8 Şubat 2010 Pazartesi

((slayt izle)) Doğu Perinçek, şüphelisi bile olmadığı iddianamenin baş hedefi!


  İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Av. Hasan Basri Özbey:
Doğu Perinçek, şüphelisi bile olmadığı iddianamenin baş hedefi!
 
 
İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Av. Hasan Basri Özbey, bugün Ankara’da düzenlediği basın toplantısında “Poyrazköy” ve “Amirallere Suikast” adı verilen iddianameleri değerlendirdi. Özbey’in açıklaması özetle şöyle;

“Gizli Karargâh” faaliyetine devam ediyor. Aynı yalan ve iftiralar ısıtılıp yeniden piyasaya sürülüyor. “İddianame” adı verilen iftiranamelerle, Ergenekon tertibi sürdürülüyor.
Son olarak “Poyrazköy” ve “Amirallere Suikast” adı verilen iki iddianame, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunuldu.
İftiranamelerin verilmesinin ardından, F tipinden işbirlikçisine, medyada psikolojik savaşa yeniden hız verildi.

DOĞU PERİNÇEK’İ BULAŞTIRMA ÇABASI
İftiranamelerde ve malum medyanın manşetlerinde, Sayın Doğu Perinçek’in, Türk Ordusu içindeki sözde yapılanmayı yönettiği yazılmıştır. İftiranamede bu iddiayı bırakın doğrulayacak bir kanıt yoktur. Olması da mümkün değildir.
Öncelikle Sayın Perinçek’in 21 Mart 2008’den bu yana tutuklu olduğu malumdur. Akıl ve mantıkla izahı mümkün olmayan, Silivri Yüksek Güvenlikli Cezaevinden “yönetmek” iddiasına, ancak Ergenekon Savcıları inanır.

İŞÇİ PARTİSİ ORDU İÇİNDE ÖRGÜTLENMEZ
İkincisi ve asıl önemli olanı, Sayın Perinçek ve başkanı olduğu İşçi Partisi’nin, başta Türk Ordusu olmak üzere başka kurumlar içinde örgütlenmeye, başka kurumların da Partilerinde örgütlenmesine şiddetle ve kesinlikle karşı olduğudur. İşçi Partisi, bu kararlı tutumunu, yıllar önce Merkez Karar Kurulu Kararı olarak kamuoyuna açıklamıştır.

PERİNÇEK’İN İFADESİNE BAŞVURULMADI
Bu yalan ve iftiraları yazanlar, Sayın Perinçek’in ifadesine başvurmaya bile gerek duymamışlardır. İddianamede, Sayın Perinçek şüpheli olmadığı gibi, yargılandığı I. Ergenekon davasında kendisine bu yönde yöneltilmiş bir suçlama da yoktur.

KROKİ VE SUİKAST CD’LERİNİN
İŞÇİ PARTİSİ’NDE BULUNMADIĞI KANITLANDI

Yine iddianamelerde, örgütün eylemleri olarak Yargıtay ve NATO üssüne saldırı vb. sayılmaktadır. Bu zavallı iddia, İşçi Partisi’nde bulunduğu savlanan CD’lere dayandırılmak istenmektedir.
Bu eylem planlarının yer aldığı savlanan 4 adet CD’nin, İşçi Partisi’nde bulunmadığı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, bizzat aramayı yapan polis şeflerinin ikrarları ile kesin olarak kanıtlanmıştır. Bu dört adet CD, arama tutanaklarında bulunmadığı gibi, aramayı yapan polis şefleri bulunan CD’lere İşçi Partisi avukatlarının imzalarının alındığını ifade etmişlerdir.
Bunun üzerine CD’leri inceleyen mahkeme heyeti, CD’ler üzerine hiçbir imza bulunmadığını tespit etmiştir. Böylece zaten arama tutanaklarında yer almayan bu 4 CD’nin İşçi Partisi’nde bulunmadığı, bizzat aramayı yapanlarca kabul ve beyan edilmiştir.
Bu 4 CD’nin İşçi Partisi’nde bulunmadığı kesin ve tartışmasız olarak Mahkemece tespit edilmiş iken; bizzat bu soruşturmada görev alan bir Savcının bunu görmezden gelerek, bu iddiayı, iddianamesinin başköşesine yazmasının hukuki açıklaması yoktur.

SÖZDE SUİKASTIN MUHATAPLARI SUİKASTE İNANMIYOR
Amirallere suikast iddiasıyla açılan davalarda sözü edilen amiraller, müşteki veya mağdur olarak gösterilmemiştir. Bunun biricik nedeni, suikast iddiasına en başta Sayın Komutanların inanmamalarıdır.

HEDEFTE TÜRK ORDUSU VE İŞÇİ PARTİSİ VAR
Ergenekon tertibinin hedefinde Türk Ordusu ve yurtseverliğin merkezi olan İşçi Partisi vardır. Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz’ün Temmuz 2008’de Atv’de yayımlanan açıklamasını anımsayalım. Soruşturmanın merkezinde İşçi Partisi olduğunu ifade eden Ergenekon savcılarının iddianameleri baştan sona Türk Ordusu ve İşçi Partisi’ne iftiralarla doludur.
Tertipte gelinen aşamada Türk Ordusu’nun vatan savunmasında en önemli birlikleri hedef alınmaktadır. TSK’nin en gözde kuvvetleri olan Özel Kuvvetler Komutanlığı ve SAT birlikleri hedef tahtasındadır.
“Poyrazköy”, “Amirallere suikast”, “Kafes” iftiralarının amacı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın en önemli birliklerini, yetişmiş kahraman subaylarını etkisiz kılmaktır.

YARBAY ALİ TATAR’IN ONUR İNTİHARI

Poyrazköy ve Amirallere Suikast iftiranamelerinin bir de şehit şüphelisi var: Yarbay Ali Tatar! Türk Ordusu’nun şerefli, kahraman subayı Ali Tatar, tertipçilerin Türkiye düşmanı saldırılarına canını ortaya koyarak isyan etti. Tertipçilerin zavallı maşalarının, bu onur isyanından öğrenecek çok şeyleri var!


TERTİP ÜRETİM MERKEZİ: ERDOĞAN’IN GİZLİ KARARGÂHI
Tertip, “doğrudan Başbakan’a bağlı”, “operasyonel niteliği yüksek”, “TBMM’ye yürüyüş mesafesindeki” Gizli Karargâh tarafından planlanmakta, gizli karargâhın talimatları ile yargı ve polis içinde yuvalanmış F Tipi örgütlenme tarafından da uygulanmaktadır. Islak kuru imzalardan, sahte belge, CD, flash belleğe tüm tertip materyalleri bu karargâhın üretimidir.
Sözde yargılaması ise, Tayyip Erdoğan’ın “özel mahkeme kurduk” dediği çadırlarda yapılmaktadır.

TAYYİP ERDOĞAN ÖZEL ÖRGÜTÜ’NÜN BARONU
AHMET ALBAYRAK’IN YENİ ŞAFAK’I BAŞROLDE

Yeni Şafak gazetesi bugünkü manşetinde Sayın Perinçek’in, Sarp Kuray’a “Ordu’nun rotasını ben çiziyorum” dediği yalanına yer verilerek “9 Mart’a özendiği” iddia edilmiştir. Türkiye’de darbelere karşı en kararlı mücadeleyi İşçi Partisi yürütmüştür. 9 Mart 1971 Cunta hareketine, ilk ve tek karşı çıkan Doğu Perinçek ve arkadaşlarıdır. Sarp Kuray, 9 Mart hayali peşinde iken Perinçek ve arkadaşları karşısındaydı. Eğer Kuray böyle bir beyanda bulundu ise; Ergenekon Savcılarının yeni gizli tanığı olmaya aday olduğu anlaşılmaktadır. Hapisten kurtulmak isteyenlerin, Sayın Perinçek’e iftira atmaları alışkanlık haline getirilmektedir.
Bu yalanların Yeni Şafak’ın manşetlerine çıkmasının tek bir nedeni vardır. O da İşçi Partisi ve Aydınlık dergisinin “Tayyip Erdoğan Özel Örgütü”nün baronu olan Ahmet Albayrak’ın suçlarını açıklamasıdır. Albayrak, yalan ve iftiralarla ortağı Tayyip ile birlikte işlediği suçları gizlemek çabasındadır.

TERTİPÇİLERDEN HESAP SORULACAK
Hukuk ayaklar altına alınarak, kanunsuz iftiranameler düzenlemek, Cumhuriyete, Türk Ordusu’na, İşçi Partisi’ne karşı yapılan tertiplere alet olmak, sözde gazete ve televizyonlarında psikolojik savaşın tetikçiliğini yapmak suçtur!
Bu iddianamelerin altında imzası bulunanlar hakkında Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na suç duyurusunda bulunuyoruz.
Medya tetikçileri hakkında ise ceza ve tazminat davaları açılacaktır.
Türkiye’de Cumhuriyet Hukuku yeniden egemen olacak, tertipçilerden hesap sorulacaktır!


--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin