28 Kasım 2011 Pazartesi

((slayt izle)) ‘Piyasa’ Ekonomileri.. // E.KAZANCI MAKALE



 
 28 Kasım 2011 23:00
 E.KAZANCI MAKALE

 ( Cumhuriyet Gazetesinde yayımlanmıştır- Kasım / 2011)

                ‘Piyasa’  Ekonomileri..

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------                     

“Serbest” piyasa uygulamasıyla; %20’lik kesimin, %80 dolayındaki kitleyi ezdiği Türkiye’ de “halkçı-devletçi” ekonominin toplumcu başarıları aşılamamıştır. Piyasanın “sosyal” tanımlı modelini seçenek olarak sunan çelişkili siyasetler ise liberalizmin diğer kefesindedir.

 ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------                                                                                                  

                                                                                  Ertuğrul KAZANCI/ Eğitimci-Hukukçu 

   Toplumsal ve zorunlu yaşam düzeni olarak saptanan ekonomi, siyasetlerin yönlendirici sosyal karakteridir. İnsanlık tarihi, feodaliteye dayalı irsî ve totaliter yönetsel anlayışlarla doludur.1789’da “Jakobenist” ihtilâl; klasik özgürlüklerin yolunu açarak, monarşi kavramına darbe indirir ama iktisadi eşitlik mücadelesi ancak 1848’lerde toplumcu işlev kazanır. 

     Sosyo-ekonomik eşitsizliklerin çözümündeki ciddi arayışlar, 19.yy. kapsamındadır. Marks ve Engels, kitlesel gerçekçiliğin radikal teorisyenleri olarak sömürüye karşı çıkarlar. Buna göre:“Kapitalizm, feodalizmin yerini alan formasyondur. Düşüncelerin, temelde maddesel koşulların ürün ve yansımaları olduklarını içeren diyalektik materyalizmin devrimci özü, yeni toplum inşasında anahtar görevi üstlenecektir”.

     Öbür yandan Adam Smith:“Liberal ithalat ve ihracat sistemi” görüşüyle belirir. Smith: “Serbest ticaretin, bireysel özgürlüğün temeli olduğu” savıyla: “Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” şeklindeki ilkesini, sermaye ve koruyucuları nezdinde yaşama geçirir.Smith; “Ulusların zenginliği” adlı yapıtında:“En iyi devlet,ekonomiye en az müdahale edendir” görüşünü öne sürer.1980 sonrası ABD ve Avrupa ülkelerini etkileyen Smith izindeki “Chicago” okulundan Friedman ise:“Piyasanın yapmadığını devlete bırakmalı” yaklaşımıyla, insani ilişkilere piyasa işleyişiyle değer biçerek; “Şirketler,topluma karşı sorumsuzdur” der.

  Sosyo-ekonomik tarihsel gerçek,liberalizmin;toplumu ezen ve  iktisadi suçlara yataklık yapan kapitalist özgürlük (!) anlayışını yansıtır.Oysa yaşamda halkların mutluluğu,ancak kamu yararı zemininde yaratılacak toplumcu hak ve özgürlüklerle,güvenceli ekonomik refahı birlikte kapsar.

     İdeoloji :  

     Halkların, ilerici ve toplumcu bir dünya görüşüyle“İdeoloji” faktörüne düşünsel ve eylemli ilgileri, egemen çevrelerin dirençleriyle karşılaşmıştır. Filozof Traccy’nin bu konudaki baskın tanımı şudur:“İdeoloji; düşünceleri inceleyen bilimsellikle, toplumsal yararlı tutumların zincirlenerek kurallaşmasıdır”.İdeolojik yaşamsallık, kuramsallık oluşturan öğretilerin üzerinde yükselir. Taşıdığı; politik, ekonomik, hukuksal, maddesel, felsefi ve sanatsal ilke değerlerleriyle “kamu yararı” içerme koşulludur.

   Anadolu İhtilâli, “antikapitalist” ve “antiemperyalist” tavrıyla, yayılmacılığın kırılma noktasıdır.“Mazlum ulusları” yönlendirir.“Oktobr” devrimiyle de Rusya, kökten değişimlere girişecek ve emperyal karşıtlık ilkesi izlenecektir. Kemalizm ve Marksizm kamu yararı güttüklerinden, ideolojidirler. Liberalizm ise ideoloji değildir.Kapitalist bireycilik ve şirketleşme aygıtsallığına payanda olan ekonomik bir yöntem ve giderek Faşizm’in esin kaynağıdır.Klasik özgürlükleri de gerek gördüğünde kenara atabilir.Kamu yararı içermediğinden ideoloji sayılamaz.

     Anadolu İhtilâli’nin getirdiği “Kemalist” ilke ve uygulamalar; teori ve pratiği ile Cumhuriyetçi ve sürekli devrimcidir.Halkçı-devletçi sosyal ve ekonomik yön;ilerici ve toplumcu misyonu,ülkesel bazda ama evrensel etkiyle sergiler.Ulusalcılık,doğal bir yurtseverliktir.Laiklik, halktan yana özgür düşünceye öncülük eder.

    “Kemalizm”; siyasal, sosyo-ekonomik ve kültürel nitelikleriyle, “tam bağımsızlık” ve 1937 Anayasa’sındaki “Altıok” açılımlı ideolojik yapısıyla, kamusal yararı meşrulaştırmaktadır. Evrimsel deneyimlerden esinlenmekle birlikte; kendine özgüdür.Güney Amerika’daki antiemperyalist gelişimde, Havana’dan Caracas’a uzanan ve Atatürk büstleriyle simgeleşen ideolojik mesajlarla, Asya-Afrika’daki güçlü örneksemeler dikkat çekicidir.

  Sosyal piyasa:

  “Freiburg Öğretisi’nin (*)”ekonomik düzen teorisyeni Prof. Armack’ın öncelikle Almanya’yı etkileyen sosyal piyasa modeli; kapitalizmin sulandırılmış sahte yüzüdür.İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Sovyetlere karşı ABD yardımı alan ve ithal ucuz işçi çalıştıran yöntem  bulunmuştur.Bazı sosyal güvenceler ise işgücü kitlesel patlamalarını önlemek için sınırlı korumacılıklarla 19.yy.’da zaten yapılandırılmıştır.Güvencelere yeni eklentiler yoktur.Alman Federal Bankası’nın son verileriyle;“En zengin %10’luk tabakanın serveti; ülkenin Batı’sında % 40, Doğu’sunda % 100 oranında artmış, halkın dörtte biri yoksulluğa yaklaşmıştır”.İşsizlik, krize dönüşmüştür. İşte sosyal piyasa “mucizesi” budur.

   Sosyal piyasa anlayışına göre:“Ekonomide temel amaç, olanak olduğu kadar piyasa, gerektiği kadar devlettir”(**).Devlet;“Aksak rekabeti önlemekle yükümlüdür”.Devlet müdahalesi, piyasa sistemine uygun olmak ve işleyişi bozmamak zorundadır. Devletin emtia ve hizmet fiyatlarını doğrudan denetim altında tutması, piyasaya uygun olmayan müdahale olarak görülür. Sosyal piyasa ekonomisi, doğası gereği; halkçı ve adil olmadığından, serbest piyasa modeliyle kolaylıkla uyuşabilir. İstihdam, gelir dağılımı ve emeğe saygı da önemsizdir.

    Sonuç:

  Piyasa ekonomileri,iflastadır.Piyasalara müdahale etmeyen devlet kalmamıştır.“Serbest piyasa” ve “makûl” seçenek gibi öne sürülen “sosyal piyasa” tanımlı ekonomiler,aynı liberal kefededirler.Ülke ve ulusun yaşamsal “istikrar” modeli;“halkçı-devletçi” uygulamadır.

___________________________

 (*)Freiburg A.Ludwig Ünv.iktisatçiları-1930-40

 (**) İkt.İşlt. ve Ekonomi D.-2010

 

 

 

                                                                       

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 



--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin