19 Şubat 2010 Cuma

((slayt izle)) İşçi Partisi'nden Adalet ve İçişleri Bakanları hakkında suç duyurusu!



  İşçi Partisi'nden suç duyurusu [19 Şubat 2010]
Anayasa’yı ihlal suçunu işleyen
Adalet Bakanı Ergin ve İçişleri Bakanı Atalay
Yargılanmalıdır!
 
İşçi Partisi, Anayasayı ihlal suçunu işleyen Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. İP Genel Başkan Yardımcıları Av. Mehmet Cengiz, Av. Servet Bora ve Av. Hasan Basri Özbey'in suç duyurusu dilekçesini Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na vermelerinin ardından Av. Özbey, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

 
• Ergin ve Atalay, Anayasa’nın “hukuk devleti”, “yargı yetkisi”, “kanun önünde eşitlik”, “Anayasa’nın bağlayıcılığı”, “kanuni hâkim güvencesi”, “mahkemelerin bağımsızlığı”, “hâkimlik ve savcılık teminatı” ve “mahkemelere talimat verilemeyeceği” hükümlerini ihlal etmiş ve Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen “yargı görevi yapanı etkileme” suçunu işlemişlerdir.

• Anayasa Mahkemesi kararı ile Cumhuriyete karşı eylemlerin odağı haline gelmekten sabıkalı olan AKP, Cumhuriyet Yargısına pervasız saldırı ve kaba müdahaleleri ile Hukuk Devletine karşı eylemlerin de odağı olduğunu göstermiştir.

• Gayrı meşru iktidar gücüyle Türk Yargısına saldırmak, Anayasa suçudur. Anayasa’ya karşı suç işlemeyi itiyat haline getiren Tayyip Erdoğan ve ekibi Yüce Divan’da yargılanacaklardır.

 
Adalet Bakanı Ergin ve İçişleri Bakanı Atalay’ın, sahip oldukları bakanlık yetki ve gücünü kötüye kullanarak, işlemleri, eylemleri ve kamuoyuna yaptıkları açıklamaları ile bağımsız yargı organlarına alenen müdahale ettiklerini belirten Özbey, özetle şunları söyledi;

Ergin ve Atalay, Mahkemelerin görevlerini yapmalarını engellemişler, siyasal tercihleri doğrultusunda kararlar almaya zorlayıcı telkinlerde bulunmuşlar, böylece Anayasa’nın “hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz” amir hükmünü açıkça ihlal etmişlerdir.

Yaptıkları açıklamalarda yargı organlarını küçük düşürücü ve halkın Türk Yargısına, adalete olan güvenini sarsıcı beyanlarda bulunmuşlardır.

HABUR ÇADIR MAHKEMESİ VE AYARLANAN HÂKİMLER
Atalay’ın, “Demokratik açılım” adı verilen proje kapsamında, bölücü terör örgütü mensuplarının yargı sürecini etkilediği, özel yargılama düzeni sağlamak için devletin olanaklarını seferber ettiği, bu kişilerin tutuklanmamaları için yargıyı yönlendiren pazarlıklar yaptığı ve bu amaçla gizli müzakereler yürüttüğü ortaya çıkmıştır.

TÜRK YARGISINA SALDIRI
Ergin, son olarak Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner hakkında, Erzurum C. Başsavcılığı ve Özel Yetkili Savcılar tarafından, Anayasa ve yasa kuralları ihlal edilerek yürütülen soruşturma kapsamında; Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun Anayasal görevlerinin gereği olarak bütünüyle yasal ve hukuki çerçevede aldığı, Türk Yargısını, hâkimlik teminatını ve yargı bağımsızlığını korumaya yönelik kararlarına karşı yaptığı açıklamalar, yargı mensuplarına yönelik talimata varan telkinler ile Anayasa’yı ihlal suçunu işlemeye devam etmektedir.

Ergin’in, kamuoyunda Ergenekon olarak bilinen soruşturma ve kovuşturmasında görevli savcı ve yargıçların, kanuna aykırı işlem ve eylemlerine karşı yüzlerce şikâyetin soruşturulmasını engellemek, geciktirmek, savsaklamak ve nihayet HSYK’nın gündemine getirmemekle de görevini ihmal ve suiistimal etmiştir.

AMAÇ: YANDAŞ YARGI YARATMAK
Ergin ve Atalay, bu fiilleriyle, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Anayasa ile belirlenen güçler ayrılığı ilkesini ihlal ederek, yargıyı, yürütmenin güdümüne sokma ve mensubu oldukları partiye yandaş yargı oluşturmayı amaçlamaktadırlar.

AKP’NİN SABIKALARI
Anayasa Mahkemesi kararı ile “Cumhuriyete karşı eylemlerin odağı” haline gelmekten sabıkalı olan AKP, Cumhuriyet Yargısına pervasız saldırı ve kaba müdahaleleri ile “Hukuk Devletine karşı eylemlerin odağı” da olduğunu göstermiştir.

Sabıkalı AKP, Cumhuriyet Yargısına açtığı savaşı pervasızca sürdürmektedir.

“Tayyip Erdoğan Özel Karargâhı”, Ergenekon tertibiyle birlikte uygulamaya koyduğu Türk Hukukunu yok edip Gladyo hukukunu egemen kılma operasyonuna devam etmektedir.

YÜCE DİVANDA YARGILANACAKLAR
Gayrı meşru iktidar gücüyle Türk Yargısına saldırmak, Anayasa suçudur.

Anayasa’ya karşı suç işlemeyi itiyat haline getiren “Tayyip Erdoğan Özel Karargâhı”nın mensupları Yüce Divan’da yargılanacaklardır.

ŞİKAYET DİLEKÇESİ:

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na

Şikâyetçi :
İşçi Partisi
Vekilleri :
Av. Mehmet Cengiz - Av. Hasan Basri Özbey – Av. Servet Bora
Toros Sokak No: 9 Sıhhiye Ankara
Şüpheliler :
1. Sadullah Ergin, Adalet Bakanı – Ankara
2. Beşir Atalay, İçişleri Bakanı – Ankara
Suç :
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nı ihlal, yargıya müdahale, adil yargılamayı etkileme vb.
Suç Tarihi :
Halen devam etmektedir.

Açıklama :

1. Şüphelilerden Sadullah Ergin, Adalet Bakanı, Beşir Atalay ise İçişleri Bakanı’dır.
2. Her iki şüpheli de sahip oldukları bakanlık yetki ve gücünü kötüye kullanarak, işlemleri, eylemleri ve kamuoyuna yaptıkları açıklamaları ile bağımsız yargı organlarına alenen müdahale etmişlerdir.
3. Şüpheliler aşağıda açıklanan fiilleri ile mahkemelerin görevlerini yapmalarını engellemişler, siyasal tercihleri doğrultusunda kararlar almaya zorlayıcı telkinlerde bulunmuşlar, böylece Anayasa’nın “hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz” amir hükmünü açıkça ihlal etmişlerdir.
4. Şüpheliler yaptıkları açıklamalarda yargı organlarını küçük düşürücü ve halkın Türk Yargısına, adalete olan güvenini sarsıcı beyanlarda bulunmuşlardır.
5. Şüpheliler Anayasa’nın “hukuk devleti”, “yargı yetkisi”, “kanun önünde eşitlik”, “Anayasa’nın bağlayıcılığı”, “kanuni hâkim güvencesi”, “mahkemelerin bağımsızlığı”, “hâkimlik ve savcılık teminatı” ve “mahkemelere talimat verilemeyeceği” hükümlerini ihlal ederek Anayasa’yı ihlal suçunu işlemişlerdir.
6. Şüphelilerin bu fiilleri, Türk Ceza Kanunu’nun “Yargı görevi yapanı etkileme” suçunu da oluşturmaktadır.
7. Şüphelilerin fiilleri:
a. Şüpheli Beşir Atalay:
Şüpheli Atalay’ın, “Demokratik açılım” diye adlandırılan proje kapsamında, terör örgütü mensuplarının yargı sürecini etkilediği, bu konuda özel yargılama düzeni sağlamak için devletin olanaklarını seferber ettiği, terör örgütü mensuplarının tutuklanmaması için hukuku çiğneyerek yargıyı yönlendiren pazarlıklar yaptığı ve bu amaçla gizli müzakereler yürüttüğü ortaya çıkmıştır.
Bu husus kamuoyunun gözleri önünde cereyan eden olaylarla sabit olduğu gibi, halen Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuklu olarak yargılanan eski milletvekili Hatip Dicle’nin, 4 Şubat 2010 günü yapılan duruşmada yaptığı açıklamalarla da doğrulanmıştır. Dicle’nin duruşma tutanağına geçen beyanı şöyledir:
“15 Ekim 2009’da DTP Genel Başkanı Ahmet Türk beraberindeki bir heyetle birlikte İçişleri Bakanı’nı ziyaret etti. Bu ziyarette bakana 4 gün sonra Mahmur’dan ve Kandil’den grupların geleceği, bunların tutuklanmayıp serbest bırakılması durumunda dağdan inişin hızlanacağı, dağa çıkışın duracağı bildirildi. İçişleri Bakanı da bu heyete ’Konuyla ilgileniyorum. Müsteşarımı Diyarbakır’a gönderdim, hâkim ve savcılar ayarlandı, geldikleri gibi geçecekler’ dedi.”
Atalay’ın bu kanunsuz girişimleri kamuoyunun malumu olup gensoru olarak TBMM gündemine de getirilmiştir.

b. Şüpheli Sadullah Ergin’in fiilleri:
Şüpheli Ergin, yargının Anayasa ve yasalar çerçevesinde, hukuka uygun işlemesini sağlamakla görevli olmasına karşın, işgal ettiği Adalet Bakanlığı görevinin yarattığı olanaklarla yargının işleyişine kanunsuz müdahalelerde bulunmaktadır.
Son olarak Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner hakkında, Erzurum C. Başsavcılığı ve Özel Yetkili Savcılar tarafından, Anayasa’nın hâkimlik teminatı ve yargı bağımsızlığına dair hükümleri, CMK vd. yasa kuralları ihlal edilerek yürütülen soruşturma kapsamında; Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun Anayasal görevlerinin gereği olarak bütünüyle yasal ve hukuki çerçevede aldığı, Türk Yargısını, hâkimlik teminatını ve yargı bağımsızlığını korumaya yönelik kararlarına karşı yaptığı açıklamalar, yargı mensuplarına yönelik talimata varan telkinler ile Anayasa’yı ihlal suçunu işlemeye devam etmektedir.
Şüpheli Ergin’in, kamuoyunda Ergenekon olarak bilinen soruşturma ve kovuşturmasında görevli savcı ve yargıçların, kanuna aykırı işlem ve eylemlerine karşı yüzlerce şikâyetin soruşturulmasını engellemek, geciktirmek, savsaklamak ve nihayet HSYK’nın gündemine getirmemekle de görevini ihmal ve suiistimal etmiştir.
Şüpheli Ergin, Türk Yargısının işlemesine, yargı bağımsızlığına, hâkim teminatına karşı eylemli ihlalleriyle yargının güvenirliği ve toplumdaki adalet duygusunu zedelemiştir.
8. Her iki şüpheli, bu fiilleriyle, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Anayasa ile belirlenen güçler ayrılığı ilkesini ihlal ederek, yargıyı, yürütmenin güdümüne sokma ve mensubu oldukları partiye yandaş yargı oluşturmayı amaçlamaktadırlar. Şüphelilerin fiilleri ile devlet işleyişi bozulmuş, yargı bölünmüş ve parçalı hale getirilmiştir.

Sonuç :
Açıklanan ve tespit edilecek nedenlerle şüpheliler hakkında Anayasanın 100. maddesi ile TBMM İç Tüzüğünün 107. maddesi uyarınca işlem yapılmasının ve cezalandırılmalarının sağlanmasını talep ediyoruz.

İŞÇİ PARTİSİ VEKİLLERİ:
Av. Mehmet Cengiz - Av. Hasan Basri Özbey – Av. Servet Bora

Eki: Vekaletname
 
 


--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin