YENİ MAKALEM AŞAGIDAKİ LİNKTE YAYINA GİRMİŞTİR YORUM GÖRÜŞ ELESTİRLERİNİZİ BEKLERİM
Türkiye'nin bir sol açılımına ihtiyacı var
Cumhuriyetin ilanından beri var olan CHP ve sol kavramı aradan geçen 86 yılda en ufak bir gelişme, yenilik ve ilerleme kaydedemedi. Bir halkçılık sloganı tutturdular ama içi boş “halka rağmen halkçılık”.
Atatürk’ten sonra tek parti rejiminin verdiği rahatlıkla sıcak köşelerinde oturup, halka inmeden halkı yönetmeye çalıştılar. Sosyalizmin ilkelerini ve prensiplerini yaşamak ve halka indirmek yerine, kendilerine göre uyarladıkları yeni bir ideoloji edindiler. Kemalizm…
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu ODTÜ Mezunlar Derneği Sivil Toplum Komitesince düzenlenen “Muhalefet Ne Kadar Etkin” konulu söyleşiye katıldı. Birkaç yıldır sağa doğru kaydığı için eleştirilen CHP, Kemal Kılıçdaroğlu tarafından iktidara gelmek için sağa kaymak gerektiğini vurgulayarak eleştirilerin doğruluğunu kabul etmiş oldu.
Türkiye’de sol öldü diyen Kılıçdaroğlu, ülkede sağın güçlü olduğunu söyleyerek sağa kaydıklarını belirtti. Belirtirken de çok önemli tespitlerde bulundu.
1- “Sol sokağı göremedi.” Evet, görememiştir, hatta gördüğü halde sokağa, halka uzak ve küçümser gözlerle baktılar. Halk olmadan halkçılık yapmanın kolaylığından dem vurdular. Anadolu’nun kültürüne, inancına, değerlerine yabancı kaldılar. Oldu ki Anadolu’ya indilerse nostalji gibi mistik bir gezintiye çıkmış gibi hissettiler kendilerini.
2- “Sıcak evlerimizde gazete okuduk.” Gazete, kitap okuyup, ağızlarında pipo, puroyla entelektüel konuşmalar tartışmalar yaparak ülkeyi düzelteceklerini, kurtaracaklarını sandılar. Onlar sıcak evlerinde rahattan semirirken halk perişan, ilgisizlikten kendini yok saymıştı. Bu nedenle halkın değerlerine halka değer veren her parti halkın gözünde değer buldu. Demokrat Parti, Adalet partisi, Anavatan Partisi, Refah Partisi ve son olarak Adalet ve kalkınma partisi. Bu partilerin tümünün temel sloganı, halkın var olduğunu halka anlatmak ve herkese dayatılan resmi ideolojiye karşı olduklarını vurgulamalarıdır.
3- “Ankara’nın öbür taraflarını göremedik, gidemedik.” Bu sözden kasıt fakir semtlere, varoşlara, köylere gidemedik. Korktuk, tiksindik, ilgilenmedik, elimizdeki kemikleşmiş oya razı olduk, bize oy vermeyenleri cahil, gerici, köylü diye nitelendirdik anlamı çıkar. Bu ülkenin % 10’u kaymak tabakası geriye kalan %90’ı varoşlarda, köylerde yaşıyor. Gerçek halkta bunlardır. Gerçek halkçılık da bunlarla yapılır. 86 yıl sonra CHP’nin bunu fark etmesi de bir başarı sayılır. Geleceğe dair umutlar vaat ediyor.
4- Sağ varoş mahallerinde misafir olurken, onları misafir etti, biz rahata alıştık, tatillere gidiyorduk. Sosyalizm özünde eşit gelir dağılımı, paylaşım ve sömürüye karşıdır. Ama çevremizde gördüğümüz solcular ve sol parti liderlerinin Ecevit dışında hepsi sosyalizmden uzak kapitalizme uyum sağlamış hayatlar sürüyorlar. Bir kaç yıl önce CHP Genel Merkezince Deniz Baykal’a alınan 640bin TL’lik makam aracı bunu delilidir. Görkemli evlerde sürülen sefahati halk gördükçe soldan uzaklaşıp kendine değer veren, kendi değerlerine yakın yaşam süren, kendinden gördüğü sağ partilere gittiler.
5- Kılıçdaroğlu’nun söyleyemediği bir konu daha var. Sağ partilerin diğer önemli söylemi din’dir. Din bu halkın temelidir. Ve yıllardır söylenen şu söylemi solcular görmezden geldiler. % 99’ Müslüman olan bir ülke. İnançları bu halkın her şeyidir. Dinine saldıran görmezden gelen, dinini yaşamasına izin vermeyen, herkes halkın gözünde ve özünde yer bulamaz. Demokrat partiden, AKP’ye kadar saydığım partiler bu söylemi başarılı bir şekilde kullandılar ve ülkede solu yavaş yavaş bitirdiler. Sol ise dini İÇ TEHDİT olarak görmeyi, aşağılamayı ve irticacı, yobazlar olarak görmeyi tercih etti hep.
Son zamanların moda sözü olan “Açılım”a CHP’nin ve solun ihtiyacı var. Alevi açılımı, Kürt açılımı ve Sol açılımı. Zihniyet değişikliği, tavır değişikliği, yaşam değişikliği, insana ve halka bakış açısında değişiklik yapması gerekir solun. Aynen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ni yaptığı parti içi devrim ve yenilik gibi bir açılıma ihtiyacı vardır. Mafyaların partisi olmaktan kurtarmıştı MHP’yi.
Bunlar gerçekçi tespitlerdir ama uygulanabilirliği konusunda CHP’ye yerleşmiş eski zihniyetin kökten değişmesi lazım. Çünkü Türkiye’nin gerçek bir sola ihtiyacı var.
Sol olmadan, sağ olmaz, çalışmaz. Sürekli sol tarafından uyarılan, dürtülen bir sağ lazım
-- Atatürk’ten sonra tek parti rejiminin verdiği rahatlıkla sıcak köşelerinde oturup, halka inmeden halkı yönetmeye çalıştılar. Sosyalizmin ilkelerini ve prensiplerini yaşamak ve halka indirmek yerine, kendilerine göre uyarladıkları yeni bir ideoloji edindiler. Kemalizm…
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu ODTÜ Mezunlar Derneği Sivil Toplum Komitesince düzenlenen “Muhalefet Ne Kadar Etkin” konulu söyleşiye katıldı. Birkaç yıldır sağa doğru kaydığı için eleştirilen CHP, Kemal Kılıçdaroğlu tarafından iktidara gelmek için sağa kaymak gerektiğini vurgulayarak eleştirilerin doğruluğunu kabul etmiş oldu.
Türkiye’de sol öldü diyen Kılıçdaroğlu, ülkede sağın güçlü olduğunu söyleyerek sağa kaydıklarını belirtti. Belirtirken de çok önemli tespitlerde bulundu.
1- “Sol sokağı göremedi.” Evet, görememiştir, hatta gördüğü halde sokağa, halka uzak ve küçümser gözlerle baktılar. Halk olmadan halkçılık yapmanın kolaylığından dem vurdular. Anadolu’nun kültürüne, inancına, değerlerine yabancı kaldılar. Oldu ki Anadolu’ya indilerse nostalji gibi mistik bir gezintiye çıkmış gibi hissettiler kendilerini.
2- “Sıcak evlerimizde gazete okuduk.” Gazete, kitap okuyup, ağızlarında pipo, puroyla entelektüel konuşmalar tartışmalar yaparak ülkeyi düzelteceklerini, kurtaracaklarını sandılar. Onlar sıcak evlerinde rahattan semirirken halk perişan, ilgisizlikten kendini yok saymıştı. Bu nedenle halkın değerlerine halka değer veren her parti halkın gözünde değer buldu. Demokrat Parti, Adalet partisi, Anavatan Partisi, Refah Partisi ve son olarak Adalet ve kalkınma partisi. Bu partilerin tümünün temel sloganı, halkın var olduğunu halka anlatmak ve herkese dayatılan resmi ideolojiye karşı olduklarını vurgulamalarıdır.
3- “Ankara’nın öbür taraflarını göremedik, gidemedik.” Bu sözden kasıt fakir semtlere, varoşlara, köylere gidemedik. Korktuk, tiksindik, ilgilenmedik, elimizdeki kemikleşmiş oya razı olduk, bize oy vermeyenleri cahil, gerici, köylü diye nitelendirdik anlamı çıkar. Bu ülkenin % 10’u kaymak tabakası geriye kalan %90’ı varoşlarda, köylerde yaşıyor. Gerçek halkta bunlardır. Gerçek halkçılık da bunlarla yapılır. 86 yıl sonra CHP’nin bunu fark etmesi de bir başarı sayılır. Geleceğe dair umutlar vaat ediyor.
4- Sağ varoş mahallerinde misafir olurken, onları misafir etti, biz rahata alıştık, tatillere gidiyorduk. Sosyalizm özünde eşit gelir dağılımı, paylaşım ve sömürüye karşıdır. Ama çevremizde gördüğümüz solcular ve sol parti liderlerinin Ecevit dışında hepsi sosyalizmden uzak kapitalizme uyum sağlamış hayatlar sürüyorlar. Bir kaç yıl önce CHP Genel Merkezince Deniz Baykal’a alınan 640bin TL’lik makam aracı bunu delilidir. Görkemli evlerde sürülen sefahati halk gördükçe soldan uzaklaşıp kendine değer veren, kendi değerlerine yakın yaşam süren, kendinden gördüğü sağ partilere gittiler.
5- Kılıçdaroğlu’nun söyleyemediği bir konu daha var. Sağ partilerin diğer önemli söylemi din’dir. Din bu halkın temelidir. Ve yıllardır söylenen şu söylemi solcular görmezden geldiler. % 99’ Müslüman olan bir ülke. İnançları bu halkın her şeyidir. Dinine saldıran görmezden gelen, dinini yaşamasına izin vermeyen, herkes halkın gözünde ve özünde yer bulamaz. Demokrat partiden, AKP’ye kadar saydığım partiler bu söylemi başarılı bir şekilde kullandılar ve ülkede solu yavaş yavaş bitirdiler. Sol ise dini İÇ TEHDİT olarak görmeyi, aşağılamayı ve irticacı, yobazlar olarak görmeyi tercih etti hep.
Son zamanların moda sözü olan “Açılım”a CHP’nin ve solun ihtiyacı var. Alevi açılımı, Kürt açılımı ve Sol açılımı. Zihniyet değişikliği, tavır değişikliği, yaşam değişikliği, insana ve halka bakış açısında değişiklik yapması gerekir solun. Aynen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ni yaptığı parti içi devrim ve yenilik gibi bir açılıma ihtiyacı vardır. Mafyaların partisi olmaktan kurtarmıştı MHP’yi.
Bunlar gerçekçi tespitlerdir ama uygulanabilirliği konusunda CHP’ye yerleşmiş eski zihniyetin kökten değişmesi lazım. Çünkü Türkiye’nin gerçek bir sola ihtiyacı var.
Sol olmadan, sağ olmaz, çalışmaz. Sürekli sol tarafından uyarılan, dürtülen bir sağ lazım
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
kaliteli slayt grubu
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
