28 Eylül 2011 Çarşamba

((slayt izle)) Evrensel İnsan Hakları Efsanesinde İnsanın Sahipsizliği Mersin İçel Burak Canlı

EVRENSEL İNSAN HAKLARI EFSANESİNDE İNSANIN SAHİPSİZLİĞİ

 

İnsanlar yalnız. Değersiz. Önemsiz. Kurgu kim tarafından düzenlenmiş? Kurgu kime uygulanmak istenmekte? Kurgu kim tarafından uygulanacak?

 

Sözleşmelermiş, Uluslararasıymış bahane. Dünya da şu an için tek geçerli kanun güçtür. Güç para, silah, akıl gibi donanımların toplamını ifade eder. Yani tek başına petrol gibi paranın da bir değeri bulunmamaktadır.

 

Her ülkenin insana, vatandaşına verdiği değer farklılık gösterirken Hak Kavramını önümüze koyanlarda koydukları kavramlar gibi hikâyedir.

 

Örnek olarak A Ülkesi B Ülkesine müdahale etmek için uyduruk hane olarak düzenlemiş olduğu Çocuk Hakları gibi bir kavramı önüne koyar. Sen buna uymamaktasın der. Uymalısın der. Der ve iç işlerine kendince çıkarları için müdahale etmeye başlar.

 

Şimdi bana sizler Çocuk Hakları aman ha çok önemli çocuklarımız falan diyebilirsiniz. Hikâye. İnsanlık tarihinin başlangıcından bu yana bakmanıza gerek yok. Şu an dahi insanlar mevcut sistem de açlıktan ölebilmekte. Yani hikâye. Masal.

 

Uluslar arası Kurallar ise gerçek dışı bir mantık üzerine kurulu. Yani gerektiği zaman Yok Hükmünde! A Ülkesi B Ülkesini vurmak istemekteyse vurur. Vurmaktadır da. Tık çıkmaz. Çıksa kim taka. Taka tuka giden bir düzen.

 

Gerçi dünyamız bu anlatımın üzerinde durduğu şekilde de acımasız bulunmamaktadır. Gene iyi veya kötü bir protokol bulunmakta! Açıktan işleri götürmeden kapalı kapılar arkasında tokatlamalar devam etmekte.

 

Çok güçlü A Ülkesinin Başkanı Çok zayıf veya güçlü olduğunu zannedilen B Ülkesi düşünün. B Ülkesinin başkanı ayak, ayaküstüne atmış pozlu fotolar. Foto gittiği anda rahatlık biter. Çünkü artık fotolarla değil gerçeklerle baş başa kalmışlardır.

 

Dedim ya benimkisi acımasız bir yazı. A Ülkesi silahlanır. Hâlbuki silahlanmanın gereği nedir ki? B Ülkesi silah satar. A Ülkesi zayıftır. B Ülkesi ise güçlü. B Ülkesi zorunlu olarak A Ülkesine bu silahları alacaksın der. Ret etme şansı nedir? Güçlü en Güçlü karşısında ise En Güçlü kazanır. Yani ret edecekse bile daha güçlü istediği için ret edecektir. İlişkiler, ilişkiler uzar gider.

 

Bölünmek ve küçülmek modaysa bölünürsün. Ben bütün olacağım beni kimse parçalayamaz ben güçlüyüm hikâyeleri ancak ve ancak üçüncü dünya ülkelerinde görülebilir. Yani bölünme istendiği Dakka da mümkündür. Yeter ki en güçlü dilesin. Tabi ki en Güçlü de keyfi kararlara imza atamayacak kadar sistemli hareket etmektedir.

 

Yani Padişah dahi birilerine karşı sorumludur. İçeceğinde zehirle ölmek istememekteyse durumu idare eder şekil de hareket etmek hiç yememekten hiç uyumamaktan daha iyidir.

 

Bu halde Ulus Devlet anlayışı doğru iken Devletlerin birbirlerine karşı eşit olabilmesi ise mümkün değildir. Bugün gözlüklerimizi çıkarıp baktığımız da sayısız Ülkenin varlığının masa başlarında haritanın bir oradan çizilip bir buradan çizilmesiyle oluştuğu görülecektir.

Tüm bunlara karşın sizlere aşılamak istediğim asıl mesele umutsuzluk değildir. Asıl mesele iç meselelerde oluşan mevzuatlar yanında dış meseleler de takınılan tavırların en güçlü olanın isteklerine göre her zaman tam olmasa da şekilleneceği meselesidir.

 

Bu halde bir olmak diri olmak gerek en güçlüye karşı uyanık olmak ve gerekse de temkini ihtiyatı bırakmadan hareket etmeyi gerektirmektedir.

 

Bilebileceğiniz üzere İnsan Hakkı hele ki Evrensel olarak anılacak olursa zırvalıktan öteye gitmemektedir. Mesele en güçlüyü güçsüz karşısında durdurabilme meselesidir ki gerek NATO ve gerekse de BM zaten oluşum şekli bakımından bunun mümkünsüzlüğünün açık kanıtıdır.

 

Öyle veya böyle BM yakın gelecekte öncesinde de yediği darbelerle aynı MC gibi varlığını koruyamayacaktır. Korunmasını ve mevcut durumunda katılımın daha net bir şekilde eşit halde sağlanmasını dilemekteyse ki, bunun geçmiş deneyimlerden olanaksızlığı görülmektedir, fedakârlıkla risk almalıdır. Mersin İçel Burak Canlı

 

Not: Genel de somut değil de soyut yazıyorsun söylentisi ile eleştiri yapan sevgili arkadaşlarım, niyetim demir parmaklıklar arkasında ayaklarımda prangalar olmak olsa dahi bugün ki resimde bununda lüks olduğunu görebilmektedir. Hay niyetimin içine…

 

 

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin