Not: Ağağıda ki yazıda başlangıç bölümü hariç renksiz normal yazılar benim önceki yazım. Sarı işaretli yazılar, benim önceki yazıma Zeki Bey Dost ve arkadaşımın cevaplarıdır. Mavi eğik yazı ile yazılan yazılarda benim o sarı işaretli yazılara yeniden vevabımdır
Değerli Zeki Bey KardeşMavi eğik yazı ile elimden geldiği kadar yorumlarımı satır aralarına yazmaya çalışacağım. Ama yinede bazı konuları ifade etmem istemesem de uzayacaktır.
Bu yüzden sıkıcı olursam verdiğim rahatsızlıktan dolayıda peşinen özür dilerim
11 Şubat 2017 18:54 tarihinde ZEKI SAHIN <zekisahin@yahoo.com> yazdı:
Değerli Üstad,Cevaplarımı satır aralarında vermeye çalışacağım. Ama öncelikle, 23.05.2004 yılında kaleme aldığım "Civil Democratic Islam Project" adlı yazımın son bölümünü buraya alarak başlayacağım."SONUÇ :Bu projenin nihai hedefi, tüm Müslüman ülkeleri halkının-ümmetin vicdanını kontrolü altında tutabilecek bir Halifelik ihdası ile bu makama sözde "mühtedi" bir "Yahudi" getirilmesidir.Bu çok ciddi fark edilmesi zor bir tehdittir. Bu konuda görüş birliği içindeyiz ve ben de belki kırk yıla yakındır bu ihtimali arkadaş ve dostlar arasında dile getirmekteyim. Ancak bunun yapılabilmesi de Müslümanlar arasında kanlı savaşlar çıkarılıp ayrılıklar iyice değiştirilmeden mümkün değildir. Bende aynı yıllarda Hilafet yetkisinin TBMM de olduğunu Hilafet değil hilafet makamının ilga edilerek, hilafetin meclisimizde temsile devam edildiğini açıkça beyan eden ilga kanununun ilgili maddesini de yazılarımda paylaşmıştım. Bu durumda Türkiye, Türkiyenin içinde ve devletimizin korumasında Vatikan tipi bir özek bölgede yeniden ihdas edilip, yendi dünyanın gerektirdiği dünyanın her İslam ülkesinden hem Pozitif ilimlerde tedrisat görmüş hemde İslami ilimlerde ihtisas sahiplerinin de iştirakı ile Türkiye'nin bir hilafet meclisi kurulup sınırlı sayıda seçkin ve ehil kişilerden oluşan hilafet meclisi üyelerinin hilafet meclisi nde eşitler arasından süreli başkanın yöneteceği içtihatlar meclisi yanlışları ve hurafeleri temizleyerek eksikleri ve içtihat açıklarını tamamlama çaılşmaları yapmalıdır. Hilafet meclisinin İslam ülkelerini yönetimlerine karışmadan, İslami uygulamalarının içtihat sonuçlarını açıklamalıdır. Bu açıklamalar Sözde müslim gayri müslim sözde mühtedilerin meçlise giremeyeceği şekilde girecek üyelerde kaç kuşaktır Müslüman olduklarıda araştırılıp içine sızmalar önlenmeli ve Bürokraside Her ülkeden aynı alanda uzmanlardan seçilerek gelen ve yerli bürokratlar ile birlikte alt çalışmalar yapmakla kullanılmalıdır demiştim. Bu konuda hala ısrarcıyım. Diğer islam halkları Türkiyenin elindeki Hilafet makamını tekrar kabule açıktır ve yönetimleri de halklarının baskısı altında kalacaktır."...MEMLEKETİN DAHİLİNDE, İKTİDARA SAHİP OLANLAR GAFLET VE DALALET VE HATTA HIYANET İÇİNDE BULUNABİLİRLER. HATTA BU İKTİDAR SAHİPLERİ ŞAHSİ MENFAATLERİNİ, MÜSTEVLİLERİN SİYASİ EMELLERİYLE TEVHİD EDEBİLİRLER...".... ve maalesef durum, tahminlerin çok ötesinde bir vahamet arz etmektedir."
Dediğiniz doğrudur ama Milletimizde artık eskisi gibi dünyadan habersiz olmadığı ve kendi kimliğinin de farkına vardığı için kolayca dize getirilemeyecek kadar gelişmiş ve güçlenmiş ve bu yolda ölümüne devam etmektedir. Herkes reyin de özgürdür ama Müslümanlar da Batılılaşalım sözlerini kendi medeniyetimizi terk etmek ve kendi kimliklerini kaybetmiş olan batılıların devşirmelerine asla köle olmayacaktır ki bu kesindir.
Şimdi gelelim cevaplara.
Evet devam edelim.
From: "ahmet dogan Simsek ahmetdogan.simsek@gmail.com [Ozgur_Gundem]" <Ozgur_Gundem@yahoogroups.com>
Sent: Saturday, February 11, 2017 1:13 PM
Subject: Re: [OzgurGundem] Re: Yan: VARLIK FONU MESELESİDeğerli Zeki Bey kardeşİstihbarat bilgilerini takip etmiyor ve olasılık teorileri arasında dolaşıp ihtimaller arasında sağlıklı bir seçim yapmadan olayların görünen yüzü tarafından etkileniyorsunuz gibi geliyor bana. Bunu da realite diye yorumluyorsunuz sanırım.Tam tersine, her kesimle ve bilhassa istihbarat örgütlerinin "etki ajanı veya informer-bilgi sağlayıcı muhbir" elemanlarıyla, onların isteği üzerine görüşür ve kendilerini dinlerim. Anlattıklarını analiz ederek gerçek niyetlerini anlamaya çalışırım. siz de bilirsiniz ki istihbaratçılar doğruyu hiç bir zaman ağızlarından kaçırmazlar. Vermiş oldukları bilgiler (!) yanıltıcıdır ve sizin nasıl düşünmeniz gerektiğini biçimlendirmeye yani sizi formatlamaya yöneliktir. Benim bilgi olarak yansıttıklarım işin doğrusudur ve yalancıların mumlarını söndürmeye odaklıdır.Bu konularda bende böyle düşünüyorum ve dediklerinizi yöntem olarak da zaten uyguluyorum. Ancak sonuca giden yorumları pek çok farklı kaynaklardan analiz etmek dışında, hangi ülkenin çıkar yada diğer tekliflerini o ülkenin Türk milleti ile dost görünümlü de olsa amaçları ile ilişkilendirmeden kesin bilgi didemiyor. Yorumsuz ham veri tabanları olarak yorumsuz notu ile paylaşıyorum.Her şeyin riskleri de vardır. Getirileri de. Mevcut durum bir hükümet olsun ama o hükümetin dizginlerini elinde tutan İhtilal yapmış askerlerin bağlı olduğu NATO patronu ABD'nin emrinde Paşalar yada Necdet Sezer gibi batı ne diyorsa onu zorla yaptıracak ve esaretimizi parçalanıp yok oluncaya kadar sürdürecek kökeni de belirsiz Mason falan bir Cumhurbaşkanı olsun.Şöyledir ya da böyledir. ama onlar "false flag-sahte bayrak" göstermez, doğrudan halka karşı, dini ve milli değerlere karşı olduklarını her hal ve hareketleriyle beyan ederlerdi. Sahte dincilik ve sahte milliyetçilik ile halkı aldatmak yerine, zorbalık ve küstahlık ederler ve halk da onlara rağbet etmez, bildiğini okurdu.Doğrudur Ama onların asıl maharetleri sahte Müslümanlar üretip Sisi lakaplı travestiye devlet korumalı Ali Kalkancı adlı uyuşturucu fabrikayetörü Fadime şahin gibi Bar konsomatrisleri, Müslim Gündüz gibi olmayan aczimendi tarikatı gibi Müslüman halkın önünükesmekte kullanılan sürekli sahte bayraklı düşmanlar üretip gerçek Müslümanları imhada engellemede kullanıyorlardı. FETÖ gibi vatana ihanet örgütlerine imam yetiştirmek içindaha 1980 li yılların öncesi ve sonrasında gayri müslim çocuklardan İrandaki bir kilise birliğine öksüz veya yetim çocukları gönderip Kilisede bizim hacı hocaya ders verebilecek gayri müslimler üretiliyordu. Bizim İlahiyat fakültelerinden ise dini felsefeye boğulmuş kişiler mezun oluyorlardı. Bazıları ile sohbetlerim olmuş ve şikayetlerini dinlemiştim.
Hükümet dıştan dayatılan sisteme karşı asla milli işler yapmasın. Kanunla konulması gereken yasaklar. Kanun yapma yetkisine sahip olduğunu zanneden zavallı TBMM den alınıp AYM si kararı ile milletin kadınların nasıl giyineceği de değil nasıl giyinemeyeceği yasağı, İngilizlerin bir zamanlar İrlandalılara yaptığı gibi nerede ise evlenecek kızlar ilk gecesini İngiliz devleti kaymakam vali vs. Gibi kişiler tarafından bekareti ortadan kaldırıldıktan sonra evlenmelerine izin verilsin demenin bir önceki aşaması olan Müslüman kızlara yüksek okul yasağı koyup ileride bekaretlerini de CHP devletinin bürokratlarına yaptırmaya kadar vardırılmanın yolu açılsın.Evet, bunlar doğrudur. Zaten bu yüzden bu zihniyet mensuplarıyla savaşıyorduk. Bu zihniyetin itleri politikacı ya da bürokrat kimlikleriyle, düzmedikleri ebe-hemşire-öğretmen nakillerini yapmazlardı. Onlarca yıl bu deyyusların saltanatını yıkmak için mücadele ettik. Ama o zamanlar, hiç değilse "çalışan kazanır" durumu vardı. Öyle TEOG, ÖSYM, KPSS ve KPDS sınavlarında şu son 15 yıllık dönemde olduğu gibi hileler, soruların cevaplarının hempalara verilmesi yoktu. ancak 1978 yılından sonra doğuda tüm sınavlarda, yerel PKK milisleri sınav salonlarına hakimdi ve bu halktan sürekli gizlenirdi.Maalesef bu dediklerinizde sakınmaya bile gerek görülmeden yaşanıyordu.CHP Devletinin asla rıza göstermediği milli meclisin eli kolu hem Cumhurbaşkanı Necdet sezer ve AYM si tarafından bağlansın hem de Milli hükümeti yıkmakta kullanılacak terörist bombacı uzmanlar Cumhurbaşkanı Sezer'in emri ile serbest bırakılıp PKK ya katılarak tekrar anarşi ve terör başlatılıp milli iradenin seçtiği hükümet çökertilip aklı başında ve sağlam milli olanlar yargılanıp siyasetten men ile hapse atılsın.Tamam da, neden illa da "kaş yapacağız derken göz çıkartılmaya çalışılıyor" ki? Bu başörtüsü de zaten bir "batı projesidir". Amaç, hristiyan dünyadaki Müslümanları tecrit etmek ve bu şekilde tasfiye etmektir. Dünyanın en önemli meselesi saç örtüsü müydü ki?Önce Türk Kadınlarının ve kızlarının şimdi geldikleri nokta burada da durdurulamaz ise Milletimizin Müslümanları köle olarak kalmaya eninde sonunda isyan edeceklerdir. Türk kadınının başını açmak mecburiyeti bekareti kaybetmek kadar kadınlarımıza ağır gelmiştir. Baş örtüsü serbest kalınca çalışan kadınlarımızdan çoğu yeniden örtünmüştür. Bu konuyu hala eleştirmeye çalışanlar önce batılılara ulan çakallar kendi rahibelerinize ne halt etmeye bunları yaptırmıyorsunuz da bizimle uğraşıyorsunuz demeleri gerekir. Demezler ise dini ve ahlaki temellerinin nasıl çürütüldüğünün farkına varmalıdırlar. Meryem Ana heykelleri her yerde kucağındaki Çocuğu İsa Peygamber ile başı örtülüdür. Belçika da oturan yeğenime arkadaşı olan bir rahip neden Müslümanlar baş örtüsünde bu kadar ısracılar diye sorunca. Yeğenin de ona bana ne soruyorsun şuradaki (heykeli gösterek) Gitte kendi annene sor diye cevap vermiş. Rahip şaşırıp kalmış. İnsan realist olsa da realiteyi bazen göremediğini de kanıtlamıştır. Baş örtüsü ile uğraşanlar Türk milletinden sütçü imamın Türk kadının başını açmaya çalışan Fransız askerlerini öldürülmesi sonrasında o fransız askerlewrini öldürmesi sonucu gelen baskı ve karşı isyan ile siviller karşısında bozguna uğrayan Fransız haçlı ordularının tanksız topsuz sivil Türkler tarafında bozguna uğratılmalarının tarihi utancının intikamını bizden almak amaçlı kullandıkları içimizdeki Fıransız gavuru kafalılarımızın kullanıldığı vatan ve milletimize karşı açık bir ahlaksızlıktır. Bu sözlerim herkesin başını örtmesi şartı gibi görünmesin. Herkes reyinde hürdür ve dinde zorlama yoktur. Bu dindarada zorlama olmamalıdır. Olursa Fransızlarda kullandıkları devşirmelerde karşılığını mutlaka bulacaklardır. Batı TC. Devletini Hristiyan bir ülkeye çevirmek amaçlı kurdu ve devrimler yaptırdı. Halk yetimler öksüzler ve şehit çocuklarından oluşuyordu. Müslüman bilim insanları, Askerler, ve milli tarih evrakları kilosu beş kuruştan dışarıya satıldı. Nüfus kayıtlarımız yok oldu. Onlar kim kimdir gayet iyi biliyor ve önlerini açıyorlarken 1980 öncesi hareketlerde doğudakiler başta olmak üzere Nüfus daireleri yakılırken, ulan bu çakallar nüfus müdürlüklerinden ne istiyorlar diye hayrete düşüyorduk. Bu yüzden hala devlet adamlarının kimliklerini tersine iddialar ile melekleri şeytan Şeytanları melek diye tanıtan medya ve dedikodu haberlerini hızla yayıyorlar. Bu konularda sorunumuz çok büyük.Bunlara karşıda son yüzyılın ilk defa güçlü hükümeti gelip milletin istiklalini Şehitlerin kanlarını umursamadan devleti bir kurduk diyen İngiliz destekli parti tarafından çökertilsin.Benim gördüğüm, o zihniyetin değil eylem planına koymak, dile dahi getiremediği, Devlet ve Millet ile maneviyata aykırı birçok hükmün bu dönemde yasal kılıf içinde yutturulduğudur.Kavgada yumruk aranmaz diye bir söz vardır. Kurulu düzen gavurluk üzere kurulduğundanDış destekli sömürge medyası, sözde kapatılmış mason locaları ve CHP ile milleti boğmakta kullanılan AYM'si yapısı zamanla düzelecektir. Bu düzelme zamanının da iktidarı ayakta tutmak Batının dayattığı AB şartlarına uymayan hükümetin ipini çekmek üzere cellatlar hazırda beklemekte iken Köprüden geçenen kadar ayıya dayı dedi şikayetleri aslında hükumet düşürmek amaçlı yayılan konulardır.Yok artık dedirten bu durumlar sona ermelidir. Bu fırsat kaçar ise önümüzdeki yüz yıl içinde bu haritada esamimiz bile okunmaz olur.Maalesef, gücü elinde tutanların devirdiği çam ve kırdığı ceviz kırkı geçmiştir. Geleceğe dair umutsuz olmak için son 15 yıllık geçmişe bakmak yeterlidir. Evet, Uzan ahtapotu ülke dışına atılmıştır, Gladyo kılıcı kırılmıştır, "devlet biziz" diyen para babaları diz çöktürülmüştür, bazı hedefler ve kullanılan bazı araçlar yanlış da olsa, ülkede genel bir kalkınma çabası ve ilerlemeler olmuştur. Keşke dış politikada daha akıllı ve cesaretli adımlar atılabilseydi. Herşey daha iyi olabilirdi.Değerli Zeki Bey kardeş Türkçemizdeki şu deyimler dikkatinizi çekmek isterim. Terazi var tahta var. Her şeyin bir vakti var. Dğeride zamansız öten horozun başı kesilir. Bırakın eldeki mühimmatsız silahlar için izin almadan PKK ile savaşmayı. Dağlardı sınırları uçaklarımızın kıl kadar geçmesi karşısında ABD karşınızda bizi bulursunuz derken ötsek kafamızı koparmak işten bile değildi. İnsanımız sürünüyordu. IMF den alınan para İstanbul dukalığınca milleti boçlandırıp parayı milleti soyanlara ve milli güçleri cürüterek işe yaramaz hale getirenler harcanıyordu. Borç gırtlakta devam etse idik şimdi alacaklılar tarafından paylaşılıyor olabilirdik.Halkımız alim olmasa da ariftir. Şimdiye kadar Yabancıların emrinde devleti elinde tutup seçilmiş hükümetleri sadece çiftlik kâhyası olarak çalıştıranlar ise kahvesini pişirmek için ormanı yakmaktan çekinmeyen kendilerine devrimci diyen yıkıcılıktan geçinen deviricilerdir.Ülkemizde nüfusun % 18'i kripto kimliklidir. Bunların peşinden giden bir % 18 kimlik bunalımı olan ahali de vardır. Bizler yapmak ve onlarsa yıkmak için uğraşırlar. Halkın desteği ile mevcut Hükümet, kendilerini yıkıp hapislerde süründürmek, hatta ülkeden de sürmek isteyen bu gücü kırabilmiş değildir. Onların sessizliği "saman altından yürüyen suyun" ve üst akılın bazı konjonktürel beklentilerinin sessizliğidir.Esaret dönemi biraz yağlı yemekler yemek için gariban halkımıza cehennem azabı yaşatmak değildir. Önce insanları sağlıklı ve düşünebilen karnı az da olsa aç kalmadan doyabilen hale getirmek ve bu Hukümet olmasa, son dönemlerini yaşayan ülkemizde o %18 dediklerinizce satılıp paylaştıkları ülkede zevki sefa süreceklerdi. Ben bunu %3 ile beş arasında biliyordum. Demek ki durum çok daha vahimmiş. Çökertilmesi bir asır dan fazla süren ülkemizi ayağa kaldırmak için en azından yarım asırlık bir savaş ve gayretle çalışmak lazımdır. 15 yıl da yapılanlar bu kadar kısa zamana ki (zaten 7-8 yılı ayakta kalabilmek çabası ile geçmiştir) Mevcut diğer devlet erkanı ve partilerin asla başaramayacağı kadar hızlı ve takati kesilmeden güçlenerek geçmiş bir dönemdir.İnkılap gelişmek demektir. Devrimcilik ise yıkmak denilen en aşağılık zihniyeti temsil etmek demektir. Şimdi Cumhuriyetimiz İnkılaplar dönemini yeniden hayata geçirmiştir. Devrimcilerin bırakın devlet iktidarını, devirdikleri milli değerlerin hesabını vermektir.İnşallah öyledir de biz tam anlayamamışızdır. Ancak burası Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir. Türkler dışlanarak ilanihaye bir düzen sürdürülemez. Saygı ve selamlarımla.Değerli Zeki Bey Kardeş. Burası Türkiye Cumhuriyetidir. Herkes milletimizin bir parçasıdır. Türkleriengelleyenlerivatandaşlarımız arasında aramayınız. Türkiyeyi İngilizler ve Müttefiklerinden devir alan Kriptolar masonlar,sözünü ettiğiniz %18'i Daha Osmanlı zamanından beri yaşadığımız kardeşlerişmi düşman kendilerini Türkçü göstererek. Türkleri eritmeye ve Türkler gavur oldu diye islam dünyasını bize bizleri onlara düşman ederek imha etmeye çalışmışlardır. Onların bu oyunu en son 1980 ihtilali ile Muhsin Yazıcıoğlu neslininin öncesini ve o sıralardaki mevcudunu hadım eder gibi çökertmiştir. Şimdiayağa kalmak için gerekli zamanısabır ile yönetmeye devam etmekteyiz. Gerçek kardeşlerimizden hain çıkmaz. Bunca yıl çıkartılmaya çalışıldıama çıkartılamadı. Kriptoların terör örgütleride çökertilmeye başlandı. İslam alemi halkları Türklerin ayağa kalkışını birasırdır kesin inanarak beklemektedir. Gönülden Saygı Sevgi ve Selamlarımla
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
kaliteli slayt grubu
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "pınarslayt" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için pnarslayt+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.