13 Şubat 2010 Cumartesi

((slayt izle)) TOMBULACIK HALİMEM YAR BAŞINA GEL DÜZENİ......

DEĞERLİ GRUP ÜYESİ ARKADAŞLARIM,
BANA GELEN BİR MAKALEYİ SİZLERLE PAYLAŞMAK İSTİYORUM
BAKIN SN. MUSTAFA GÖKTAŞ NELER YAZMIŞ:
 
Tombulacık Halimem yar başına gel düzeni…

 

Ülkemizde sergilenen oyunlar ve dönen entrikalar kafa karıştırmaya devam ediyor. Halen karanlıkta kalan çok soru var. Bir türlü neticeye varılamıyor. Acayip bir sistem ve düzen.. İşte o yüzden ben bu düzene; “Tombulacık Halimem yar başına gel düzeni” diyorum..

 

Komutanların açıklama ve beyanları..

Birkaç gündür Genel Kurmay Başkanı Başbuğ’un beyanatları medyada yer alıyor. Sabrımız Taşıyor diyor.

Ardından Taraf’tan Altan, taşarsa ne olur, elinde ne varsa açıkla diyor.

Hasan Celal Güzel açıkla. Bu yapılan doğru değil diyor.

Tevfik Diker gibi önemli Asker kökenli siyaset adamı beyanatın yanlış olduğunu söylüyor.

Sivil toplum temsilcileri yine tepki veriyor.

Ben aslında o gün tepki koyacaktım. Ama yoğun gündemim gereği bu güne kaldı. Bana göre de Orgeneral Başbuğ’un o açıklama ve tavrı çok yanlış. Gereksiz. Siz yakınma makamı değil çözüm makamısınız.

Aynı şekilde İntihar eden Albay’ın cenaze merasiminde konuşan Amiral gibi…

O da yanlış bir konuşmaydı. Şekil ve yer yanlıştı. Orası cenaze yeri ve siz oraya gelmiş insani, vicdani, manevi bir görev ifa ediyorsunuz. Üstelik siz Kuvvet komutanısınız. En yetkili makamda oturan insansınız. Orada diyorsunuz ki, rahmetli içinde kırk çeşit iddialar gündeme taşındı orada başarılı olamadılar aile bireylerine başladılar. Bu önemli bir bilgi… Madem rahmetli ile uğraşıldığını biliyorsunuz ve bilgi sahibisiniz, o zaman bu konu hakkında ne yaptınız? O iftiraları atanlar, orduyu ve askeri maksatlı ve bilinçli yıpratanlar için ne yaptınız? Ne gibi bir çalışma yaptınız? Bunları emir ve komutanızda bulunan ilgililer ile siz çözemedinizse kim çözecek? Siz yakınmayacaksınız. Bu pisliği yapanları bulup ortaya çıkaracaksınız ve adalete teslim edeceksiniz. Ayrıca bir kuvvet komutanı cenazede değil, varsa bir bildiği toplar komutasındaki ilgilileri çıkar basının huzuruna belge ve bilgi ile olayları açıklar. Burada, şeref, haysiyet, namus kavramları var. Ve ben rahmetliye çok üzüldüm. Ayrıca geride kalan aile efradı içinde çok büyük üzüntü içindeyim. O insanlara leke atmaya, şeref ve haysiyetleri ile oynamaya kimsenin hakkı var mı? Geriye kalan bir delikanlı çocuk ve içi kan ağlayan eş. Onların hak ve hukuku böyle mi korunur? Onlara sahip çıkmak böyle mi olur? Yoksa bulup bu pislikleri adalete teslim etmekle mi olur?

 

Çöpten bebek patlaması

Gün geçmiyor Bahçeden, merdiven boşluğundan, camiden, tuvalet boşluğundan ve çöp bidonundan çocuk cesedi çıkmasın. Hamile kalıyor, çocuğu doğuruyor, boğup atıyor, canlı canlı çöpe atıyor ya da bir kenara atıyor. Bu nasıl annelik babalık yâda insanlık? Ne oluyoruz Allah aşkına? Böyle nereye gidiyoruz? Milletin değer yargılarına ne oldu? Bize ne oldu böyle? Biz nasıl bu hale geldik? Teknolojinin ilerlemesini medeniyetin gelişimini yanlış mı algıladık? Bu işe bir çare… Hem de tez elden… Hemen şimdi… Acilen…

 

Rahmetli Ecevit ile ilgili iddialar…

Seversiniz sevmezsiniz o sizin bileceğiniz iş. Ben DEMOKRAT bir insanım. Demokratım. Başında sosyal – milliyetçi – muhafazakâr gibi ibareleri olmayan sade bir demokratım. Benim akademik ve demokratik düşüncem bu olan biteni almıyor ve utanıyorum. Nedir bu Allah aşkına? Eğer şu Ergenekon kapsamında yer alan iddialar ve şimdi basına yansıyan Ecevit’i öldüreceklerdi, hastalığını bilerek arttırdılar gibi anlatım ve ibareler doğru ise, utanç verici. Ne istediniz o güzel insandan? Tertemiz, yalanı hilesi olmayan dürüst bir liderdi. Hırsız değildi. Çalmadı, çırpmadı, hainlik yapmadı. Ne istediniz rahmetli’den? Çok üzüldüğümü ifade etmek istiyorum. Rahmetli Ecevit’in benim yanımda ve gönlümde yeri ayrıdır. Her fani gibi elbet onunda icrai hataları olmuştur. İşin orasında değilim. Onu burada tartışacakta değilim. Ama bu nasıl olur, nasıl yaparlar ve Ecevit gibi bir insana bunu nasıl reva görürler? Yüce yargı bu işin doğrusunu ortaya çıkarmalı.  Eğer bu iddialar doğruysa en ağır cezaları vermeli.

 

İşyeri ve okullara fast food yasağı

Bugün basına yansıdı. Nihayet farkına vardılar. Bakanlık bir çalışma başlatıyormuş. Okullar başta olmak üzere iş yerlerinde abur cuburdu önleyecek fast food yiyecekleri yasaklayacakmış. Bunun için tedbir alınıyor. Çok güzel. Bir an evvel yapılmalı. Çağ çocuğumuz elimizle mahvediyoruz. Denetimden uzak bu yiyecekler yıllardır sağlığımızla oynuyor.

 

Hamit Can, NUR içinde yat!

KKTC’de idim, Üniversitede iki ayrı konferans verdim. Oradan TV de canlı programa katılmak için Mersin’e geldim. O sıra öğrendim ki Gazeteci yazar ağabeyimiz, dostumuz Hamit Can vefat etmiş. Üzüntümü ifade edemem. Allahtan rahmet diliyor mekânı cennet olsun temennisinde bulunuyorum. Ailesi, yakınları, dostlarına ve çalışma arkadaşlarına baş sağlığı diliyorum. Sabr-ı cemil niyaz ediyorum.

 

MUSTAFA GÖKTAŞ

GAZETECİ YAZAR VE İKTİSATÇI

ÇEVRE VE TÜKETİCİ HAKLARINI KORUMA DERNEĞİ (ÇETKODER)

GENEL BAŞKANI

mustafagoktas006@gmail.com

http://groups.google.com.tr/group/mustafa-gokta

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin