8 Ekim 2011 Cumartesi

((slayt izle)) Vakıflar Ve Bağımsızlık

 

Vakıflar Ve Bağımsızlık

Bülent ESİNOĞLU

 

Uluslar arası tekeller, ulus devletleri yıkmaya karar verdiği günden beri, sivil toplumculuk olmuştur.

Tanzimat ile başlayan Batı hayranlığı, AB’ye tam üye olma sevdasıyla tavan yaptığı yıllarda Türk halkının içine iki fitne birden sokulmuştu. (2002-2004)

Devlete kaşı sivil toplumculuk ve sivil toplum örgütlerinin yabancılardan yardım alması hususu.

Sivil toplumculuk süreci bir anlamda radikal inkârcılık (nihilizm) süreci olarak işlemiştir. Bir başka anlatımla, kuruluş ve kurtuluşa ait tüm değerleri inkâr eden bir süreç.

Bu süreçte “sivil toplumculuk” büyük destek görmüş, AKP ve CHP’nin yarattıkları AB hayranlığı, sivil toplum örgütlerinin serilip serpilmesine yardımcı olmuştur.

AKP için cemaatleşmek olarak gelişen sivil toplumculuk, uluslar arası sermaye için ideolojik zemin yaratma işlevi görmüştür.(Modern misyonerlik)

Sivil toplumculuk zeminini iyi kullanan yabacı vakıflar, bağımsızlığın önemsiz bir değer olduğu fikrini halkın içinde işlemişler. Nihilist bir ortam hazırlamışlardır.

Türk halkı neden bu kadar duyarsız diye şikâyet ettiğimiz ortamı, işte bu yerli ve yabancı sivil toplum kuruluşları hazırlamıştır.

Mukayese edebilme açısından, Rusya’dan bir alıntı ile devam edelim.

Putin, iktidara geldiği gün ilk iş olarak, dernek ve vakıfların Amerika ve Avrupa’dan para almalarını yasaklamıştır.

Rusya'nın geriye gidişi durdurmanın ilk şartı olarak bu tedbirleri aldığı günlerde, ülkemizde vakıf ve derneklerin yabancılardan yardım almasının önü açılıyor, bu yetmiyormuş gibi Avrupa’daki derneklerin Türkiye’de şube açmasına izin veriliyordu.

Türkiye’de bugünlerde Eşbaşkan'ın şikâyet ettiği vakıflar, kendilerinin döneminde çıkarılan Vakıflar Yasası ile mümkün olmuştur.

Ünlü vurguncu Soroz’un vakıfları AKP iktidara gelmeden önce kurulmuş, AKP’nin iktidara gelmesini sağlamış. Daha sonra da, yasal olarak var olmaya devam etmiştir.

Açık Toplum Enstütüsü, TESEV gibi vakıflar, Renkli devrimlerin imalatçısı Soros’un vakıflarıdır.

2002’den önce gayri kanuni etkinlik sürdüren, Frederik Elbert, Frederik Nauman, Conrat Adenaur, Holalanda StichtingHoger Vakfı gibi vakıflar da vardı.

Yabancı vakıfların hepsi AKP’nin iktidara gelebilmesi için her türlü çabayı sarf ettiler. Çünkü AKP iktidara gelirse Alman ve Amerikalı tekellerin önünü açacağını biliyorlardı.

Bu vakıflar o kadar ileri derecede devletin içine nüfuz ettiler ki, bir zamanlar kanun taslaklarını hazırlayıp bakanlıklara verebildiler. Bu yasalar öyle denetimsiz Meclisten geçti ki, Türkçe yasalarda İngilizce sözlükler var olur hale geldi. Bazılarını Ahmet Necdet Sezer Meclise geri gönderdi.

Bunları yaşadık.

Yabancı vakıflardan en son şikâyet edecek bir kişi varsa, o da Erdoğan’dır.

7.10.2011, bulentesinoglu@gmail.com

 





--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin