05 Ocak 2011 16:11
Faşizm Derinleştikçe Haber ve Habercilik Nasıl Olacak?
Bülent ESİNOĞLU
Faşizm döneminde gazetecilik nasıl yapılır-ı araştırırken ilk aklıma gelen Hitler Almanya’sı oldu. Sanki faşizm sadece bir kere orada yaşanmış gibi.
Ancak biraz daha düşününce aklıma 12 Eylül Faşizm’i geldi.
Alman faşizminin ilk akla gelişinde ki sebep; Hitler faşizminin, gördüğümüz en örgütlü faşizm olmasıdır. Örgütlülük toplumun tüm dokularına nüfuz etmiştir. Askeri, sınai, ekonomik ve sosyal. Etki alanı yalnızca Almanya değildir. Tüm Avrupa’dır.
Buradan çıkarılacak elbette dersler diğer faşizm örneklerinden daha çoktur.
Faşizmin hayatımızı etkilemesi, toplumsal olarak bir kırılmanın yaşandığı dönemdir.
Kırılma dönemlerinde, kişiliklerin de kırılması bir gerçektir. Kişi zora geldi mi ya direnir, ya da teslim olur. Direnenler azdır. Teslim olanlar çoktur.
Burada önemli olan, kişiliklerin kırılmış olması değildir. Gazeteler ve Televizyonlar tamamen faşizmin hizmetine girmiş olacağından(şimdi de biraz öyle) gazetecilerin dürüst veya faşizm yalakası olması fark etmeyecektir.
Gazete veya televizyon toptan ele geçirilmiş olacaktır. Ağalık döneminde(gerçi doğuda hala öyle) olduğu gibi, köylerin içindeki insanlar ile beraber satıldığı gibi, gazeteler de içindeki gazeteciler ile beraber satılacaktır.
Ondan sonra dürüst veya yetenekli gazeteci olmanın da bir değeri kalmayacaktır.(şimdi de biraz öyle)
Peki de, halkın habercilik bakımından hiç mi çıkış yolu kalmayacaktır?
Aslında baskıların artığı dönemlerde, haber ve yorum ihtiyacı barış dönemindeki haber ve yorum ihtiyacından daha fazladır.
Çünkü baskı artıkça, insan o baskıdan kurtulmanın çaresini ararken bir bakıma haber arıyor demektir. Habere böyle bakınca habercilik sadece habercilik değildir. Mücadeledir.
Diğer taraftan gelmekte olan faşizm, Hitler faşizmi gibi toplumun tüm dokularına henüz tamamen nüfuz edemediği için, ortaya çıkan boşluklar mücadelenin alanları olacaktır. Haber de buradadır.
Faşizm dönemlerinde, faşizme karşı mücadeleyi ve mücadelenin haberlerini, sadece devrimciler yapabileceğinden, o biraz önce dürüst diye bahsettiğimiz gazeteciler hep bu mücadele merkezlerinde toplanacaktır.
Yani o zaman patronsuz gazete ve televizyonlar olacaktır. Ya da onlar halka dayanarak, basın işlerini yürüteceklerdir.
Az teslim, az mücadele edenler için İnternet Gazeteciği önem kazanacaktır. Bu da fısıltı gazetesi demektir. Fısıltı bir taraftan etkili olurken öte yandan, kulaktan kulağa taşınırken doğruluğunu yitirecektir.
Bizde ki, faşizm derinleşirken, şunu söyleyelim haber meselesine tekrar dönelim.
Alman faşizmi kendi sermayesine ve kendi ülkesine dayanarak faşizmi sürdürebildi. Alman faşizmini, Almanya kendisi uyguluyordu. Arkasında başka bir devlet yoktu. Bizdeki faşizmin Alman faşizminden farkı; faşizmin Amerika adına uygulanıyor olmasıdır.
Tabi faşizm derinleştikçe, yasal gazete ve habercilik bir yerden sonra imkânsız hale gelebilir. Ama o an gelene kadar, yasal yolların sonuna kadar kullanılması gerekir.
İşte, günlük Aydınlık Gazetesi 1 Mart 2011 de, böyle bir zamanda çıkmış olacaktır.
Bir Mart tarihini önemli bir gün diye düşünüyoruz. Bir Mart 2003 Teskeresini herkes hatırlar.
Amerika ve işbirlikçilerinin, ülkemize 95 bin Amerikan askerini konuşlandırmak istediği bir gündür. Yani Amerikan işgalinin fiilen başlatılacağı gündür.
Haber sadece haber değildir.
5.1.2011, bulentesinoglu@gmail.com
--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
kaliteli slayt grubu
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin