26 Nisan 2010 Pazartesi

((slayt izle)) Parası Olanın Dünyası ve Emek Sömürüsü yazan: Mersin İçel İlinden Burak CANLI

PARASI OLANIN DÜNYASI ve EMEK SÖMÜRÜSÜ yazan: Mersin İçel İlinden Burak CANLI

 

Birkaç maddi durumu bulunmayan kişi ile ben, gene aynı şekil de maddi durumu bulunmadığı belli olan bir yerde tesadüfen buluşmuş olduk. Konumuz Ergenekon değildi. Hiçbir yasa dışı projenin alında ıslak imzamız bulunmamaktaydı. Bizimkisi bir savaştı. Sülalelerimizin değişik biçimler de karşılaştığı şekil de bizde yaşam savaşı vermekteydik.

 

Yoksulduk. Açtık. İşsizdik. Emek hırsızları tarafından sömürülmüş ve bedelini bizler de diğerlerinin karşılığını alamadığı gibi alamamıştık. Birisi oradan atıldı ve dedi ki “dünya parası olanın dünyasıdır.” Bu gerçekle yaşamak. Buna dayanabilmek o kadar zordu ki.

 

Materyalist dünyanın bizlere biçtiği rol belliydi. Kapitalizmin daha anne karnındayken esiri yapılan bizlerin kaçabileceği tek bir nokta saklanabileceği tek bir yer bulunmamaktaydı.

 

Dünya parası olanın dünyasıydı. Mutlaka mağazaların kapıları ağzına kadar açıktı. Lakin girebildiğimiz ve esnafın sonunu getiren dev alış veriş merkezlerinden adında bulunan alış verişi yapıp da kapıdan çıkabilmemiz mümkün görünmemekteydi.

 

Tamamıyla borçla alınan bir yere en ucuzundan ama en kalitelisinden olmayan aldığım boyaları bir boya ustasına gene bir ressamın ustalığıyla boyattırdım. Evet, usta çok çalışmış ve emeğinin karşılığını istemekteydi. Düzen sömürü üzerine kurgulanmıştı. Posası çıkıncaya kadar sömüren bir düzendi bu. Bana dedi ücret bu. Ben kesmek zorundaydım ücretini. Yoktu. Param yoktu. Onda olmadığı gibi! Gücüm bulunmamaktaydı. Onunda bulunmadığı gibi! Bana aynen ağabey emeğimi kesme ama sen bilirsin dedi. Dayanamadım. O anda ki sözlerini bir film de söyleyebilseydi ödül alırdı. Ama o anda söylediği sözlerden bırak ödülü ekmek parasını bile alamayacaktı.

 

Kesmedim emeğini. Verdim. Bu sefer kesmemiştim. Ama ona verdiğim şey benim olmayan bende bulunmayan bir şeydi. Ama vermiştim. Emeğini kesmemiştim.

 

Yakın arkadaşıma durumu anlattım. Oda bana kim emeğinin gerçekte karşılığını alıyor ki kesmeliydin dedi. Evet. Hiç kimsenin emeğinin karşılığını alamadığı bir düzen de kavramlar değerini yitirmekte ve anlamsızlaşmaktadır.

 

Gündemlerin suni olarak doldurulduğu, yararı bulunmayan tartışmaların yapıldığı, işsiz geçen ve emeğinin karşılığının alınamadığı günler bu günler. Hak, adalet ve hizmette kalite yerine her gün aynı pilavı yememiz söylenen günler geçmek bilmiyor. Aynı pilavı yemekten, kötü haberler işitmekten bıkkınlık geldi. Ceplerin dolmadığı günler midelerin dolmamasına vesile olmaktadır. Olmaz olsun böyle günler.

 

Ekonomik koşulların tüm emekçiler için iyileştirilmesini beklemek manasızlaşmıştır. Gemisini kurtaran kaptan misali olmamız bizlerden beklenmekte ve kaçınılmaz olarak içerisine sürüklendiğimiz korkunç tuzak kaderimiz olmaktadır.

 

Sonu gelmeyen yararsız tartışmaların bir kenara bırakılması ve gerekirse siyasilerin siyasi kimliklerini terk etmesi bir gereklilik olmaktadır. Yarar toplum için araştırılmalı fayda gene toplum için sağlanmalıdır. Bu halde ekonomik yetersizliklerin ört bas edilmesinden ve suçun başka yerler de aranmasından ziyade çözüme yönelik üretime geçilmesi artık şart olmuş bulunmaktadır. Mersin İçel İlinden Burak CANLI

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin