29 Nisan 2010 Perşembe

{oykusel@googlegroups.com} SEVDİM SENİ BANA GÖRE MUKKEMMEL BİR ŞİİR

Yazılmamış bir yasanın boşluğunda gördüm seni.. Life cafe’nin üçüncü katından istiklali izliyordun.. Atatürk tablosu sana bakıyordu. Sezaryen ile doğurduğum umut haritalarını bıraktım önüne.. Asla kavuşamamış bir sevdanın öyküsünde zannederken ikimizi, ışıl ışıl parlayanı oldum gözlerinin.. Nemli bir yaşamın içinde ıslanıyorken, sevdim seni..

Suça tutuldum..

İç ayarı bozulmuş mayandım senin..

ekşiyordum.

şehvetin içinde güvendiğindim.. serserin.

Savaşıyordum..

Siyah beyaz bir mutluluğun eşiğinde

Seni seviyordum..
Apartman daireleri

ara koridorlar

sıcak ekmek ve sen kokusu…

bakire avuç içlerimde seviştiğimiz zamanlar, mahkumiyetimiz azılı bir bela oluyordu ses tonumuza..

sırf bu yüzden köpüklüdür İstanbul şehrinin köprüleri..

Sen İstanbul’un ve yedi bahçenin gülüsün..

Yaşlı aşk yorgunluğum nüksederken sevdim seni..
Kerbela zamanında gördüm seni..

Gözlerinin nemiydim, ıslattım yüzünü, ıslandım seninle..

Misketleriyle oynardı çocuklar..

Biz onları seyre dalar ve derinden keşkeler çekerdik..
Azılı katiller sokağında uğurladık, sevgimizi..

Oysa kimse fark edemedi, Sevmiştim seni..
Kulağımızı acıtan, hüzünlü bir melodinin aşkıyla, tutuştuk..

Sıcak, taze ve samimi..

Paha biçebilseydik ömrümüze..

“Biz” demezdik..
Taze yetişmiş, buğday taneleri ilişiyor gözlerime..

Uzaklarda bir ben doğuyor..

Tuzağında sen..

Zeytin tanesi gözlerinde akıyor zaman..

Kan pıhtılaşıyor damarlarımda..

Ayaklarım geri geri gidiyor.. bitiremiyorum..

Sevdim seni..

gözleri kasım, saçları mayıs kadın. Bahardan yüklediğin bütün anlam yüklü cümlelerim.. yetişemediğim varlığımın haylaz çocuğu.. Soğuktan üşüyen ellerimi kırmızı dudaklarınla ısıtışını unutur muyum? Meydanda yankılanıyor sesin..Beyaz düşlerine batırılmış beyaz güller getirdim sana.. ki o vakit anladım bahardan toplanan tüm güzelliklerin sende olduğunu… son perdesi kapanıyorken ömrümün; “sevdim seni”…
sen

ölümün ve yeniden dirilişin kadını..

aşk haneme yazılı acıları yutkunurken anladım..

sevdim seni..

Apartman boşlukları

demir hengameler

soğuk yalnızlıklar içindeyim..

sana, sevimli bir İstanbul getirdim..

asya ve avrupa arası..

içime giydiriyorum seni kadınım..

duşsal bir pazarlık benimkisi.

Sağı solu boş yatağımın sen isteriği bu..

Bu, seni seviyor olmamın haylazlığı..

Aklımın bir köşesine kazıdım sensizliğimi.. dersim, ezberim, nutuğumdur..

Sevdim seni.
Sen sonbaharın oğlu.. gülün soluşu, bülbülün susuşu.. ömrümün, kasım çiçeği.... “seni seviyorum”
Sol taraftan esiyorsun içime..

Alnıma değiyor dudakların, mahremim..

Yanaklarımın pembesi..

Gözümün kahvesi..

Yüreğimin dili, sen..

Sevdim seni..

Koca bir ömrü getirdim ayaklarına, ister al, istersen alma..

Yol olup gittiğin her yerde, seninle geleyim diye serdim kendimi..

Uzan kucağıma..

Dokun en değerli hazineme..
papatyalar solarken tende, kuru bir ayazdı bizi ayıran sahne”
Sen hiç bitmedin, ben hiç doğmadım..

Bir beden büyüktük düşlerimize..

Sen hep geç kaldın, ben hep erken gittim..

Vanilya kokulu, büyülü bir aşktı..

Uzandık.. boyumuz yetmedi, yetişmeye..

Rüyalarımızı yelken yaptık, bir kuşun kanadına takıldık, bir şahinin pençesine saklandık..

Sahilde umudu seyreden bir palyaçonun kırmızı burnunda uyandık..

Martılara simit sattık..

Derken, kum saatine biri dokundu ve..

Sevdik..
Düş fukarası büyük adamlar bilemez..

İçime öc gibi yerlesen yokluk fukarası sensizliğin inadına..

Sevdim seni…

alıntı

 

 



--
güneşin rengine benzemez gecelerin rengi. üşütür ayaz, korkutur karanlık. bir hüzün bir gariplik var üstümde. ya ben fazlayım bu şehirde, YADA BİRİLERİ EKSİK...

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız: Google
Grupları "ÖYKÜSEL" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : {oykusel@googlegroups.com}
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin:
oykusel+unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için,
http://groups.google.com.tr/group/oykusel?hl=tr?hl=tr adresinde bu
grubu ziyaret edin