15 Temmuz 2011 Cuma

((slayt izle)) Kan Üzerinden Yeni Anayasa

 

Kan Üzerinden Yeni Anayasa

Bülent ESİNOĞLU


Bir ülkenin 13 askeri şehit olduğunda, televizyon programlarını normal yayınına devam ediyorsa, kimse benim milletim, benim devletim var demesin.

Şehit haberleri verilirken, kanal değiştirip, eğlence kanalına dönüyorsa, o bu ülkenin insanıyım demesin. Ben Amerikalıyım desin. Ben Avrupalıyım desin. Ne derse desin ama ben bu ülkenin vatandaşıyım demesin.

Halkımız duyarsızlaştıkça, saldırılar artıyor. Şehitler kanıksanıyor. Günlük vaka gibi algılanıyor.

Rejimi değiştirenler artık millet tanımını da değiştiriyorlar. Çünkü Büyük Ortadoğu Projesi bir pakettir. Ülkenin rejimini değiştirtiyorsanız, millet tanımını da değiştirmek zorundasınızdır.
 
İç ve dış düşmanların yeni Anayasa diye çığlıklar atması nedendir. Türk insanının, hatta Kürtlerin Anayasa değişmesi talebi mi var? Talep Bölücü Kürtleri kullanan Amerika'nın talebidir.

Dün 13 şehidimizin haberi verilirken, Diyarbakır'da toplanan Bölücü Kürtler, Demokratik Özerklik ilan ettiler.

Anayasa değişikliği talebi halkın talebi değildir. Halkın talebi iş'tir.

Terör tehdidi altında Anayasa yapılmaz. Yapılsa da bu Anayasa bu milletin Anayasası olmaz.

AKP iktidarının başı ve eşbaşkan, zaten Büyük Ortadoğu Projesinde Diyarbakır'ı merkez yapacağını 2004 yılında ilan etmişti. Şimdi artık bu gerçekleşme yolundadır. DTP'de buna uygun olarak, Diyarbakır'da parlamentosunu topladı.

Yeni Anayasa'nın Türkiye'nin önüne konduğu günlerde, halkı çaresiz, bu anayasayı yapmaktan başka çaremiz yok konumuna taşındı.

Dünkü PKK operasyonu da bu yılgınlığı pekiştirmek ve AKP'nin getireceği Anayasaya razı etmeye yöneliktir. Amerikan paketinin bir parçasıdır. O kadar öyledir ki, CIA istasyon şefi Gream Fuller kitabında, ilk kez Yeni Türkiye'yi tanımlarken, Yeni Anayasa demişti.

Ne hikmetse, yeni lafı hiçbir zaman bizim aydınımızın, bizim devlet adamımıza ait olmadı. Hep Batının tanımlamaları arasında yer aldı. Onlar tanımladı bir yaptık. Tıpkı, Yeni CHP ve Neo-Kemalizm'de olduğu gibi.

Bu paket, Ulusal devlet ölmüştür. Ulusal devlet ölmüşse, ordusu da yoktur. Düşüncesini ürettiği anlayıştır.

Tutuklanma tehdidi altında olan bir subayın dağda savaşacak hali mi kalmıştır.  Komutansız kalan ordunun, bu zayiatları bence olayın tabiatına uygundur.

Ordumuza sahip çıkmazsak, ulus devletimize sahip çıkamayız. Tüm ülkeler, ulus devletine sahip çıkarken, tutuklanan generaller için yargı çözer yalanına sığınmamalıyız.
 
Çuval olayında, Amerika Türk ordusunun "onurunu" test etti. Tepkilerini kontrol etti. O gün bu gündür, ordumuz zayiat vermektedir. Savunmadadır. Amerika taşları bağlamış, itleri ordunun üstüne salmıştır.

Bölücü Kürtlerin bir stratejisi var. Biraz siyaset, biraz terör saldırısı ile Anayasa'yı değiştirtmek için, iç savaş sürdürüyor.

Bu noktalara, Amerikancıların hep şu sözü ile geldik. Otuz yıl ordu savaştı da ne oldu." Ya savaşmasaydı ne olacaktı" sorusunu sormak yerine emperyalizmin ajanları bize bu cümleyi kurdurttular.

Emperyalizmi kavrayamadığımız için, emperyalizme emperyalizm diyemediğimiz için bu kötü günlere geldik.

Ordunun elini kolunu bağladık. PKK ile savaşanları hapse attık. Sonra da şehit haberleri gelince, televizyon kanalını değiştirdik.

Şimdi onlar bizim askerimizi katlediyor. Biz bölücülere "demokrasi" sunuyoruz. Yeni Anayasa sunmaya hazırlanıyoruz.

AKP kalırsa ulus devlet de, onun ordusu da, askeri de kalmaz.


--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin