23 Eylül 2011 Cuma

((slayt izle)) Mustafa Kemal Atatürk Düşünce Dernekleri ADD Ve Bir Garip Hikaye Mersin İçel Burak Canlı

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK DÜŞÜNCE DERNEKLERİ ADD VE BİR GARİP HİKÂYE

Bilinen üzere okuma yazma bilmeyen neslimden ötürü benim ilkokul tahsilimi dahi tamamladığım söylenemez.

Okuyan veya okumayanımdan sürekli bir eleştiri, Atatürk konusunda yazılarımda herhangi bir şey bahsetmemekteymişim.

Gelelim Atatürk konusuna. Atatürkçülük konusuna. Sonrasında da Atatürkçü Dernekler konusuna.

Bildiğiniz üzere Coğrafyamızda bulunan iç ve dış mihraklar yüzünden bir çocuğun gelişimi pek düzgün olamamakta. Her kafadan bir ses! İyi olan nedir? Kötü olan nedir? Okulda ayrı evde ayrı mahalle de ayrı ilçe de ayrı şehir de ayrı Bölgede ayrı Hükümette ayrı İktidar da ayrı Devlette ayrı. Ayrılıkların hepsiciği coğrafyamızda!

Okulda anlatırlar Atatürk şöyle iyi böyle iyi. Mahalleliyle gidilen kafeterya da birisi çıkıp Atatürk’e kimdir der söver sayar. Ona göre lider bilmem kimdir. Kafa karışıklığı. Birisi kendi din anlayışına veya kendi inancına ve belki de yaşayış biçimine göre Atatürk’ü yorumlamaktadır. O onun adamıdır. Bunun adamıdır.

Okullar da ve kitaplarda ki eğitimlerimizde Birinci Dünya savaşı ile Kurtuluş Savaşı ve Sonrasında ki Cumhuriyet Hareketlenmeleri karıştırılmıştır. Hangisi hangisidir. Gerçekte Mustafa Kemal Atatürk nerde Atatürk olmuştur. Falan filan.

Coğrafyamızda itiraf edin eğer bir çocuğunuz bulunmaktaysa, eğer gerçekten de insansanız itiraf edin, çocuk olmak, genç olmak ve her ne olursa olunsun bir şey olmak bir o kadar çok zordur ki.

Mürekkep yalamış ve yalamış olduğu mürekkebi hak ettiğini düşünen yani Erdeme yaklaşmış kardeşlerim çalışmıyoruz. Halkı bilinçlendirmek için gayret sarf etmiyoruz. Onlarla oynuyoruz. Onları karşımıza alıyoruz. Ama bunun yerine onları kazanmak ve devamında da onlara birey bilincinin kazanılması yolunda bir takım kolaylıklar sağlamaya en azından bu konuda ter dökmek zorunluluğunda değil miyiz?

Mustafa Kemal Atatürk ismini devamlı olarak zikretmekle sonuç doğmaz. Onun fikir ve düşüncelerini yani çağdaş toplumun görüşlerini yani millet olmanın fert olmanın insan olabilmenin gereksinimlerini bilmeyene öğretmeyle Fedakârlık veya adamlık yapmış oluruz. Ürkütmeden. Korkutmadan.

Ben bizzat kendim çocukluk dönemimde Atatürk’ü sevdim. Bir takım çevrelerin etkisiyle Ergenlik döneminde nefret ettim. Hele ki Atatürkçüyüm diye bazı geçinenlerden. Sonrasında şaştım kaldım. Nasıl olmuşta böylesine eşsiz bir insan yaşadığı dönemde öncelikle var olabilmeyi ve sonrasında da bu şaheser sonuçların meydana çıkmasını başarmış. Sonrasında da Atatürk’ü aşmalıyız dedim. Dedim ama ne var ki hesabı yapılamayacak derece de bize büyük gelen Atamıza bir türlü ayak uyduramamaktayız.

Eskiden şu olmuş bu olmuş. Saptırma Politikaları. Bezdirme çabaları. Sıkıldım. Çünkü her sabah kalktığımızda yetmiş milyon Vatandaşımız için, Coğrafyamız için, çalışmak bilinçlenmek bilinçlendirmek güdüsüyle kalkmamaktayız. Bahanecilerle. Sananeciler. Bananecilerle etrafımız kuşatılmış durumda. Kışkırtmalar. Sapkınlıklar. Başıbozukluklar.

Sonuç olarak Mustafa Kemal Atatürk’ün benim sevgime veya saygıma ihtiyacı bulunmamaktadır. Ben böyle birisini tanıma şansına erdiğim için çok şanslıyım. Ben böyle kahramanlıklara imzalar atmış bir neslin parçası bulunduğum için gurur duymaktayım. Peki, şu anki aşiretlerin, Cemaatlerin, Kodamanların, ayrıştırıcı ve bölücü politika uygulayanların, Terörcülerin, Namus ayağıyla onu bunu vuranların şu an ki Memleket olarak vurdumduymazlığımızın karşısında yeni gelen neslimize Türkiye cumhuriyeti Devleti Vatandaşlığıyla gurur duymasını nasıl başarabileceğiz.

Atatürkçü Düşünce Dernekleri ve ilgililerinin bu zamana kadar Türkiye’nin aydınlanması yolunda pek çalıştığını zannetmemekteyim. Yanılsama olmasın içlerinde mutlak şekilde ve beklide çoğunluğu senden benden çok daha iyidir. Ama peki biz ne kadar iyiyiz. Bu açıdan Atatürkçü Düşünme Derneklerindeki düşünlerinin icraata geçme vaktidir. Böylece Millet aydınlık bir Türkiye ile Birey bilincini kazanmış ekonomik özgürlüğü tehlike de bulunmayan bir üçüncü dünya ülkesi yerine birinci dünya ülkesi sıralamasında kendisini bulabilesin. Mersin İçel Burak Canlı

Not: Tek Gerçek Hakikat ilimdir. Bilimdir. Fendir. Çalışmak. Üretmek. Alt yapı. İhracat. Tüm inanışlar bu hususları işaret etmekteyken bizler hala…

 

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin