Kalvinist İslamcılar
Bülent ESİNOĞLU
Hıristiyanlık ile kapitalizmi uyumlu bir yapıya dönüştürmek için 15. ve 16. yüz yılarda, Hıristiyan ilahiyatçılar Protestanlığa yeni yorumlar getirdiler. Sonunda, Kapitalizmin yapıp ettiklerinin dinen uygun olduğunu halkalara kabul ettirdiler.
Kalvinizm, insanların kendi seçimlerini kendilerinin yapamayacağını, yani bazılarının zengin bazılarının da fakir olabileceğini belirledi.
İlahi olarak insanların eşit olmadığı kabulünü, Hıristiyan ilahiyatının düşünce dünyasına sokmuş oldu.
Tarihten de biliyoruz ki, dinler modern çağda, birey üzerindeki otoritelerini gittikçe kaybetmektedirler. Ancak, dinler devletler ve egemen sınıflar vasıtasıyla, kaybettiği bu otoritesini yeniden kazanma yolundadır.
Egemen sınıfların hem dini kullanmaları hem de kapitalizmi benimsemeleri, yani bu birbiri ile çelişen iki unsuru nasıl da güzel bütünleştirdiğini açıklamaya çalışacağım.
İslam dünyasının aydınları olarak bizler, yani kapitalizm ile İslamiyet'in nasıl uyumlu hale getirildiğine kafa yorarsak, İslami taraftan kendimizi ikna edecek İslami öğreti bulmamız imkânsızdır.
Yaşadığımız Türkiye'de bu uyum sağlanmışsa, İslami ilkelerden, İslami öğretiden vazgeçildiği sonucu çıkar.
Kapitalizm, yerleşik düşünceye, geleneklere dine sürekli saldırır. Bu saldırıyı yapmasa, tüketim alanını genişletemez. Kapitalizm yapısal durumu gereğince hep yerleşik düzene ve düşüncesine saldırmak durumundadır. Saldırmazsa, ayakta kalamaz.
Bu saldırıyı, halk nezdinde, değişim, gelişim ve demokrasi olarak takdim eder. Türkiye'de iktidar olanların sahtekârlığı da bu noktadadır. Geleneklerden (yerleşik dini düşünce) yana olduğunu
söyler, ancak kapitalizmin bu geleneklere saldırısını yok sayar.
İslamiyet her noktada kapitalizm ile çatışır. Din faizi yasaklar, Kapitalizm de bu noktada dini yasaklar.
Bunun gibi binlerce örnek vermek mümkündür. Sadece eşitlik ilkesi bile Kapitalizm ile çatışan baş öğretisidir.
Kapitalizm ile dinin birlikte olmasının zor olmasına karşın çok iyi bütünleşiyor gibi görünmesi, din ve geleneklerin sahiplerinin ilkelerine sahip çıkmamasındandır. Yoksa kapitalizm ile İslamiyetin uyum içinde olmasında değildir.
Batı İslam'a sadece Haçlı Seferleri ile saldırmaz. Asıl geleneklere, dini öğretilere saldırılar yapar. Kanunlarına saldırır. Aslında İslam'da din kanun anlamındadır. Kanunlarına saldırarak İslam'a saldırır.
Tüm saldırıların temelinde kapitalizmin tüketim alanlarını geliştirmesi içgüdüsü vardır.
İslam'ı yeniden tanımlamak, İslam coğrafyasını manipüle etmek, hep bu ihtiyaçtan kaynaklanır.
Kalvinist İslam tanımlaması da, Ilımlı İslam tanımlaması da Batıya ait tanımlamalardır.
AKP'nin iktidarı da bu tanımlamaya tıpa tıp uyan bir özellik taşımaktadır.
Hem Müslüman hem liboş olunmaz. Yani Müslüman'ın iktidarı değil, kapitalizmin iktidarıdır, yaşadığımız.
İslam kapitalizme karşı olduğu halde, Kapitalizmi iktidar yapamaz.
Bugün Allaha tapıyorum diyenler, aslında paraya, yani kapitalizme tapıyorum diyorlar.
--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
kaliteli slayt grubu
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin