Bir mum yaktım odam da. Seninle son sürat tarışmalarımızın arifelerinden biriydi bu gece.Farklı olarak her zamankinden,ben böyle giderse bir gün biteriz derken senin bu kez, 'o gün çoktan geldi geçiyor' dediğin ilk gece, senin rüyalarımızı görmek istemediğini söylediğin ve benim işte tam bu nokta da bittiğimize inandığım ilk gece...
O kadar çok şey geçiyor ki aslında yüreğimden fakat ben bu kez yazma da bile yetersiz kalıyorum.Bu bittiğimizi söylediğinin kanıtı mı ? Oysa benim sana dair her zaman cümlelerim vardı...Şimdi birbirmiz olmadan ,bir yarımız eksik devam etmek mi olucak hayatın içinde düşe kalka vermeye çalıştığımız sınav. Allah'ım bu çok fazla değil mi ?...Herşeye ketum ve kesin kararlar alan bana, sen çok mu kolay sanıyorsun şimdi 'bu son' demeyi.. Daha kar yağacaktı senin şehrine, sevmem biliyorsun ben karlı havaları, soğuk bana göre değil ama yürüyecektik ya seninle beyazların üzerinde...Daha bir çok kararlar alacaktık; belki bir bebek yapma kararı,belki bu gün kimin annesine ziyarete gitsek tartışması,belki akşam yemekte ne yemek istediğinin kararı,belki, yorgun geldiğin bir iş sonrasında hangi filmi izlemek istediğimizin kararı....Hayat neden beklenenlerin dışında kararlar aldırıyor insanlara? Oldum olası anlamazdım ben , siyahla beyazı neden yan yana tuttuklarını; ben böylesine siyah,simsiyah sen ise, öylesine temiz tertemiz bembeyazken... Hiç anlamazdım; sen ile ben , aynı şeye bakıp farklı şeyler görürken ; bu aşk işinde neden hala yan yana durmaya çalıştığımızı... Bu muydu aşk? Tüm farklılıklara rağmen, kalbin devam diye bağırdığını duymak ve her gece o sese kulak vermek miydi ? Sana kötü geliyorum ben , kötü huylu bir ur gibiyim olması gereken yerin, alışılagelen yerin dışında senin tam kalbinde , işte tam orta yerinde. Onları alırlar değil mi ? Bırakmazlar vücutta , tüketmesin diye insanı. Biz de bu aşkı aldırıyor muyuz böyle pervasızca...? Seni sevmek senin mutluluğun bensizlikse seni onunla bırakmak, seni sevmek seninle olarak sana acı vermekse seninle olmamak,seni sevmek böyle kanaya kanaya senden gitmek,nereye gideceğimi bilemeden...Benim yerim yurdum sen iken...
Uzunca bir mektup yazmayı dilerdim sana, dilde damakta güzel bir esinti bırakan tatlı tadında...Hangi insan bir vedayı bu kadar fazla uzatabilir ki ? Ya da ne çeşit bir veda öyle tatlı söylenir ki ? 'o çoktan gelip geçen gece ' bu gece, çok zor ortak olmak senin fikrine ama aşk değil mi bunun adı , biri gider aşktan biri kalır sessiz sakin ve kabullenişler içinde.Dediğin gibi bu gece gecikmiş bir gece ve bu belki de çok gecikmiş bir veda...
--
Aşkımın coşkusunu sana yansıttığında, senin de bana aynı coşku ile karşılık vereceğini hissediyorsam, Hayatının en anlamlı şeyi, NE ? diye sorduklarında tereddüt etmeden senin adını verebiliyorsam, Sen beni için vazgeçilmez olmuşsun demektir…!
*******************************************************************************************************
oysa ne çok istemiştim tutuşup seninle el ele
yürümeyi korkusuzca sonu bilinmeyen yolların gecesine
Ankara da bir gece belki de İzmir de ne farkeder ülkemde bir yerlerde işte
İhtilaller yaşamalıydık seninle iki ayrı yürek tek beden de
ve gecenin bir yarısı çorbacıda almalıydık soluğu
sen çalmalıydın sonra aşk şarkılarını ben fallar tutmalıydım rastgele
üsümüş nuraması yapıp sokulmalıydım sana usuldan sinsice
munzurluğa doymalıydım o sığınamadığım usul kollarında iyiden iyiye...
__Olmadı yapamadı(k)m başaramadı(k)m... Affet! Ben Affettim...__
Msn : orhozbek@hotmail.com
--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız: Google
Grupları "ÖYKÜSEL" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : {oykusel@googlegroups.com}
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin:
oykusel+unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için,
http://groups.google.com.tr/group/oykusel?hl=tr?hl=tr adresinde bu
grubu ziyaret edin