21 Şubat 2017 Salı

((slayt izle)) Aynı konuda 3. yazışma: Eski bir dosta yazılan Evet, Hayır yazısı ve Erdoğan politikası

Sayın Münir Bey 
Cevaplarım mavi eğik yazı ile önceki yazım ve sizin cevaplarınız ile karışmaması için yazıların satır aralarındadır. Eski yazımı olduğu gibi bırakıp, sizin yazılarınızı sarı ile işaretleyerek Belirginleştirmeye çalıştım. Umarım size ve okuyanlara karışıklık olarak rahatsızlık vermez.

21 Şubat 2017 01:03 tarihinde 'Munir51@gmail.com' Munir51@gmail.com [Diyarbakirlilar-Grubu] <Diyarbakirlilar-Grubu@yahoogroups.com> yazdı:
 

Münir Bey

Kestirmeden gideyim bari.

Sami Selçuk oldukça iyi bir hukukçudur. Mason Demirel onun için çok önemli bir kişi demiştir.  Demirel'in böyle demesi de ayrıca düşündürücüdür.

Masonların üstatlarından biri idi galiba ki öyle dedi. Müslüman ahalinin eşitliğini sağlamak için en küçük bir girişimde dahi bulunmadı. Kafasındaki hukuk batı hukuku idi ve Müslümanların insandan sayılmadı batı hukuku ise Türkiye de tam anlamı ile Müstemlekelerde uyguladıkları bir hukuk sistemi idi.

Eğer Türkiye Son on dört yılı yaşamamış olsa idi. Şu anda artan nüfus ile işsizlik tavan yapmış anarşi ve terör batılıların tam istedikleri kıvama gelmiş ve Türkiye bir sürü yokluk yoksulluk açlık sefalet içinde hala borç batağında parçalara ayrılıp farklı batılı ülkelerin sömürgelerine dönüşüyor ve halkımızda onların lejyoner askerleri olarak kullanılmaya başlanmış olacaktı.


AHMET BEY BANA LÜTFEN KENDİ KURGULARINIZI BİRER GERÇEK ŞEKLİNDE ORTAYA KURMAYIN.TÜRKİYENİN ŞU ANKİ HALİNE BAKIN!?....

 

Münir Bey Lütfen müdavimi olduğunuz gayrimilli medyanın ve CHP'in etkisi altında kalarak okuduğunuz gelişmeleri başkalarının yazılarından takip etmeyiniz. Okumak evreni de dahil içinde yaşadığımız dünyayı okumaktır. 

Kuranda geçen Oku emri yazılı bir metin önüne konularak bunu oku denilmemiş Allah'ın Allah ca yazısı olan kainatı ve her şeyin her varlığın Allah tarafından yazılmış harfler, kelimeler cümleler ve kitaplar olduğunu irfan ile gör ve oku demektir.  Bu yüzden bu fakir nacizane kendi kurgularını değil alem sayfalarından müşahede edip okudukları yazmaktadır. Türkiye'nin ve Türkiye ile birlikte İslam aleminin de durumu şu anda selamete kavuşmaya yönelik bir ateş çemberinden geçmekte olduğudur.
Bunu Deccalın Muhayyel cehenneminden geçiş olarak da düşünebiliriz.  


 Çünkü bize kendimizi savunacak silah ve mühimmat asla verilmiyordu. NATO adına lütfen satılan silahları da sadece NATO'nun amaçları doğrultusunda kullanıldığımız da mühimmat verilecekti. Zaten onlardan aldığımız silahları Kıbrıs çıkarmasında dahi kullanmamıza izin vermemişler ve uzun yıllarca bize silah ambargosu uygulamışlardı.

 Halende şu anda kullandığımız  silahları ve mühimmatı vermedikleri için kendi ürettiğimiz silahlar ile hem kendimizin hem de komşu ülkelerin parçalanmasını önlemeye çalışıyor ve ekonomi olarak da onlara esir olmuyoruz


SİZ NE ZAMAN ZAMANIN SİLAHINA GÖRE SİLAH ÜRETTİNİZ AHMET BEY.SİLAHTAN VAZGEÇTİM.DİPLOMASİNİN İÇİNE ETTİNİZ TÜRKİYENİN İTİBARI VE CAYDIRICILIĞI KALMADI KARDEŞİM!!!!!....

 

Tam tersine Türkiye öyle mükemmel bir diplomasi uyguluyor ki, Dünya güçlerinin bölgemiz ve İslam alemi üzerindeki kurguladıkları planlar birer ikişer çöpe gidiyor. Türkiye bazı yerel orta doğu bölgesel savaşları batılıların planlarını İslam alemi yararına bozarak  kendi siyasetini uygulamaya süper güçleri dahi zorluyor. Türkiyeyi ele geçirme planlarında kullandıkları Ordu ve devlet bürokrasisine yerleştirdikleri (FETÖ) canlı mayınlarını, Devleti batılılar adına esir tutan NATO'cu generalleri, MİT-i, Maliyeyi, Mülkiyeyi temizlemekte kullandı, Şimdide FETÖyü temizleyerek ABD NATO ve AB yetkilelrini Türkiyede'ki bağlantılarımızı (yani işbirlikçilerimizi) kaybettik diye sızlandıklarını gülümseyerek seyir ediyoruz. F16 Uçakları Tanklar zırhlı araçlar, deniz altılar üretiyor savaş gemilerinden denize bir tane indirince yerine hemen ikincisini başlatıyoruz. Batının kuklası ana muhalefet ve ana muhalefeti yöneten İstanbul sömürge valiliği medyası gerçekleri sürekli saklıyor ya da küçümseyerek yok göstermeye çalışıyor.  Bu millet 15 Temmuz batılı ittifakın FETÖ yü truva atı olarak kullanarak işgal saldırılarını püskürttü bunlar ileride tarihin önemli kesitleri olarak gelecek nesillerimize de mazidekizaferlerin çoğundan çok daha büyük bir istiklal savaşının kazanılması olarak geçecektir.


Devlet adamlarımız onların muadili devlet adamları ile görüşmelerde süklüm püklüm para ve silah dilenmiyorlar. Siz teknoloji ile birlikte satmazsanız. Bizde Teknolojisi ile birlikte silah geliştirmiş ülkelerden alırız ve kendi uydularımızı kullanır yenilerini de üretir. Kendi İHA larımızı hem de silahlı olarak imal ediyoruz diyerek karşılarındaki kibir budalası devlet adamlarının karşısında bacak bacak üstüne atmak adetleri olmasa dahi böyle yaparak oturuyorlar. Ekonomi üç kat büyüdü ve hızla da büyümeye devam ediyor. Vatandaş sağlık hizmetlerinde ABD henüz ulaşılamamış ve daha yıllarca ulaşamayacakları sosyal güvencelere kavuştu bile. Obama, Erdoğan'a özenip benzer sosyal politikalar uygulama çalışması yapmaya çalıştı. 


OBAMA ERDOĞANA mı ÖZENDİ !?

 

Sadece Obama değil sokaklarda yatan kışı çöp varillerinde eski püskü atık eşyalarıyakarak geçinen 50 milyondan fazla insanı korumask isteyen kiliseler ve siyasi ayakları da Türkiyedeki on yılda hızla değişen sosyal politikalara ölesiye özendiler. Ama Para bara baronları bırakın gebersinler biz ne diye vergilerimiz ile onları besleyelim diyerek kongrede Obamanın bütçesini ret ettirip iki ay maaş alamayan ve faturlarınıda ödeyemen bir sürü bürokratı da ayaklandırıp Obama'yı geri çekilmek zorunda bıraktılar. Daha doğrusu püskürtüp dizginlerini de ellerine geçirip Türkiye muhalifine döndürdüler.


Para baronları Kongredeki adamlarına işaret verip Obama'nın yıllık bütçesini onaylatamadılar. Obama devlet memur ve görevlilerine iki ay maaş ödeyemeyince herkes ayaklandı. Obama da mecburen tırsıp sosyal planları yasalaştırıp uygulamaktan geri çekilmek zorunda kaldı. Yıllarca içeriden NATO'ya bağlı güçler ile yönetimi ordularımız üzerinden ellerinde esir Tuttular. B planı olarak da fark ettirmeden FETÖ haramiler teşkilatını kurup devleti ele geçirdiler.

 

E,NİYE 12 YIL FETÖYE "NE İSTEDİNİZ DE VERMEDİK" DİYEREK TÜRKİYEYİ BU BATAKLIĞA DÜŞÜRDÜ?YOKSA O DÜŞÜRMEDİ CİNLER PERİLER GELDİ ONLAR VERDİLER...OLABİLİR DEĞİL Mİ AHMET BEY!?

 
Münir Bey Erdoğan'ın ilk 7-9 yıl arasında neler yaşadığını neler çektiğini kaç defa kesin öldürme planlarından kurtarıldığını partisinin kapatılmasını. Çalışmayınca içine hava girmeyen zırhlı mecedes arabasının içinde bayıltılmasını, hastahane önünde herkes inince kapıların sanki kazaen gibi kapatılmasını ve Uydudan yede yerden yedek anahtar ile kilitlenip Soförün anahtarının içeride kalmasıile uydudan anında birsinyal ile açılabilecek kapıların açılmayıp boğularak ölmesi beklenirken korumalardan birinin çevredeki inşaatlardan birinden bulduğu balyoz ile oradaki korumaların, Ancak bazoka ile kırılabilecek camları balyozla can havli ile sürekli değişerek balyoz sallamalrı ile camı patlatıp içeriden ellerini uzatıp anahtarı alarak açtıklarını,  Bindiği çok uysal atın. Atların duyduğu birdüdük sesi ile çılgına çevrilip üzerindeki başbakanı attığı ama bereket ki ayağı üzenginde takılı kalmadığı için kurtulduğunu ve daha yüze yakın suikastlerdan önlenerek veya başkaşekillerde kurtulduğunu, Ameliyat için hastaneye yatarken Mit Müsteşarını tutuklamaya çalışan savcıların. Başbakan hastaneye giderken duasını almak için yol üzerindeki bir büyüğüne helallik dilemekiçin uğradığından ortaya çıkan zaman planlamasının tam ameliyete gireceği sırada Mir müsteşarının alınmak istendiği haberi ulaşınca masaya yatmaktan kurtulup hem kendisini hemde Halak fidanı nasıl kendi ankarada ki korularını ölün ama sakın vermeyin diyerek göndermesini ve MİT'in önünde Hakan Fidanı almak için bekleyen Savcı ve polislerin yanından içeri girip zırhlı araba ile Hakan Fidanı alıncada Polislerin ve savcının silahlarını çekerek biz kanun adamıyız uymazsanız vururuz dayatmasına korumaların başındaki adamlarında başındaki kişininde biz ölümüne korumalarız. Öyle birşey yaparsanız hepinizi anında indidiriz diyerek alıp başbakanlıkta başbakan gelene kadar koruma altına alışlarınıda bilmiyorsunuz anlaşılan. 


Ne Soros'un anarşistleri ne FETÖ'nün asker yargıç savcı polis vali kaymakam ve komutanları geriye dönüş çalışmaları ve ihtilal girişimlerinde sürekli püskürtüldüler. Türkiye Ne ABD'yi ne AB'yi nede NATO'yu takmaz oldu. Sonuç ne oldu peki. Artık onların ayaklarına gitmiyoruz. Onlar bizim ayağımıza geliyorlar. Sakatlar engelliler ve bunlara bakanlara az çok maaşlar bağlandı. Kimse kamyonlar ile makarna dağıtıp fakir fukaraya bir birlerini çiğnetmiyor ve alay edip aşağılanmıyorlar. Gayri millileşmiş İstanbul dukalığı Sömürge valiliğinin adamlarının da sesleri gittikçe kısılıyor. Fakir halkı iki paket makarnaya oyunu satanlar bidon kafalılar göbeğini kaşıyan adamlar diye aşağılayamıyorlar. Çünkü artık sıradan vatandaşlar hadi lan çakallar deyip millete tepeden bakanları artık adam yerine bile koymuyorlar.



TEPEDEN BAKMAK TABİRİ PSİKOLOJİK BİR BİLİNÇ ALTI DÜRTÜSÜDÜR AHMET BEY!...

 

Öylede tarih edebilirsiniz ama bunun asıl gerçeği kendini büyük görme enaniyet, (ego-su) için başkalarını aşağılama halidir ve CHP ve İstanbul dukalığı mensuplarında bu kibir hastalığı temelli yerleşiktir. Allah'ın kulları Müslümanlardaki tevazu onların içindeki ego ile kıyaslanınca aşağılık duygusuna dönüşür. Ve aşağılık olmadıklarını ispat içinde ellerinden gelen her melaneti yaparak göstermeye çalışır ve tevazunun manevi varlığını kendi kibirleri ile öldürmek isterler. Bu durumda İndi ilahide Kibir hastalarını daha kötü durumlara düşürür.

 


Müslüman ahali kendi yaşam standartlarını özgürce kullanıp artık kendilerini bir b.k sanan pislik kişiler tarafından itile kakıla aşağılanmıyorlar. Sen benim kim olduğumu biliyor musun havaları da artık bitti. Geçen gün bir hakim ile iki savcıyı tutuklayan polise Savcılardan biri sen benim kim olduğumu biliyor musun diye çıkış yaptı. Polis memuru da senin kim olduğunu bildiğim için tutukluyorum diyerek cevap verdi. Otobüste başı örtülü bir öğrenciye saldırıp başörtüsünü zorla çekip açan bir CHP'li kadın kıza hakaret edince halk otobüsünün şoförü karakolun önüne çekti ve Şahitler de olduğundan kadın gözaltına alındı sonrada kişisel özgürlüğe saldırı ve aşağılamaktan çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Daha öncede otobüste şortlu bir kadına tekme atan bir kişi aynı suçtan tutuklanmıştı.


AHMET BEY BAKIN AKP ÖNCESİ ŞİKAYETLERİNİZ HEP PSİKOLOJİK KAREKTERDE..FARKINDAMISINIZ?

 

Münir Bey görünüşe veya daha doğrusu her gördüğünüze de aldanmayınız. AKP öncesi yazılarımdan bir örnek bulursanız bana da gösteriniz. Allah'ın izni ile bu fakir her türlü psikolojik saldırya karşı ve saldırıya uğramışlara yardım amaçlı şerbetlenmiş sayılır. Buda bu fakirin sonsuz Hamd ve senaları ile Şükrünü artırmaktadır.

 


Bazılarımızın şikayetleri devam ediyor ama CHP'nin gerekli yasal gelişmeleri kendi eski dikta dönemleri ve seçilmeden devlet iktidarına sahip olmak alışkanlıkları hala engelleme yaptığından eksiklerin tamamlanıp düzene girmesi de zamana yayılıyor.


CHP  Yİ 2017 YILINA GÖRE DEĞERLENDİRİN.İYİKİN AKP 1930 LARDA İKTİDAR DEĞİLDİ AHMET BEY.

 
 Doğrudur. CHP eline geçince kendisine itatat ve kulluk etmeyenleri Batılılara da yaranmak için idam sehpalarında sallandırır. Şimdilerde kendi kendilerine ah o günlere dönebilsek vatanın onda dokuzunu bile feda ederdik diye düşünenleri bile vardır. Nede olsa İnkilap kelimesini anlamayan cahil kişiler olarak İnkilab-ı, Devrime çevirip yıllarca sadece yıkım yapan yıkıcılık fırkasıdır.  Ülkede ve devlette en küçük bir aş iş çalışması yapmadılar. Yapılmak istenenleri de düşmanca engelleyip yıktılar yada yıktırmaya çalıştılar. Geldikleri nokta meydanda, Düşman ajanları FETÖ cüler ile bile dost olmaya başladıkları alenen görünüyor.  Nede olsa Batıya benzemek için namazı terk edip ütülü pantolon ile foter şapka giymenin farz olduğuna inanıp. Atatürk'ü Allah şirk koşup Mezarını da (Tapınak şövalyelerinin amaçları doğrultusunda müşrikler kıblesi yaptılar)


Elbette her konuda anlaşmamız artık gittikçe gelişmeleri farklı kaynaklardan takip ettiğimiz için farklılaşıp zorlaşıyor. Bunu da artık doğal saymamız gerekiyor.

Dünyada Türkiye de değişiyor. Ama Türkiye dünyadan daha hızlı değiştiği için dünyanın değişimini de etkiliyor.

Önemli devletlerin önemli mevkilerindeki adamlar, Merkel ve İngiliz başbakanı bayan gibi ülkesinin başbakanı olan hanımlar da falan sık sık Türkiye'ye uğrayıp kendi dertlerini çözecek reçeteler arıyorlar.


ONLARIN DERTLERİNİN SEVİYESİNE KEŞKE GELEBİLSEYDİK!....

 
Allah Cümlemizi onların seviyesine düşmekten ve çıkarları için bir çok insanı katletmekten çekinmeyen 

Kuranı-ı Keriymden Mâide / 32 
İşte bu yüzdendir ki İsrailoğulları'na şöyle yazmıştık: Kim, bir cana veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya karşılık olmaksızın (haksız yere) bir cana kıyarsa bütün insanları öldürmüş gibi olur. Her kim bir canı kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur. Peygamberlerimiz onlara apaçık deliller getirdiler; ama bundan sonra da onlardan çoğu yine yeryüzünde aşırı gitmektedirler. 

Katiler caniler ve çıkarları için yapmayacakları bir şey olmayan insan görünümlü mahluklar tarafından yönetilen zavallı insan halklarıdır.  Kendileri muhtac-ı himmet bir dede nerede kaldı ki gayriye himmet ede 

Bunların yüzde biri bile seksen yılda yapılamadı ve Türkiye şimdiye kadar beş paralık itibar da kazanamamıştı.

Kahveci çırağı gibi yüzüme gülüp kahve güzel olmuş gibi karşılığı olmayan sahte itibarlar ile keyif çatanlarımızın da bu yüzden keyifleri kaçtı.


VAH..VAH...SİZİ ÇOK ÜZMÜŞLER AHMET BEY.İNANIN ÜZÜLDÜM.NE İSE GEÇMİŞ OLSUN AHMET BEY.kENDİNİZE DİKKAT EDİN.DİMYATA PİRİNCE GİDERKEN BARİ BULGURUNUZA SAHİP ÇIKABİLSENİZ BEN  O ZAMAN SİZE HE..HE DOĞRUSUNUZ DERİM.SAĞLICAKLA KALIN.AMA SAKIN TEMİZ YÜREKLİ EKMEĞE MUHTAÇ BIRAKILMIŞ HALKIN AKLIYLA OYNAMAYIN.KUL HAKKIDIR ALTINDAN KALKAMAZSINIZ

 
Benim için üzülmeye değmez Münir Bey , Bu fakir varlıkta da yoklukta da Allah'ın rahmetini kendisini kuşatmış olarak gördüğünden hatalarıma günahlarıma rağmen Rabbim Allah'ın yed-i kudretinde olmaktan dolayı daima huzur ve mutlulukiçinde yaşıyorum. Ama milletimizin çabalarını ve çekemeyenlerin ihtiraslarını görmekte bana hem takdiri ilahi olarak görünüyor. Hemde İlahi Zahirİsminin tecelligahı olan bu alem aynasında mazlumların önünde Rahim ve onlara eziyet edenlerin ise önünde Müntekim ve Kahhar olan Allahın ilahi tecellilerini her an müdahale edebilir durumdaki bir daha dönüşe izin vermeyecek tecellilerini de his edip daha evvel zikirden pek az da olsa müşahedeye kavuştuğum halde Mazlumların zulümden kurtulmaları ve zalimleriden zulmetmek ihtirası ve bencilliğinden kurtulmalarıiçinde dua ediyoru. Canınızı sıkmayınız. Allahın bir sürü farklı kulları vardır. 

En'âm / 114 (De ki): Allah'dan başka bir hakem mi arayacağım? Halbuki size Kitab'ı açık olarak indiren O'dur. Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler, Kur'an'ın gerçekten Rabbin tarafından indirilmiş olduğunu bilirler. Sakın şüpheye düşenlerden olma!
Kâf / 8 Bütün bunlar, içtenlikle Allah'a yönelen her kulun gönül gözünü açmak ve ona öğüt ve ibret vermek içindir.

Selam ve Saygılarımla

A. D. Şimşek

 Allahu Teala cümlemizin basiretini açıp cümlemize ilim irfan versin ve hakikatleri görüp batıla sapmaktan muhafaza eylesin inşallah
Tekrar Selam ve Saygılarımla
Ahmet Doğan Şimşek 

 


20 Şubat 2017 22:41 tarihinde ahmet dogan Simsek ahmetdogan.simsek@gmail.com [Diyarbakirlilar-Grubu] <Diyarbakirlilar-Grubu@yahoogroups.com> yazdı:

 

Münir Bey

Kestirmeden gideyim bari.

Sami Selçuk oldukça iyi bir hukukçudur. Mason Demirel onun için çok önemli bir kişi demiştir.  Demirel'in böyle demesi de ayrıca düşündürücüdür.

Masonların üstatlarından biri idi galiba ki öyle dedi. Müslüman ahalinin eşitliğini sağlamak için en küçük bir girişimde dahi bulunmadı. Kafasındaki hukuk batı hukuku idi ve Müslümanların insandan sayılmadı batı hukuku ise Türkiye de tam anlamı ile Müstemlekelerde uyguladıkları bir hukuk sistemi idi.

Eğer Türkiye Son on dört yılı yaşamamış olsa idi. Şu anda artan nüfus ile işsizlik tavan yapmış anarşi ve terör batılıların tam istedikleri kıvama gelmiş ve Türkiye bir sürü yokluk yoksulluk açlık sefalet içinde hala borç batağında parçalara ayrılıp farklı batılı ülkelerin sömürgelerine dönüşüyor ve halkımızda onların lejyoner askerleri olarak kullanılmaya başlanmış olacaktı. Çünkü bize kendimizi savunacak silah ve mühimmat asla verilmiyordu. NATO adına lütfen satılan silahları da sadece NATO'nun amaçları doğrultusunda kullanıldığımız da mühimmat verilecekti. Zaten onlardan aldığımız silahları Kıbrıs çıkarmasında dahi kullanmamıza izin vermemişler ve uzun yıllarca bize silah ambargosu uygulamışlardı. Halende şu anda kullandığımız  silahları ve mühimmatı vermedikleri için kendi ürettiğimiz silahlar ile hem kendimizin hem de komşu ülkelerin parçalanmasını önlemeye çalışıyor ve ekonomi olarak da onlara esir olmuyoruz. Devlet adamlarımız onların muadili devlet adamları ile görüşmelerde süklüm püklüm para ve silah dilenmiyorlar. Siz teknoloji ile birlikte satmazsanız. Bizde Teknolojisi ile birlikte silah geliştirmiş ülkelerden alırız ve kendi uydularımızı kullanır yenilerini de üretir. Kendi İHA larımızı hem de silahlı olarak imal ediyoruz diyerek karşılarındaki kibir budalası devlet adamlarının karşısında bacak bacak üstüne atmak adetleri olmasa dahi böyle yaparak oturuyorlar. Ekonomi üç kat büyüdü ve hızla da büyümeye devam ediyor. Vatandaş sağlık hizmetlerinde ABD henüz ulaşılamamış ve daha yıllarca ulaşamayacakları sosyal güvencelere kavuştu bile. Obama, Erdoğan'a özenip benzer sosyal politikalar uygulama çalışması yapmaya çalıştı. Para baronları Kongredeki adamlarına işaret verip Obama'nın yıllık bütçesini onaylatamadılar. Obama devlet memur ve görevlilerine iki ay maaş ödeyemeyince herkes ayaklandı. Obama da mecburen tırsıp sosyal planları yasalaştırıp uygulamaktan geri çekilmek zorunda kaldı. Yıllarca içeriden NATO'ya bağlı güçler ile yönetimi ordularımız üzerinden ellerinde esir Tuttular. B planı olarak da fark ettirmeden FETÖ haramiler teşkilatını kurup devleti ele geçirdiler. Ne Soros'un anarşistleri ne FETÖ'nün asker yargıç savcı polis vali kaymakam ve komutanları geriye dönüş çalışmaları ve ihtilal girişimlerinde sürekli püskürtüldüler. Türkiye Ne ABD'yi ne AB'yi nede NATO'yu takmaz oldu. Sonuç ne oldu peki. Artık onların ayaklarına gitmiyoruz. Onlar bizim ayağımıza geliyorlar. Sakatlar engelliler ve bunlara bakanlara az çok maaşlar bağlandı. Kimse kamyonlar ile makarna dağıtıp fakir fukaraya bir birlerini çiğnetmiyor ve alay edip aşağılanmıyorlar. Gayri millileşmiş İstanbul dukalığı Sömürge valiliğinin adamlarının da sesleri gittikçe kısılıyor. Fakir halkı iki paket makarnaya oyunu satanlar bidon kafalılar göbeğini kaşıyan adamlar diye aşağılayamıyorlar. Çünkü artık sıradan vatandaşlar hadi lan çakallar deyip millete tepeden bakanları artık adam yerine bile koymuyorlar.

Müslüman ahali kendi yaşam standartlarını özgürce kullanıp artık kendilerini bir b.k sanan pislik kişiler tarafından itile kakıla aşağılanmıyorlar. Sen benim kim olduğumu biliyor musun havaları da artık bitti. Geçen gün bir hakim ile iki savcıyı tutuklayan polise Savcılardan biri sen benim kim olduğumu biliyor musun diye çıkış yaptı. Polis memuru da senin kim olduğunu bildiğim için tutukluyorum diyerek cevap verdi. Otobüste başı örtülü bir öğrenciye saldırıp başörtüsünü zorla çekip açan bir CHP'li kadın kıza hakaret edince halk otobüsünün şoförü karakolun önüne çekti ve Şahitler de olduğundan kadın gözaltına alındı sonrada kişisel özgürlüğe saldırı ve aşağılamaktan çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Daha öncede otobüste şortlu bir kadına tekme atan bir kişi aynı suçtan tutuklanmıştı.

Bazılarımızın şikayetleri devam ediyor ama CHP'nin gerekli yasal gelişmeleri kendi eski dikta dönemleri ve seçilmeden devlet iktidarına sahip olmak alışkanlıkları hala engelleme yaptığından eksiklerin tamamlanıp düzene girmesi de zamana yayılıyor.

Elbette her konuda anlaşmamız artık gittikçe gelişmeleri farklı kaynaklardan takip ettiğimiz için farklılaşıp zorlaşıyor. Bunu da artık doğal saymamız gerekiyor.

Dünyada Türkiye de değişiyor. Ama Türkiye dünyadan daha hızlı değiştiği için dünyanın değişimini de etkiliyor.

Önemli devletlerin önemli mevkilerindeki adamlar, Merkel ve İngiliz başbakanı bayan gibi ülkesinin başbakanı olan hanımlar da falan sık sık Türkiye'ye uğrayıp kendi dertlerini çözecek reçeteler arıyorlar.

Bunların yüzde biri bile seksen yılda yapılamadı ve Türkiye şimdiye kadar beş paralık itibar da kazanamamıştı.

Kahveci çırağı gibi yüzüme gülüp kahve güzel olmuş gibi karşılığı olmayan sahte itibarlar ile keyif çatanlarımızın da bu yüzden keyifleri kaçtı.

Selam ve Saygılarımla

A. D. Şimşek

 


20 Şubat 2017 20:56 tarihinde 'Munir51@gmail.com' Munir51@gmail.com [Diyarbakirlilar-Grubu] <Diyarbakirlilar-Grubu@yahoogroups.com> yazdı:

 

Yahu Ahmet Bey,

Sizi kır-ma-maya,incit-me-meye elimden geldiği kadar özen gösteriyorum.

Siz bana ne yanıt veriyorsunuz kuzum?...
Siz de bir Yabancı devlet fobisi var Ahmet Bey..

Kibarca beni daha geniş düşün-me-mekle suçluyorsunuz.Yahu ben 6 yıl Siyaset Bilimi/Kamu yönetimi öğrenimi görmüş bir insanım.II Abdülhamit dönemini acaba siz hayatınızda incelemişmisiniz kardeşim.II Abdülhamit'in organik kişiliğine dünya acır ben de vicdanlı olan herkesa te acır.Ama Osmanlı'nın konjüktörel durumu ülkenin yönetimi karşısında,sırf onun şahsına gösterdiğimiz duygusallık nedeniyle olup bitene gözümüzü kapatırsak,ne siz ortada kalırsınız ne ben ne de bu millet...

Bakın bir 93 harbi çıkınca I.Meşrutiyet daha doğmadan lağvedildi.Bütün yönetim IIAbdülhamitin dudağı arasına verildi.32 yıllık döneminde 26 Sadrazam geldi geçti Neredeyse her sene bir kişiyi sadrazam olarak,hiç bir devlet yönetim kriterine yer vermeden kendi kendine atadı ve Sadrazamları(Başbakanları) birer icra memuru statüsüne koydu.Bu anlattığım Nedir Biliyormusunuz? İSTİBDATTIR Ahmet Bey.İstibdatın lügat manası nedir biliyormusunuz ? "tek adam yönetimi" demektir 


Ahmet Bey.Bu tarih bilinci içinde siz bana ne anlatıyorsunuz kuzum.14 yılda ne hale geldiğimiz ortada değil mi? FETÖ'ya 12 yıl ülkenin İdaresini,Mülkiyesini,Adliyesini ve de Askeriyesini kaptırdı sıra MİT'e gelince aklı başına geldi şimdi ceremesini biz çekiyoruz.

Merhum Cüneyt Arcayürek "Kim bu ülkede,işçisinden Cumhurbaşkanına kadar Hukuk var diyorsa yalan söylüyor" dedi.Haaa..şimdi siz Cüneyt Arcayürek'e kulp takarsınız .Peki vazgeçtim ondan .Bu ülkede Yargıtay Başkanlığı yapmış Hukuk Profesörü Sami Selçuk "Bu ülkede Hukuk zaafa uğramıştır" sözleriyle Hukuksuzluğun varlığını kibarca ortaya koydu siz herhalde Almanya'da seyahatteydiniz Ahmet Bey..


Ahmet Bey Bakın ben size çok kısa bişey söyliyeceğim.Lütfen insanlarımızın aklıyla oynamayın.Oynayanlara da -üzülerek söylüyorum-amigoluk yapmayın.Başka bişey yazmaya lüzum görmüyorum.Sizin söyledikleriniz Hak,ama buna karşıt yanıt verenler Ahmak sevdasından lütfen vazgeçin.

Saygılarımla,
Münir Kebir

20 Şubat 2017 16:29 tarihinde ahmet dogan Simsek ahmetdogan.simsek@gmail.com [Diyarbakirlilar-Grubu] <Diyarbakirlilar-Grubu@yahoogroups.com> yazdı:
 

Bir eski dosta yazılan Evet, Hayır yazısı ve Erdoğan politikası

Muhterem Münir Bey

Herkesin Kainat-ı kendi batığı yerden görebildiği ve araştırmaları ile yaşarken öğrendikleri, yorumlaya bildikleri ile sınırlıdır.

Buna benzer bir durumda dünyadaki siyasi ve sıcak savaşlar, anlaşmalar, uzlaşmalar, çıkarlar, duygular, öfkeler, dini inançlar ve ya inançsızlıklar, çocukluğundan beri beynine programlanmış olan gerçekler ile gerçek diye yüklenen yalanlar gibi daha pek çok şeyler ile sınırlıdır. Bu yüzden herkes kendisini sınırlayan şeyleri kolayca bir kenara atıp salt gerçeği aramak yerine kendisinde oluşan gerçek fikri ile sınırlı düşünmeye takılıp kalır.

İstisnalar kaideyi bozmaz tabii ki. Hele bizler için bir de kader inancı vardır ki, bütün bunlardan farklı olarak matematik gerçeklerin kesin olacağına hükmedilen bölümleri dahi matematik gerçekleri de alınması gereken sonuçlardan çok daha farklı sonuçlara bir kişinin son anlardaki önerisi ile götürebilir. 

Türkiye de devlet düzeni Türkiye'nin ve halkının kendi ortak amaçlarının ortalamasına göre değil. Türkiye'yi kuran galip ülkelerin ilerideki (bazen bir bazı birkaç asırlık) amaçlarına göre şekillendirilmiştir. Türkiye'deki ve Osmanlıdan bölünüp bir birleri geçinmelerine ve birleşmelerine izin verilmeyen ülkelerin durumu da bundan farklı değildir. İdare sistemlerimiz. İç anlaşmazlıklar ve asla uzlaşamayacağımız bazı planlar üzerine kuruludur.

Türkiye ne zaman kendi durumunu toparlamaya çalışsa ve bunda ilerleme kaydetse. Üzerimizdeki hakim ve etkili ülkeler veya o ülkeleri de yöneten beynelmilel siyaset senyörleri, iç karışıklar çıkarıp, iç kavgalar terör gibi unsurları kullanıp bir birimize düşürüp sonrada, kendilerine bağlı Ordumuz MİT gibi kurumları kendi karargahlarından ve istihbarat merkezlerinden yönlendirip Türkiye istedikleri çökme kıvamına gelince harekete geçirilip, ihtilal yaptırılır.

Ondan sonra Türkiye'nin soyularak yeniden veresiyeci dükkanı gibi kendilerinin verdiği taksitli ve yüksek faizli paradan bir kısmı ile geçinmeye ve Anayasaya da Türk devlet kurumları ile halkını zincire vurup daha sıkı bir şekilde bağlayıp kendilerinin esiri olduğumuz  mesajı verilerek ülkemiz çıktığı kalkınma basamaklarından geri itilip kafamız kolumuz yeniden kırılır kendi sıkıntılarımıza batıp kendi içimizde bazen siyasilerimizi, bazen de birbirilerimizi suçlayarak havanda su dövmeye devam ederiz. O arada ekonomide günlük faiz beş bin liraları da aşar ve sürekli batmaya devam ederiz. IMF gelir asla kalkınma güçlenme, silahlanma planlarına para vermediği gibi verdiği parayı da çarçur ettirecek kişileri de etkili noktalarda görmek isteyerek sürekli artacak ve hiç bitmeyecek borçlar verir ve buradan da başka bir bağ ile bağlanırız.

B,O,P, Projesine gelince Başına Erdoğan geçirilmiştir. Amaç bütün bölge ülkelerini parçalayıp küçücük şehir devletlerine bölmek ve bir birleri ile geçinemeyecekleri bazı problemli alanları da aralarına yerleştirip batılı ülkeler herkesin beni komşumdan koru diye yalvardığı bir düzen kurmakta Erdoğan'ı kullanıp sonrada vatana ihanetten öldürmek veya asmak veya her hangi bir şekilde ortadan kaldırmakta kullanılmak amaçlanıyordu.

Ama Batının planları, Erdoğan tarafından tam tersine uygulandı. B.O.P. projesi iflas etti. ABD ordusu Irak'a güney doğumuzdan girecekti ve Güney doğuya da İncirlikten den çok daha etkili olarak yerleşip işgal edecekti. Uyanmış olan Ordumuz Hükumet bilir dedi. Bu NATO'ya bağlı hatta mahkum ordumuzdan beklemedikleri bir oyundu. Parlamento da çoğunluk AK Parti milletvekilleri  üzerinde grup kararı alınmadı ve grup bilinçli olarak ikiye bölünmüş oldu. Tezkerenin geçeceğinden emin olan CHP İçinde ABD vatandaşı  Mr. Kemal Derviş kişiler olmasına rağmen, sonradan bölünmenin sorumluluğunu Erdoğan'ın üzerine yıkmak amaçlı nasılsa eşek gibi tezkereyi geçirmek zorunda diye düşünerek grup kararını Hayır demek üzere aldılar. 

Gerçi Erdoğan Tezkere geçmediği için Kuzey Irak'a girilmemiş olmasını kendi hatası olarak itiraf etti. Belki de öyledir ama yine kendisinin sözü ile kaderin üzerinde de göklerden gelen bir kader vardır sözü de gerçekleşmiş olabilir.  CNN hemen ABD ye tezkere geçti diye müjdeyi verdi. Ama hesap etmedikleri bir şeyi AK Partinin içindeki hayırcılar çoktan hesap etmişti. 

Tezkerenin geçmesi için meclisteki  Mart 2003 ayına gelindiğinde, Meclis'te iki parti vardı; AKP'nin sandalye sayısı 361, CHP'ninki 178'di.Oylamaya 533 milletvekili katıldı. 264 kabul oyuna karşılık, 250 ret oyu çıktı. Anayasa'nın 96. Maddesinde öngörülen 268 salt çoğunluk sağlanamadığı için tezkere dört oy farkla reddedildi.

Erdoğan BOP planını benim şahsi görüşüm ile uygulamadı. Ama belki de uygulayamadı. Ama her ne olursa olsun uygulanmamış olması parçalanmadan bir arada kalmamızı sağladı.

Sonuç:

Erdoğan Türkiye'ye zarar verecek hiç bir şey yapmadı. Yaptığı her şeye karşı çıkan kesimler Türkiye'nin bir adım bile ileri gitmesine izin vermeyen yabancı ülkelerin nefsani hırslarından sömürge medyası ve CHP üzerinden Peyda edilen bir Erdoğan düşmanlığını bulaşıcı hastalık şeklinde yayarak bulaştırdığı her şeye istemezükçü kesimler kullanılarak karşı çıkmaları sokakları yakıp yıkmaları sağlandı. Kalkışmalar ile yatırımlar durdurulup Türkiye'nin yeniden Ahmet Necdet Sezer'in Başbakan Ecevit'in yüzüne anayasa kitapçığı fırlatması ile gecelik faizin 7500 e kadar fırladığı ekonomik çöküntüler ve iflaslar, CHP'ye ve FETÖ örgütünün devleti ele geçirmesine rağmen atlatıla bildi.

Mevcut Cumhur başkanının yetkileri sürekli askerler yada Necdet Sezer gibiler getirilecek var sayımı ile Anayasaya konuldu ce hiç bir sınırlaması olmayan bir diktatörlük makamı haline getirilen Cumhur başkanlığı 16 Nisan oylaması ile makul sınırlar içine çekilirken. Türkiye'nin iki başlı yönetimi de tek başlı hükümet ve barajın düşürülmesi ile çok partili bir meclis Yasama organı kurulmuş oluyor. 

Erdoğan bunu neden yapmaya çalışıyor? Çünkü mahkeme Kadı ya (Yargıca) mülk değildir ata sözümüz gibi bulunduğu makamda kendisi de dahil kimseye mülk değildir.

Kuvvetler ayrılığı şimdiye kadar hiç olmadı. Varsayım olarak kaldı. Hükumetler ister tek parti isterse çoklu koalisyon olarak kurulsun daima meclis çoğunluğunu ellerinde tuttuklarından ve tutamadıkların da, düştüklerinden. Meclisteki çoğunluklarına istedikleri yasaları çıkarttırmayı başardılar. 

Bu yüzden parlamento hükumetleri mutfakları olarak kullana bildi ve yasama bir tür hükümetin emrine girmiş duruma düşüyordu. Şimdi ise Hükümet tek başlı olacak ve baraj da çok düşeceğinden parlamentoda bağımsız yasama haline dönecektir.

Selam ve Saygılarımla

Ahmet Doğan Şimşek

 




__._,_.___
Reply via web post Reply to sender Reply to group Start a New Topic Messages in this topic (4)

Have you tried the highest rated email app?
With 4.5 stars in iTunes, the Yahoo Mail app is the highest rated email app on the market. What are you waiting for? Now you can access all your inboxes (Gmail, Outlook, AOL and more) in one place. Never delete an email again with 1000GB of free cloud storage.

De erli Grup Üyeleri,
8 ^ubat 2014 tarihinden itibaren,internet URL&#39;sine (web sayfalar1na) idarece karartma yap1labilecektir.
Gruba gönderdi iniz yaz1lar1n,sorumlulu u tamamiyle yazara aittir.

.

__,_._,___

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "pınarslayt" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için pnarslayt+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.