27 Kasım 2014 Perşembe

((slayt izle)) Fwd: Pekünlü hapse giriyor...


 D.Ali Ercan <daliercan@gmail.com>
 27 Kasım 2014 01:52

 Pekünlü hapse giriyor...




"...Ben yanmasam,
Sen yanmasan,
Biz yanmasak,
Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa?..."

Nazım Hikmet Ran


rennan pekunlu
Prof. E.Rennan Pekünlü.


Değerli arkadaşlar.

Anayasa gereği Türbanlı bir öğrenciyi derse almayan Prof. Esat Rennan Pekünlü'ye 'eğitim hakkından mahrum bırakmak' suçundan dolayı mahkemenin kararlaştırdığı 2 yıl 1 aylık hapis cezası Yargıtay tarafından onaylanmıştı. (1 ay fazladan verildi ki Savunma avukatı cezanın ertelenmesini isteyemesin) Ege Üniversitesinde  son dersini veren Pekünlü Yarın Foça'da hapse girecek.  

Orta Çağda takılı kalmış beyinler bir türlü hazmedemedikleri pozitif bilime düşmanlıklarını her fırsatta bilim adamlarına karşı kindar davranışlarıyla sergiliyorlar.. Rennan hoca da son dersini inadına, benim de söyleşilerimde sıklıkla  kullandığım bir başlıkla vermiş; "Evren ve Evrim" 

Çok merak ediyorum, bir Uzay bilimci Hocayı yaratılmış yapay bir bahane ile  böylesine kolayca hapse tıkan zihniyetin temsilcileri, yüksek makamları işgal eden zevat, Astronomi alanında insanlığın övüncü bir olayı gerçekleştiren bilim insanlarını (Rosetta Uydusunu, 10 yıl süren 6,4 milyar km.lik uzay yolculuğundan sonra  ~3 km çapında, sudan hafif minik bir komet üzerine indiren ESA'yı)  kutladılar mı acaba?

" Hava kurşun gibi ağır..."
... 
Ben Sevgili Rennan ile yürekten dayanışma duygularımı ifade ediyor, Yeniden aydınlığa çıkacak Laik bir Türkiye özlemiyle saygılar, sevgiler sunuyorum...æ








--

Görüş, düşünce ve iletileriniz için aşağıdaki haberleşme ağını kullanabilirsiniz

Saygılarımla

kotanlartr@googlegroups.com

 http://groups.google.com.tr/group/kotanlartr?hl=tr

 

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "pınarslayt" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için pnarslayt+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.

26 Kasım 2014 Çarşamba

((slayt izle)) Fwd: ülgener ne diyordu... ortaçağlaşmayı bitirmek



 kemal kaynak <kemalkaynak@gmail.com>
 26 Kasım 2014 15:11

 ülgener ne diyordu... ortaçağlaşmayı bitirmek

Ne diyordu Ülgener?

1.Geri kalmışlık ne zaman başladı?

Geri kalmışlığın sebebini hep tarihte aramak adetimizdir…

Kimimiz Tanzimat'ı, kimimiz Lale Devri'ni, kimimiz İttihat ve Terakki'nin iktidara gelişini, kimimiz de Cumhuriyet'in kuruluşunu geri kalışımızın miladı olarak alırız.

Tarih bilmeyenler ise çıkar durumuna göre ya mevcut iktidarı ya da bir önceki iktidarı suçlayarak günü kurtarmaya çalışır.

İşte Ülgener toplumsal tarihi yorumlama işinin yukarıdaki seçeneklerden birini seçmek kadar kolay olmadığını anlatmaya çalışan adamdır.

2.Ortaçağlaşma ya da Yörük sırtından kurban kesmek

Ülgener'in 'ortaçağlaşma' kavramını çözümlemesini ağırlıklı olarak Beşir Ayvazoğlu'nun 'Geçmişi Yeniden Kurmak' adlı eserinden hareketle ele aldım.

 

Ülgener'e göre, Osmanlı'da iktisadi çözülme bir 'ortaçağlaşma' hadisesidir. Ülgener 'ortaçağ' kavramını bir zihniyet olarak ele alır. Kavramın ilericilik-gericilik çatışmasıyla ilgisi yoktur. 

Ülgener'e göre 'ortaçağlaşma' "tüketim ve sarfiyata dayalı bir iktisat rejimidir."

'Ortaçağ' kavramı toprağa bağlı ve merkeziyetsiz bir yapıdır. Bugünkü anlamda bir devlet hiyerarşisinin olmadığı yerel aktörlerin toprak ağalarının ve eşraflık ruhunun öne çıktığı bir yapılanma söz konusudur. Bu merkeziyetsiz yerel yapıyı Şerif Mardin 'genişletilmiş statü sistemi' olarak ifade eder. Kırsal alanda tarım, şehirde çarşı esnafının küçük üretimi belirleyicidir.

"Tüketim ve sarfiyata dayalı bir iktisat rejimi" olarak 'ortaçağlaşma', giderek 'Bürokratik Yönetim Geleneği'nin bir yönetme biçimine dönüşmüştür. Aynı anlayış bütün tarihimiz boyunca, bütün iktidarlar eliyle devam etmektedir. Bu hastalık sivil toplum örgütlerinde, sendika, vakıf, dernek, spor kulübü ve partilerde de aynen devam etmektedir. Mesela bütün spor kulüpleri borç batağında. Borçsuz tek takım İlhan Cavcav'ın yönettiği Gençlerbirliği.

Önce tüketen ve borçlanan bu anlayış ortaçağ'dan bugüne tarihimizin vazgeçilmezi olmuştur. 'Bürokratik Yönetim Geleneği' alışılmış tahsilat yolları daraldıkça, yeni kaynak üretme biçimleri bulmakta mahirdir.

Ülgener'e göre bu yaklaşım faizi ve tefeciliği cazip hale getirmiş, 'tefeci kapitalizm' giderek meşrulaşmıştır.Hikmet Kıvılcımlı'nın tahlilinde bu durum 'tefeci bezirgan' takımı olarak tanımlanır.

Yerli 'tefeci kapitalizm', Batı'da olduğu gibi üretim odaklı, iş ve kredi organizasyonu değildir. 'Ortaçağlaşma' 'Bürokratik Yönetim Geleneği'nin 'tefeci bezirgan' takımıyla ittifakı elinde üretim kaynaklarını tıkayan bir mekanizmaya dönüşmüştür.

Alınan borçlar, kamu maliyesinin hesapsız açıklarının faizini ödemeye harcanmıştır. Yeni borçlanmalar zorunlu hale gelirken 'Bürokratik Yönetim Geleneği' devlet adına lüks tüketime hiçbir zaman ara vermemiştir.

15.Yüzyıl sonlarından 19. Yüzyıl'a kadar Osmanlı iktisadının hakim çizgisi 'ortaçağlaşma' olmuştur.

Kıvılcımlı, 'tefeci bezirgan' kavramını kapitalizm öncesi üretim ilişkilerinin yerel aktörleri için kullanır. Devleti haraca bağlayanlar gayrimüslim tefecilerdir. Galata Bankerleri, Ermeni ve Yahudi tefeciler eliyle iç borçlanma artarken giderek yabancı devletlerden ve bankerlerden borç alma sürecini başlatmıştır. Yabancı devletler giderek Osmanlı'dan alacaklarını ülke içinde Duyun-u Umumiye idaresi eliyle kendileri sağlama yoluna gitmiştir. Ormanlar, madenler, vergi ve gümrük gelirleri Duyun-u Umumiye idaresi eliyle yabancılara verilmiştir. Cumhuriyet döneminde Duyun-u Umumiye idaresi kaldırılmakla birlikte Osmanlı dönemi borçlarının ödemesi 1950'ye kadar devam etmiştir.

3.Nazım Hikmet'in komünizme karşı akrabası

Sabri Ülgener, Nazım Hikmet'in akrabalarındandır… Nazım Hikmet'in anneannesi Leyla Hanım'ın annesiAyşe Sıdıka Hanım ile Ülgener'in anneannesi Hatice Hanım kardeştir. Ayşe Sıdıka Hanım ve Hatice Hanım'ın babaları Hafız Mehmet Paşa'dır.

Ancak akrabalığa rağmen Ülgener'in siyasi eğilimiyle Nazım Hikmet'in eğilimi birbirine 180 derece zıttır.

Ülgener'in Marksizm karşıtlığı 1960'lı-70'li yıllarda süreç içinde oluşmuştur. Ülgener'in temelde Max Weber'i esas aldığı hep söylenir. Ama onun komünizm karşıtlığı, agresif Sol'a tepki olarak gelişmiştir. O üniversitenin solun arenası haline getirilmesine karşı tavır alır. İktisat Fakültesi'nde İdris Küçükömer ve Sencer Divitçioğlu'nun dersleri miting havasında geçmeye başlar. Sol'un kendisini 'bilimsel sosyalizm' başta olmak üzere bilimsel kılıfla takdim etmesine karşı gelir. Hoca bilimin proleter ve burjuva bilimi olarak ikiye ayrılamayacağını anlatmaya çalışır.

Weber'in aydınların seçkinci tavrını eleştirisiyle 'Bürokratik Yönetim Geleneği'nin Sol'e evrilerek jakoben-buyurgan bir yapıya bürünmesini 'Aydınlar Sosyolojisi' adlı önemli makalesiyle ele alır.

Ülgener'e CIA Ajanı dediler!

Ülgener, en basit eleştirilerden birinin kapitalizm eleştirisi olduğunu ancak iktisadi gelişme ve piyasa mekanizmalarının kapitalizmin dışında ekonominin doğası olduğunu vurgular. O bu tavrı ve Marksizm'e karşı oluşu nedeniyle Solcu Yeni Ortam gazetesinde 'CIA Ajanı' olarak suçlanır. Zaten bizde Sovyet işbirlikçileri muhaliflerini 'CIA Ajanı', İngiliz muhipleri ise 'MİT Ajanı' şeklinde suçlar.

Suçlamalara rağmen Ülgener'in farkında olan Sol çevreler de vardır. Şahin AlpayCumhuriyetgazetesinde yazdığı 'Sağlıklı Bir Bilim Anlayışı' adlı yazısında Ülgener'i saygın bir yere oturtur. Yalçın Küçük de Ülgener'in hakkını teslim eden aydınlardandır: "Aydın çalışması nedeniyle Sabri Ülgener Bey'in 'Çözülme Devri Zihniyeti'ni yeniden okudum, kartlara geçirdim. Çok yararlandım. Sabri Hoca'nın izlediği yöntem yararlı olarak kullanılabilecek bir yöntemdir."

4.Gümüşhanevi muhibbi taliksever bir adam

Ülgener, dostu Süheyl Ünver'in tanımıyla tam bir talik hat hastasıdır. Sadece talik hat örneklerini takip etmekle kalmaz aynı zamanda bazı talik eserlerin yeniden yazımlarını da yapar. Yazdığı talik eserlerden biri ailecek bağlı oldukları Ahmet Ziyaeddin Gümüşhanevi hakkındadır. Bu talik hat eserinde 'Ya Hazret-i Şeyh Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi kuddüse sırrıhu ve aziz" yazmaktadır.

5.Filozof iktisatçı

Ülgener, 'Zihniyet ve Din' başlıklı eserinde Osmanlı-Türk iktisadi rasyonalizasyon'un oluşma-ma-sında Batıni akımların etkisini ortaya koymuştur. Bu durum bir yönüyle Yahya Kemal'in 'çözülme' tezinin açılımı anlamına gelmektedir. Yahya Kemal şöyle der: "Eğer tasavvuf ve Melamilik raya girmeseydi tıpkı İngilizler gibi işinde ve ibadetinde çalışkan insanların cemaati olurduk."

Ülgener, daha işin başında Weber'in etkisiyle Türk toplumunun yakın geçmişini kurcalarken şu can alıcı soruyla üstün körü  'İslamiyet iktisadi kalkınmayı engellemiştir' yaklaşımını sarsıyordu. O, temel soruyu 'bizim insanımız neden iktisadi maddeden kaçıyor, yaşadığı dünyaya niçin yabancı kalıyor?' şeklinde belirliyor ve bunu açmaya çalışıyordu.

Ahmet Güner Sayar, 'Osmanlı İktisat Düşüncesinin Çağdaşlaşması' adlı eserinde Ülgener'in anlaşılma yollarını bize açar. Klasik felsefe geleneğinden mahrumiyet analitik iktisada geçemeyişte ciddi bir engel olarak görülmektedir. Maddeye doğru kuluçka dönemini yaşamadan, ani bir açılma ve toplumsal dertlerle yüzyüze geliş Osmanlı münevverinin alelacele ansiklopedist eğilimlere kapılmasına yol açmıştır. İşte toplumsal tarihi yorumlamada karşılaştığımız bu tıkanmayı Ülgener düşüncesiyle aşmaya çalışırız.

Eğer Sayar'ın 'Bir İktisatçının Entelektüel Portresi Sabri F. Ülgener' kitabını okumasaydım, Ülgenerhakkında bu yazıyı kaleme almaya cesaret edemezdim.

6.Hatime: 'Ortaçağlaşma'yı nasıl sonlandıracağız?

'Şark Meselesi', özelde Osmanlı İmparatorluğu'nun parçalanması, genelde İslam Dünyası'nın sömürgeleştirilmesidir.

Modernleşme projesini sonuçlandıran Batı ülkelerinin hemen hepsi, sanayileşmede belirli bir ekonomik seviye tutturmuştur. Batı ülkeleri, sınıfsal ve itikadi iç uzlaşmasını önemli ölçüde sağlamıştır. Bu ülkeler, ekonomik güçlerini birbirleri karşısında kullanmayı bırakıp, 'Şark Meselesi' adını verdikleri Doğu'yu sömürgeleştirme uğraşını beraberce başarmıştır.

'Şark Meselesi', büyük oranda başarıya ulaştı. Osmanlı İmparatorluğu parçalandı, İslam Dünyası'nın sömürgeleşti. Afrika ve Amerika'nın tamamı Batı sömürüsüne maruz kaldı.

Asya'daki sömürü bizi daha yakından ilgilendiriyordu. Türkistan coğrafyası Rusya'nın, Çin Japonya'nın veHindistan İngiltere'nin sömürgesi oldu.

Tarih, et yiyenlerin ot yiyenleri, kuzeylilerin güneylileri, teknoloji üretenlerin üretmeyenleri ve bilgiyi dönüştürenlerin dönüştürmeyenleri yendiğini göstermiştir.

Osmanlı Devleti aslında et-ot, kuzey-güney dengesini sağlamış bir topluma sahipti. Teknoloji takibinde geri kalmışlığımız sınırlıydı. Bilgi üretimi konusunda Batı karşısında tartışılmaz önemli birikimimiz vardı. Ancak 'ortaçağlaşma'yı sonlandırabilecek iç hamlemizi yapamadık.

Batı'nın 'Şark Meselesi' bakışının mağduru, 'Büyük Paylaşım Savaşı' denilen Birinci Dünya Savaşı'nın mağlubu olduk.

Osmanlı bakiyesi Anadolu ve TrakyaTürkiye Cumhuriyeti olarak yoluna devam etti.

Parti bilimi, devlet bilimi, ordu bilimi, cemaat bilimi olmaz. Parti bilimi oyununa gelen Sovyetler Birliğiçözülmekten kurtulamadı.

Bugün "tüketim ve sarfiyata dayalı iktisat rejimi" olan 'ortaçağlaşma'yı sonlandırabilecek bilgi birikimine vakıfız. 'Biz ve onlar' denkleminin dışına çıkarak rasyonel muhasebe'ye ulaşma şansımız var.

'Ortaçağlaşma'yı sonlandırabilmek için Yerli Aydın'ın inisiyatif almasına ve Milli Burjuvazi'ninkendilikbilgisi'ne ulaşmasına ihtiyacımız var. Ülgener ve bütün Yerli Düşünce ustaları bu görev sırasında eserleriyle bize yol gösteriyor.

Yüce Allah, Ülgener ve bütün Yerli Düşünce ustalarına rahmet eylesin, mekanları cennet olsun.





--

Görüş, düşünce ve iletileriniz için aşağıdaki haberleşme ağını kullanabilirsiniz

Saygılarımla

kotanlartr@googlegroups.com

 http://groups.google.com.tr/group/kotanlartr?hl=tr

 

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "pınarslayt" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için pnarslayt+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.

((slayt izle)) Fwd: "Bize öz Türkçe yaraşır" adlı betiğim...

Tarık KONAL. <tarikkonal@hotmail.com>
26 Kasım 2014 08:19

 "Bize öz Türkçe yaraşır" adlı betiğim...






   
          
              
                                                                                              25 Kasım 2014

  Saygın Dildaşlarım, Saygın Arkadaşlarım
Yazıya dökülmesi İÖ 4 bininci yıllara dayanan iyemli dilimiz Türkçemiz,
saygın ulusumuza yüzyıllar boyunca unutturulmuştu.
Bu unutulmuşluğa Bilge bir Önder olan ATATÜRK, görkemli Dil Devrimiyle "dur" demişti.
Bilge Önder'in bizi yeniden saygın bir ulus düzeyine yücelten görkemli Dil Devrimini
-özellikle gençlerimize- anımsatmak ereğiyle bir betik (kitap) yazdım.
"Bize öz Türkçe yaraşır" adlı betiğim, Cinius Yayınları'nca yayınlandı.
Bu betiği edinmenizi, özellikle gençlerimize önermenizi rica ediyorum...
          Erinç, gönenç dilerim
                Tarık Konal
          
          
 



--

Görüş, düşünce ve iletileriniz için aşağıdaki haberleşme ağını kullanabilirsiniz

Saygılarımla

kotanlartr@googlegroups.com

 http://groups.google.com.tr/group/kotanlartr?hl=tr

 

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "pınarslayt" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için pnarslayt+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.

24 Kasım 2014 Pazartesi

((slayt izle)) Fwd: FW: ÖĞRETMENLERİMİZİ ANARKEN BİR HAZİN ÖĞRETMEN ÖYKÜSÜ...

 Dr. Kayaalp Buyukataman - Turkish Forum Ozel Dagitim <Turkishn@turkishnews.com>
 24 Kasım 2014 14:26
 ÖĞRETMENLERİMİZİ ANARKEN BİR HAZİN ÖĞRETMEN ÖYKÜSÜ...

OGRETMENLERIMIZIN CEKTIKLERI BU VATAN ICIN ODENMEZ

MALESEF BASIMIZDA SEHIT OLANLAR ICIN KELLE TABIRINI KULLANAN , BIR HIRSIZ VAR

 

OGRETMENLER GUNU ATATURKUN BU DEGERLI COCUKLARINA KUTLU OLSUN

 

 

 

ÖĞRETMENLERİMİZİ MUHABBETLE ANARKEN BİR HAZİN  ÖĞRETMEN ÖYKÜSÜ..(*)

 

Dr. Noyan UMRUK

 

Bu yazının amacı hiçbir yararı olmayan, insan yüreğinin en ağır yükü olan kin ve nefret duygularını körüklemek değil, sadece vicdanların titreyip kendisine dönmesine bir nebze de olsa yardımcı olmak, katkıda bulunmaktır.   

 

 

 


"NEŞE ÖĞRETMEN, Tekirdağ Şarköy'de, 1972 yılında, Alten ailesinin en küçük kızı olarak dünyaya geldi. Öğretmen olmak istiyordu.

Eğitim Fakültesi'nden 1993 yılında birincilikle mezun oldu. Diyarbakır'ın Bismil ilçesine atandı.

Bölücü örgüt, öğretmenleri " asimilasyonunun" en önemli parçası olarak gördüğünden,eylem yapma kararı almıştı

Neşe henüz 22 yaşındaydı. Çıtı pıtı, çocuk görünümlü bir kızcağızdı. "Bayrağımızın dalgalandığı her yere giderim" diyordu.

Nokta tayininin çıktığı Çavuşlu Köyü'ne ulaşır ulaşmaz, görev yapacağı okula gitti. Okulun hali içler acısıydı.

Köy muhtarı ve köyün ileri gelenleriyle konuşup, eksikleri gidermek için yardım istedi. Köylüler, ancak "Parasını ben vereyim" deyince onarımı başlatabildi. İlk maaşının büyük bölümünü ustalara verdi, gerisini de borçlandı.

1993 yılının 26 Ekim'i... Neşe yorgun argın okuldan eve geldi. Program defterine ertesi günün derslerini yazdı.

Biraz dinlendikten sonra babasına "Tamirat işleri yüzünden açıldık. Evde sivri biberimiz var istersen onları kızartalım ekmek ve yoğurtla yeriz" dedi.

Henüz bir ocakları yoktu. Biberleri hazırladı, tavayı mavi piknik tüpüne koydu. Ekmek ve yoğurdu masaya bıraktı.

Hava iyice kararmış, köydeki köpekler sürekli havlıyor;onun ötesinde uluyordu. 

Köpek ve rüzgar sesinden, önce kapının vurulduğunu duymadılar. Sertçe çalmaya devam edince, babası "Kim o" diye seslendi.

"Açın, hoca hanımla bir şey görüşeceğiz" dedi kapıyı çalanlar. 

Açtılar. Karşılarında silahlı iki yarasa. "Dışarı çıkın" diye bağırdılar. 

Türkçeyi düzgün konuşanı, " Faşist T.C.'nin hiçbir öğretmeni Kürdistan'a giremez ?  demedik mi?" diyerek, Neşe'nin yaşlı babasını tokatlayarak yere yuvarladı.


Neşe, köylülerden yardım gelir umuduyla bağırmaya başladı. Avazı çıktığı kadar haykırmasına rağmen köyden yardıma cesaret eden çıkmadı.

Doğrulan babası "Yapmayın" diye yalvarıyordu. 

Katil yarasalardan biri silahın namlusunu Neşe'nin babasının kafasına dayadı ve tetiğe bastı.

Neşe donup kaldı. Tekrar bağırmak istedi ama sesi çıkmadı. Kendini olduğu gibi yere bıraktı.

Neşe'yi saçından tutup tekme ve dipçik darbeleriyle köyün çıkışındaki tepeye kadar sürüklediler.

Genç kızın üstündeki elbise paramparça oldu. Bedeni sefil yaratıkların gözleri önündeydi.

Bu arada yarasaların sayısı beş olmuştu. 

Neşe gözleri açık ve donuk, ölüme hazır bir huri gibiydi.

Biri kalaşnikofunu seriye aldı ve Neşe'nin sağ göğsünün üstüne dayayıp tetiği çekti. Beş mermi Neşe'nin göğsünü parçalamaya yetmişti.

Yarasalar tatmin olmadı. Aynı işlemi cansız bedeninin diğer göğsünde de tekrarladı biri.

Ailesinin üzerine titreyip kıyamadığı Neşe'nin vücudu da lime lime oldu..." 

Neşenin ölümü insan hakları için mücadele eden dernekler tarafından kınanmadı.

AB komiserleri kimseye "ne yapıyorsunuz" demedi.

Sokak köpekleri için kıyameti koparanların sesi çıkmadı.

 

Hepimiz ……… diyenler görmezden geldiler.


Azıcık nasırına basılsa bas bağıranlardan tek bir açıklama gelmedi.

Her derde deva aydınlardan "bunu umursuyorum" diyen olmadı.

Neşe öğretmen ve babasının arkasından on binler yürümedi.

 

Kolayca herşeye ağlayanlar, Neşe Öğretmen ve Babası için ağlamadılar...

 

Daha 21 günlük öğretmen iken hunharca katledildi baba kız.... 

 

  

"Nesrin Ünügür de öyle... Feleğin sillesini yiyerek büyümüştü... Zor zahmet bitirdiği okulundan sonra Diyarbakır'ın Hantepe köyüne çıkmıştı tayini... Sivilceli yüzüne bakıp çok şaka yapmıştım ona: " Kız sivilceli, evlen de kurtulalım senden" diye... Meslektaşı Cuma Ünlü ile tanışmış, evlenmişti; kaç gün geçti geçmedi şehit edildiği  haberini aldık... Eşi Cuma ile beraber... (1996)

Mehmet Ali Durak, ahh anlatamam onu... uzun boyu ve yakışıklılığı ile gözümün önünden hiç gitmez.... Silvan'da güpegündüz başına demir çubukla vurup şehit ettiler.... (1992)  Urfa seyahatimde Silvan yol levhasını görünce kendimi tutamamıştım... hala tutamam.... Ya Birol Aşkar ?(1993)

Daha kimler kimler... 170'ten fazla öğretmen... Elif, Numan, Şevki, Seydo, Orhan... Teröristlerin gelip alıp götürüp köyün bir kaç yüz metre dışında şehit ettiği öğretmenlerimiz... Evi basılınca küçük bebeğini dolaba saklayan öğretmenimiz.... Yaralanıp can çekişirken köyden bir tane at arabası bile bulamayıp göz önünde şehit olan öğretmenimiz..." 

Koruyamadık sizi öğretmenim... Sizi oralara gönderdik ama barınabileceğiniz bir sağlam ev bile gösteremedik...  Ah Öğretmenim...Ahhh… teneffüse çıkabilir miyim? Çok sıkıldım, biraz düşünmek için… Hakkınızı helal edebilecek misiniz bizlere???

 (*)Fakir Karınca;http://blog.milliyet.com.tr/fakirkarinca;25 Ekim '11-Yararlanılmıştır.

* * *




--

Görüş, düşünce ve iletileriniz için aşağıdaki haberleşme ağını kullanabilirsiniz

Saygılarımla

kotanlartr@googlegroups.com

 http://groups.google.com.tr/group/kotanlartr?hl=tr

 

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "pınarslayt" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için pnarslayt+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.

22 Kasım 2014 Cumartesi

((slayt izle)) ASK" - SENI SEVIYORUM - SIIR KITABI - Can AKIN



http://www.turklider.org/TR/Portals/57ad7180-c5e7-49f5-b282-c6475cdb7ee7/UserFiles/MR%20CAN%20AKIN/12A.jpg

ASK"  - SENI SEVIYORUM - SIIR KITABI - Can AKIN

http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=8966&ItemIndex=20
Web Sayfasını Ziyaret Eden Kişi Sayısı: 125.111

--
Mr CAN AKIN - Poet,Author, Translator Writer, International Photographer

Mr CAN AKIN - Autor, Escritor Traductor, Poeta,Fotógrafo Internacional

Mr CAN AKIN -  著者、翻訳者ライター、詩人、国際的な写真家

Mr CAN AKIN - 作者,译者的作家,诗人,国际摄影师


Poet Mr Can Akın -Poetry Book - Love - I Love You

http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=6002&ItemIndex=49


Stories OfMemory - Uncle Ece & Little Can - Written By: Mr Can AKIN

http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=8866&ItemIndex=18


Español " MiCiudad Balikesir, Su Héroe Ece Amca Y Yo - Escritor Mr Can AKIN

http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=4900&ItemIndex=63


Mr Can AKIN – Mevlana, Rumi 12 ThePhoto Exhibition Was Visited By 1,500,000

http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=6277&ItemIndex=6

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "pınarslayt" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için pnarslayt+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.

19 Kasım 2014 Çarşamba

((slayt izle)) Emine Ülker Tarhan Anadolu Partisi Ana Parti Ve Mumtaz Canlı Mersin İçel Burak Canlı

EMİNE ÜLKER TARHAN ANADOLU PARTİSİ ANA PARTİ VE MUMTAZ CANLI

Emine Ülker Tarhan zarif, akıllı ve umut dolu bir lider…

Kurduğu siyasi partinin ismi Anadolu Partisi Ana Parti…

Şimdi gelelim gerçeklere…

Söz konusu Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde şahsen CHP ve MHP yani 14 Parti olarak zikredilen adayı desteklememe ve kendisi için de özellikle çabalamama rağmen tutmayacağını tam olarak bilmekteydim. Fakat bizimkisi gözümüz arkada kalmasın hesabıydı. Olmadı.

O zamanlar Nazlı Ilıcak Emine Ülker Tarhan'ın ekstra olarak aday olması gerektiğinden bahsetmişti. Yani sandığa küskünler sandığa gidecek ve ilk seçimde gerekli çoğunluğu şu an ki Reisi Cumhur sağlayamayacaktı…

Hatırımda kaldığı kadarıyla da 3 Milletvekili imza toplamış ve 21 Vekile ulaşacak gibiydi. Olmadı. Ve ilk turda Erdoğan seçiliverdi.

Bu olay Ankara'dakilerin talihsizliği veya diğer başka unsurlarla açıklamak mümkünse de ben öyle düşünmemekteyim. Bile bile seçim verildi. Dik ve ayakta mücadele yerine belki de ikinci tura bırakmak istemeyerek seçimi verdiler.

Neyse olan oldu. Fakat ben seçimden önce Genel Başkanların koltuklarını koruyamayacaklarını düşünmekteyken gene koltuklarında korumayı bir kez daha başardılar. Muharrem İnce CHP Genel Başkanlığına aday oldu başaramadı. Oylar incelendiğinde aynı delegelerin her ikisine de oy verdiğini görmekteyiz.

Gelinen noktada insanların sandığa gitmesi için herhangi bir neden kalmamıştır. Sonuç 2023'dür.Olmasının sebebi de muhalefettir. Belki onun sebebi de Egemen Kuvvettir.

Lakin bir şans! Bir ölüm şansı! Bir Mücadele! Olması gerekmez mi? Yalanda olsa vuruşarak ölmek. Hayalde olsa bir nebze ciddiye alınmak!

Koskoca 12 yıl oldu. Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir. Cumhurbaşkanlığı seçimlerini hezimetle kaybeden muhalefeti destekleyeceğime ya gidip oy vermem ya da gidip temizinden işimi bitirsinler diye düşmanla işbirliği yaparım…

Kızgınım! Kırgınım! Ve inancım ile umudumu yitirdim. Bir nebzede olsa Emine Ülker Tarhan nezaketi, bilginliği, Umuduyla dimdik ayakta! Onu gören dahi Cennete gider. Bu açıdan onu her zaman siyasette görmek dileğiyle!

İşin Mersin Ayağında ise Amcam DP Demokrat Parti 2014 Yerel seçimlerde Büyükşehir Adayı olan Mumtaz Canlı'nın ise şimdiden Anadolu Partisinden Milletvekili Adaylığına ilişkin konuşmaların yapılıyor olması… Amcam partisiz tek başına Mersin Genelinde 5 binden fazla oy toplayabilir. İnanmıyorsanız korkmayın yakında inanacaksınız Mersin İçel Burak Canlı

 

 

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "pınarslayt" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için pnarslayt+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.

18 Kasım 2014 Salı

((slayt izle)) Fwd: Yılmaz Özdil: Macellan müezzindi





Yılmaz Özdil: Macellan müezzindi

Asrın lideri izah etti:

"Amerika'yı Kolomb keşfetmedi"

*

Ki, daha önce Malazgirt'i izah etmişti…"Romen Diyojen batarya batarya, gülle gülle saldırırken, Sultan Alparslan Allah Allah diye saldırıyordu" demişti.
Gerçi, 1071'de batarya-top filan henüz yoktu, barut anca 250 sene sonra toplarda kullanılmaya başlanmıştı ama, olsun varsındı, tarihçiler daha iyi bilecek değildi.

*

Bilahare, İstanbul'u izah etti…"İstanbul'un tarihçesini bilmiyorlar, tarih bilseler konuşmaya yüzleri olmaz, öyle elinde mercekle Romen Diyojen gibi dolaşılmaz" dedi.
Mercekle dolaşan, hayali roman kahramanı Sherlock Holmes'tü.
Mercek yerine fenerle dolaşan Diyojen'in, İstanbul'la alakası yoktu, Sinoplu filozoftu.
Romen Diyojen desen, zaten mercekle, fenerle alakası yoktu, Malazgirt'te esir düşen Bizans imparatoruydu.
1500 senelik sapma yapmış, Diyojenleri karıştırmış, Sherlock Holmes'le harmanlamış, gene de denk getirememişti ama, gayet güzel izahattı, ayakta alkışlandı.

*

Bi ara, Osmanlı'yı izah etti…"Kanuni'nin 30 senesi at sırtında geçti" dedi.
Kanuni 13 defa sefere çıkmıştı, toplam 10 sene 3 ay seferde kalmıştı.
Demek ki, 30 seneye tamamlamak için, sarayda da 20 sene at üstünde oturmuştu!

*

Bizans'ı izah etmeyi de ihmal etmedi…"Bizans'ın hanımları Fatih Sultan Mehmet'i karşılarken, başımızda kardinal külahı görmektense Osmanlı sarığı görmeyi tercih ederiz demişlerdir" dedi.
O lafı söyleyen, Bizanslı hanımlar değildi, o lafın orijinali öyle değildi, söylendiği tarih de 1453 değildi, 10 sene önceydi.
Her şeye rağmen halimize şükretmeliydi, Bizanslı hanımlar Fatih'i görünce "Cüneyt Arkın da geldi mi?" diye sorabilirlerdi.

*

Bizans, Osmanlı derken, Selçuklu'yu da izah etti"Ankara, Selçuklu başkenti" dedi.
Profesör İlber Ortaylı, Selçuklu başkenti filan değildir, Selçuklu başkenti Konya'dır dedi ama, bu İlber hocanın cahilliğinden de bıkmış usanmıştık gari.

*

Yunan tarihiyle alakalı gerçekleri, Olimpiyat Komitesi Başkanı'na izah etti"Olimpiyatlara adını veren dağ, Antalya'daki Olimpos dağıdır, olimpiyat meşalesinin kaynağı da, Olimpos dağındaki Çıralı'dır" dedi.
Olimpos dağı, Türkiye'de değil, Selanik'te…
Bizdeki Olimpos, dağ değil, carettaların yavrulama alanı…
Olimpiyata adını veren yer, Yunanistan'daki antik kent Olimpiya…
Olimpiyat meşalesinin Çıralı'yla alakası yok, ilk kez 1928'de Amsterdam Olimpiyatı'nda yakıldı, diyenlere bakmayın siz…
Bütün dünya yanlış biliyordu.

*

Sadece kıtaları değil, denizleri de izah etti.
İki lisanda, İngilizce-Türkçe izah etti"Akdeniz, beyaz deniz, White Sea olarak adlandırılır" dedi.
White Sea'nin Rusya'nın kuzeyinde olduğunu iddia edenler, müfteriydi.

*

Medeniyetler İttifakı'nda medeniyetleri komple izah etti"Almanların Goethe'si varsa, İspanyolların Sokrates'i var" dedi.
Yunan'ı İspanyol yaptı.
Sokrates'le Cervantes arasında iki bin sene vardı.

*

En son, Amerika'yı izah etti.

"Kolomb keşfetmedi" dedi.

*

Marko Polo müftüydü.

Pasifik okyanusunda ilk iftarı Macellan verdi.

Vasco da Gama, Piri Reis'in imam hatipten sınıf arkadaşıydı.


--

Görüş, düşünce ve iletileriniz için aşağıdaki haberleşme ağını kullanabilirsiniz

Saygılarımla

kotanlartr@googlegroups.com

 http://groups.google.com.tr/group/kotanlartr?hl=tr

 

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "pınarslayt" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için pnarslayt+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.

((slayt izle)) Fwd: Bekir Coşkun: Ey tarih, arkadaşı affet!..




Bekir Coşkun: Ey tarih, arkadaşı affet!..

Tersine Amerika Müslümanları keşfetti…

İlk petrol kuyusunu 1938'de çaktı…

*

Ama Türkiye'nin Cumhurbaşkanı "Amerika'yı Müslümanlar keşfetti, oraya bir de cami yaptılar" deyince, tarihçilerin psikolojik sorun yaşadıkları haberleri geliyor…

*

Üzerine oturdukları petrolü bulamadılar da Amerika'yı mı keşfettiler?..

*

Gerçi dünya denizlerini keşfetmek için çaba gösteren, çizdiği deniz haritası ile tarihe geçen bir ünlü kaşif Müslüman Türk var:

Piri Reis…

Kafasını kestiler…

*

Ben domatese bakarım…

Şu sofranızın olmazsa olmazı domates 100 sene önce yoktu…
Bizim Urfalılar domatese "Frenk" derler…
Çünkü Kolomb'un getirdiği domates tohumu, 1900 başlarında Fransa üzerinden Amerika'dan geldiği için…

Domatesi getirmeyip, camiyi götürmüş olmaları da bir olasılık ama…

Yine de domatese bak; daha iyi…

*

Salondakiler "Amerika'yı Müslümanların keşfettiğini" duyunca sevindiler…

Konuştuğu mikrofonu keşfeden: İskoç…

Kolundaki saati bulan; Yunanlı…

Kalem; İtalyan…

Bu tarihi müjdeyi size duyuran kamera; Japon…

Salonun çimentosu; Alman'dan…

Getiren uçak, araba, asansör; Amerikan…

Autocue firması okuduğu promteri keşfetmeseydi, Amerika'yı Müslümanların keşfettiğini camdan okuyamayacaktı…

Amblemleri ampulü keşfeden dahi gavur…

ABD Amarco şirketi Arabistan'da ilk petrol kuyusunu açmasaydı, eve deve ile gidecekti…

*

Müslümanların yaşam için keşfettiği hiçbir şey yok…

Soru da bu…

Neden?..

*

Çünkü; bilimi, sorgulamayı, sanatı ret ede ede…
Sorgulayanların kafasını kese kese…
Başına gelenlere şükredip katlana katlana…
Zırcahil din adamlarının peşine düşe düşe…

"Cenneti" keşfetmişsin işte…

Amerika şunun şurası…


     

--

Görüş, düşünce ve iletileriniz için aşağıdaki haberleşme ağını kullanabilirsiniz

Saygılarımla

kotanlartr@googlegroups.com

 http://groups.google.com.tr/group/kotanlartr?hl=tr

 

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "pınarslayt" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için pnarslayt+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.

14 Kasım 2014 Cuma

((slayt izle)) İLK VE SON DEĞİL AKP,NİN ÜSTÜMÜZE SALDIĞI ÇAKALLAR ÜLKENİN HER TARAFINDA.

Dışardan almadığımız tek bir ürün vardı oda zeytin Artık oda yok. Bir yetişkin zeytin ağacın 500 kilo zeytin verdiğini varsayarsak 6 000 ağaç 3 000 000 kğ .3bin ton İstanbulun zeytin tüketimi.
Gelelim ekonomisine toptan 2 liradan sattığını düşünürsek 6 000 000 lira eski parayla 6 trilyon. Köylüye bu parayı kim verecek
Halkın tek tek gelir kaynakları elden gidiyor. Dolayısıyla beslenemeyecek ve düşünemeyecek. Burada herkese büyük görevler düşüyor Siz daha çok kitleye ulaşabiliyorsunuz bunları sık sık dillendirelim..
Ben mersinde yaşıyorum. Artık narinceye bahçesi kalmadı diyebiliriz Mısırdan gelen portakallar limonlar satılıyor. O verimli topraklar mantar gibi binalar doldu. O da yetmiyormuş gibi Araplar işgal etti. Onlarda besliyoruz.
Kemal Pınar

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com



kaliteli slayt grubu



Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
---
Bu e-postayı Google Grupları'ndaki "pınarslayt" adlı gruba abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için pnarslayt+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için, https://groups.google.com/d/optout adresiniz ziyaret edin.

11 Kasım 2014 Salı

((slayt izle)) Fwd: BANA NE'ciler OKUMASIN **** AYDINLANMA İLE KARANLIĞIN - ÇAĞDAŞLIKLA GERİCİLİĞİN SAVAŞI *** BİR İMZA DA SEN VER ..


 naci kaptan <cumhuriyetdede@gmail.com>
11 Kasım 2014 22:31
 BANA NE'ciler OKUMASIN **** AYDINLANMA İLE KARANLIĞIN - ÇAĞDAŞLIKLA GERİCİLİĞİN SAVAŞI *** BİR İMZA DA SEN VER ..



 
Kardeşlerinizi boğazlıyorlar, göz yumuyorsunuz.
Çığlıklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz.
Aramızda dolaşip kurbanını seciyor zorbanin teki,
Sessiz kalırsak bize dokunmaz diyorsunuz
 

Ne tuhaf yer burası, sizler nasil insanlarsınız!
Haksızlik varsa bir yerde eğer ayaklanmalı insan.
Ayaklanma olmuyorsa batsın o şehir yerin dibine.
Yansın bitsin, kül olsun karanlıklar basmadan.
 
Bertolt BRECHT
 
     
 
ARKADAŞ .....
 
İMZA VE DESTEĞİNE İHTİYAÇ VAR
Sıra bugün değerli Pekünlü'de.
yarın sıra kime gelecek ?
Ya sıra sana gelirse....???
 
Yukarıda ne diyor Brecht ;
 
Kardeşlerinizi boğazlıyorlar, göz yumuyorsunuz.
Çığlıklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz.
Aramızda dolaşip kurbanını seciyor zorbanin teki,
Sessiz kalırsak bize dokunmaz diyorsunuz
 
Ne tuhaf yer burası, sizler nasıl insanlarsınız!
Haksızlik varsa bir yerde eğer ayaklanmalı insan.
Ayaklanma olmuyorsa batsın o şehir yerin dibine.
Yansın bitsin, kül olsun karanlıklar basmadan.
 
Bertolt BRECHT
 
 
Prof.Dr. RENNAN PEKÜNLÜNÜN INFAZININ DURDURULMASI GEREKLİ....
 
BU GÜN DE HALEN YÜRÜRLÜKTE OLAN ANAYASA MAHKEMESİ VE AİHM  KARARLARINI UYGULADIĞI İÇİN HAPSE MAHKUM EDİLEN PROF. DR. RENNAN PEKÜNLÜ'NÜN İNFAZI DURDURULARAK YENİDEN YARGILANMALIDIR.
 
Bilindiği gibi bu gün de halen yürürlükte olan Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına  karşın Üniversitelerde YÖK'ün dayatmasıyla başlatılan fiili türban serbestliğine karşı çıkarak, öğrencilere AYM Ve AİHM kararlarını anımsatıp bunlara uymaya davet eden Prof. Dr. Esat Rennan Pekünlü türbanlı bir öğrencinin şikayeti üzerine "Öğrenim özgürlüğü engellediği (!)"gerekçesiyle yargılandığı davada en üst sunırdan kesilen ceza ile 2 yıl bir 1 ay hapis cezasına mahkum edilmiştir.
 
Prof. Pekünlü bu mahkumiyeti onaylayan Yargıtay kararından sonra "Anayasa'ya aykırılık ve adil yargılama hakkının engellendiği" gerekçesiyle AYM'ne  başvurmuş fakat türban serbestliği getiren yasalar hakkında laikliğe aykırılık ne nedeniyle bugün de hala geçerli olan iptal kararlarını veren aynı AYM ne yazık ki bu başvuruyu reddetmiştir.  Türkiye'deki hukuk yollarının bu şekilde tükenmesi üzerine Prof. Pekünlü AİHM'ne başvurmuş, ancak AİHM 'den bu konuda henüz bir karar çıkmamıştır.
 
Kesinleşmiş bu mahkumiyet kararının infazı Pekünlü'nün sağlık sorunları nedeniyle iki kez ertelendikten sonra ikinci erteleme süresinin 20 Kasım 2014 de dolmasıyla başlayacak ve Pekünlü bu tarihten itibaren 10 gün .sonra hapse girebilecektir.
 
Ancak Hal böyle iken PROF. PEKÜNLÜ GEREK HAPSE MAHKUM EDİLDİĞİ DAVANIN ŞİKAYETÇİSİ OLAN GEREKSE AÇILAN YENİ DAVADAKİ ŞİKAYETÇİ TÜRBANLI ÖĞRENCİLERİN ÖĞRENİM HAKLARININ ENGELLENDİĞİNİ İDDİA ETTİKLERİ ÖĞRETİM DÖNEMLERİNDE DEVAMSIZLIKTAN KALDIKLARI TEK BİR DERS BULUNMADIĞINI GÖSTEREN BELGELERE ULAŞTIĞINI AÇIKLAMIŞTIR (*).
 
ORTAYA ÇIKAN VE DAVANIN SEYRİNİ ETKİLEYECEK NİTELİKTEKİ BU YENİ KANIT KARŞISINDA YÜRÜRLÜKTEKİ YASALARA GÖRE DAVANIN YENİDEN GÖRÜLMESİ GEREKİR.

SONUÇ OLARAK BÜYÜK BİR ADALETSİZLİK VE HAKSIZLIK SÖZ KONUSUDUR. BU ADALETSİZLİĞE KARŞI ÇIKMAK ve PROF. PEKÜNLÜ'NÜN KASIM 2014 SONUNDA BAŞLAYACAK İNFAZIN DURDURULARAK YENİDEN YARGILANMASINI TALEP ETMEK HUKUK DEVLETİ VE LAİKLİK CUMHURİYETTEN YANA HERKESİN GÖREVİDİR !
 
ÖZELLİKLE DE EGE ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETIM ÜYELERİNİN  ve TÜM TÜRKİYEDEKİ HAKSIZLIKLARA GÖZ YUMMAYAN ÖGRETİM. ÜYELERİNİN DESTEK VERMESİ GEREKLİDİR....
 
Prof.Dr.ATİLLA USER
 



Bu e-posta virüslere karşı Avast antivirüs yazılımı tarafından kontrol edilmiştir.
www.avast.com





--

Görüş, düşünce ve iletileriniz için aşağıdaki haberleşme ağını kullanabilirsiniz

Saygılarımla

kotanlartr@googlegroups.com

 http://groups.google.com.tr/group/kotanlartr?hl=tr

 

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "pınarslayt" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için pnarslayt+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.