28 Temmuz 2011 Perşembe

((slayt izle)) Mukayeseli Şeref Listesi // Bülent ESİNOĞLU



Bülent Esinoğlu <bulentesinoglu@gmail.com>
28 Temmuz 2011 23:35

Mukayeseli Şeref Listesi

Bülent ESİNOĞLU

Mustafa Kemal Devrimleri, eşbaşkanlar marifeti ile birer ikişer elden
çıkarken, kolaycı aydın şöyle düşündü: Nasılsa Türk Ordusu var, onun
şerefli generalleri mevcut bu gidişi durdurur.

Zaman ilerledikçe, Ordudan hiçbir tepki ya da tepkiler gelmeyince, bu
kez, kolaycı aydın yargıya güvendiğini söyler oldu.

Yurtseverler ve Kemalistler Silivri ve Hasdal'a gönderildikçe, yargıya
güvenmeliyiz, yargı "suçlu olanlar varsa" onları ayıklar ve hakkı
teslim eder. Dedi.

Sanki hukuk vardı. Sanki orada iki gurup Kemalist vardı. Şerefli ve
suçsuz olanlar, bir de eşbaşkanın iftiralarına göre suçlu olanlar
vardı. Kolaycı aydın "suçlular varsa" mantığının arkasında dört sene
bekledi.

Kolaycı aydının kendisi hiçbir şey yapmamak niyetinde ya... Hep her
şeyi, her girişimi ondan bundan bekliyor ya...

Bekledikçe bekledi, namuslu ve şerefli bir general çıksın. Bu kolaycı
aydın, hep bir fedai aradı. Aydının kendisini ve ülkesini kurtarsın
diye...

Silivri ve Hasdal'dakileri ve etrafındakileri bir türlü görmek istemedi.
CHP bir şey yapar sandı, bir ara CHP'ye sarıldı. CHP'ye oy vermeyen
diğer aydınları bölücü ilan etti.

Dedik ya kolaycı aydın kendisi hiç bir şey yapmaz. Hep etrafından bir
şeyler bekler.
Beklediği kişi kendini ortaya attığında da, burun kıvırır, o fedaiyi eleştirir.

Uzatmayalım. Örgütlenmeye direnen kolaycı aydın için deniz bitti.

Çünkü onun bel bağladığı Ordu çöktü. Yargı çöktü. CHP çöktü. Bu sefer
başladı, Ordunun generallerini şerefsiz ve onursuzlukla suçlamaya...

Şöyle sorular sorulur oldu.

Bu generallerin tahammül gücü nereye kadar? Şerefleri ne kadar v.s.

Gelin tarihin içine girelim. İki örnek ile generallerin tahammül gücü
ve şerefleri konusunda bir fikir edinelim.

Birinci Dünya Savaşından sonra, Padişah kendi generallerine
güvenmediği için Almanya'dan general ve subay getirdi. Liman von
Sanders Genelkurmay Başkanlığımızı yapmıştı.(Şimdilerde, NATO olduğu
için talimatlar zaten Amerika'dan geliyor.)

Mustafa Kemal hariç, bu durma hiçbir paşa itirazda bulunmamıştı.

Osmanlı dokuz cephede yenilmiş, Mondoros Mütarekesi imzalanmıştı. Hala
Mustafa Kemal hariç hiçbir paşadan bu duruma itiraz gelmemişti.
Ordumuza silah bıraktırılmış, subaylar ve erat terhis ettirilmişti.

Üç yüz Osmanlı paşası maaşlarını almaya devam ettiler.

Üç yüz Osmanlı paşasından sadece beş paşa rütbelerini çıkarıp
Anadolu'da Mustafa Kemal ile birlikte olmuşlardı.

Geriye kalan 295 generalin şerefi sizce neydi?

Kolaycı ve örgütlenmeyen aydına bu hatırlatmayı yaptım ki, mevcut
generallerin tahammül güçlerinin nereye kadar olduğunu anlasınlar
diye...

Sen yurtsever aydın olarak, halkına önderlik edip yola koyulmazsan,
Ordunun içinde şeref onur arayarak bu işi çözemezsin.

Önce sen, ben ne yapıyorum diye kendini eleştireceksin.

Hayatta kolay hiçbir şey yok.

Hele başkalarına havale edilerek, kurtuluş hiç yok.

28.7.2011, bulentesinoglu@gmail.com

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin