Bumerang Ergün Diler
Her zaman önem versem de DRESDEN'deki toplantı sanki hepsinden daha farklıydı. Katılımcılar arasında çok büyük değişiklik var mıydı bilmiyorum! Ama önemli bulduğum isim oradaydı ve sabah koşularını yaptıktan sonra toplantılara giriyordu.
CIA eski DİREKTÖRÜ David Petraeus'tan söz ediyorum... Petraeus'un katıldığı her toplantıyı iyi incelemek ve analiz etmek gerekiyor. 4 günlük toplantılarda en çok öne çıkan yine Petraeus oldu. Bilderberg'e resmen damga vurdu. Ama bizim medya üzerinde pek durmadı...
Dresden'deki Bilderberg'te önemli birkaç konu vardı! TÜRKİYE, RUSYA, ÇİN, AVRUPA BİRLİĞİ, ABD ve ORTADOĞU... Ama ilk iki madde ilginçti! Belki de tesedüftü bilmiyorum ama Türkiye ile Rusya özel olarak görüşüldü...
Petraeus konu Türkiye ve Ortadoğu olunca devreye girdi. Onun konuştuğu toplantılara sadece 7 kişi alındı. Kimlerdi bilmiyoruz ama sadece 7 kişi içeriye girip dinledi ya da tartışmaya katıldı.
Petraeus, Türkiye'nin Ortadoğu'daki gücünün Rusya ile arasındaki ilişkilerin DOZUNA bağlı olduğunu anlattı.
Öyle ya UÇAK KRİZİYLE ilişkiler kopma noktasına gelmiş, sonrasında da düzelmişti! Bilderberg'de yani BÜYÜK PATRONLARIN KULÜBÜ'nde konuşan CIA ESKİ DİREKTÖRÜ ısrarla tek bir noktanın altını çizdi!
Haziran ayındaki toplantılarda bıkmadan usanmadan "TÜRKİYE İLE RUSYA YAKINLAŞIRSA ORTADOĞU'da HERKESİN İŞİ ZORA GİRER" dedi...
Garip bir tesadüf eseri Erdoğan Putin'e ilişkileri düzelten mektup gönderirken Petraeus "İki ülkeyi yakınlaştırmayın" diyordu! Yani Erdoğan attığı adımla Bilderberg'te alınan pek çok kararın çöpe gitmesine neden oldu. Ne yazık ki bizim medya bunu da ıskaladı... Putin de uçak krizinden sonra başına gelebilecek yalnızlığı aşmak için uzatılan eli geri çeviremezdi. Hemen sıcak mesajlarla iki ülke eskisi gibi dost olmak için yola çıktı...
İŞTE TAM BU NOKTADAN SONRA YİNE DÜĞMEYE BASILDI!
Bilderberg'in çekirdek kadrosu olarak bilinen isimler bu kez bambaşka bir yerde buluştu. Bir araya geldikleri yer çok kişi tarafından bilinmedi. BÜYÜK PATRONLARIN seçtiği özel ekip VATİKAN'a gitti... Bu gizli buluşma 15 Temmuz DARBE GİRİŞİMİNİN hemen öncesindeydi... Erdoğan'ın attığı adım BATI'da birilerini ürkütmüş, iki ülkenin tekrar bir araya gelme ihtimali belirmişti... Bir şeyler yapılmalıydı! Bu ekip DARBEYİ yapacaktı! İstiyorlardı.
Ancak tarih 15 TEMMUZ değildi.
Yakınlaşma artınca erkene çektiler.
Çekmek zorunda kaldılar...
Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Karlov'un katledilmesi de bu planın devamıdır!
Açalım biraz...
SAHTE BAYRAK, istihbarat örgütlerinin halkı kışkırtmak ya da yönlendirmek için kendi yaptıkları operasyonu başkalarının üzerinden göstermesi olayıdır... Amaç insanları aldatmak ve yanlış bir fikre kapılmalarını sağlamaktır... Çok örnekleri de vardır...
Büyük ve etkili istihbarat örgütleri bunu sık yaparlar...
Mesela bunun en güzel örneklerinden biri Londra'da patlayan bombalardı!
Sahte Bayrak'ın en etkili operasyonları 2005'te Londra'da yapıldı!
7 Temmuz günü Londra Metrosu'nun üç istasyonunda ve bir belediye otobüsünde meydana gelen 'Sahte Bayrak' saldırılarında 50'den fazla kişi hayatını kaybetti. Bu bir dizi saldırı İngiltere'nin 11 Eylül'ü diye anıldı! Bu nedenle 7/7 diye hafızalara kazınmıştır... Bu saldırılardan sonra İngiliz devleti terörle mücadele yöntemlerini, yasalarını değiştirdi. Tepki gelse de değiştirecekti! Çünkü karşıda EL KAİDE vardı! Hiç bulunamayan ve nerede olduğu görülemeyen örgüt!
Amaç terörle mücadele etmekti ve bombalar bunun için patlıyordu! İngilizler bu bombalardan sonra hemen soluğu IRAK'ta aldı. Terör oradan geliyordu ve orada olmaları zorunluydu. Gittiler ve ABD'den daha güçlü hale geldiler...
BOMBALARIN SAYESİNDE!
Londra'da bombalar patlarken o gün Irak'ta önemli koltukta oturan bir zat şunları söylüyordu: "Londra'daki terör eylemi Irak direnişi içinde yer alan terörist gruplar tarafından gerçekleştirildi..." ŞAKA GİBİ, DEĞİL Mİ! İngilizler'e davetiye çıkarıyorlardı! Onlar da geri çevirmediler. Zaten Irak'ın yönetimine gelen insanlara bakın! Pek çoğu İNGİLİZ'DİR! Kural bu, değişmez...
Bombalar 7 Temmuz'da patladı, İngiltere 8 Temmuz'da Irak'ta ABD'den daha güçlüydü! Genelde bu SAHTE BAYRAK operasyonlarını NATO yani GLADYO yapardı! Ama bu MI6'in operasyonuydu! 50 insan öldü, soluğu Irak'ta aldılar!
Son haftalara aylara bakalım...
15 Temmuz'a, İstanbul Atatürk Havalimanı saldırısına, Beşiktaş ve Kayseri patlamalarına... Hepsinde NATO imzası var... Rusya Büyükelçisi Karlov'un öldürülmesine bakın! Yine NATO var! Ama NATO'nun hangi kanadı bilemem!
Peki NATO'ya İngiltere'ye ilham kaynağı olan SAHTE BAYRAK ismini bulan ve uygulayan kimdi dersiniz?
Hatırlayan var mı?
Yardım edeyim! 1971 Darbesi'nin kilit isimlerinden ÖZEL HARP DAİRESİ BAŞKANI TÜMGENERAL CİHAT AKYOL... Ankara'da bir ekip DARBEYİ Amerikan yanlısı olarak düşünürken karşıda da İNGİLİZLER'in destek verdiği bir ekip vardı! 9 Mart- 12 Mart hikayesi buydu. Buna şimdi girecek değilim. Ama SAHTE BAYRAK operasyonlarıyla GLADYO ülkemizi o günlerde teslim aldı. Bırakmadı bir daha...
Özel Harp Dairesi Başkanı Tümgeneral Cihat Akyol da önemli görevler alan biriydi. Tümgeneral Akyol, "Kontrgerilla" konusunda ABD'de eğitim görmüş bir subaydı. Özel Harp Dairesi öncesinde MİT'te görev yapmıştı. MİT Müsteşarı Fuat Doğu ise Tümgeneral Akyol ile yakın ilişkiler içindeydi...
SAHTE BAYRAK Türk patentliydi yani! Bizim buralarda yetişmiş, dünyaya örnek olmuştu!
Peki uçak krizinden sonra çok daha önemli olan Rusya Büyükelçisi cinayetiyle ne mesaj verilmek isteniyordu! Tetiği çeken değil de çektirenler ne diyordu?
Bakmamız gereken buydu! Birden fazla dikkate alınması gereken nokta vardı!
İLK MESAJ DOĞRUDAN RUSYA'ya idi!
TÜRKİYE İLE ORTAK OLURSAN SEN DE CANLI BOMBALARLA YAŞAMAK ZORUNDA KALIRSIN!
BU KONU İÇİN KENARDA BİNLERCE ÇEÇEN VAR ve HAZIR BEKLİYOR!
TÜRKİYE'ye olan kısmı daha net ve açıktı!
NATO'DAN ÇIKMAYI AKLINDAN BİLE GEÇİRME! KALBİNİ ALIRIZ, ÇÖKÜP
KALIRSIN!
TÜRK HALKINA mesaj ayrıydı!
"Türk polisine çok güvenme, içindeki adamlarımızın sayısını ve gücünü net olarak öğrenme şansınız yok..." Bunların dışında sırada bekleyen tehlikeler vardı.
İŞADAMLARI ve EMEKLİ ETKİLİ SİYASETÇİLER... Belki başka birkaç isim daha... Ve Allah korusun sivil kayıpların yaşanacağı daha ağır saldırılar... Bunlar olabilir mi? Olabilir!
Ama gidişat değişmez!
Bu mesajları okumak zor değil.
TÜRKİYE'nin yönünü değiştirmesi çok zor!
Çünkü BATI'ya gittik, kapıda bekledik. İçeri buyur edilmedik. Bir de fatura ödedik... FETÖ de, DHKP-C de, PKK da, YPG de hep BATI'nın icadı...
Bizim çocuklarımızla bizi vurdular.
SAHTE BAYRAKLARLA yönümüzü değiştirdiler. Acı çektik. Ama öğrendik.
Akıllandık da...
Son birkaç yıla bakın! Bütün saldırılar aynı BATILI MERKEZLERDEN!
Adres hep aynı! Onlar saldırdıkça Türkiye rotalarından çıktı! Daha da çıkacak... Bizi Rusya ile İran ile birbirimize düşürmek isterlerken daha da yakınlaşma olacak...
Rusya büyükelçisi KARLOV'u vuran FETÖ'cü... İlişkileri ortada! Bunu kullanan gücün bu kadar saçmalık içerisinde olmayacağı aşikar! Böyle bir saldırıda FETÖ'cü kullanmak akıl dışı... Sadece birilerinin işine yaramaz!
Bilderberg'i yapan büyük patronlara...
Acaba bir güç, Türkiye ile Rusya'yı yan yana getirip sonra kendisi de bu koroya mı katılacak. Acaba TRUMP'ın Amerika'sı bu işe mi soyunacak...
Saldırı öncesi FETÖ ile mücadele eden sadece Türkiye idi. Şimdi bir de Rusya gibi düşmanları oldu! FETÖ'yü kullananlara büyük bir oyundu bu!
KÜRESEL SERMAYE VATİKAN'da toplanırken birileri acaba onların oyunlarını mı bozdu? Saldırılardan sonra YAKINLAŞMA ARTTI! DAHA DA ARTACAK... FETÖ'yü kullananlar sürekli kaybediyor!
ABD'den başlayıp Londra'ya uzanan KÜRESEL SERMAYE geriliyor...
Yeni dünya kuruluyor. Merkezinde Türkiye var. Acı da çekilse kazanan TÜRKİYE'nin tarafı olacak. Görünen bu! Gidişat bu!
Avrasya
Nereden sinyal alıyor, galaksinin hangi gezegeninde yaşıyor? Maalesef bizi yıllarca içerideki taşeronlarla vurup, ittihatçı CHP kafası yönlendirmelerle başka hedeflere koşturup oyaladılar. Dünyada neler oluyor, kimler hangi oyunları sergiliyor, bu kafalar sayesinde rahatça örttüler. Peki dünyada neler oluyor? Kemal Bey'in yardımcısı da dikkatli okusun sorunun cevabını, öğreneceği çok şey var. Em. Orgeneral Nejat Eslen Paşa ile sohbet ettik dün... Bakın neler anlatıyor; 2017'ye giriyoruz. 21. yüzyılın ilk 20 yılını tamamlamak üzereyiz.
İlk 20 yılın özellikleri ne? Öncelikle Sovyetler dağıldıktan sonra ortaya çıkan küresel ve bölgesel dengesizlikler hala giderilemedi.
Dengeler oluşamadı. Bu durum şiddet üretmeye devam ediyor. Çin hızlı bir yükselişe geçti. Özellikle yeni İpek yolu "Bir yol bir kuşak" projesiyle insiyatif başlattı.
Pekin bu proje ile Avrasya'yı kontrolü amaçlıyor. Üçüncü olay ise Trump'ın başkan seçilmesi... Soğuk savaş döneminde iki kutuplu düzen vardı. Sovyetler yıkıldıktan sonra bir süre tek kutuplu düzene geçildi.
Sonra çok kutuplu bir düzene dönüşmeye başladı. Şimdi dünya 2.5 kutuplu düzene doğru gidiyor. Taraflardan biri ABD... 2. Dünya Savaşı'ndan sonra ABD küresel güç haline geldi. Savaşın sonunda Washington küresel üretimin yüzde 50'sine hakim oldu.
Günümüzde ise payı yüzde 25'e düştü.
Bu durum ABD'nin küresel liderliğinin zora girdiğini gösteriyor. Zaten ABD'nin günümüz jeopolitik meselesi küresel liderliğini sürdürmek. 2. kutup Çin'in ise en önemli jeopolitik meselesi, küresel liderliği ABD'nin elinden alabilmek. Dolayısı ile 21. yüzyılda asıl jeopolitik kavga ABD ile Çin arasında olacak. Ve Trump içinde asıl hedef bu dönemde Çin. 2.5 kutuplu düzene giden dünyada yarım kutbu oluşturan Rusya...
Moskova'nın ciddi bir siyasi ve askeri etkinliği var. Ancak Rusya'nın nüfus ve ekonomik problemleri nedeniyle küresel bir güç olması zor. Peki dünya 3 kutuplu olabilir mi? Evet olabilir! Eğer Rusya-Türkiye-İran bir araya gelirse 3. bir kutup oluşturabilir.
Ancak Batının derin yapısı 3. kutbun oluşmasını engellemek için elinden geleni yapar. Rus elçi suikastına bu gözle bakmak lazım. Türkiye çok ciddi saldırılarla karşı karşıya... Çok ciddi bir süreçten geçiyoruz.
Türkiye'nin süreci başarı ile atlatabilmesi için iki şansı var. Birincisi Rusya ve İran ile anlaşarak 3. kutbu oluşturup güç kazanmak. Ancak bu geçiş kolay olmaz.
Batı bunu engellemeye çalışır. İkinci şans ise asıl hedef olarak Çin'i seçecek olan Trump'ın Avrasya'da Rusya ile Türkiye'ye ihtiyacı var. Türkiye Putin'le de arası iyi olan Trump'ı bir fırsata dönüştürebilir Bu durum Türk Amerikan ilişkilerinin yeniden tanımlandırılmasını gerektirir. Nerede örtüşüyor, nerde ayrışıyoruz belirlememiz lazım. Trump'ın, FETÖ, PKK ve PYD'ye karşı Türkiye'yi tercih etmesi gerekir. Trump bunları yapabilir. Dünya ya 2.5 kutuplu kalır ya da biz onu 3 kutuplu yaparız...
Evet Nejat Paşa böyle diyor ve dünya yeni düzen "Avrasya'yı konuşuyor, Avrasya sisteminde oyuncu olmak için" her türlü tezgahı planlıyor. "Avrasya düzeni" için silahların çekildiği dünyada ise Türkiye dün "AVRASYA TÜNELİ"ni törenle açıyor. Avrasya düzeninin hayati kilit ülkesi, iki kıtayı bir kez daha yerin altından birbirine bağlıyor. Bizim CHP ise Galaktik İmparatorluğu'nun uzay boşluklarında kara delikler arası seyahatini sürdürüyor. Liderinin kendini Galaktik İmparatoru Mesih'i zannettiği FETÖ'cü maşalara gelince... Artık Rusların çok etkin olduğu Orta Asya'da yaşamaları zor! Rus Başbakanı ve Dışişleri Bakanı dün "Suikast örgütünün, onları besleyenlerin kökünü kazıyacağız" diye and içiyor. Artık eski adıyla KGB namlusunun ucunda FETÖ var. Daha önce yazmıştık, tekrarlayalım; "Yeryüzünde kaçacak delik arayacaklar." Belki onlar da dünyadan bihaber CHP'nin yüzdüğü kara deliklere sığınır... Kim bilir!
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
kaliteli slayt grubu
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "pınarslayt" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için pnarslayt+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.