öğrenirler. İlk yıl bunu tam anlayamamış olanlar, arkadaşlarının ufak tefek eşyalarını eve getirebilirler. Bunun üzerinde durmayın, olayı büyütmeyin. Çocuğunuza eşyayı geri götürüp sahibine geri vermesini isteyin. Çocuğunuz anaokulundaysa, zaten burada tam mülkiyet yoktur. Kâğıt, kalem, boyalar ortak kullanılır. Eğer çocuğunuz bunları eve taşıyorsa, ona asla çalmaktan, hırsızlıktan bahsetmeden eşyaları geri verin. 

Çalan çocukların çoğu büyük bir ihtimalle sevgiden, ilgiden yoksundur. Başkalarından aldıkları eşyalar, onların insanlardan bekledikleri sevgiyi simgeler. Beklediklerini bulamadıkları zaman bu yola başvururlar.

Büşra sakıncalı, garip çevre ilişkileri olan aileden geliyordu, 10 yaşındaydı. Bir gün öğretmeninin çekmecesinden çocukların bir aktivite için topladıkları parayı alıyor. Çocuklar, onun öğretmeninin çekmecesini karıştırdığını görüyorlar. Bu durumda Büşra parayı kendisinin aldığını itiraf ediyor. Bunun üzerine annesi okula çağırılıyor ve onun, kızının hırsızlıklarını bildiği hayretle görülüyor. "Hatta" diye anlatıyor anne, "Bir gün ben manavla konuşurken o bir torbaya elmaları koymuş. Eve gelince gördüm" diyor.

Okulda öğretmeni Büşra'ya hiçbir şey olmamış gibi davranıyor, çocuğu cezalandırmıyor. Ama sınıftaki diğer çocukları uyarıyor. Etrafa, çantalarına para ve kıymetli eşya bırakmamalarını öğütlüyor. Büşra'nın kendilerinden farklı bir aileden yetiştiğini, çocuğun kendine güveni olmadığını, bütün sınıfın arkadaşlarına yardımcı olması gerektiğini söylüyor. Aradan bir süre geçtikten sonra öğretmen Büşra'yı denemeye karar veriyor. Bir törene çiçek almak için öğrencilerden para toplanması gerektiğini, bu parayı toplayıp kendisine getirmesini istiyor. Çocuklara da, verdikleri parayı bir kâğıda yazıp Büşra'dan habersiz kendisine vermelerini öneriyor. Büşra parayı getirdiğinde öğretmen çocukların yazdıklarıyla karşılaştırıyor ve paranın tamam olduğunu görüyor. Büşra kendisine güven duyulup bir görev verildiğinde çalma huyundan vazgeçiyor. Bir daha da okulda kimsenin eşyasına el sürmüyor. Ancak öğretmen çocuğun annesiyle iletişim kuramadığı için onun dışarıda nasıl davrandığını bilemiyor.

Bir çocuk çok küçük yaşında anne sevgisini kazanmaya çalışırken onun ilgisini kaybetmekten korktuğu için, annenin öğrettiği şeyleri yapmaya çalışır. İşte tam bu noktada anne iyi ve kötüyü, doğru ve yanlışı çocuğuna öğretemezse, daha sonra çocuğun neyin iyi, neyin kötü olduğunu öğrenmesi mümkün olmaz. Bu alışkanlık sonradan edinilemez.. 

Çalma alışkanlığı olan bir çocuğunuz varsa mutlaka anne baba olarak davranışlarınız dengeli ve tutarlı olmalı. Aşırı sevgi ya da katı bir otorite zararlıdır. Anne baba olarak başkalarının haklarına saygılı davranıp çocuklarınıza iyi örnekler sunmalısınız. 
Bundan başka çocuklara 7-8 yaşlarından itibaren düzenli harçlık verilmeli. 

*Küçük yaşlardan itibaren mülkiyet duygusu kazandırın. 

*"Benim" ve "başkasının" ayrımı yapmasına yardımcı olun. 

*Başkasına ait olanı almak için izin gerektiğini öğretin, siz de ondan bir şey alırken izin alarak model olun. 

*Dürüst davranışı her zaman ödüllendirin. 

*Çocuklarınızla yakın bir ilişki geliştirin, korkuyu ilişkinizde bir öğe olarak kullanmayın. 

*Bir şey istediğinde buna sahip olmanın uygun yollarından bahsedin. İzin almak, bakmak, ebeveyne iletmek, para biriktirmek gibi. 

Eğer bir şey çalarsa.... 

*Aşırı tepki vermemekle birlikte ebeveynler bu konunun önemli olduğunu ve aile içinde değerlendirileceğini belirtmeliler. Hiçbir şey olmamış gibi davranmak veya bunu diğer ebeveynden saklamak doğru bir yaklaşım değildir. 

*Çocuğun çaldığı varlığı yerine koyması, geri vermesi, yerine yenisi alması, parasını ödemesi gibi düzeltmeler, çocuğun çalma davranışı ile ilgili olarak sonuç yaşamasını sağlayacaktır. 

*Çocuğa davranışının sonucunu yaşatın. Bu ağır bir ceza veya sinirli bir anne baba tutumu olmamalı. Çocuk davranışının sonunda olandan kendi sorumlu olmalı. 

*Çocuk anlayabileceği bir yaştaysa "çalma" kelimesi kullanılmalı ve bunun "ödünç" almaktan farklı bir durum olduğu açıklanmalı. 

*Çocuk için "hırsız" ve "yalancı" yaftalarını yapıştırmadan, çocuğu suçlamadan altında yatan sebepleri anlamaya çalışmalıdır. Hayal kırıklığına uğradıklarından bahsedebilir ancak asla sevgilerini geri çekmekle tehdit etmemeli ve bu durumun çocuğu kötü bir insan yapmadığı vurgulanmalıdır. 

Ergenlik dönemindeki gençlerde tedavi olarak bireysel psikoterapiler, psikodrama çok yararlı olur. Peygamber Efendimiz'in dediği gibi, her işin başı terbiyedir. 

Sağlıklı hayırlı Ramazanlar duasıyla Allah'a emanet olunuz. 

PSİKOTERAPİST KIVANÇ TIĞLI BULUT 

DNŞ. TEL: 0212 503 79 95-0506 401 79 91

--

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "pınarslayt" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için pnarslayt+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.

26 Mayıs 2017 Cuma

((slayt izle)) “Türkiye Beyazay Derneği İzmir şubesi Ramazan Öncesi Üyelerini Sevindirdi”

Türkiye Beyazay Derneği İzmir şubesi Ramazan öncesi İhtiyaç Sahibi üyelerini sevindirdi. Üyeler 26 Mayıs'ta Saat 12'de Pazaryeri Mahallesi 943 Sokak No:65 Dernek Merkezinde toplandı. Başkan Salih Arıkan Üyelere Alışveriş çeki dağıttı. katkılarından dolayı Günün Vakfına çok Teşekür Ederiz. Ramazanınız mübarek olsun.


--

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "pınarslayt" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için pnarslayt+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.

25 Mayıs 2017 Perşembe

((slayt izle)) Okuma tutkusu ve Sındırgı Kitap Fuarı

Ali Erkan Kavaklı
Kitap dinine mensubuz. İslamiyet kitap ile başladı. Okumak emir ve sevap, okumamak Allah'a isyan.

Mayıs ayı fuarlar haftası. Çorum, Kocaeli, Kahramanmaraş, Gaziantep, Konya, Akşehir'de yapılan kitap fuarlarına katıldım. Belediyelerin, milli eğitimin, kaymakam, vali, öğretmen ve öğrencilerin okumaya gösterdikleri ilgi memnuniyet verici. Kitaba ilgi artıyor, basılan kitap çeşidi ve sayısı çoğalıyor. Cumhurbaşkanımız şiir, Türkiye kitap okuyor.

Sındırgı kitap fuarı oldukça verimli ve faydalı geçti. Küçük bir ilçe olmasına rağmen Kaymakam Ercan Ateş, Belediye Başkanı Ekrem Yavaş, Milli Eğitim Müdürü İbrahim Işık'ın gayretleri ile kitap ve kültür şenliği düzenlenmiş, birçok yazar davet edilmiş. Bir ilçede okuyucunun kolay kolay göremeyeceği kadar çok kitap sergilenmiş, Sındırgı'ya yazar yağmış. 

Meslek lisesi ve Anadolu lisesi öğrencileri ile sohbet etme fırsatı buldum. Onlara Başarıya Götüren Yol'u anlattım. Öğrencilerin ilgisi fevkalade idi.

Öğrencilere şunları söyledim:

"Allah insanı çok donanımlı ve yetenekli yaratmış, insan yeryüzü halifesi olacak nitelikte. Beyin literatürüne göre her insan deha potansiyeline sahip. Herkesin kafasının içinde 100 milyar nöron var. Albert Einstein, Thomas Edison, sırları çözülen Da Vinci, çözülemeyen Mimar Sinan, Fatih Sultan Mehmet Han, 27 dil bilen Prof. Fuat Sezgin kaç nörona sahipse her insan aynı sayıda sinir hücresine sahip.

Fark, beyin kapasitesini verimli kullanmayla ortaya çıkıyor.

Allah insan beynini öğrenme programlı yaratmış. Göz görme, kulak duyma, ayak yürüme, beyin ise öğrenme programlıdır. Beyin bilgi ile beslenir, beyin aktiviteleri ile güçlenir. 

Bu sebeple Allah kitap göndermiş, okumayı emretmiş.

İnsan iki kitabı okumak zorunda. Birincisi, bütün dinî ilimlerin kaynağı Kur'an-ı Kerim. İkincisi; fizik, kimya, matematik, geometri, astronomi, coğrafya, biyoloji gibi fen bilimlerinin kaynağı olan kâinat kitabı. 

Kitapların sahibi Yüce Allah'tır, ilimler bize Allah'ı anlatır. Bir fizik formülü, bir Yunus İlahisi gibi Allah'ı tanıtır ve hatırlatır. 

İlim insanı yükseltir. Yüce Allah, Hz. Adem'i yarattı, ona ilimleri öğretti ve Hz. Adem bu sayede meleklere üstün geldi. 

Bugün de ilmî araştırmalarda ileri giden, ar-ge çalışmalarına önem veren; keşif, icat, buluş yapan ülkeler ileri gidiyor, kalkınıyor ve zenginleşiyor. Bugün de ilim insanları ve milletleri yükseltiyor.

Okumak, Allah'ın emri, Kur'an'ın ilk inen âyeti.

İlim öğrenmek kadın erkek her Müslümana farz. 

Kur'an, hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu buyurur. 

Gönüller Sultanı Peygamberimiz (sav), beşikten mezara ilim öğreniniz, buyurmaktadır.

İlim öğrenmek, bilim ve teknolojide ileri gitmek, üstün Müslüman olmak için gayret etmek, çalışmak ve çabalamak gerekir. Çalışmak da ibadet. 

Kur'an-ı Kerim, insan için sadece çalıştığının karşılığı vardır, buyurur. 

Başarı insanı mutlu eder, çalışmak insanı yükseltir. Başarı kar ve yağmur değildir, gökten yağmaz, başarı ter kokar.  

Akıllı insan işlerini önem sırasına göre yapar. Bir öğrencinin en önemli işi dersleridir. Akşam saat dört- beş gibi eve gideriz, yatış saati 11'i bulur. Bu altı saatlik zamanın hiç değilse 3-4 saatini ders çalışarak, okuyarak, araştırma yaparak geçirmeli.  

İlkokul beşinci sınıftan sonra yatılı okulu kazandım, orta ve liseyi yatılı okudum. 50 yıl önce öğretmenlerim bana yatılı okulda 3.5 saat etüt yapmayı öğretti. O gün bugün 3.5 saat çalışırım. Okudum, öğretmen oldum, yazar oldum, 50 kitap yazdım, 51. kitabımı yazmak için çalışıyorum. Hedef belirlemeli, plan yapmalı, zamanı verimli kullanmalı, çalışmalı. Başarıyı Allah verir. Hans'a, Abraham'a, Yakop'a, Ela'ya, Eva'ya, Marya'ya veren Allah Hasan'a, İbrahim'e, Yakup'a, Elif'e, Havva'ya, Meryem'e de verir. 

Kur'an, inanıyorsanız üstünsünüz, buyurur. 

Arap toplumu Kur'an'ı okudu, anladı, yaşadı, deve çobanları dünyayı yönettiler. Müslümanlar tarih boyunca medeniyetler kurdu, tarih yaptı, tarih yazdı. Atalarımızın yaptığını biz de tekrarlayabiliriz. Namık Kemal ne güzel söyler:

"Yüksel ki yerin bu yer değildir;

Dünyaya gelmek hüner değildir."

Öğrencilerin heyecanı görülmeye değerdi. Hedef belirleme, plan yapma, çalışma, üstün Müslüman olma kararı verdiler. Fuara gelip kitap imzalattılar. En çok da Başarıya Götüren Yol, Yüreğini Ateşle, 15 Temmuz Diriliş Destanı imzaladım.

Türkiye okuyor, ilim öğrenme ve çalışıp yükselme azmimiz artıyor.

Tebrik ve Teşekkür: Sındırgı kitap fuarını gerçekleştiren Kaymakam Ercan Ateş, Belediye Başkanı Ekrem Yavaş, Milli Eğitim Müdürü İbrahim Işık, okulunda beni misafir eden okul müdürleri Tuncay Öztürk, Bekir Güneş, Eylem Turgut Şahin, Ecem Girgin, Ömer Şahin ve bütün eğitimci dostları tebrik ediyor; kitap ve okuma kültürüne teşvik ettikleri için her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.


--

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "pınarslayt" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için pnarslayt+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.

23 Mayıs 2017 Salı

((slayt izle)) Hayat Mektebinden geçer not almak

Yavuz Bahadıroğlu
Hayat bir mektep olsa (ki, zaten öyledir): Karnelerinde kırık var diye çocuklarını ve torunlarını azarlayan biz yetişkinler de "Hayat Mektebi"nin ebedi talebeleri olsak (öyleyiz)…

Hayat bize arada bir karne verse…

Geçer not alabilir miydik?

Dürüstçe cevap verin lütfen: Matematikten ne durumdasınız?

Hesabınız, kitabınız yerinde mi? Aile bütçesini denk getirebiliyor musunuz? Gelirinizle giderinizi denkleştirebiliyor musunuz? Alışveriş çılgını mısınız? Kredi kartlarını kolayca kullanıp ödemede zorlanıyor, zorlandıkça, "devlet bu işe bir el atsın" diyerek, kendi hesapsızlığınızın faturasını devlete yüklemeye çalışıyor musunuz?

Anlaşılan o ki, çoğumuz matematikten kalırız!

Türk Dili ve Edebiyatı: Ezberinizde kaç doğru düzgün şiir var? Vazgeçtik Fuzuli'yi, Baki'yi, Nedim'i, Şeref Hanım'ı, Namık Kemal'i, Ziya Paşa'yı, Yahya Kemal'i, Mehmed Âkif'i anlayabiliyor musunuz?

Osmanlı Türkçesini okuyabiliyor musunuz? En az beş bin kelime ile konuşup yazabiliyor musunuz? ("Ya sen?" diye soracağınızı bildiğim için söyleyeyim: Bir araştırmaya göre 13 bin kelime ile yazıyormuşum).

Lisana hâkim misiniz? "Türkçe'nin Sırları"nı (Nihad Sami Banarlı Hoca'mın bu isimde bir kitabı var) biliyor musunuz? "Şey-mey" demeden "ııı-uuu" diye tıkanmadan konuşabiliyor musunuz?

Sanırım "Türk Dili ve Edebiyatı Dersi"nden de çoğumuz kalırız!

Tarih: Birkaç söylenti, yalan-yanlış iddia dışında tarih konusunda ne biliyorsunuz sahi?

Gerçeği aramaya çıktınız mı? Merak edip bir konuyu araştırdınız mı? Tarih konulu kaç doğru kitap okudunuz? Bildikleriniz kitaptan mı, yoksa kulaktan mı gelme?..

Resmi yalanları mı tekerliyorsunuz, yoksa doğrusunu öğrenmeye mi çalışıyorsunuz? Sanırım "Tarih Dersi"nden de çoğumuz kalırız!

Coğrafya: Türk coğrafyasından haberiniz var mı? Bu coğrafyanın bugün ne durumda olduğunu biliyor musunuz? 

Ata yurdumuz Doğu Türkistan'ın bugün Çin işgali altında bulunduğundan, "Türkistan" dememek için adının bile değiştirilip "Şincan" yapıldığından haberiniz var mı?

Sadece Afrika Kıtası'nda 29 İslâm devleti olduğunu, bu coğrafyanın Avrupalılar tarafından asırlarca sömürüldüğünü, zenginliklerinin yağmalandığını, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ise on beş yıl öncesine kadar Afrikalı kardeşlerini yok saydığını, Sayın Erdoğan sayesinde yeni yeni irtibat kurulduğunu, yatırım yapıldığınıbiliyor musunuz?

"Adriyatik'ten Çin Seddi'ne kadar" cümlesi size ne ifade ediyor?

Galiba "Coğrafya Dersi"nden de çoğumuz kalırız!

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi: Dinimizin en azından "muamelat" kısmını öğrenmek için bir "ilmihal" bile okuma gereği duymadan, yıllar boyu ekran hocalarına, "Çiklet çiğnemek orucu bozar mı?" türünden saçma-sapan sorular sorduğumuza bakılırsa, bu dersten iyi not beklememiz için bir sebep yok.

"Ahlâk Bilgisi"ne gelince: Başörtülü kızlarımızın bile ekranlarda oynaya oynaya koca aradığını hatırlarsak, bu konuda geçer not almamızın mümkün olmadığını herhalde anlarız.

Ramazan öncesi "İman ve ibadet" notumuza da bakalım…

--

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "pınarslayt" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için pnarslayt+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.

((slayt izle)) Engel üzerinden kirli oyun

Engel üzerinden kirli oyun
Beyazay Derneği İzmir Şubesi Başkanı Salih Arıkan, engellilere yardım adı altında okullarda zarf dağıtma, sokaklarda dergi satma gibi faaliyetlere sitem ederek vatandaşların bu tarz kişilere itibar etmemesini istedi
Beyazay Derneği İzmir Şubesi Başkanı Salih Arıkan, engelli duyarlılığının kötü anlamda kullanıldığını ileri sürerek vatandaşları bu konuda uyardı. Türk toplumunun duygusal bir yapıya sahip olduğunu ve engelliye, yaşlıya yardımı sevdiğini belirten Arıkan, bunu bilen istismarcıların bu duyguları kullanarak kendilerine çıkar elde ettiğini iddia etti. Bazı engellilerin okullarda şarkı, türkü söylediğini ve bunun karşılığında öğrencilere zarf dağıtarak para toplandığını öne süren Arıkan,  "Okullarda geleceğimiz olan çocuklar yetişiyor. Buralarda biz engelli algısını olumluya dönüştürmek istiyoruz. Okullarda engellilerle dayanışma kulüplerini etkinleştirerek çocukların dünyasında olumlu bir engelli algısı oluşturmalıyız. Çocuklar ve öğretmenler engellileri isteyen ve dilenen olarak görmemeli. Birlikte yaşama kültürünü arttırıcı etkinlikler olmalı" dedi.
BİLET SATILIYOR, OYUN YOK!
Yedi kişinin engelli derneği kurarak buradan çıkar elde etmeye kalkıştıklarını iddia eden Arıkan, "Bu kişiler dernek kurduktan sonra iktisadi işletme açıyor. Vergi levhası alıyor. Lafta yasalara göre ticaret yapıyor. Gazete, dergi satıyorlar. Sözde bunların izinleri var mı, var. Ancak ev ev kapı kapı dolaşarak derneğimize yardım diye ticaret adı altında resmen dileniyorlar. Engelliler adına tiyatro oyunu sergileyeceğiz diyerek bilet satıyorlar. Bu oyunlar ise asla oynanmıyor. Birde engelliler adına okullarda kırtasiye, kitap gibi malzemeler satıp engellilerin adını kullanarak dilencilik yapıyorlar" diye konuştu.
PARAZİTLER!
Türk halkını engelliler adına satış yapan kişiler konusunda uyaran Arıkan, bu tür kişilere itibar edilmemesini istedi. Arıkan, "Ben şuna inanıyorum halkımızın acıma duygularını sömüren ve engelliler adına bu dilencilik faaliyetlerini yürütenlere yine halkımız tuzağı bozarak güzel bir cevap verecektir. Herkesin mahallesinde bir fakir vardır. Burs verilecek öğrenciler vardır. Fakiri fukarayı gözetelim. Ancak engellilerin sırtından geçinen bu parazitlere artık bir dur diyelim" şeklinde konuştu.

--

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "pınarslayt" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için pnarslayt+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.

((slayt izle)) “Bizim hayatımızı zorlaştırmazsanız en büyük yardımı yapmış olursunuz”

Türkiye Beyazay Derneği İzmir Şube Başkanı: Lütfen yolda bir görmeyen gördüğünüz zaman kolundan asılmayın. Arkasından itmeyin. Sesli olarak yardımcı olabilir miyim ya da yardımcı olmamı ister misiniz deyiniz. Kaldırımlara rastgele masa, sandalye, araba, tabela koymayınız…Biz engellilerle ilgili yasalar yönetmelikler değişti. Ancak zihinler aynı kaldı. Bu yasaları ve yönetmelikleri uygulayacak kişilerin ve kurumlarında zihinsel bir değişim geçirmesi gerekiyor.

Engelliler haftası dolayısıyla Türkiye Beyazay Derneği İzmir Şube Başkanı Salih Arıkan'la  dernekle faaliyetlerini ve beklentilerini konuştuk.

Önce sizi tanıyalım Salih Bey…

Manisa Akhisar Kocakağan Köyü'nde doğdum. Bir-iki yıl sıra bekledikten sonra İzmirde'ki şimdiki adı Aşık Veysel Görme Engelliler okuluna başladım. Küçük yaşta anasının kucağından alınan çocuklar, her yerde körler okulu olmadığı için analı babalı yetim olarak büyümüşlerdir. Birçok arkadaşımız hala o yetim büyümenin sorunlarıyla baş


Türkiye Beyazay Derneği İzmir Şube Başkanı Salih Arıkan

etmeye çalışıyor. Daha sonra kaynaştırma eğitimde Karabağlar Cumhuriyet Lisesinde okudum. Burada da yatılı okudum. Hayatımda en büyük hayalim bir gün okuldan eve evden okula gidebilmekti. Fakültede okurken de yurtta kaldım. Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği okudum. O zamanda kitapları kasetlere okutarak ders çalıştım. 2000'li yıllardan 2006'ya kadar dernekte yöneticilik yaptım. 2006'da şube başkanı oldum.  Bir dönem tekrar yöneticiliğe geçtim. Daha sonra İzmir'e tayinim çıkınca tekrar başkan oldum. Şu an şube başkanıyım.

 

Faaliyetlerinizden de bahsedebilir misiniz?

Biz 1995'te İzmir'de şube açtık. Genel Merkez kuruluşu 1992. 2000 yılında kendi hizmet binamızı aldık. 2007'den itibaren, bilgisayar, temel sekreterlik, Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı'na yönelik, web tasarım ve ney kursları açtık. Talep oluşması haline engellilerin kişisel gelişimlerini amaçlayan her kursu açabiliriz. Bizim en temel yaptığımız iş uzman danışmanlıktır. Bir grup genç kitap okumak istiyorlar. Daha sonra bir dernek kuruyorlar. Gelişen ve değişen ihtiyaçlara göre kendilerini yeniliyorlar. Bu dernek de üniversiteye hazırlık, İngilizce, bilgisayar atölyeleri ve farklı kurslar açıyorlar. Radyo-tv programları, gazete haberleriyle kamuoyu oluşturmaya çalışıyorlar. Engelli arkadaşlarımızın sorularını cevaplandırmaya ve ilgili yerlere yönlendirmeye çalışıyoruz. Derneğimizde uzun yıllar 'görme engelli öğrencilerimizi hayata hazırlıyoruz' etkinlikleri yaptık. Bu etkinliklerde ders çalıştırma kitap okuma oyun oynama ve spor yapma etkinliklerimiz gezilerimiz pikniklerimiz oldu. Kısacası engellilerle engelsizleri hayatı paylaşacakları bir ortam oluşturmaya çalıştık. Üyelerimize Ramazan ve Kurban aylarında ayni ve nakdi yardımlar kurban payları ve erzak yardımlarımız oldu. Ramazan'da iftar programlarımız gezi ve pikniklerimiz yaz döneminde deniz gezilerimiz düzenlendi. Derneğimizi farklı platformlarda kent konseylerinde engelli meclislerinde temsil etmeye çalışıyoruz. Radyo ve televizyon programlarımız, gazete haberlerimizle okullar yurtlar dernekler ve farklı ortamlarda engellik bilinci oluşturmaya çalıyoruz.

Toplumdan beklentileriniz nelerdir?

Engelli bir komşunuz varsa lütfen onunla tanışıp sohbet edin. Onu bir 'acı' olarak görmeyin. Anlamaya tanımaya çalışın. Onunla sohbet ederek iletişim kanallarını açık tutun. Ben şuna inanıyorum. Allah kusursuzdur. Yarattıkları da kusursuzdur. Bize mutlaka bir mesajı vardır. Ona ibretlik olarak bakın ve acıyın demiyorum. Birde her durumun insana kazandırdığı eksiler ve artılar vardır. Ben görmeyen biriyim. Görsel uyarılar olmadığı için bol bol kitap okudum, radyo ve televizyonla kültürümü geliştirdim. Bu benim için bir kazanımdır. Birde görme duyusunun ezdiği diğer duyuları da fark etmek ve mutlaka faydalanmak gerekiyor Dernekler, engelli dernekleriyle birlikte faaliyet gerçekleştirsinler. Kısacası engelliler her yerde görünür olsun. Görünürlük artar, iletişim kanalları da açık olursa önyargılar aza inecektir. Gözlerini kapatıp eline bastonu alıp yürüyüp bizim hayatımızla ilgili hiçbir öngörüsü olmaması bir gösteriden ibarettir. Doğan Cüceloğlu'nun tabiriyle "mış gibi" yapmaktır. Hâlbuki bizimle oturup bir çay içip birlikte film seyretmek bir kitabı okuyup tartışmak ona çok şey katardı. Bir filmi kitabı görmeyenin dünyasından dinlemek istemez miydiniz? İşte aramızda bir fark olmadığını o zaman görürdünüz. Biz bir kitabı sesli, kabartma ya da kitapla okuyoruz. Siz de mürekkep baskıdan. Yöntemlerimiz farklı ancak hayata bakışlarımız aynı. Yunus'un ifadesiyle "gelin tanış olalım işi kolay kılalım sevelim sevilelim dünya kimseye kalmaz". Engellilerle birlikte yaşayın.

Eklemek istediğiniz başka bir nokta var mı?

Lütfen yolda bir görmeyen gördüğünüz zaman kolundan asılmayın. Arkasından itmeyin. Sesli olarak yardımcı olabilir miyim ya da yardımcı olmamı ister misiniz deyiniz. Kaldırımlara rastgele masa, sandalye, araba, tabela koymayınız. Bizim hayatımızı zorlaştırmazsanız en büyük yardımı yapmış olursunuz. Biz engellilerle ilgili yasalar yönetmelikler değişti. Ancak zihinler aynı kaldı. Bu yasaları ve yönetmelikleri uygulayacak kişilerin ve kurumlarında zihinsel bir değişim geçirmesi gerekiyor. O yüzden birlikte yaşama kültürünü artırmak gerekiyor.


--

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "pınarslayt" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için pnarslayt+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.

21 Mayıs 2017 Pazar

((slayt izle)) Fwd: ♣☼♣T.C. Letafet♣☼♣ Ahmet Hakan: Sözcü var ya Sözcü... Acayip FETÖ’cüydü!


---------- 



​Ahmet Hakan: Sözcü var ya Sözcü... Acayip FETÖ'cüydü!

UĞUR Dündar var ya Uğur Dündar…

"Cemaat devlete sızmış, buna kargalar güler" diyor, senede iki kez Pensilvanya'ya gidiyor, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nda Mustafa Armağan'la beraber görev yapıyor, Hüseyin Gülerce'yi fena halde kıskanıyordu.
*
Emin Çölaşan var ya Emin Çölaşan…
*
Fetullah Gülen'i çok seviyor, Gülen'den "FETO" diye söz edenlere "Terbiyeni takın! Fetullah Gülen'e FETO diyemezsin! Hocaefendi diyeceksin!" falan diye fırça çekiyor, Abant Toplantıları'nı hiç kaçırmıyor, himmetçilik yapıyordu.
*
Soner Yalçın var ya Soner Yalçın…
*
FETÖ'cü savcı ve polis şefleriyle al takke ver külah ilişkisine giriyor, ekranlardan sağa sola "Alayınız tutuklanacaksınız! Alayınız tutuklanacaksınız! Hahaha!" falan diye höykürerek tehditler yağdırıyor, Bankasya'dan kredi çekip yalı alıyordu.
*
Yılmaz Özdil var ya Yılmaz Özdil…
*
Her öğün maklube yiyor, yakın arkadaşlarını "şakirt" diye çağırıyor, cemaat ile hükümetin arasını açmaya çalışanlar için "fitneci" diyor, Türkçe Olimpiyatları'nın ardından destanlar yazıyordu.
*
Necati Doğru var ya Necati Doğru…
*
Afrika'da açılan Türk okullarına selam duruyor, Fetullahçı işadamlarının dünyayı fethettiğini yazıyor, Fetullah Gülen öncülüğünde Anadolu sermayesinin büyük bir şahlanış içine girdiğine dair analizler patlatıyordu.
*
Saygı Öztürk var ya Saygı Öztürk…
*

Fetullah'ın askeri vesayeti geriletme operasyonlarının gönüllü taşeronluğunu yapıyor, Fetullahçıların yürüttüğü Ergenekon ve Balyoz operasyonlarını öven kitaplar yazıyor, bu yolla yolunu buluyor da buluyordu.
*
Bekir Coşkun var ya Bekir Coşkun…
*
Hocaefendi'nin hayvan sevgisini anlata anlata bitiremiyor, Hocaefendi'nin bir sineğin ardından döktüğü gözyaşlarının destanını yazıyor, "Karakaşlım, karagözlüm, gel artık Pensilvanya'dan" falan diye şiirler döktürüyordu.
*
Kısacası…
Sözcü var ya Sözcü…
Çok acayip FETÖ'cüydü.
Hem de çok acayip!


--
                            


Gülüşünde ilkbahar bakışında letafet
Seni bende görerek bana seni tarif et

https://groups.google.com/group/letafet

letafet@googlegroups.com

Birol Akkerman

--
Gülüşünde ilkbahar bakışında letafet
Seni bende görerek bana seni tarif et..
 
Bu gruba posta göndermek için; letafet@googlegroups.com
Bu gruba aboneliğinizi iptal etmek için; letafet+unsubscribe@googlegroups.com
 
https://groups.google.com/group/letafet
adresinde bu grubu ziyaret edin..
 
Yahoo Letafet1 : http://groups.yahoo.com/group/Letafet1


--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "pınarslayt" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için pnarslayt+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.