13 Ekim 2016 Perşembe

((slayt izle)) Merhameti Nezaketle Taçlandırmak

Selva Sönmez
İstanbul'un o tadına doyum olmaz manzaralarını en güzel seyredileceği,  güzel bir mekanlardan birindeyiz.

Yoros kalesi …. İstanbul'da Anadolukavağı sırtlarındaki Doğu Roma döneminden kalma bir kale bu… İki çocukla çıkarken, biraz zor oldu… Ancak zorlu tırmanma sonucunda İstanbul'un seyrine doyulmaz manzarası karşısında bir kez daha şükür makamını terennüm ediyoruz.

 İstanbul…. Dünya'nın en müstesna şehirlerinden… İstanbul, Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in ifadesi ile " Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale"

İşte tam da bu mısraların mücessem bir manzarasını seyre duyacağınız muhteşem bir mekan Yoros kalesi…

Yorucu yolculuk sonrası zirveye ulaştık. Zirvede gördüğümüz insan manzaraları ise birbirinden farklıydı. Dünyanın farklı ülkelerinden gele turistler, gördükleri enfes manzarayı bir de selfie çekerek kayda aldılar…

Tam bu esnada ailece hazırladığımız tost ekmeklerini çocuklara yemek ikram ederken, bir den kızımız Zeynep Lika'nın yanımıza gelen köpeğe ekmek vermeye çalıştığını gördük…

Önce itiraf etmeliyim ki çocuklukyıllarımda korkulu farklı anılarım olan köpeklere olan çekincem, beni biraz ürküttü..

Çocukluk yaralarımıza en iyi deva, yine çocuk yüreklerden geliyor…

Yeter ki biz o derin gönüllerin merhamet denizine bırakalım yüreklerimizi…

Kızımızın uyarısına dikkat verince, köpeğin aç olduğunu farkettik. Ve elimizden geldiğince ekmeğimizi paylaştık…

Meğer o esnada yabancı turist bir çift bizi izliyormuş. Bayan turist hemen rahat tavırları ile eşinden ekmeğin üzerine sürmek için fındık kreması istedi. Büyük bir itina ile güzelce sürdükten sonra yavaşça eğildi ve nazikçe ekmeği ikram etti.

Köpek şaşırdı. Zira belli ki fındık kreması alışkın olmadığı bir kokudaydı. Bir müddet tereddüt ettikten sonra köpek afiyetle yedi. Sonrasında turist bayan,elleri ile su şişesinin kapağından köpeği su vermeye çabaladı, lakin olmuyordu. Biz de hemen yanımızda bulunan kağıt bardaktan verdik, teşekkür etti ve bu şekilde elinde bardak köpeğe su  içirdi.

Ve ben bu ibretlik hadiseden hangi dersi gönül heybemize katacağımızı eşimle tefekkür ederken, zihnime şu hadis-i seriler düştü.

"Yolda gitmekte olan birisinin susuzluğu artar. Hemen bir kuyuya inip suyundan içer. Kuyudan çıkınca susuzluktan dilini çıkarıp soluyan ve rutubetli toprak yalayan bir köpekle karşılaşır. Adam kendi kendine: "Bu hayvan da benim gibi susamış." deyip kuyuya tekrar iner. Ayakkabısına su doldurur ve ağzıyla tutarak yukarıya çıkar, köpeği sular. İşte Allah bu kulunu övmüş ve günahlarını bağışlamıştır."

Bunun üzerine sahabîler: "Hayvanları sulamakla bize de sevap var mıdır?" diye sordular. Resulullah (Aleyhissalatu Vesselam): "Yaşamakta olan her canlıyı sulamakta sevap vardır." buyurmuştur. (Müslim, Birr ve Sıla, 23; Tirmizi, Birr, 16.)

Aslında burada vurgusunu yapmak istediğim, o gün ailece konuştuğumuz, yaşadığımız hadisenin bize verdiği ana fikir, 'merhametin nasıl da cihan şumül' bir kavram olduğu… Merhamet ile ısınan yüreklerin aynı dili konuştuğu ve merhamet ile nice kapıların nasıl açılabildiği idi.

Hayatın hızlı akışı bazen bizi hadiseler karşısında sağır ve göremez yapabiliyor maalesef.. Haz ve hız çağının bizden aldığı en önemli haslettir, teenni…

Ve biz, çocuk yüreklere ne kadar kulak verir, onların o koca yüreklerine sığınırsak, duyabilirsek söylemek istediklerini, o nisbette yaklaşabiliyoruz merhamet denizinin kıyılarına.. Kıyı diyorum, zira yüreklerimizi merhamet denizine salıvermek, ancak çocuk masumiyetinin derinliğine yaklaşabilmekle mümkün sanıyorum.

Evet, dilsiz hayvanların haklarını, dinimizin bu konudaki uyarılarını biliyoruz. Ancak bunun yanında kışın yemek bulmakta zorlanan bu canlılar için neler yapıyoruz? Ya da yazın susuz kalanlar için.

Daha ötesi, onlara 'Yaradılanı, Yaradan'dan Ötürü Sevmek' düsturu ile nasıl nezaket ve şefkat ile yaklaşabiliyoruz.

Demem o ki bizler hangi seçeneği tercih ediyoruz?

Ekmeği verirken, önüne bırakıp, hemen uzaklaşmak mı? Yoksa ekmeğin üzerine bir de fındık kreması sürüp, devamında su vererek o canlının merhametle karnını doyurmak mı?

Hasılı kelam, merhametimizi nezaketle taçlandırabiliyor muyuz?


--
Salih ARIKAN
Skaype: saliharikan2
Tel: 0506 514 96 93
Face: saliharikan4

beyazay izmir çalışmalarımız

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "pınarslayt" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için pnarslayt+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.