27 Şubat 2017 Pazartesi

((slayt izle)) Bu gün 27 Şubat 2017 Yarın 28 Şubat. Dost ile düşmanı ayıklama günü

Bu gün 27 Şubat 2017 Yarın 28 Şubat. Dost ile düşmanı ayıklama günü

Muhterem Burhan Bey  

Şu anda Türkiye de bir kör dövüşü devam etmektedir ve kimin aslında neyi amaçladığı bilinmemektedir.

Aşağıdaki gayet düzgün yazılmış yazınızdan bu fakir naçizane imla hataları ile dolan, çünkü düşünce hızıma göre çok yavaş kalan yazı yazmak kabiliyetim ile biraz özetleyerek Kısaca cevap vermeye çalışacağım.

Yazınızın sondan bir önceki paragrafında şöyle yazmışsınız

 Ötetaraftan merhum ERBAKAN hocamıza başbakanlığı sırasında sorulan başkanlık sistemiyleilgili  soru üzerine yukarıda da yazdığım gibi memleketin daha öncelikli çüzülmesi gereken sorunları olduğunu ve sistem değişikliği şimdilik öncelikli bir konu olmadığını, öncelikli olarak memleketin ve milletin sorunlarının çözümüne yoğunlaşılması gerektiğini vurgulamıştır.

Rahmetli Erbakan Hoca'nın bu sözlerden benim anladıklarımı anlatmaya çalışayım.

Rahmetli Erbakan Hoca o zamanda böyle söyledi diye acaba bu sözü bu zamanda da böylemi söylerdi, yoksa. Diye kendi kendimize sormadan olduğu gibi başka bir zaman ve zemine aynıyla geçerlidir diyerek sorgulamadan oturmak Değerli ve Rahmetli Erbakan hocanın hatıralarının değerini düşürmeye çalışmak anlamına gelebilir. Şimdi olsa acaba ne derdi?

Ortadaki sorunları ancak böyle çözebiliriz ve Evet diyorum mu derdi?

Yoksa hala aynı yerdeyim mi? İkinci cevabı vereceğini hiç zannetmiyorum.

Önce bir noktayı belirterek şu anda Selamet partisinin büyük bir yanılgı içinde olduğunu müşahede etmekteyim.

Çünkü.

Başkanlık sistemine eğer o zamanki sorunlar yumağı içinde girse idik. Devleti elinde tutan İstanbul sömürge valiliğinin arkasındaki batılı güçlerin ve batılı güçlerin siyasi uzantısı gayri milli CHP hakim olduğu dönemde, bırakın şimdiki gibi bir başkanlık sistemi getirmeyi doğrudan 1982 anayasasının önemli kısımlarını hazırlayan o zamanki gayri milli paşalar aşırı laikçi İslam karşıtı ihtilalciler tarafından seçilmiş devşirme parlamenterler bozuntuları tarafından millet aleyhine bürokrasi diktatörlüğü olarak kurulmuş ve Şimdiki Cumhur başkanlığı yetkileri ile milletin seçtiği meclisten çıkan hükümetin üyelerini onaylamadıkça hükümeti kuramayan milli irade meclisindeki durumun dahi dizginleri Cumhurbaşkanının elinde idi ve vatan için hiç bir şey yapmasına da gerek kalmıyor sadece milleti döve döve Batılılaştırmak, Hristiyanlaştırmak, homolaştırmak erkeler ve kadınlar arasında evliliklere zorlamak. Zinayı insan hakları özgürlüğünün bir parçası haline getirmek, ahlaksızlaştırmak. Helal ve haram kavramlarını ortadan kaldırmak ve daha bir sürü fitneler ile milletimizi dininden temelli koparmak amaçlı ve AB'ye sokarak milleti en küçük ırk ayrımlarına kadar parçalayıp demokrasi insan hakları adı altında Türkiye merkezi devletinden ayırıp parçalar halinde kantonlara dönüştürerek Türk milletini ortadan kaldırmakta kullanıldıklarını ne paşalar ne bürokratlar bilmeden Atatürk ilkeleri diyerek bodoslaman Türkiye'yi AB, ABD arasındaki atlas okyanusunda iki kıta arasında Türkiye gemisini, batırmaya gidiyorlardı. CHP hala Başkanlık sistemine geçmek istemektedir. İstanbul sömürge Dukalığı da. Ama şimdi bütün şer güçler Erbakan Hocanın o sırada söyledikleri durumunda kalmışlardır. Çünkü bu devleti biz kurduk ve sonuna kadar millete yetki vermeden eşek sürüleri gibi ve mekkare katırları gibi onları ayak işlerinde kullanarak biz sürdüreceğiz amaçlı düşünceleri yüzünden Milletin eline 150 yılda bir defa geçmiş bu fırsatı da ifsat ederek yeniden batılı efendilere millet aleyhine hizmete hazır duruma geçip sömürge valiliklerini  sürdürebilecekleri zaman başkanlık sistemine geçmek isteyeceklerdir. Erbakan hocanın o günlerin şartlarında söylediklerini bu günlerin asırda bir defa dahi ele geçmez fırsatını imha etmek amaçlı pazarlamak bilmeden yapılıyor ise siyasi hata ve eğer bilerek yapılıyor milletin geleceğini Suriye gibi katliamlara hazırlamak ve bütün İslam âleminin de umutlarını kırmak demek olur. CHP hiç seçilmeden Devleti başından beri elinde tutabilecek yabancı destekli mason üst düzey bürokratlara sahip İslam karşıtı bir bürokrasi devletini. Hilafet için savaş yardımı olarak gönderilen paraları faizle işleterek sürdüren bir partidir.

Başkanlık sistemine geçersek ne olur. Kanunları meclis yapar. Hükümet kurulamadığı için konulan seçim barajı ya kalkar yada azami %3 lük gibi limitlere düşerek millet kendi parlamenterleri ile Mecliste temsil edilir. Kanunlar çok farklı partilerin katılımı ile oluştuğundan kanunlar daha sağlıklı ve bir kesimin çıkarına değil herkese adalet sağlamak amaçlı çıkarılır. Yasama meclisi yani TBMM' i Çoğunluğu elinde tutan parti ya da partiler koalisyonunun taleplerine göre çalışmaz. Meclis içinde daha adil ve millet ve ülke için yaralı olacaklar üzerinde anlaşmalar sağlanır. Batıdan ders almaz, ahlaki değerleri kalmamış olan batıya ahlak dersi tedris eder. İslam âlemi bir süre sonra Türkiye'nin saygınlığında birleşik hareket ederek Erbakan Hocanın İslam ortak pazarı da dahil İslam ülkelerinin de kalkınması sadece yeraltı madenleri petrolleri ile ayakta kalmaya çalışan bahçıvan ve çiftçiler gibi tarlası kolayca silahlı devletlerin sömürgeleri durumuna düşmekten kurtulurlar. CHP İslam âleminde kanlı millet katliamcısı Esat ailesi dışında kimleri arkadaş ve dost bildi. Kılavuzu Karga olanın! . . . . .

Meşhur atasözümüzü bilirsiniz. Arkadaşlarının kimler olduğunu söyle bana, senin nasıl bir kişi olduğunu söyleyeyim sana

Selam, dostluk kardeşlik, hürmet ve sevgilerimle değerli arkadaşım.

Sürçü lisan etti isek af ola

Ahmet Doğan Şimşek

Bizzat anılan programda bulunan biri olarak yazıyı okuyunca, tarafgirlik zaviyesinde kendi hesap ve çıkarlarına göre kazanç sağlama maksadıyla birilerini yerme, bazılarını da etkileyebilme gayretinde yorumlanmış bir yazı olduğunu yazmamam haksızlık karşısında susarak düşülen duruma düşmek olaca için bu satırları yazma ihtiyacı hasıl oldu.
    Öncelikle bilinmelidir ki bu yazacaklarımla kimsenin avkatlığını yapıyor deyilim. Birkere bu konu üzerinden inceden inceye topluma bir mesaj vererek algı oluşturmak istendiğini "Tersköşe yaptı" tabirinin kullanılmasından bariz bir şekilde anlıyabiliyoruz. Sayın KUTAN konuşmalarını sayın KILIÇTAROĞLU'dan önce yaptılar dolayısıyla önce konuşan bir kişi yaptığı konuşmayla kendisinden sonraki konuşmaciyı "TERSKÖŞE" gibi bir durumu sözkonusu olamaz. Bu yazıyı yazanlar veya editörler bunu biliyor olmalılar. Peki o halde neden bu tabiri kullanmış olabilirlerki? Herhalde kargaları güldürmek için deyildir. Gazetenin yazısında olduğu gibi sayın KUTAN konuşmasında merhum ERBAKAN hocanın meclise verdiği önergede başkanlık sisteminin olduğunu söylemiş, ancak sözlerinin devamında tüm yetkilerin bir kişide bulunmasınada karşı idi diyede eklemiştir. işin bu kısmının bilinmeside önemlidir ama nedense gazete o kısmı gizlemeyi daha uygun bulmuş. Neden? Çünki kaleme aldığı kısmıyla bir yerlere ERBAKAN hoca da başkanlık sistemini istiyor ve destekliyor mesajını vererek etki oluşturma peşinde de ondan.
    Sayın KILIÇTAROĞLU da Merhum ERBAKAN hocamızın yakın geçmişte başkanlık sistemi konusunda söylediği "Şimdi memleketimizin çözüm bekliyen çok daha önemli meseleleri vardır. Bunları çözüme kavuşturmak varken tümüyle bir sistem değişikliğiyle uğraşmak doğru deyildir" mealindeki sözünü hatırlatarak buradanda kendi zihnine göre cumhuriyet, parlementer sistem ve demokrasi vurgusu yaptı.
    Diyeceğim odurki gerek sayın KUTAN'ın gereksede sayın KILIÇTAROĞLU'nun başkanlık sistemiyle ilgili merhum ERBAKAN hocamızın söylediği sözleri doğrudur. Evet merhum ERBAKAN hocamızın başkanlık sistemi gibi bir fikri vardı ve bunu zaman zaman da dile getirmiştir, ancak hocamızın düşündüğü başkanlık sistemi bu gün getirilmesi istenen gibi bir başkanlık sistemi deyildi. O nedenle sadece cümlelerin bir kısmını alarak yorum yapmak, asıl maksadı açıklayacak kısmı gizlemek hem merhum ERBAKAN hocamıza yapılmış bir haksızlıktır, hemde onun sözleriyle birilerini kandırmaktır.
Ötetaraftan merhum ERBAKAN hocamıza başbakanlığı sırasında sorulan başkanlık sistemiyleilgili  soru üzerine yukarıda da yazdığım gibi memleketin daha öncelikli çüzülmesi gereken sorunları olduğunu ve sistem değişikliği şimdilik öncelikli bir konu olmadığını, öncelikli olarak memleketin ve milletin sorunlarının çözümüne yoğunlaşılması gerektiğini vurgulamıştır.

Durum böyle iken birileri şimdi çıkıp bu sözlerin kıyısını kenarını kırpıp kendi çıkarına uygun gelen kısmıyla ve bilinç altına subliminal mesaj vererek getirmek istedikleri sisteme desteği arttırma çabasına girmesi ve bunu yaparkende merhum ERBAKAN hocamız üzerinden yapması en hafif tabirle oyunda kural dışı hareket eden oyuncu gibidir...

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "pınarslayt" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için pnarslayt+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.