TERÖRÜN SEBEPLERİNDE BİR TAKIM HAKLILIKLAR BULUNMAKLA…
Çok ince bir konu! Dikenli yolda yürümek! Ateşle dans. Veya ölümle vals! İsmine her ne derseniz deyin. Sapkınlıklar ve uçurumda yol alanlar. Yarına umut karışık bakıp da yarını olmayanlar.
Terör iç mihrak olsun dış mihrak olsun. İster eğitim ister ise de alt yapı. Tüm bu eksenler veya bunların da dâhilinde nefret yani haksızlıklar yani haksızlık olduğunu sanılan uygulamalar karşısında çıkmamakta mıdır?
Ben terörü meşrulaştırmak veya terörü savunmak niyetinde değilim. Bu tabi ki olacak iş değil. Şu halde Nirvana Yoluna daldığımızı düşünüp nefretin temellerine fiyakayı çok çizmeden inmeye çalışalım.
Terör eşittir veya denktir veya içerisinde veya tanımında mutlaka nefretin bulunması gereken bir temel taş değil midir?
Aşiret Egemenleri Ağalar babalar kodamanlar Cemaatler ve belki de Tarikatlar. Kim bilir. Atanmışlar seçilmişler.
Başında her ne kadar belirtmemiş olsam da herhangi bir terörden veya onların birlikte hareket kabiliyeti bulduğu örgütlerden bahsetmemekteyim. Benim odak noktam nefrettir. Nefretin oluşmasına meydan veren haksızlıklar veya uygulamaya maruz bırakılanın haklı bir uygulama olmasına rağmen yapılanın haksızlık olduğunu düşünmesi.
Başıboş bırakılmışız. Bir o yana bir bu yana sallanıp durmaktayız. Dünyanın hangi Adliyesi ben doğruyum. Yanılmam diyebilir. Dünyanın hangi Cezaevi ben hep iyiyim hep erdemim diyebilir. Dünyanın hangi Polisi hangi Memuru hangi siyasetçisi hangi diplomatı hangi zengini hangi tüccarı ben her zaman doğruydum diyebilir.
Birinin yanlışlığı diğerinin yanlışına diğerinin cevabı bir diğer Haksızlıklara ve temel olan toplumun bozulmasına müsaade etmektedir.
Bir düşünün hayal edin bir mahalle suç batağı. Uyuşturucuya gömülmüş. Üç beş gün değil üç beş yıl değil belki on yıllar boyunca uyuşturucu batağı altında. Hırsızlık kapkaç ve diğer suçlar. Önlemek için ne yapılmış? Ne? Baskın mı? Tutuklamamı? Rüşvet mi? Göz yummamı? Görmezlikten gelme yani yok saymak…
Sebep ve neden? Şimdi adı her ne olursa olsun ister örgütlü olsun ister ise de örgütsüz kaç cana kaç mala mal olmuş önemsiz. Arabası bilmediği biri tarafından çizilen adamım artık eski adam olmadığı gibi.
Yani toplumda yer almış bulunan nefret sebeplerinin ortadan kaldırılması gerekmektedir. Toplumla savaşmak yerine toplumu yenilemek tazelemek yani kışkırtma yani kavgacı siyasete devam edilmesi yerine yapıcı onarıcı siyasete dönülmesi gerekmekteyken de devamında kusursuz Adliye yani Yargı kusursuz Cezaevi kusursuz Mahalle…
Dünya da nefret hüküm sürmektedir. Nefret yüreklerde gizlidir. Gözlerden bazı bazen okunabilir. Bazı zaman da ruhun çıplaklığında dahi görünemez haldedir. Nefret ortadan sebepleri ile birlikte ortadan ancak ve ancak bana ne dememek suretiyle sahiplenerek ilgilenerek inceleyerek her sabah kalkarken hizmet aşkını her akşam gene yatarken hizmet aşkını yüreğinde duymakla mümkün olacaktır. Mersin İçel Burak Canlı
NOT: Nefret dolusunuz. İçiniz de barındırdığınız nefret gerçekte ister ona ister buna yönelmiş olsun. Konu ABD olsun konu İsrail olsun konu Kürt konu Alevi olsun konu o veya konu bu olsun. Fark göstermez. Nefret yeni nefretlere yeni nefretler de yeni terörlere devam! Devam! Devam…
--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
kaliteli slayt grubu
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin