YorumsuzTürkiye gibi bir yerde kimse durduğu yerde büyüyemez! İlerleyemez ve büyük oyuncu olamaz. Medyanın bir kısmını dün yazdım. Turgay Ciner'den Kenan Tekdağ'dan, yeğenlerden, avukatlardan, Zekeriya Öz'den, Ali Ağaoğlu'ndan fatura timinden, TMSF'den, FETÖ'cü polislerden, HABERTÜRK 'ün Pensilvanya'nın karargahı haline getirildiğinden söz ettim... Turgay Bey'in nasıl ele geçirildiğini kısaca anlatmaya çalıştım. Muhtemelen o da dava açacak. O zaman devam edelim! Çünkü burası Türkiye!
Gizli kalmış pek çok KOD var... Özellikle basında bunları bilen çok az kişi vardır. Belki bu da iyi niyetli bir yorumdur!
Bilemiyorum!
İzmirli olduğum için hem FETÖ'yü çok iyi bilirim hem de "CEMAATÇİ" algısının insanların zihninde nasıl bir karşılık bıraktığını... Ve bu ekibin nasıl çalıştığını da iyi bilirim... Türkiye kendisine biçilmiş bir elbise ile yaşadı.
1992'de kesin olarak bu elbise için son prova yapıldı. Pensilvanyalı bu işin başına getirildi. Marc Grosmann'dan Adil Öksüz'e kadar herkes bu denklemin içindeydi.
Ülkeye verilen bir rol vardı. Ancak bunu gerçekleştirecek bir hareket, medya, finans ağı, reklam organizasyonu, asker, polis, savcı, diplomat gerekiyordu. Medya ayağı bunun en önemli ve en bilinmeyen bölümü...
Operasyon için elbette banka da medya da şarttı. Bunu görmek için alim olmaya gerek yoktu. Ama medya ve finans bölümünde hata yapılıyordu. Çünkü, bizlerin CEMAAT denilince aklımızda oluşturduğumuz bir ŞABLONUMUZ vardı.
Mesela Kemal Derviş, Can Dündar ya da Ufuk Güldemir bu kategoriye girmezdi.
Elbette bunlar cemaatçi değildi ama cemaatin istediği işlere imza atan isimlerdi.
Arada çok kişinin kaçırdığı bir işbirliği vardı.
Bu isimler o kadar çok ki saysam şaşırıp kalırsınız! Bunu yapmama gerek yok!
Mesela, 2007 CUMHURBAŞKANLIĞI seçimlerinde rahmetli Ufuk'un televizyonu VECDİ GÖNÜL'ü yeni cumhurbaşkanı olarak ilan etti. Oysa Abdullah Bey gelecekti. Zaten sonra kanalı çok sevdiği arkadaşı Turgay Ciner'e sattı! Turgay Bey'in yanında bolca FETÖ'cü gazeteci ve yönetici vardı, Ufuk'un da...
Biçilen elbiseye göre düğmeler, kollar, yakalar, cepler yani ne gerekiyorsa oluşturuluyordu. Bu arada, YURTDIŞINDA KİM ÖZEL OLARAK YABANCILAR TARAFINDAN EĞİTİME ALINDI? Birisi baksa fena olmaz!
Bankalara girersek çıkamayız. Ama avukatlar ve gazeteci görünümlü görevliler ilgi alanımız! Mesela Kenan Tekdağ, Turgay Bey'in gazetelerini niye aralıksız FETÖ'cü gazetecilerle dolduruyordu. Turgay Bey'in haberi var mıydı? İkisi mi karar alıyordu?
Bilmiyorum... Ama aldıkları isimler kritik yerlerde karşımıza çıkıyordu!
Tanımıyorum ama ERDAL ŞEN HABERTÜRK 'ün bünyesinde önemli görevi olan bir isimdi! Nerede gördük kendisini? ADİL ÖKSÜZ'ün kaçırılma ve saklanma olayında! Gazeteci bu işlere girer mi! TSK'nın imamı olarak aranan birini saklamak için uğraş verir mi! Son tahlilde HABERTÜRK 'ün Ankara Temsilciliği yapmış bir isimdi! Ama denklemin önemli oyuncusuydu. İnanın gazeteciler üzerinden gitmeyi sevmiyorum. Ama polisle ilişkiyi kuranlar bunlardı. Biçilen elbisenin vücuda tam oturması için uğraş verenler bunlardı.
Yalan-dolan belgeleri açıklayan ve yayan da bunlardı! Her yerde vardılar! Önemli kararların alınacağı her yerde! TMSF de bunların yuvalandığı merkezlerdendi. PARA VAR YA!
Şimdilerde FETÖ'ye yakın olmadığını savunan bir patron, TMSF'de önemli pozisyonda olan bir ismi polislerle kımıldayamaz hale getiriyordu. Yanına sekreter olarak bir hanım gönderiliyor ve bu hanım bir süre sonra o şahsı ilişkiye zorluyordu! Sanırım sonuçta bir çocukları oluyordu! Ama bunu bilen çok az kişiydi. O patron da o görevli de FETÖ'nün emrine giriyordu. Böyle çok örnek var!
Mesela Kenan Tekdağ'ın yakını avukat Baran Baycan başka kimlerin avukatlığını yapmıştı? Bakın bakalım neler çıkacak.
Muazzam bir FETÖ ağı ortaya gelecektir.
Takip etmiyoruz. Ayağında ayakkabısı olmayan biri nasıl oluyor da kısa zamanda büyük paralara sahip olabiliyor. Hangi yetenekle? Biri açıklasın bunları! Nasıl bir yetenekleri var da biz bilmiyoruz...
Yazdım, dava dava üstüne dava açtı.
YALÇIN AYASLI...
Ne yaptı, şirketini sattı! Satmak zorunda kaldı! Kim aldı, ona da bakarız ama durum buydu! Bilim adamı kimliğinde olan biri, ABD'nin en saygın üniversitelerinde ismi bilinen biri, FED Başkanı Yellen ile arası çok iyi olan biri FARUK BAYINDIR ve avukat Halil İbrahim Koca ile hangi ortak paydada bir araya gelebilirdi! Faruk Bayındır ile avukat Halil İbrahim Koca firariydi.
CHP ve MHP kaset kumpaslarında isimleri geçiyordu. Koca, emniyetin avukatıydı!
Şike'de işin tam göbeğindeydi... Ama birileri ya da bir akıl koca Yalçın Ayaslı'yı alıp bu isimlerin yanına getiriyordu! Bunları sorunca da dava açıyordu. Yalçın Bey'in arkadaşlarından biri de Zafer Mutlu'ydu!
Mutlu'nun da FETÖ'nün prensleriyle arasından su sızmazdı!
Mesela Mutlu, Rus uçağının düşürüleceğini önceden biliyor muydu?
Bunu merak ediyorum! TARKİM'i günlerce yazdım. Ne girenin ne çıkanın haddi hesabı var.
Pasaport kontrol yok, kimlik kontrol yok. Gelen geçmiş, giden geçmiş. Bu yapının ürünü bu da.
Atılan manşetlere, yayınlanan haberlere girmiyorum bile...
Mesela polisle ilgili bir haber olsun, hala HABERTÜRK kimseye geçilmez! Her alanda göremediğimiz bu başarının sırrı neydi acaba? Yine destek mi içeriden!
Bilemiyorum... Kadrolaşmayı yaptığı söylenen Kenan Tekdağ, Nasrullah Ayan'ın avukatıydı yanılmıyorsam. Ondan aldığı binayı, yine hafızam beni yanıltmıyorsa, CUMHURİYET GAZETESİ'ne veriyordu... Cumhuriyet'i FETÖ koruyordu, herkes de bunu ıskalıyordu! Bunları yazan da yoktu! Yazılıp çizilmediği için de kitleler aldatılıyordu. Tekdağ'ın yeğeni AKIN İPEK'e kadar gidiyordu. Kim kime ne rol veriyordu?
Asıl oyuncu kimdi? İmamlar buralarda ne görev yapmıştı bilen yok!
Patronlar korkutularak korundu! Bazı kayıtların silindiği, bertaraf edildiği söylendi!
YALAN! Her birinin en az bir kopyası var! Tapelere, verilen sözlere, hürmet dolu cümlelere girecek değilim... Yazacak çok ama çok şey var! Özellikle medya ile ilgili...
Yeni yılda devam ederiz!
Ama anlaşılması gereken onları sahaya süren ÜST AKIL bu ekipten vazgeçti.
Bakınız, suikast mahalline bile CIA KARTVİZİTİ bırakılıyor artık. FETÖ'cü üzerinden... Bir hareket KRİMİNAL OLDUĞU zaman biter! Cemaat paralele döndü, sonra da FETÖ oldu. 15 Temmuz ve Karlov suikastıyla artık tamamen bitti.
Bunu bitiren de garip gelecek ama Trump'ı getiren Amerika... Buradan bakınca anlaşılmadığını biliyorum. Bu işler böyledir.
Daha çok kazanmak için, daha çok güç için FETÖ'nün içtimasında bilerek isteyerek yer alanlar şimdi kara kara düşünüyor! Daha yeni başladı!
Ama Trump'ı getirenler bu elbisenin işe yaramadığını gördü. Yırtıp atma kararını verdi... CIA'daki bir ekip ile FBI bunu birlikte başardı. Fuller'lerin, Grosmannlar'ın kurduğu hikaye bitti. Garip olan bizimkilerin hala bunu göremeyişi! İKİNCİ DARBE BEKLEDİKLERİNİ BİLİYOR MUSUNUZ!
Evet, böyle konuşuyor bazıları sağda solda!
Şimdi isim vermeyeyim ama durum bu!
Akıllanacak gibi değiller. Bu nedenle isimler üzerinden gidiyorum iki gündür! Fazla açmasam da!
Bu arkadaşlar anlamıyor ama Türkiye bölgede büyük bir devlet olarak yoluna devam edecek... Trump'ın ABD'si de buna alkış tutacak. Rusya zaten Ankara'nın yanında... DEAŞ ile, YPG ile, PKK ile, FETÖ ile, DHKP-C ile alacakları bir sonuç yok... Tersten bakın! Türkiye bunlara, bu örgütlere basarak SURİYE 'ye girdi! Önemli bir neden vardı ve bu hakkını kullandı! Ama sonuçta oradayız... Unutmayın, sınırlar değişecekken hep bir neden bulunur...
Küçük olaylar aslında büyük senaryonun bir parçasıdır. Bunları tek tek iyi takip ettiğinizde varacağınız yer BÜYÜK TÜRKİYE 'dir...
Trump, Amerika'yı içeride büyük yapacak. Türkiye, Rusya ile birlikte ORTADOĞU enerji yataklarını ve geçiş yollarını koruyacak... Avrupa, bitecek! Oyun bu! Amerika Irak'a iki kez girdi. Afganistan'a daldı. Karşısında Rusya'yı göremedi. Şimdi ise Rusya Suriye'de ve çıkmıyor! Geçtiğimiz yıl Kissenger, 9 gün Putin ile baş başa kaldı.
Yeni senaryo orada doğdu! Putin de kabul etti. SOĞUK SAVAŞ benzeri rüzgarların esmesi hayra alamettir. Dengenin yeniden kurulduğunu gösterir. Aksilik olmazsa, Hillary'ciler bunu bozmazsa, Türkiye dünyanın merkez taşı ve denge oyuncusu olacak... FETÖ'nün içinde olmak için can atanların bunları anlamasını beklemiyorum...
Ama durum bu! Onlar ikinci darbeyi beklerken dünya yeniden kuruluyor. Yanlış trene binenler yanlış istasyonda inecekler...
Soru şu! Onları orada ne bekliyor?
İzliyoruz!
NOT: Dünkü yazımdan sonra Metehan Demir ulaştı. "Hayatımda ne Pensilvanya'ya gittim ne de Barbaros Muratoğlu'nu götürdüm. Oradan biriyle dolaylı ya da doğrudan bir temasım da olmadı... Olamaz da" dedi. Ben aksini iddia etmedim.
Çünkü yazımda "BUNU SÖYLEYEN BEN DEĞİLİM" notu vardı. Söyleyen, Aydın Doğan Bey'in yöneticisi Barbaros Muratoğlu'ydu! http://www.takvim.com.tr/yazarlar/ergundiler/2016/12/31/kaybettiniz
SİBİRYA'da düşen Rus uçağı, Ankara'da Büyükelçi Karlov'un katledilmesi, çok önemli bir diplomat olan Polshikov'un Moskova'daki evinde ölü bulunması ve Kızıl Ordu Korosu'nu taşıyan uçağın Karadeniz'e çakılması...
Türkiye'deki saldırılarla beraber bunları yaşadık. Aynı zaman diliminde, Rus istihbaratının önemli isimlerinden olan OLEG EROVİNKİN de saldırıya uğradı. 61 yaşındaki eski ajan, Kitaygorodsky Caddesi'nde, LEXUS marka siyah lüks aracının içinde can verdi.
Erovinkin, Putin'e çok yakın bir isimdi. SIR'larıyla bilinirdi...
Sovyetler Birliği Ordusu'nda görev yaptı. Devlet güvenlik organlarında çeşitli görevlerde bulundu. Rusya Federasyonu Personel Müdürlüğü'nde KONTROL BAŞKANLIĞI yaptı.
SIRLARI korumak için! Başka başka görevleri de oldu. Ama NATO ile gerginliğin tavan yaptığı dönemde o da KARLOV gibi hayatını kaybetti. İlk açıklama KALP KRİZİ şeklindeydi. Öyle olmak zorundaydı. Çünkü Rusya saldırı altındaydı ve peş peşe gelen hamleler karşısında "ŞUNLAR YAPTI!" diyemezdi. Çaresiz bir görüntü vermemek için... Rus istihbaratında görev yapan dostuma sorduğumda "Sabah ofisine giderken aracında fenalaştı. Şoförü haber verdi. İlk müdahale yapıldı. Sanırım zehirlendi..." dedi. Başka bir metotla geliyorlardı anlayacağınız... Bazen kurşun, bazen sabotaj, bazen de zehir!
Herkes unutuyor ama Rusya'nın elinde CIA'nın pek çok sırrına hakim Edward Snowden vardı. Kimse Ruslar'ın elinde tuttuğu bilgileri okuyamıyordu. Snowden, Moskova'da konvoyla gezen ve korunan biriydi. Elbette cevap gelecekti. Ama verilecek cevapların sonuçları hesap ediliyordu... Bunu aklı başında herkes düşünüyordu. Ama saldıran ekip de hiç geri duracak gibi değildi...
Kızıl Ordu'yu taşıyan uçağın neden düştüğünü dün yazdım. Bir uzmanın değerlendirmesiyle... Uzman "Asla ve kat'a teknik bir arıza ile uçağın düşmesi mümkün değildi..." dedi... Karakutu deşifre edildi.
Kaptanların konuşmaları ortaya çıktı!
- Hız 300... (Anlaşılmıyor)
- (Anlaşılmıyor)
- Rafı aldım kaptan. (Teknik bir terim kullanılıyor, anlaşılmıyor)
- Eyvah, vay canına!
(Güçlü bir sinyal duyuluyor)
- Kanatçıklar, kaltak, bu da ne!!
(Burada kaptan Rusça küfrediyor)
- Yükseklikölçer!
- Bize... (Anlaşılmıyor)
(Anlaşılmıyor)
- Kaptan, düşüyoruz!
(Kaydın sonu)
Kaptanlar hiçbir şey anlamadan çakıldı.
Çok kısa sürede... Kule düşüşü izlerken kaptanlara ulaşamadı. Kaptanlar da onlara...
Kokpitte kendi aralarında konuştular sadece. O da denizin dibinden çıkarılan karakutu ile anlaşıldı... Ama karakutu dışarıdan gelen ve uçağın elektronik sistemini kör eden müdahaleyi bilemez ve kayıt edemezdi. Kaptanların da bunu anlama şansı hiç yoktu... Konuşmalarda KANATÇIKLARDAN söz ediliyor.
Kanatçıklar kanatların arkasındadır.
Kanatçıklardan ses gelmez. Zaten kaptanlar "GÜÇLÜ SİNYAL" diyor. Belli ki kumanda da sistem de kilitlenmiş. Ani ve seri bir şekilde uçak düşmüş... Demek ki yaşanılan her şey bir hesap dahilindeydi! Saldırılar sürüyordu!
Rusya hedefti! Biri hem onlara hem bize saldırıyordu! Klavyenin başında bunları yazarken belki yarın Oleg EROVİNKİN suikastı bile geride kalacaktı. Başka bir şey konuşacaktık. Bilemiyorum. Ama ŞAHSİ HAMLELERİN YAPILACAĞI bir dönemdeyiz. Daha önce de yazdım bunu! TEK DÜNYA İÇİN ÇIRPINAN BİRİLERİ, kendi önlerine çıkanlara saldırıyor. Rusya bunların en büyüğü.
Türkiye de öyle...
Bu nedenle NATO Rusya'ya karşı savaş başlattı...
Uzun süredir uyuyan hücreler, artık aktif hale getirildi. Birçok saldırıya şahit olacağımız günlerde yaşıyoruz. Rusya ile yakın ilişkiler içinde olan her ülke muhtemel hedef. Peş peşe gelen saldırılar, artık UYARI DÖNEMİNİN geride kaldığını gösteriyor.
Sonuç alma sürecindeyiz. Bu da etkili ve ses getiren saldırılar demektir. Tabii ses getiren saldırılardan önce nokta suikastlar göreceğiz.
Bu konuda hedef ülke Rusya. Çünkü Rusya, Türkiye ile özellikle Suriye'de ABD'nin kırmızı kitabını çöpe attı. Ortadoğu dünyanın merkezidir. Merkezde kim güçlüyse, kararları da o alır. Amerika özellikle son yıllarda büyük hata yaptı. Arap Baharı ile birlikte Ortadoğu ve Afrika'yı tamamen Amerikan eyaletleri haline getirmek istedi. Ancak, CIA'deki iç çekişmeyle birlikte ağır kayıplar verdi. Ortadoğu'nun kalbi de Türkiye'dir. O kalbin içinde kimler yer alırsa, gücüne güç katar. 15 Temmuz da o kalbin ele geçirilme operasyonuydu. CIA'nın içindeki iç çekişme, biz bilmiyoruz ama 15 Temmuz'un içinde de vardı. Belki ileride anlayacağız ama darbenin karşısında olan ekipler de vardı. Onların desteği de oldu! Ama biz bilmiyoruz. Ne olduğunu muhtemelen yıllar sonra çözeceğiz! Birileri hem Türkiye'nin içinden hem de dışından 15 Temmuz'u yapan gücün karşısına geçti...
Geçtiğimiz gün, Kissenger kendi evinde Trump'ın en zengin ve en önemli 5 ismiyle bir görüşme yaptı...
Trump'ın politikalarını belirleyecek olan ve kabinede yer alacak 5 isme, 90 yaşını aşan Kissenger, tek tek çizerek ne yapmaları gerektiğini yazdı. Soruların hepsine üşenmeden sıkılmadan cevap verdi.
Trump'ın Putin'e yaklaşmaktan başka çaresi olmadığını söyledi. Putin'in paylaşmayı bilen biri olduğunun altını çizdi. "Macaristan, Yunanistan, Portekiz ve İtalya, Avrupa Birliği'nden çıkmak için gün sayıyor. Sonra büyük hamle gelecek ve Fransa ayrılacak.
Avrupa ile ilgili bir planın içinde sakın olmayın" diye nasihat etti...
Bu nedenle Trump'ın CIA'sı çok önem kazanıyor. İçlerinde bir çatışma olduğu artık sır değil. Langley, Pentagon ve NATO arasındaki hatta önemli şeyler olacak...
CIA'nın bir kanadı, Türkiye ve Rusya ile ortak bir noktada buluşup pastadan pay almak zorunda olduklarını kabul ediyor.
Çünkü son yıllardaki hatalar, bu ekibi ortak noktada buluşturdu. 3 ülkenin ortaklığı ABD'nin çıkarlarına eşit. Çünkü, İngiltere'nin ABD ile ortak olmayacağını çok iyi bilen bu ekip, aslında en doğru kararı verdi.
Karşı çıkan ekip ise CIA'nın şahin kanadı... Türkiye'ye, Rusya'ya veya Amerikan çıkarlarına karşı olan ülkelere sert operasyonlar yapılmasını istiyor. O nedenle Rusya ve Türkiye son dönemde çok ağır saldırılarla karşı karşıya kaldı. Ciddi ve ses getiren suikastlar, ülkeleri rayından çıkartır.
Bunun startı da Karlov'la birlikte verildi.
Ayrıca unutulan bir şey var!
Pensilvanyalı her konuda CIA'nın piyonudur. 15 Temmuz öncesi veya sonrası fark etmez. Kimi zaman da NATO'nun piyonudur...
Gülen'in birçok ülkede okulları var. Artık hepsi lekelendi. Ancak görünmeyen başka bir tehlike var. Bu ülkelerde (sanıyorum 103 ülke) camiler açıldı. Hepsinin parasını CIA verdi. Gülen hareketine bağlı isimler camileri açtı. Hepsinde, ABD'ye hizmet ettiğini bilmeden tehlikeli insanlar yetiştirildi. Hepsi İslam adına çalıştığını sanıyor. Ancak emirler Langley'den geliyor. Ne Türkiye ne de başka bir ülke, bu tehlikeyi görmüş değil. Camide yetiştirilen kişileri sakın kendi halinde sakin insanlar olarak görmeyin! Çoğu en az 3 dil biliyor ve kendilerini çok iyi gizliyorlar.
Hepsi de İslam için bir şeyler yapmaya hazır!
Kullanıldıklarını bilmeden tabii!
KÜRESEL SERMAYENİN KURDUĞU SİSTEM 15 TEMMUZ'la birlikte su almaya başladı! FETÖ bunların önemli silahlarındandı. CIA içinde de NATO içinde de bunların arkasında yer alacak çok kişi vardı. Ama kazanamadılar.
Eğer 15 Temmuz'da başarılı olsalardı, Rusya çok daha derin ve büyük saldırılarla karşılaşacaktı. Orta Asya'nın her yerinden gelip vuracaklardı. Türk milleti hem kendi geleceğini hem de DOĞU'yu kurtardı. SON KALE gitseydi, kimse oralarda huzuru bulamayacaktı...
Türkiye kendini savunurken büyük DENGENİN yeniden kurulması gerektiğini öğretti. Şimdi DENGEYİ bugüne kadar kuranlar kendi içlerinde çatışıyor! Dengenin birinde Rusya-Türkiye var! Diğerinde ise sadece AMERİKA ve PARA var... Rusya ve Türkiye ile kurulacak dengede AVRUPA da Çin de yok! Zaten Çin'i kontrol etmek için Rusya-Türkiye dengesi önemli... Birileri buna itiraz ediyor! Konu yazdığımızdan çok daha derin! Özellikle ABD içine müdahale eden kim? Kurumlar arasında çatışma meydana getirip ülkeyi rotasından çıkaran kim ya da kimler? Bunlar konuşulmuyor!
Bakın Rusya-Türkiye yan yana geldi.
Almanya hemen Rusya'ya koştu. Merkel yeni yılın ilk ziyaretini Moskova'ya yapacak...
DENGELER kurulmadı ve oturmadı! Kavga sürecek. Herkes rol kapmaya çalışıyor...
Trump, ABD'nin kontrolünü ele geçirmezse, işler daha da karışır! Ama başarılı olursa yeni denge hemen kurulur! İşte bu geçecek süre, hayati önem taşıyor!
Ne olursa bu arada olacak! Birileri Trump'a, dışına çıkamayacağı bir yol inşa etmek istiyor! Bize ve Rusya'ya saldıranlar da "UZAK DURUN ŞU Amerika'dan!" demek istiyor! Dünya 10 yıldan fazla DENGESİ OLMAYAN bir ritimde!
Yenisine acil ihtiyaç var. Aksi, savaşın büyümesi demek! http://www.takvim.com.tr/yazarlar/ergundiler/2016/12/29/zehir-hafiye
-- A.D.Şimşek
Kaybettiniz Ergün Diler
Gizli kalmış pek çok KOD var... Özellikle basında bunları bilen çok az kişi vardır. Belki bu da iyi niyetli bir yorumdur!
Bilemiyorum!
İzmirli olduğum için hem FETÖ'yü çok iyi bilirim hem de "CEMAATÇİ" algısının insanların zihninde nasıl bir karşılık bıraktığını... Ve bu ekibin nasıl çalıştığını da iyi bilirim... Türkiye kendisine biçilmiş bir elbise ile yaşadı.
1992'de kesin olarak bu elbise için son prova yapıldı. Pensilvanyalı bu işin başına getirildi. Marc Grosmann'dan Adil Öksüz'e kadar herkes bu denklemin içindeydi.
Ülkeye verilen bir rol vardı. Ancak bunu gerçekleştirecek bir hareket, medya, finans ağı, reklam organizasyonu, asker, polis, savcı, diplomat gerekiyordu. Medya ayağı bunun en önemli ve en bilinmeyen bölümü...
Operasyon için elbette banka da medya da şarttı. Bunu görmek için alim olmaya gerek yoktu. Ama medya ve finans bölümünde hata yapılıyordu. Çünkü, bizlerin CEMAAT denilince aklımızda oluşturduğumuz bir ŞABLONUMUZ vardı.
Mesela Kemal Derviş, Can Dündar ya da Ufuk Güldemir bu kategoriye girmezdi.
Elbette bunlar cemaatçi değildi ama cemaatin istediği işlere imza atan isimlerdi.
Arada çok kişinin kaçırdığı bir işbirliği vardı.
Bu isimler o kadar çok ki saysam şaşırıp kalırsınız! Bunu yapmama gerek yok!
Mesela, 2007 CUMHURBAŞKANLIĞI seçimlerinde rahmetli Ufuk'un televizyonu VECDİ GÖNÜL'ü yeni cumhurbaşkanı olarak ilan etti. Oysa Abdullah Bey gelecekti. Zaten sonra kanalı çok sevdiği arkadaşı Turgay Ciner'e sattı! Turgay Bey'in yanında bolca FETÖ'cü gazeteci ve yönetici vardı, Ufuk'un da...
Biçilen elbiseye göre düğmeler, kollar, yakalar, cepler yani ne gerekiyorsa oluşturuluyordu. Bu arada, YURTDIŞINDA KİM ÖZEL OLARAK YABANCILAR TARAFINDAN EĞİTİME ALINDI? Birisi baksa fena olmaz!
Bankalara girersek çıkamayız. Ama avukatlar ve gazeteci görünümlü görevliler ilgi alanımız! Mesela Kenan Tekdağ, Turgay Bey'in gazetelerini niye aralıksız FETÖ'cü gazetecilerle dolduruyordu. Turgay Bey'in haberi var mıydı? İkisi mi karar alıyordu?
Bilmiyorum... Ama aldıkları isimler kritik yerlerde karşımıza çıkıyordu!
Tanımıyorum ama ERDAL ŞEN HABERTÜRK 'ün bünyesinde önemli görevi olan bir isimdi! Nerede gördük kendisini? ADİL ÖKSÜZ'ün kaçırılma ve saklanma olayında! Gazeteci bu işlere girer mi! TSK'nın imamı olarak aranan birini saklamak için uğraş verir mi! Son tahlilde HABERTÜRK 'ün Ankara Temsilciliği yapmış bir isimdi! Ama denklemin önemli oyuncusuydu. İnanın gazeteciler üzerinden gitmeyi sevmiyorum. Ama polisle ilişkiyi kuranlar bunlardı. Biçilen elbisenin vücuda tam oturması için uğraş verenler bunlardı.
Yalan-dolan belgeleri açıklayan ve yayan da bunlardı! Her yerde vardılar! Önemli kararların alınacağı her yerde! TMSF de bunların yuvalandığı merkezlerdendi. PARA VAR YA!
Şimdilerde FETÖ'ye yakın olmadığını savunan bir patron, TMSF'de önemli pozisyonda olan bir ismi polislerle kımıldayamaz hale getiriyordu. Yanına sekreter olarak bir hanım gönderiliyor ve bu hanım bir süre sonra o şahsı ilişkiye zorluyordu! Sanırım sonuçta bir çocukları oluyordu! Ama bunu bilen çok az kişiydi. O patron da o görevli de FETÖ'nün emrine giriyordu. Böyle çok örnek var!
Mesela Kenan Tekdağ'ın yakını avukat Baran Baycan başka kimlerin avukatlığını yapmıştı? Bakın bakalım neler çıkacak.
Muazzam bir FETÖ ağı ortaya gelecektir.
Takip etmiyoruz. Ayağında ayakkabısı olmayan biri nasıl oluyor da kısa zamanda büyük paralara sahip olabiliyor. Hangi yetenekle? Biri açıklasın bunları! Nasıl bir yetenekleri var da biz bilmiyoruz...
Yazdım, dava dava üstüne dava açtı.
YALÇIN AYASLI...
Ne yaptı, şirketini sattı! Satmak zorunda kaldı! Kim aldı, ona da bakarız ama durum buydu! Bilim adamı kimliğinde olan biri, ABD'nin en saygın üniversitelerinde ismi bilinen biri, FED Başkanı Yellen ile arası çok iyi olan biri FARUK BAYINDIR ve avukat Halil İbrahim Koca ile hangi ortak paydada bir araya gelebilirdi! Faruk Bayındır ile avukat Halil İbrahim Koca firariydi.
CHP ve MHP kaset kumpaslarında isimleri geçiyordu. Koca, emniyetin avukatıydı!
Şike'de işin tam göbeğindeydi... Ama birileri ya da bir akıl koca Yalçın Ayaslı'yı alıp bu isimlerin yanına getiriyordu! Bunları sorunca da dava açıyordu. Yalçın Bey'in arkadaşlarından biri de Zafer Mutlu'ydu!
Mutlu'nun da FETÖ'nün prensleriyle arasından su sızmazdı!
Mesela Mutlu, Rus uçağının düşürüleceğini önceden biliyor muydu?
Bunu merak ediyorum! TARKİM'i günlerce yazdım. Ne girenin ne çıkanın haddi hesabı var.
Pasaport kontrol yok, kimlik kontrol yok. Gelen geçmiş, giden geçmiş. Bu yapının ürünü bu da.
Atılan manşetlere, yayınlanan haberlere girmiyorum bile...
Mesela polisle ilgili bir haber olsun, hala HABERTÜRK kimseye geçilmez! Her alanda göremediğimiz bu başarının sırrı neydi acaba? Yine destek mi içeriden!
Bilemiyorum... Kadrolaşmayı yaptığı söylenen Kenan Tekdağ, Nasrullah Ayan'ın avukatıydı yanılmıyorsam. Ondan aldığı binayı, yine hafızam beni yanıltmıyorsa, CUMHURİYET GAZETESİ'ne veriyordu... Cumhuriyet'i FETÖ koruyordu, herkes de bunu ıskalıyordu! Bunları yazan da yoktu! Yazılıp çizilmediği için de kitleler aldatılıyordu. Tekdağ'ın yeğeni AKIN İPEK'e kadar gidiyordu. Kim kime ne rol veriyordu?
Asıl oyuncu kimdi? İmamlar buralarda ne görev yapmıştı bilen yok!
Patronlar korkutularak korundu! Bazı kayıtların silindiği, bertaraf edildiği söylendi!
YALAN! Her birinin en az bir kopyası var! Tapelere, verilen sözlere, hürmet dolu cümlelere girecek değilim... Yazacak çok ama çok şey var! Özellikle medya ile ilgili...
Yeni yılda devam ederiz!
Ama anlaşılması gereken onları sahaya süren ÜST AKIL bu ekipten vazgeçti.
Bakınız, suikast mahalline bile CIA KARTVİZİTİ bırakılıyor artık. FETÖ'cü üzerinden... Bir hareket KRİMİNAL OLDUĞU zaman biter! Cemaat paralele döndü, sonra da FETÖ oldu. 15 Temmuz ve Karlov suikastıyla artık tamamen bitti.
Bunu bitiren de garip gelecek ama Trump'ı getiren Amerika... Buradan bakınca anlaşılmadığını biliyorum. Bu işler böyledir.
Daha çok kazanmak için, daha çok güç için FETÖ'nün içtimasında bilerek isteyerek yer alanlar şimdi kara kara düşünüyor! Daha yeni başladı!
Ama Trump'ı getirenler bu elbisenin işe yaramadığını gördü. Yırtıp atma kararını verdi... CIA'daki bir ekip ile FBI bunu birlikte başardı. Fuller'lerin, Grosmannlar'ın kurduğu hikaye bitti. Garip olan bizimkilerin hala bunu göremeyişi! İKİNCİ DARBE BEKLEDİKLERİNİ BİLİYOR MUSUNUZ!
Evet, böyle konuşuyor bazıları sağda solda!
Şimdi isim vermeyeyim ama durum bu!
Akıllanacak gibi değiller. Bu nedenle isimler üzerinden gidiyorum iki gündür! Fazla açmasam da!
Bu arkadaşlar anlamıyor ama Türkiye bölgede büyük bir devlet olarak yoluna devam edecek... Trump'ın ABD'si de buna alkış tutacak. Rusya zaten Ankara'nın yanında... DEAŞ ile, YPG ile, PKK ile, FETÖ ile, DHKP-C ile alacakları bir sonuç yok... Tersten bakın! Türkiye bunlara, bu örgütlere basarak SURİYE 'ye girdi! Önemli bir neden vardı ve bu hakkını kullandı! Ama sonuçta oradayız... Unutmayın, sınırlar değişecekken hep bir neden bulunur...
Küçük olaylar aslında büyük senaryonun bir parçasıdır. Bunları tek tek iyi takip ettiğinizde varacağınız yer BÜYÜK TÜRKİYE 'dir...
Trump, Amerika'yı içeride büyük yapacak. Türkiye, Rusya ile birlikte ORTADOĞU enerji yataklarını ve geçiş yollarını koruyacak... Avrupa, bitecek! Oyun bu! Amerika Irak'a iki kez girdi. Afganistan'a daldı. Karşısında Rusya'yı göremedi. Şimdi ise Rusya Suriye'de ve çıkmıyor! Geçtiğimiz yıl Kissenger, 9 gün Putin ile baş başa kaldı.
Yeni senaryo orada doğdu! Putin de kabul etti. SOĞUK SAVAŞ benzeri rüzgarların esmesi hayra alamettir. Dengenin yeniden kurulduğunu gösterir. Aksilik olmazsa, Hillary'ciler bunu bozmazsa, Türkiye dünyanın merkez taşı ve denge oyuncusu olacak... FETÖ'nün içinde olmak için can atanların bunları anlamasını beklemiyorum...
Ama durum bu! Onlar ikinci darbeyi beklerken dünya yeniden kuruluyor. Yanlış trene binenler yanlış istasyonda inecekler...
Soru şu! Onları orada ne bekliyor?
İzliyoruz!
NOT: Dünkü yazımdan sonra Metehan Demir ulaştı. "Hayatımda ne Pensilvanya'ya gittim ne de Barbaros Muratoğlu'nu götürdüm. Oradan biriyle dolaylı ya da doğrudan bir temasım da olmadı... Olamaz da" dedi. Ben aksini iddia etmedim.
Çünkü yazımda "BUNU SÖYLEYEN BEN DEĞİLİM" notu vardı. Söyleyen, Aydın Doğan Bey'in yöneticisi Barbaros Muratoğlu'ydu!
Zehir hafiye! Ergün Diler
Türkiye'deki saldırılarla beraber bunları yaşadık. Aynı zaman diliminde, Rus istihbaratının önemli isimlerinden olan OLEG EROVİNKİN de saldırıya uğradı. 61 yaşındaki eski ajan, Kitaygorodsky Caddesi'nde, LEXUS marka siyah lüks aracının içinde can verdi.
Erovinkin, Putin'e çok yakın bir isimdi. SIR'larıyla bilinirdi...
Sovyetler Birliği Ordusu'nda görev yaptı. Devlet güvenlik organlarında çeşitli görevlerde bulundu. Rusya Federasyonu Personel Müdürlüğü'nde KONTROL BAŞKANLIĞI yaptı.
SIRLARI korumak için! Başka başka görevleri de oldu. Ama NATO ile gerginliğin tavan yaptığı dönemde o da KARLOV gibi hayatını kaybetti. İlk açıklama KALP KRİZİ şeklindeydi. Öyle olmak zorundaydı. Çünkü Rusya saldırı altındaydı ve peş peşe gelen hamleler karşısında "ŞUNLAR YAPTI!" diyemezdi. Çaresiz bir görüntü vermemek için... Rus istihbaratında görev yapan dostuma sorduğumda "Sabah ofisine giderken aracında fenalaştı. Şoförü haber verdi. İlk müdahale yapıldı. Sanırım zehirlendi..." dedi. Başka bir metotla geliyorlardı anlayacağınız... Bazen kurşun, bazen sabotaj, bazen de zehir!
Herkes unutuyor ama Rusya'nın elinde CIA'nın pek çok sırrına hakim Edward Snowden vardı. Kimse Ruslar'ın elinde tuttuğu bilgileri okuyamıyordu. Snowden, Moskova'da konvoyla gezen ve korunan biriydi. Elbette cevap gelecekti. Ama verilecek cevapların sonuçları hesap ediliyordu... Bunu aklı başında herkes düşünüyordu. Ama saldıran ekip de hiç geri duracak gibi değildi...
Kızıl Ordu'yu taşıyan uçağın neden düştüğünü dün yazdım. Bir uzmanın değerlendirmesiyle... Uzman "Asla ve kat'a teknik bir arıza ile uçağın düşmesi mümkün değildi..." dedi... Karakutu deşifre edildi.
Kaptanların konuşmaları ortaya çıktı!
- Hız 300... (Anlaşılmıyor)
- (Anlaşılmıyor)
- Rafı aldım kaptan. (Teknik bir terim kullanılıyor, anlaşılmıyor)
- Eyvah, vay canına!
(Güçlü bir sinyal duyuluyor)
- Kanatçıklar, kaltak, bu da ne!!
(Burada kaptan Rusça küfrediyor)
- Yükseklikölçer!
- Bize... (Anlaşılmıyor)
(Anlaşılmıyor)
- Kaptan, düşüyoruz!
(Kaydın sonu)
Kaptanlar hiçbir şey anlamadan çakıldı.
Çok kısa sürede... Kule düşüşü izlerken kaptanlara ulaşamadı. Kaptanlar da onlara...
Kokpitte kendi aralarında konuştular sadece. O da denizin dibinden çıkarılan karakutu ile anlaşıldı... Ama karakutu dışarıdan gelen ve uçağın elektronik sistemini kör eden müdahaleyi bilemez ve kayıt edemezdi. Kaptanların da bunu anlama şansı hiç yoktu... Konuşmalarda KANATÇIKLARDAN söz ediliyor.
Kanatçıklar kanatların arkasındadır.
Kanatçıklardan ses gelmez. Zaten kaptanlar "GÜÇLÜ SİNYAL" diyor. Belli ki kumanda da sistem de kilitlenmiş. Ani ve seri bir şekilde uçak düşmüş... Demek ki yaşanılan her şey bir hesap dahilindeydi! Saldırılar sürüyordu!
Rusya hedefti! Biri hem onlara hem bize saldırıyordu! Klavyenin başında bunları yazarken belki yarın Oleg EROVİNKİN suikastı bile geride kalacaktı. Başka bir şey konuşacaktık. Bilemiyorum. Ama ŞAHSİ HAMLELERİN YAPILACAĞI bir dönemdeyiz. Daha önce de yazdım bunu! TEK DÜNYA İÇİN ÇIRPINAN BİRİLERİ, kendi önlerine çıkanlara saldırıyor. Rusya bunların en büyüğü.
Türkiye de öyle...
Bu nedenle NATO Rusya'ya karşı savaş başlattı...
Uzun süredir uyuyan hücreler, artık aktif hale getirildi. Birçok saldırıya şahit olacağımız günlerde yaşıyoruz. Rusya ile yakın ilişkiler içinde olan her ülke muhtemel hedef. Peş peşe gelen saldırılar, artık UYARI DÖNEMİNİN geride kaldığını gösteriyor.
Sonuç alma sürecindeyiz. Bu da etkili ve ses getiren saldırılar demektir. Tabii ses getiren saldırılardan önce nokta suikastlar göreceğiz.
Bu konuda hedef ülke Rusya. Çünkü Rusya, Türkiye ile özellikle Suriye'de ABD'nin kırmızı kitabını çöpe attı. Ortadoğu dünyanın merkezidir. Merkezde kim güçlüyse, kararları da o alır. Amerika özellikle son yıllarda büyük hata yaptı. Arap Baharı ile birlikte Ortadoğu ve Afrika'yı tamamen Amerikan eyaletleri haline getirmek istedi. Ancak, CIA'deki iç çekişmeyle birlikte ağır kayıplar verdi. Ortadoğu'nun kalbi de Türkiye'dir. O kalbin içinde kimler yer alırsa, gücüne güç katar. 15 Temmuz da o kalbin ele geçirilme operasyonuydu. CIA'nın içindeki iç çekişme, biz bilmiyoruz ama 15 Temmuz'un içinde de vardı. Belki ileride anlayacağız ama darbenin karşısında olan ekipler de vardı. Onların desteği de oldu! Ama biz bilmiyoruz. Ne olduğunu muhtemelen yıllar sonra çözeceğiz! Birileri hem Türkiye'nin içinden hem de dışından 15 Temmuz'u yapan gücün karşısına geçti...
Geçtiğimiz gün, Kissenger kendi evinde Trump'ın en zengin ve en önemli 5 ismiyle bir görüşme yaptı...
Trump'ın politikalarını belirleyecek olan ve kabinede yer alacak 5 isme, 90 yaşını aşan Kissenger, tek tek çizerek ne yapmaları gerektiğini yazdı. Soruların hepsine üşenmeden sıkılmadan cevap verdi.
Trump'ın Putin'e yaklaşmaktan başka çaresi olmadığını söyledi. Putin'in paylaşmayı bilen biri olduğunun altını çizdi. "Macaristan, Yunanistan, Portekiz ve İtalya, Avrupa Birliği'nden çıkmak için gün sayıyor. Sonra büyük hamle gelecek ve Fransa ayrılacak.
Avrupa ile ilgili bir planın içinde sakın olmayın" diye nasihat etti...
Bu nedenle Trump'ın CIA'sı çok önem kazanıyor. İçlerinde bir çatışma olduğu artık sır değil. Langley, Pentagon ve NATO arasındaki hatta önemli şeyler olacak...
CIA'nın bir kanadı, Türkiye ve Rusya ile ortak bir noktada buluşup pastadan pay almak zorunda olduklarını kabul ediyor.
Çünkü son yıllardaki hatalar, bu ekibi ortak noktada buluşturdu. 3 ülkenin ortaklığı ABD'nin çıkarlarına eşit. Çünkü, İngiltere'nin ABD ile ortak olmayacağını çok iyi bilen bu ekip, aslında en doğru kararı verdi.
Karşı çıkan ekip ise CIA'nın şahin kanadı... Türkiye'ye, Rusya'ya veya Amerikan çıkarlarına karşı olan ülkelere sert operasyonlar yapılmasını istiyor. O nedenle Rusya ve Türkiye son dönemde çok ağır saldırılarla karşı karşıya kaldı. Ciddi ve ses getiren suikastlar, ülkeleri rayından çıkartır.
Bunun startı da Karlov'la birlikte verildi.
Ayrıca unutulan bir şey var!
Pensilvanyalı her konuda CIA'nın piyonudur. 15 Temmuz öncesi veya sonrası fark etmez. Kimi zaman da NATO'nun piyonudur...
Gülen'in birçok ülkede okulları var. Artık hepsi lekelendi. Ancak görünmeyen başka bir tehlike var. Bu ülkelerde (sanıyorum 103 ülke) camiler açıldı. Hepsinin parasını CIA verdi. Gülen hareketine bağlı isimler camileri açtı. Hepsinde, ABD'ye hizmet ettiğini bilmeden tehlikeli insanlar yetiştirildi. Hepsi İslam adına çalıştığını sanıyor. Ancak emirler Langley'den geliyor. Ne Türkiye ne de başka bir ülke, bu tehlikeyi görmüş değil. Camide yetiştirilen kişileri sakın kendi halinde sakin insanlar olarak görmeyin! Çoğu en az 3 dil biliyor ve kendilerini çok iyi gizliyorlar.
Hepsi de İslam için bir şeyler yapmaya hazır!
Kullanıldıklarını bilmeden tabii!
KÜRESEL SERMAYENİN KURDUĞU SİSTEM 15 TEMMUZ'la birlikte su almaya başladı! FETÖ bunların önemli silahlarındandı. CIA içinde de NATO içinde de bunların arkasında yer alacak çok kişi vardı. Ama kazanamadılar.
Eğer 15 Temmuz'da başarılı olsalardı, Rusya çok daha derin ve büyük saldırılarla karşılaşacaktı. Orta Asya'nın her yerinden gelip vuracaklardı. Türk milleti hem kendi geleceğini hem de DOĞU'yu kurtardı. SON KALE gitseydi, kimse oralarda huzuru bulamayacaktı...
Türkiye kendini savunurken büyük DENGENİN yeniden kurulması gerektiğini öğretti. Şimdi DENGEYİ bugüne kadar kuranlar kendi içlerinde çatışıyor! Dengenin birinde Rusya-Türkiye var! Diğerinde ise sadece AMERİKA ve PARA var... Rusya ve Türkiye ile kurulacak dengede AVRUPA da Çin de yok! Zaten Çin'i kontrol etmek için Rusya-Türkiye dengesi önemli... Birileri buna itiraz ediyor! Konu yazdığımızdan çok daha derin! Özellikle ABD içine müdahale eden kim? Kurumlar arasında çatışma meydana getirip ülkeyi rotasından çıkaran kim ya da kimler? Bunlar konuşulmuyor!
Bakın Rusya-Türkiye yan yana geldi.
Almanya hemen Rusya'ya koştu. Merkel yeni yılın ilk ziyaretini Moskova'ya yapacak...
DENGELER kurulmadı ve oturmadı! Kavga sürecek. Herkes rol kapmaya çalışıyor...
Trump, ABD'nin kontrolünü ele geçirmezse, işler daha da karışır! Ama başarılı olursa yeni denge hemen kurulur! İşte bu geçecek süre, hayati önem taşıyor!
Ne olursa bu arada olacak! Birileri Trump'a, dışına çıkamayacağı bir yol inşa etmek istiyor! Bize ve Rusya'ya saldıranlar da "UZAK DURUN ŞU Amerika'dan!" demek istiyor! Dünya 10 yıldan fazla DENGESİ OLMAYAN bir ritimde!
Yenisine acil ihtiyaç var. Aksi, savaşın büyümesi demek!
Birde sadece kısa yol isteyenler açıp okuyabilir.
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
kaliteli slayt grubu
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "pınarslayt" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için pnarslayt+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.