22 Şubat 2010 Pazartesi

((slayt izle)) Sayın Mehmet Bedri Gültekin'in 22 Şubat 2010 tarihli yazısı: Meydan Okuma




         22 Şubat 2010

 

 

Olmak ya a Olmamak

Mehmet Bedri Gültekin:

                 

 

Meydan Okuma

 

            Kısaca son günlerde yaşadıklarımızı hatırlayalım:

Genelkurmay Başkanı, Haber Türk gazetesinden Fatih Altaylı’ya konuştu. Özetle; “Moralimiz bozuk, sabrımız taşıyor. Eğer TSK’ya yönelik saldırı sürerse biz de bildiklerimizi açıklarız” dedi.

Bu konuşmadan hemen birkaç gün sonra;

-         Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner tutuklandı.

-         3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk ifadeye çağrıldı.

-         Deniz Kuvvetlerinden iki muvazzaf amiralin, Ergenekon soruşturması kapsamında İzmir’de ifadesi alındı.

-         Ve Genelkurmay Başkanı’nın yurtdışında Ordu personeli ile yaptığı bir konuşmanın ses kaydı internete düştü.

Bütün bu gelişmeleri nasıl yorumlamak gerekiyor?

Açıktır ki bir meydan okuma ile karşı karşıyayız. Yıllardır, devlet içinde elde ettikleri

mevzilerden, Türkiye’nin Atatürkçü, yurtsever devrimci güçlerine karşı tertipler tezgahlayanlar, bugüne kadar elde ettikleri başarılardan aldıkları cesaretle, nihai hedeflerine ulaşmak için koşulların uygun hale geldiğini düşünmektedirler.

 

SONUNA KADAR GİTMEK

Son bir hafta içinde tanık olduğumuz gelişmeler, Ergenekon tertibinin sahneye konulmaya başlandığı ilk günden bu yana, olan biteni anlamayan ve sürekli olarak “yargılamanın sonunda gerçek ortaya çıkacaktır” aymazlığını tekrarlayanları uyandıracak mahiyettedir.

            Amerika’nın talimatıyla yurtseverlere ve Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı Ergenekon tertibini yürütenler, öylesine büyük suçlar işlediler ki, artık sonuna kadar gitmekten başka çareleri yoktur.

            Onun için, her geçen gün daha saldırgan ve daha pervasızdırlar.

            Genelkurmay Başkanı’nın sabrının taştığını söylemesi, bundan dolayı hiçbir şey ifade etmemektedir.

Tam tersine bu sözler, tertipçiler açısından, sadece ve sadece ellerini daha çabuk tutmaları gerektiği anlamına gelmektedir.

 

YARGILAMANIN AMACI

            Yapılan yargılamalar göstermeliktir.

            İşçi Partililerin daha en başından dikkat çektiği bu gerçeği, son olarak tutuklu bulunan Eskişehir Jandarma Alay Komutanı Recep Gençoğlu’nun Avukatı, bir televizyon programında açıkça belirtti.

            Sayın avukat, “Bu yargılamada, beraat veya mahkumiyet gibi bir sonuç amaçlanmıyor. Amaç; yıllarca sürecek bir yargılamayla, topluma korku salmak ve teslimiyet havasını hakim kılarak planlarını uygulamaktır” dedi.

            Evet olan budur.

            Hiçbir maddi delil olmadan imzasız e-posta ihbarlarıyla, sahte olduğu kanıtlanan belgelerle, bizzat tertipçiler tarafından gömülen silahlarla, gizli tanıklarla, onbinlerce sayfayı bulan iddianamelerle ve milyon sayfayı aşan delil klasörleri ile yürütülen soruşturmanın başka bir amacı olamaz.

           

YASALAR ÇİĞNENİYOR

Her şeyi bir yana bırakalım:

Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in, tutuklanması olayı bile başlı başına yeterli bir kanıttır.

Başsavcı, hiçbir yetkisi olmayan daha alt kıdemdeki bir savcının girişimiyle tutuklandı.

            Anayasa ve yasalar açıkça çiğnendi.

            Hakim teminatı, bağımsız yargı; ayaklar altına alındı.

            Yasalarımıza göre birinci sınıf hakim ve savcılar ancak Yargıtay tarafından yargılanabilir. Hakim ve Savcılar Yasası’nın 90. ve özel yetkili hakim ve savcıların görev alanını tanımlayan Ceza Yargılama Yasası’nın 250/3 maddesinde bu durum açıkça saptanmıştır.

            Ama Türkiye’de, yasaların hiçbir hükmü kalmamıştır.

            Erzincan Başsavcısı hakkında, Erzurum Özel Yetkili Savcısı tarafından yapılan şikâyet üzerine, Yargıtay 11. Ceza Dairesinde başlayan yargılama halen sürmektedir.

Bu durumda Erzurum Özel Yetkili Savcısı Osman Şanal, Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin yetkilerini gasp etmiş olmaktadır.

            Öte yandan HSYK’nın; Erzurum Özel Yetkili Savcıların yetkilerini alması üzerine, Savcı Cihaner ile ilgili dosyanın alelacele İstanbul’daki Ergenekon savcılarına gönderilmesi ise kanunsuzluğun cüretini göstermektedir.

 

HERKESE TEHDİT

            Savcı Cihaner'in tutuklanmasıyla Ergenekon tertibini yürütenler tüm Türkiye’ye iki mesaj verdiler.

            Birincisi, “Genelkumay Başkanının sabrının taşmasının hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Biz planımızı uygulamaya devam ederiz” demektedirler.

            İkincisi, “Artık bu saatten sonra hiç kimse kendini güvende hissetmesin. Ordu Komutanları, Genelkurmay Başkanı, Yüksek Yargı Üyeleri ve hatta milletvekillerini istediğimiz zaman alırız, sorgularız ve tutuklarız” mesajını vermektedirler.

            Savcı Cihaner olayı ile verilen mesaj budur.

            Herkes bu mesajı aynen böyle anladı. Tüm yüksek yargı üyelerinin hep birlikte tavır açıklamaları, HSYK kararının arkasında birleşmeleri, CHP yöneticilerinin her an tutuklanmaya hazır olduklarını beyan etmeleri mesajın doğru algılandığını gösteriyor.

 

DOĞRU MEVZİYE GİRMEK

            Evet, yaşadığımız olay bir ölüm kalım kavgasıdır.

            Ergenekon tertibini yürütenler bu gerçeğin farkındadır. Planlarını buna göre yapmışlardır. Adımlarını buna göre atmaktadırlar.

            Boğazlarına kadar kanunsuzluğa batmışlardır.

            Durdukları zaman hapse gireceklerini bilmektedirler.

            Bütün sorun, tertibin hedefi olan milletimizin ve Cumhuriyet güçlerinin de olayı, bütün boyutlarıyla doğru alarak algılaması ve buna uygun mücadele mevzisine girmesindedir.

                                                                                                          mbgultekin@ip.org.tr



--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin