Anayasa değişikline Evet mi? Hayır mı?
Değerli Zeki Bey Dost ve Kardeş
"Bürokratik oligarşi" suretinde "müstemleke mültezimi" sıfatıyla ülkeyi yöneten kripto kimlikli, "illüminati" destekli müstevliler, son koz olarak "takkeli" elemanlarıyla sahada.
Bu sözleriniz ayniyle vaki durumların değişken uygulamalarından bir türdür.
Her an değişik kıyafetler ile sahnede arz-ı endam ederler. Bazen tekrar ederim. Bir şeyin aslı olmasa sahtesi üretilemez. Devletleri parçalayarak zayıf düşüren devlet adamlarını çeşitli şekillerde tasfiye edip yerine kendi adamlarını yerleştiren. Hasan Sabbah ve haşhaşileri örneği olmasaydı, FETÖ ve aklı büyülenmiş mankurtları üretilemezdi.
Bu yüzden yerli ve milli olanların sahteleri olan kopyalarına bakıp aslını ortadan kaldırdıkça Ticaret ve üretimde yetiştirdikleri elemanlarına icazet yani ehliyet veren kurumlar ortadan kaldırılamaz ve milli ahlaka sahip milli sektörler dış kaynaklı sömürgecilerin ticari ahlakın yerine kazanmaya bak. Helal haram ver Allah'ım bu kulların yer (ahlaki değerleri kaybettirilmiş) Allah'ım diyenlerin eline düşmezdi.
Türkiye'nin kuruluşundan itibaren dışa bağımlı kriptolar dış destek ile yatırımları ellerine geçirip halkın iş kurmasını nalbantlık tenekecilik basit el sanatları vs, gibi küçük işler ve kendilerine bayilik yapmak şartı ile ne kadar hizmet o kadar köfteye alıştırılan bir yapı değişikliği uyguladılar. Kişiler kendilerini düşünenlerden seçilip geliştirildi. Devlet bürokrasi ile birlikte yerinde saydırılmak üzere, istemezükçü CHP ye teslim edildi.
Milli irade geliştikçe de Silah verilip mühimmat verilmeyen ve sadece emperyalistlerin amaçları için kullanılan ordularımızda NATO'da beyni batıya göre programlanmış Mühimmat üretmesine de izin verilmeyen İslam'ı yok etmekte kullanılan komutanların başa geçirildiği milliliği korumakla görevli olduğu halde milli değerleri değiştirmekle görevlendirilmiş. Başörtü, bıyık takke derken milleti kendi olduğundan başka görünmek zorunda bırakan, askeri bürokrasi ordu ile Cumhuriyeti Cumhurdan koruyup azınlıkların eline teslim eden Yargı bürokrasinin kendisinin de farkında olmadığı sömürge yargısının eline teslim edildi. Halk ve Cumhur karşıtı CHP de bürokratları halka karşı koruma partisi olarak sömürge bürokrasisini, yapılacak her yeni yatırma ve gelişmeye çalışan iş ve iş adamlarını engellemekte mesela Uçak fabrikası ve üretimine başlayan Nuri Demir ağ gibi millileri engelleyip sadece dışa bağımlı kripto kişiler ile masonların koruyan bürokrasiyi kendi tekellerine aldılar. Bu yüzden her şeye her yatırıma ve kalkınma hamlelerine köprülere yollara hayırcı CHP, zayıfladığı günümüz de de dışa bağımlı FETÖ, PKK,DHKP-C vs, gibi örgütleri de yanına alarak. Daha önce mecliste toplanma sayısı için değil Cumhurbaşkanı seçiminde ilk oylamada şart olan 367 oy alma sayısı olamadan önceki Cumhurbaşkanlarının seçilmesine rağmen AK parti Cumhurbaşkanı seçmeye kalkınca Meclisin toplanma sayısının şartı haline getirecek bir garabet olarak CHP'li başsavcılardan Sabih Kanadoğlu'nun ortaya attığı daha önce olmayan bir iddia ile Meclise CB. Seçtirmeyiz, garabeti ve inadı ile meclisin iradesi de gasp edildiğinden Cumhur (halk) kendi başkanını kendisi seçmelidir noktasına gelmek zorunda kaldık. Kendimiz seçmez isek CHP diktası devam edecek ve daima kapalı kapılar arkasında seçilen sömürge valilerini meclis seçmek zorunda bırakılacaktır. Devletin idaresinin de CHP ve bürokratik diktası üzerinden. Azınlık sömürge valiliği tekelinde kullanılmaya devam etmesi başımıza bir kader gibi, mukadder olacaktır. Necdet Sezer dönemin de.
Vakti dolan Cumhurbaşkanının görevden çekilip yerini meclis başkanına bırakması gerekirken. Sınırsız ve sorumsuz yetkilerini kullanıp, azılı bombacı teröristleri hastalık bahanesi ile hapishaneden salıverip, AK partiyi terör belası ile perişan etmek ve ihtilal ve ya AYM kararı ile düşürmek için yeniden terörü tırmandırma yetkisi olan ama sorumluluğu olmayan A. Necdet Sezer bitmiş olan görev süresini bırakmayınca da CHP den hiç ses çıkmadı. Sonunda 363 MV ve oyu olan Ak Parti 330'u aşan oy ile Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi Anayasa değişikliğini kabul edip halk oylamasına sundu. Yani artık halkın partisi ve sosyal demokrat parti AK Parti olmuş ve bu sorumlulukları da yüklediğinden. CHP de ne sosyallik ne demokratlık nede Halk partiliği kalmıştı. Şimdide adı dışında hiç birini temsil edemiyor ve etmek de istemiyor. Devlet benim olsun sizde benin kâhyam olarak seçilip Türkiye sömürgesini benim dediğim sınırlar içinde kalarak yönetin ve halkı da ileride kolayca işgal edilebilecek şekilde süründürmek için silah fabrikaları da kurmayın. PKK ya hem terör hem de siyasi parti olarak hürmette kusur etmeyin dayatması içinde kendi faşist ve diktatörlük dönemine Türkiye'yi millet ile birlikte yeniden köle etmeye çalışıyorlar. Türkiye'yi yöneten hükümet üzerinden Türk milli iradesini de batılılara şikâyet etmekten geri durmuyor ve ar da etmiyorlar.
Sömürge eşrafı Kriptolar ile CHP'nin milletin saçına başına kâhyalık etmesine de artık halkımız uysal koyun gibi davranmıyor.
Akıllarını başlarına alıp halkın ihtiyaçlarını ve taleplerini de gözaltına alarak artık batılılaşma fikrini terk edip millileşmek fikrine yanaşmaları kendileri açısından da daha yararlı olarak kendilerinin de iktidar olmaları ve cumhurbaşkanı seçmeleri halinde bir daha asla Necdet Sezer ve İnönü dönemlerine dönmeyeceklerine dair halkın güvenini kazanmaya çalışsınlar. Çünkü halkımızın Dindar Alevi'si de, Sünni'si de Sivas, K. Maraş olayları gibi olaylar çıkarılıp kardeş kavgaları ile bu ülkeyi batırma çabalarına kesinlikle sıcak bakmıyoruz. Askerin işi vatanı ve ülkemizin çıkarlarını korumak için savaşmaktır. Yargının işi yeni anayasa taslağında adaleti korumak da tamamen adil ve tarafsız olmaktır.
Bu yüzden meşhur sözdür. Mahkeme kadıya mülk olmadığı gibi Cumhurbaşkanlığı sarayı da hiç bir Cumhurbaşkanına mülk değildir. İleride CB'ını sürekli AK Parti seçecek diye de bir değişiklik yoktur ve yapılamaz. Ama sömürge olmaktan tam olarak kurtulmak istiyor isek CHP'nin bu memleket ve Milletimiz için hala hayırlı bir şey dilediğini göremediğimizden, Gizli sömürge devleti ve CHP gizli devlet iktidarını değiştirmek zorundayız. Hayır diyenlerin ileride pişmanlık ile saçlarını başlarını yolmaları ne vatanımıza ne milletimize nede devletimiz hiç bir fayda sağlayamayacaktır.
En içten Selamlarımla
Ahmet Doğan Şimşek
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
kaliteli slayt grubu
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "pınarslayt" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için pnarslayt+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.
