24 Şubat 2010 Çarşamba

((slayt izle)) Fwd: "Yargıya güveniyoruz" safsatası



---------- Yönlendirilmiş ileti ----------
Kimden: Ali Serdar Bolat <serdarbolat@superonline.com>
Tarih: 23 Şubat 2010 23:01
Konu: "Yargıya güveniyoruz" safsatası
Kime:


"Yargıya güveniyoruz" safsatası
+++++++++++++++++++++++++++
 
Defalarca Org. Başbuğ tarafından tekrarlanmış olan safsata, MHP tarafından da yeniden dillendirildi.
MHP'li Nevzat Korkmaz şöyle dedi:
"Başından beri aynı cümleleri kuruyoruz.
Konu yargıdadır. Yargıya herkesin güvenmesi lazım.
Mahkeme karar verinceye kadar müdahil olmama ve saygı içinde kararı bekleme görüşündeyiz.
Hukuk devletinde her kurum böyle davranmalıdır"
 
Anahtar sözcük:
"Mahkeme karar verene kadar kadar"
+++++++++++++++++++++++++++++++
 
Org. Başbuğ'un ve MHP'nin anlamadığı, ya da anlamazlıktan geldiği nokta şudur:
Bu davalar bitmemek üzere programlandırılmışlardır.
İşçi Partisi, Ergenekon Davalarının ta en başından beri bu gerçeği haykırmaktadır.
Yapılan yargılamalar göstermeliktir.
İddianameler gayrı ciddidir.
Mahkeme, hiçbir karar vermeyecektir.
Yargılamalar mümkün olduğu kadar 10 yıl, 20 yıl uzatılacak, tutukluların içerde ölmeleri sağlanacaktır.
Tutuklu bulunan Eskişehir Jandarma Alay Komutanı Recep Gençoğlu'nun avukatı, bir TV programında şöyle dedi:
"Bu yargılamalarda beraat veya mahkumiyet gibi bir sonuç amaçlanmıyor. Amaç, yıllarca sürecek bir yargılama ile topluma korku salmak ve teslimiyet havasını hakim kılarak planlarını uygulamaktır"
Demek ki konu artık anlaşılmaya başlanmıştır.
Hiçbir maddi delil olmadan, imzasız e-posta ihbarlarıyla, sahte olduğu kanıtlanan belgelerle, bizzat tertipçiler tarafından gömülen silahlarla, gizli tanıklarla, onbinlerce sayfayı bulan iddianamelerle ve milyon sayfayı aşan delil klasörleri ile yürütülen soruşturmadan bir sonuç çıkacağını beklemek saflıktan öte bir şeydir.
 
Hangi yargıya güveneceğiz
++++++++++++++++++++++++
 
Söz konusu olan Türk yargısı olsa idi, evet, ona güvenirdik.
Fakat burada söz konusu olan, Amerikan yargısıdır.
Kabak tadı verdi, defalarca söyledik, ama tekrarlamak gerekiyor:
Fehmi Koru, Yeni Şafak'taki köşesinde yazdı ve Kanal 7'de tekrarladı:
"Ergenekon'un düğmesine Oval Ofis'te Başkan Buş ile Erdoğan'ın görüşmesi sırasında basıldı"
Bu açıklamalara yalanlama gelmedi.
Böylece, BOP'ta Eşbaşkan olan Erdoğan'ın, Buş'un yani Amerika'nın talimatı ile bu davaları başlattığını tüm dünya anladı.
 
Bağımsız yargının değil, siyasi iktidarın açtığı dava
++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
 
Ergenekon davalarını açan makam bağımsız Türk yargısı değil, AKP tarafından ayarlanan Amerikan yargısıdır.
Tayyip Erdoğan, bunu 19 Ekim 2008'de şöyle itiraf etmiştir:
"Bu işe ben Emniyet'le başladım. Belirli bir evreye geldikten sonra bunu Savcılığa verdik.
Ergenekon soruşturması konusunda yargı ile yakın işbirliği içindeyiz.
Bunlar, iktidara gelmeden yaptığımız tespitlerdir"
Erdoğan, birçok defa şöyle demiştir:
"Ben bu davanın savcısıyım"
Demek ki demokrasinin ana prensibi olan kuvvetler ayrılığı çiğnenmiş, iktidar ile yargı iç içe geçmiştir.
İktidarın taraf olduğu ısmarlama bir yargılama ile karşı karşıyayız.
Ergenekon Yargısı bağımsız değildir, Tayyip Erdoğan üzerinden Amerika'ya bağlıdır.
12 Eylül, sivil görünüm altında devam etmektedir.
 
Özel savcı, özel mahkeme
++++++++++++++++++++++
 
Abdullah Gül, Ergenekon Şemasını kendisine gösterenlere şu talimatı vermişti:
"Delillendirin, dava açın"
Yani bir Ergenekon şeması çizilerek hedef kişiler tesbit edilmiş, daha sonra bunlar aleyhinde dava açabilmek için delil toplama (sahte delil imal etme) işine girişilmiştir.
Gül'ün "delillendirin" emrinin başka izah tarzı olabilir mi?
Demek ki, bu davalar bağımsız savcılar tarafından değil, siyasi iktidar tarafından hazırlanmış ve özel olarak görevlendirilen Savcılara devredilmiştir.
 
Bu davalar, doğal mahkemeler tarafından değil, özel mahkemeler tarafından yürütülmektedir.
Savcılar gibi Hakimler de özel olarak AKP tarafından görevlendirilmiş, HSYK da itirazsız bu atamaları onaylamıştır.
 
Son günlerde AKP Hükümeti tarafından yayımlanan "Demokratik Açılım Tanıtım Broşürü"nde, Ergenekon davalarının özel mahkemeler tarafından yürütüldüğü açıkça ifade edilmektedir.
Bu özel mahkemeler bir nevi DGM, veya Sıkıyönetim Mahkemesi gibi çalışmaktadır.
AKP yandaşlarının "Demokrasi" yaygaraları, bu noktada iflas etmektedir.
Doğal mahkemelerde HSYK eliyle uygulanan rotasyon (hakim ve savcıların belirli sürelerde değiştirilmesi), bu özel Ergenekon mahkemelerinde uygulanmamaktadır.
İkinci 12 Eylül darbesi ile karşı karşıyayız.
İlk 12 Eylül darbesini Amerika, "Bizim oğlanlar" dediği Kenan Evren çetesini kullanarak Ordu eli ile yaptırmıştı.
İkinci 12 Eylül darbesini ise özel olarak seçip yetiştirdiği Erdoğan ve Gül ikilisini kullanarak AKP eli ile yaptırmaktadır.
Her iki darbede de esas güç Amerikan Ordusudur.
Uygulanan hukuk, Amerikan hukukudur.
Amerikan Ordusu, Türk Ordusuna karşı açtığı savaşı bu yolla yürütmektedir.
Bundan dolayı, "Yargıya güveniyoruz" lafı tam bir safsatadır.
 
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
 
 

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin