27 Aralık 2016 Salı

((slayt izle)) 1)Sürpriz hamle 2)Güneş doğuyor Önemli istihbarat haberleri

Önemli istihbarat haberleri ve
görülmesi gereken bakış açıları
A.D.Şimşek

Sürpriz hamle Ergün diler

TÜRKİYE arınma sürecine girdi.
Geçtiğimiz hafta Moskova'daydık.
Generallerin generali olarak bilinen İVAŞOV ile görüştük. Konu FETÖ'ye gelince şunları söyledi: "Bir sistemle ancak ve ancak başka bir sistem kurarak mücadele edebilirsiniz. Bunun başka bir yolu yok..." Hangarları yazdık biliyorsunuz. Uzaklarda bulunan birileri rahatsız oldu. Yıldırmak için aralıksız geliyorlar... İftira yok, hakaret yok ama yine de geliyorlar. Gelsinler bakalım...
Biz de konuyu bugün biraz daha açalım o zaman...
FETÖ ile sistemli mücadele etmek gerekiyor.
Ancak FETÖ'nün en önemli oyuncularından biri olan ANKARALI ŞİRKET, hala para kazanmaya devam ediyor.
Bu ANKARALI İNŞAAT ŞİRKETİNİN başındaki ismin siyasi uzantısı da var.
Bilen bilir. Bu ismin aralıksız bizle uğraşan Amerika'daki patronla ilişkisini de biri gidip bulsun...
Telefonlara yüklenen casus programlardan dinlemelere, Deniz Baykal'dan MHP seks kasetlerine kadar aynı ekip işin içinde. Tam merkezinde...
Bunlar yaptı.
Polis yanlarındaydı! Gündem o kadar yoğun ki şimdilerde unutuldu! Bir üniversite vardı. Bu üniversitede görev yapan çok önemli iki isim vardı. Hatırlayın.
"Burası, FETÖ'nün bilişim ve montaj ÜSSÜ" denilerek bu isimler alındı. Peki bu üssü kim kullanıyordu? Bu iki ismi kim yönetiyordu? Bu iki ismin üzerinden nereye gidileceğine kim karar veriyordu?
Neden kimse bunlara bakmıyor. Sıradan isimler alınırken, BÜYÜK İLİŞKİLERİ OLAN BÜYÜK OYUNCULAR neden dışarıda. Operasyonu kurgulayan, yöneten ve sonuç alanların hepsi dışarıda. Açık adres de veririm. İsim de veririm. Sorun değil. Ama bunlara bakılsın! Hem devletten para kazanacaksın hem devlete operasyon yapacaksın.
Bakın ortaklıklarına... Bakın kimlerle nerelerde buluştuklarına. Planlarına hedeflerine bakın! Arkasındakilere, önündekilere bakın! Muazzam bir  var. Altta küçük işler yapanları zaten bu ekip YURT DIŞINA kaçırdı. Miami'de tatil yapıyorlar! "İşin ucu kendilerine gelmesin" diye çok önceden hareket ettiler.
İçeriden aralıksız bilgi alıyorlar hala...
17-25 ARALIK'ın içinde bunlar var! 15 Temmuz'a kadar uzayan süreçte bunlar var!
Kartvizitleri işadamı. Ankara'da yaşıyorlar.
Bir elleri İstanbul'da, bir elleri Amerika'da... Bu hattı çökertmezseniz sistemli bir harekete karşı kazanılabilecek hiçbir şey olmaz... Küçükler alınıyor, orta kademe firarda, büyükler ise dışarıda...
SİSTEMLİ gidilmediği sürece gerçek adımların atılması mümkün değil... Bakın!
ODTÜ, Ankara, hangarlar, İncirlik, izinsiz getirilen götürülen isimler, kasetler, kumpaslar, dinlemeler, takipler ve büyük büyük operasyonlar... HEPSİNİ BU EKİP YAPTI. Adamlar dışarıda biz uğraşıyoruz.
Yorulacak ya da yılacak değiliz ama garip!
Biri bu işe el atmalı diye düşünüyorum.
Mücadelemizi kendimiz veririz! Sıkıntı yok! Ama ben ODTÜ'den girer Ankaralı şirketten çıkarım. Çıkarım da bazı isimlerin canı çok yanar! Demedi demeyin!
Bu ekibin bir de ABİ'si var!
AMERİKA'da... Patronları da diyebiliriz!
Bu şahsın yabancı istihbarat ile yakınlığına bir bakılsa iyi olur! İsteyenler bakabilir.
Bulurlar ya da bulamazlar önemli değil benim için! Ama bu ismin TEKNESİNDE CIA AJANLARIYLA TOPLANTI YAPILDI MI, YAPILMADI MI? O TOPLANTILARIN AMACI NEYDİ? NELER KONUŞULDU? Bu soruların cevabını çok merak ediyorum. Ama kimse cevap veremez! Biliyorum. Ama yine de sormak istiyorum... Ben buradayım ve bir yere gidecek değilim... Ama siz ne yapacaksınız kestiremiyorum! Ben devam edeceğim siz de edin! Edin ki daha da ayrıntılara girelim. Üniversiteleri de işin içine katarak mücadelemizi yapalım.
Üniversite derken ne demek istediğimi anladınız siz! YABANCILAR ve YABANCILARA ÇALIŞANLARDAN söz ediyorum... Ankaralı iş adamı dedik! Ya İstanbul ayağı! Devam edeceğiz... Bekleyin!
Neyse konuyu değiştirelim...
10 Aralık 2016: Beşiktaş saldırısı...
17 Aralık 2016: Kayseri saldırısı...
19 Aralık 2016: Ankara'da Karlov suikastı...
19 Aralık 2016: Rus efsane diplomat Petr Polshikov, Moskova'da evinde ölü bulundu.
19 Aralık 2016: Sibirya'da Rus askeri uçağı düştü.
19 Aralık 2016: Berlin'de Noel pazarına TIR saldırısı...
23 Aralık 2016: NATO'da General Yves Chandelon infaz edildi..
25 Aralık 2016: Karadeniz'de Rus askeri uçağı düştü.
Peki bütün bunlar ne anlama geliyordu?
İşte cevap bekleyen kısım burasıydı!
Kim, neden saldırıyordu? Ne için birbirine benzemeyen ülkeler hedef seçiliyordu?
Amaç neydi?
Açalım... Ama önce şunun altını çizmek durumundayız! Fransa, Belçika, Almanya, Rusya ve Türkiye'ye karşı saldırılar devam edecek... Şimdi biraz daha açalım... Avrupa'dan Rusya'ya, oradan da Türkiye'ye gelelim.
Amerika'da nelerin olduğunu anlayalım. Ve savaşın tanımını yapıp çerçevesini çizelim...
Almanya'nın en iyi istihbaratçılarından oluşan bir ekip, 19 ARALIK'ta yani KARLOV'un vurulduğu gün MOSKOVA'da Ruslar'la bir araya geldi... Bütün dengeleri alt-üst edecek bir hamleydi bu! İki ülkenin en iyi isimleri bir masanın etrafında toplandı. Aynı günün akşamı Ruslar'ın en yetenekli diplomatlarından Petr Polshikov da evinde ölü bulunuyordu! Tesadüf işte!
19 Aralık günü ALMAN DEVLETİ'NİN EN ÖNEMLİ İSTİHBARATÇILARI, Putin'in KGB'den beri dostu olan 3 istihbaratçıyla İŞBİRLİĞİ İÇİN ANLAŞTI. İki ülke artık birbirlerine yakın olacaktı. Anlaşma bunun için yapıldı. Eller birleşti, toplantı bitti!
Bu anlaşmanın bilgisi anında ABD'ye ulaştı. Onlar da TİM'lerine görev verdi.
NATO içinden destek geliyordu zaten!
Alman-Rus yakınlaşmasının en önemli nedeni Ankara'nın MOSKOVA'ya yanaşmasıydı. Kremlin'e yakın Türkiye, Almanya'yı da beraberinde götürüyordu.
"Türkiye kimin yanındaysa maçı o kazanır" diyordum ya işte bu da onun sonucuydu!
Moskova, Ankara'ya gelince, Berlin de sıraya girdi anlayacağınız!
Rusya'ya uygulanan ambargodan ekonomik olarak en fazla zararı ALMANYA gördü... Bu hamle onlar için gerekliydi. Gerekliydi ama ABD ve NATO Almanya'da çok güçlüydü! Çünkü Almanya'nın büyük eyaletlerini NATO yönetir. Almanya'da halkı eve kapatacak saldırılar birkaç gün içinde çok rahat bir şekilde organize edilebilirdi! Moskova'da eller birleşirken BOMBALI TIR, NOEL PAZARINA dalıyordu! Son TIR saldırısı bir uyarıydı! Berlin'de yaşanan TIR saldırısından önce Fransa da RUSYA ile yakınlaşma kararı aldı. Burada da TÜRKİYE başı çekiyordu! SALDIRI ALTINDAKİ AVRUPA BİRLİĞİ el ele verip Rusya ve Türkiye'nin hizasına girmek istiyordu. Tabii bu haberleri asla ve kat'a medyada göremezdiniz!
Uzun zamandır sessiz kalan Rusya, Ukrayna, Fransa ve Almanya tarafından oluşturulan Normandiya Formatı, 2017'de çok etkin olacaktı. ABD, kendi eyaleti gibi görünen Ukrayna'yı da kaybetmek üzereydi. Çünkü Almanya, Ukrayna'ya bu formatta kalmasını söyledi. Ukrayna da bunu kabul etmek zorunda kaldı.
Bu nedenle bu formatta buluşan ülkeler ile Türkiye NATO'nun hedefi haline geldi!
Şimdi FALSE FLAG'lerin yani SAHTE BAYRAK OPERASYONLARININ YAŞANACAĞI BİR ZAMAN DİLİMİNE GİRDİK!
Almanya'daki terör saldırıları Ruslar'a yıkılabilir, ya da Türkiye'de Ruslar'ın başına gelecek bir olayda ÇEÇENLER'in parmak izi çıkabilir! Ya da benzer seçenekler kullanılır! Göreceğiz...
Ama temelde Rusya ile Türkiye'nin yan yana olmaması gerekiyordu! RUS UÇAĞI bu nedenle düşürülmüştü! Vuran Türk pilottu! Ama NATO askeriydi. Ve kendini NATO vatandaşı olarak tanıtıyordu!
Vatandaş olarak gerekeni yapıyordu belki de... Bilemiyorum...
Ama Rusya-Türkiye ittifakı, dağıtılması için çok önceden karar alınan Avrupa'yı yanında buldu! İnanılmaz oyunların ve hamlelerin geldiği bir dönemdeyiz. Birçok hesap iç içe! Avrupa, Rus-Türk ittifakına katılırsa, ABD diye bir şey kalmaz. Buraları uydu fotoğraflarında görürler! Gelemezler.
Bu nedenle kutuplaşma, mücadele ve savaş hiç bu kadar geniş olmamıştı. Tüm dünya yeni ekseni bulmak için çırpınıyor! Birisi de saldırıyor...
TERÖR alabileceği sonuçları alıncaya kadar kullanılacak!
Sonucun ne olacağını görmek kolay değil... TRUMP-PUTİN yakınlaşması kağıt üzerinde en öne çıkan ŞIK OLARAK DURURKEN, AVRUPA sürpriz hamle yaptı...
ABD, Avrupa'da güçlüdür. Kendi içlerinde de kavga başlayacaktır yakında!
Tarihlerini verdiğim saldırılara bakın!
Hiç tesadüf var mı?
Elbette yok!
Olamaz da zaten!
Yani Ankara'daki İŞADAMI da izinsiz giriş çıkışların yapıldığı hangarlar da izinsiz dinlemeler de bu denklemin bir sonucudur!
Kafamızı kaldırıp bütünü görürsek mücadele daha anlamlı olacak... Takipteyiz!
http://www.takvim.com.tr/yazarlar/ergundiler/2016/12/27/surpriz-hamle

Güneş doğuyor Bekir Hazar

Ege'de büyük kriz yaşanıyor. Tarihler 20 yıl öncesini gösteriyor. Kardak Kayalıkları için Yunanistan ve Türkiye savaşın eşiğine geliyor. Bir Yunan gazetecileri, bir Türk gazetecileri kayalıklara bayrak dikiyor.
Donanma ve uçaklar kayalıklar civarında savaş tamtamları çalıyor. O yaşanan krizi dönemin Yunanistan Dışişleri Bakanı Theodor Pangolus ve Türk Dışişleri Müsteşarı Onur Öymen BBC'ye dakika dakika anlatıyor.
Söyleşide en çok dikkatimi çeken o dönemin Yunanistan Dışişleri Bakanı Theodor Pangalos'un anlattığı son sözlerdi. Bakın ne diyor; "Krizden 6 yıl sonra New York'ta ABD Dış İşleri Bakan Yardımcısı Richard Holbrook ile bir araya geldik. Kardak krizinin tavan yaptığı gecenin çok tehlikeli olduğunu söyleyerek 'Kimse ölmediği için çok mutluyum' dedim.
Holbrook gülümsedi ve 'Yoo Theodor zaten hiç kimse ölmeyecekti' dedi. Ben de 'Nasıl olur, Türklerle karşı karşıya geldik?' cevabını verdim. Holbrook yine gülümseyerek 'Hayır sizler Amerikan gemileri, mühimmatları ve istihbaratı ile karşı karşıya gelmiştiniz. Yunanistan ile Türkiye arasındaki iki KÜÇÜK GEMİMİZ sizin teknolojik ve elektronik görüşünüzü bozacaktı. Fırlatacağınız füzeler sadece balıkları öldürürdü' dedi." Evet iki komşu ülke donanmaları, uçak filoları ile kayalıklar için bir el tarafından savaşın eşiğine getiriliyordu. Ancak üçüncü bir ülkenin iki KÜÇÜK GEMİSİ isterse GÖRÜŞ AÇINIZI BOZUP füzelerinizle sizi BALIKLARI ÖLDÜRME noktasına getirebiliyordu.
Rus büyükelçi Karlov Ankara'da, CIA'nın kucağındaki FETÖ tarafından öldürüldükten saatler sonra bu defa da bir Rus TU-154 tipi uçağı düşüyordu. Rusya'nın sembolü olan dünyaca ünlü Kızılordu Korosu üyesi askerleri Suriye'ye götüren uçak, Soçi'den kalktıktan iki dakika sonra 91 yolcusuyla düşüyor, kurtulan olmuyordu. Rusya Birleşik Havacılık Koordinasyon Merkezi eski yöneticisi Vitaliy Andreev ilginç bir açıklama yapıyordu; "Kalktıktan ve iki dakikalık kısa uçuştan sonra uçağın mesaj göndermeden radardan kaybolması, uçakta beklenmedik durumun olduğunu gösteriyor. Ya dışarıdan bir etkiye uğradılar, ya da göremedikleri bir engele çarptılar." Dışarıdan bir etki...
Görünmeyen bir engel... Ve görüş açınızı bozup füzelerinizi dahi BALIKLARA yönlendirebilecek teknolojiler, sistemler...
Türkiye tam 100 yıldır Görüş Açısı her alanda bozulmuş bir sistemle yönetiliyordu. Balık bile avlayamıyor, içerideki maşalarla sadece ve sadece içeriye yönlendiriliyorduk. Çıkarlarımız, gücümüz dışarıdan etki ve uzaktan kumanda ile masalarda meze yapılıyordu. Ne zaman ki, Milli tanklar, savaş uçakları, füze sistemleri, üretim demeye başladık, dışarıya açılmaya heveslendik saldırılar arttı. En son tüm dünyanın 63 ülkeyle koalisyon yaparak daldığı ve savaşı bitiremediği Suriye'de, Rusya ve İran ile masa kurup anlaşarak "BARIŞ" için umut doğurduk, masadan uzak kalanlar düğmeye bastı. Ankara'daki suikast de, Soçi'de düşen uçak da aynı operasyonun bir parçasıdır. Moskova'da dün sirenler çalışıyor, binlerce kişi bomba istihbaratı ile metrolardan tahliye ediliyordu. Birileri ısrarla Batı kapılarında 50 yıldır bekletilen Türkiye'nin Doğu'ya kaymasını istemiyordu.
Birileri ısrarla "Güneş sadece Batı'dan doğmak zorunda" diyerek beyinlerimizi uyuşturuyordu. İsrail'in ilk Cumhurbaşkanı "Yeni kurduğumuz Türkiye'de öyle bir sistem oluşturduk ki, 200 yıl tarihlerine küfredecekler" diyordu. Cumartesi günü Yazboz'da röportajını yayınladığımız Şanghay 5'lisinin kurucusu, Rusya'da Generellerin Generali ünvanını alan İvaşov "Bölgedeki tüm TARİH KİTAPLARININ yazımını finanse eden adam, zengin oligarkların tetikçisi Soros'tur" diyordu. Bizim anlı şanlı proflarımız ekranlara çıkıp "Sultan Murat alkolü yasaklamıştır ama Üsküdar'da köhne bir bodrumda tebdil-i kıyafetle meyhaneye gider, kafayı çekerdi" diyordu. Kimse de çıkıp "Yahu aklını nerede unuttun? Koskoca Padiaşah alkol alacaksa Üsküdar'daki bodrumlara gizli gizli niye gitsin? Topkapı Sarayı'na boğaz manzarasında çilingir sofra kurmak varken" demiyordu. Eğitimde yalanlarla tarihimize küfrettiriyorlar, teknolojide savaş uçağı ve füzelerle bizi sadece balık avlayacak noktaya getiriyorlardı. Türkiye artık "Güneş Batı'dan doğuyor" masalını kenara itiyor. FETÖ'den, DAEŞ'e, PKK'ya tüm maşalar ortaçağ engizisyonunun gönüllü cellatları olarak sahaya sürülüyor. Ama farkında değiller... Bu Millet güneşin nereden doğduğunu gayet iyi biliyor!
http://www.takvim.com.tr/yazarlar/bekirhazar/2016/12/27/gunes-doguyor

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "pınarslayt" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için pnarslayt+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.