25 Nisan 2011 Pazartesi

((slayt izle)) Olmak ya da Olmamak / Mehmet Bedri Gültekin: AKP'nin ödeyeceği fatura


25 Nisan 2011

 

Olmak ya da Olmamak

                                   Mehmet Bedri Gültekin

 

AKP’nin ödeyeceği fatura

 

            12 Haziran seçimlerine doğru giderken yaşanan gelişmelerin AKP’ye önemli bir fatura çıkaracağı kesindir. Bu gelişmelerden herhangi birinin yaşanması bile normal koşullarda bir iktidarı götürmeye yeter. Türkiye’de bugüne kadar neden olmadı; Üzerinde düşünmeye değer önemli bir konudur.

            Bahsettiğimiz önemli gelişmeler şunlardır:

 

HAÇLI SEFERİNE KATILIM

            Bu gelişmelerin başında Libya’ya karşı gerçekleştirilen Haçlı Seferi geliyor. AKP Müslüman geçiniyor. AKP’ye destek olan seçmenlerin önemli kısmının, samimi Müslümanlar olduğu da bir gerçek.

            Ama Tayyip Erdoğan, Libyalı Müslüman kardeşlerine açılan Haçlı Seferine katıldı. Aslında sadece bu olay bile AKP’ye yönelik kitle desteğinin en az yüzde beş puan düşmesi anlamına gelirdi.

            Ama AKP’nin imdadına CHP ile MHP yetiştiler. Meclis’te Libya’ya asker göndermeye ilişkin tezkereye “evet” oyu vermeleri AKP’yi kurtarmıştır.

            MHP ile CHP eğer “Hayır” oyu verselerdi ve seçim kampanyalarını bunun üzerine oturtsalardı, sadece bu olay bile AKP’yi iktidardan indirebilirdi.

            Ama bu Partilerin sunduğu inanılmaz destek, halkımızın da AKP’nin Haçlı aşkını affedeceği anlamına gelmez. CHP ve MHP’ye rağmen AKP Libya olayından dolayı oy kaybedeceğini söyleyebiliriz.

 

YGS REZALETİ

            İkinci olarak değineceğimiz konu YGS rezaletidir.

            1 milyon 700 bin gencin hayatını ilgilendiren şifre olayı dünyanın neresinde yaşansa iktidar götürür. Ama karşımızda normal ölçüler içinde değerlendirme yapabileceğimiz bir iktidar yok.

            Bir suç çetesi var. Ve iktidardan düştüğü zaman Yüce Divan önünde hesabını vermek zorunda kalacağı suçların haddi hesabı yok. Onun için işlediği suç ne olursa olsun, ortalığa dökülen skandalın boyutu nerelere varırsa varsın, sımsıkı iktidara yapışmış ve o koltuğu terk etmeye hiç niyeti yok.

            Ama o gencecik çocukların geleceğini çalmaktan başka bir anlama gelmeyen şifre rezaletine isyan etmeyen vicdan düşünülemez. Her ne kadar Kılıçdaroğlu, “bu meseleyi siyaset konusu yapmak istemedik” diyorsa da yurttaşlarımızın böyle düşünmeyeceği bir gerçektir.

            CHP ve MHP’nin YGS rezaleti konusundaki suskunluklarının AKP’yi kurtarmaya yetmeyeceği açıktır.

 

HABUR YARGISI

            Üçüncü olay ise YSK’nın bazı bağımsız adayların başvurularını reddetmesi üzerine yaşanan gelişmelerdir.

            Bu gelişmelerle birlikte ortaya çıktı ki AKP, devletin bütün yargısını “Habur Yargısı” yapma yolunda büyük bir mesafe almıştır. Bağımsız Yargı diye bir şey kalmamıştır. İktidarın istekleri doğrultusunda jet hızıyla kararlar alan bir “yandaş yargı” ortaya çıkmıştır.

            Açıkça ortaya çıkmıştır ki AKP, PKK tarafından organize edilen şiddet karşısında çaresizdir ve bu şiddete teslim olmuştur. Ama bu teslimiyet, gönüllü bir teslimiyettir.

            AKP seçim sonrasında ulusal devleti tamamen tasfiye etme yolunda son adımları atmaya hazırlanmaktadır. Bunun için yeni bir Anayasa hazırlığı işindedir. Şimdi bu nihai hamle için kamuoyunu hazırlamaktadır.

            PKK’nın organize ettiği sokak şiddetini bunun için kullanmaktadır.

            Ulusal devlet tasfiye edilmektedir. Millet dağılmaktadır. Yurttaşın can güvenliğine yönelik tehditler karşısında ise iktidar seyircidir.

            Milletin “Habur Yargısı”nı kuzu kuzu sineye çekmediğini göreceğiz.

 

MİLLETİN TOKADI

            AKP’nin ülkeye ve millete karşı işlediği suçlar, ulusal çıkarlarımıza karşı gerçekleştirdiği faaliyetler sadece bunlardan ibaret değildir. Ama sadece bu üç konudaki tutumunun bile milletimiz tarafından görülmeyeceğini ve gereğinin yapılmayacağını düşünmek yanlış olacaktır.

            Bütün bu konularda izlediği politikanın AKP’ye bir faturası olacaktır. Bu faturanın ne olduğunu 12 Haziran’da göreceğiz.

            Bu faturanın büyüklüğünü belirleyecek olan Cumhuriyet Güçbirliği’nin bağımsız adaylarının ülke çapında yürüteceği mücadele olacaktır.

            CHP ve MHP, bütün bu konularda sıkışan AKP’ye durmadan can simidi atmaktadırlar ama Cumhuriyet Güçbirliği aman vermez bir mücadeleyle AKP’yi sürekli olarak teşhir etmekte, ipliğini pazara çıkarmaktadır.

            Önümüzde 48 günlük bir zaman bulunmaktadır. Zaman az değildir. Bütün bu konularda yürütülecek mücadelenin sonunda 13 Haziran sabahı AKP, milletimizden çok esaslı bir tokat yiyebilir.

            Bu mümkündür ve her şey Cumhuriyet Güçbirliği adaylarının önümüzdeki günlerde yapacağı çalışmaya ve başarısına bağlıdır.

                                                                                                          mbgultekin@ip.org.tr

 

 

 

                                                                                                                    



--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin