12 Şubat 2010 Cuma

((slayt izle)) Doğruların Yanlışlığında Haklılık Meselesi yazan: Mersin İçel İlinden Burak CANLI

DOĞRULARIN YANLIŞLIĞINDA HAKLILIK MESELESİ yazan: MERSİN İÇEL İLİNDEN BURAK CANLI

 

Doğru olan ne var ki onda yanlışlık arayasın. Doğrulananlar bulunmakta işte o kadar. Sadece doğru olduğu kabul edilenler. Bu sebeple de haklılık meselesin de ısrarcı olmak, yanlışlığında ötesinde bir boyuta gidilmesine yol açmaktadır.

 

Yukarda ne güzel de durumu özetleyiverdim. Bazı zamanlar diyorum ki nasıl oluyor da böyle yazabiliyorum. Netlik yok. Anlam bütünlüğü belki bulunmakta ama sadelikten eser yok. Biraz önce kendi kendime dedim ki yazayım bir aşk öyküsü karalayayım. Yüreğim el vermiyor. Benim de kırılgan noktalarım zaman içerisinde kırılmış. İçim dekini dışarıya vurabilmenin hiçbir yolu bulunmamakta.

 

Toplumda aşklarını yüreklerine gömen, duygu sarmalında çoğu zaman nefes bile almayı başaramayan o kadar çok kişi bulunmaktadır ki. İçimizde esen rüzgârların adı Meteoroloji tarafından henüz tanımlanamamış. Yok sayılıyor. Hâlbuki varlar. O kadar çok sevip de kavuşamayan kişi bulunmaktadır ki. Nasıl tarif ederseniz edin. O seni sevmiyordu. Sana göre biri değildi. Mutlu olamazdınız. Falan filan. Sonu gelmeyen bin bir türlü yaşamak adına uydurulmuş toplumsal zırvalar.

 

Nedeni bilinmez şekil de beliren iç yalnızlığınızın ne şekil de doldurulacağını kim bilir. Bilen varsa da o bunu başarabilmiş midir? Kelin merhemi olsa kendi keline sürerdi. Neticede görülmemiş örneklerle yaşanan hayat gene görülmeyecek aşk sancılarına tanıklık yapmaktadır. Bir günün diğer bir günden daha ağır geldiği bu adaletsiz kurgu da yaşamaya devam etmek de bizlerin cezası olsa gerek.

 

Aklın süzgecinden geçmeyi başaramamış duygu şokları aklınızdan çıkmasa gerek. Hiç düşündünüz mü ki geçmemesinin asıl nedenini. Bazılarımız acı çekmek ister. Bazılarımız mutlu olmamak. O kadar çok mutlu olunabilmektedir ki.

 

Devlet, memleket meselelerini bir kenara bırakıp gönlünün gitmek istediği yere gidebildiğinizi bir düşünsenize. Kaosların kıralı yaşanırdı. Peki, bir derece de olsa alınan tat buna değmez miydi? O olağanüstü mutluluk. Belki bir dereceye kadar! Belki bir kelebeğin ömrü kadar! Belki de yaşamın tüm acımazlığının sonuçları ile birlikte. Ama gene de o cesareti yüreğinde gösteren gerçek pehlivanlar ödülüne kavuşacaktır.

 

Hep birilerini düşündük. Düşünmeye de devam edeceğiz. Henüz otobanlara çıkıp da otostop çekmeye başlamadık. Zamanla belki oda olacak. Bize ait olanlar yüreğimizle götürebilecek kadar oluncaya dek bu yalan döngüsü devam edecek. Toplumsal ağırlık yerini başıboşluğa hiçbir zaman bırakmayabilecektir. Buna karşın ağırlıkların toplumu bırakacağı günlerin de günümüz koşullarında pek uzakta olmadığını da söylemek yanlış olmayacaktır.

 

Oku ki anlayasın. Yaz ki anlatasın. Paylaş ki uzlaşasın. Onan ki gönlün aklın önüne geçmesin. İlla ki yazılanlar da bir anlam bütünlüğünün bulunmasını beklemeyin. Bazı zamanlarda da bütünlük içerisinde verilen mesajlar yerine, gönlün konuştuğu anlık anlarında tadını çıkartın. Esaretimizin nedeninin bizlerin elimizde doğuştan bulunan prangalarda olmasında değil de aklımızda olduğunu bir an olsun düşünmeden yaşayalım ki kendi havuzumuzu okyanus sanalım. Okyanuslarda yüzmek dileğiyle!

 

                                                                                MERSİN İÇEL İLİNDEN BURAK CANLI

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin