01 Haziran 2011 16:00
Yapay Ülke Sınırı Ne Anlama Gelir?
Bülent ESİNOĞLU
Sanki konuşacak başka konu yokmuş gibi, Türkiye’nin Dışişleri Bakanı olacak kişinin, Amerika’da New York Times’e yaptığı şu konuşmasına bakar mısınız. “Türkiye’nin sınırlarının hiç biri doğal değil, hemen hemen tamamı yapaydır.”
Hangi bağlamda söylenirse söylensin, kendi sınırlarımızı kendimiz tartışmaya açamayız. Kendi sınırlarımızı daraltmak anlamında da, genişletmek anlamında da böyle bir tartışma başlatamayız.
Dikkatli olmayan gözlerden kaçmış olabilir. Son zamanlarda, Bölücü Kürtlerin Kandil’deki başı da suni sınırlardan dem vuruyor. Türkiye ile Irak arsındaki sınırı yapay sınır olarak tanımlıyorlar.
Anlaşılan o ki; Hükümet ile Kandil arsında yapılan görüşmelerde, Irak ile Türkiye arasındaki sınırların konuşulduğu ve tarafların, bu konuyu, yavaş yavaş dillendirme kararını aldıkları ortaya çıkıyor.
Böylece Türk halkına yeni bir husus daha hazmettirilecek.
Nedense bu türlü hazım konuları, bizden yetkililerin Amerika’ya gitmesinden ve oralarda bazı görüşmeler yapılmasından sonraya rastlıyor.
2007 Yılında, AB ile yapılan görüşmeler sırasında da gene bizim sınırlarımız gündeme gelmişti. Ve denmişti ki, Türkiye komşuları ile “tartışmalı sınırlarını” anlaşmalarla belirleyecektir.
Batı emperyalizmi hala bizim sınırlarımızı tanımıyor.
Bakan da sınırlarımız yapaydır diyerek, tartışmaya katılıyor.
Amerika Davutoğlu’na yeni Osmanlı kurduracak ya, Irak’ın kuzeyinde kurulmuş kukla devleti bize kabul ettirmek için, önce büyütecekler, Kukla devletin kabulünden sonra küçültecekler. Küçülürken güneydoğuda gitmiş olacak.
Batının, Türkiye’yi Türkiye eli ile bölme planının işlemesi için, sınırın yapay olduğunun telaffuz edilesi aşamasına gelinmiştir.
NATO’nun da, 2010 yılında bölgeye çağırılmasının altında da bu “yapay sınır” anlayışı var.
Atatürk ile ilgisi olmayan Davutoğlu için; Misak-ı Milli Sınırları diye bir şey yok. Yapay Sınırlar var.
Bakanın yapay sınırlar sözcüğünün arkasında, Irak ile sınırların kaldırılması hususunun, şu sıralarda kapalı kapılar arkasında görüşüldüğü anlaşılmaktadır.
Yoksa durup dururken yapay sınırlardan söz edilmesinin bir manası olabilir mi?
Amerika’nın Türkiye’ye bir havuç uzatma döneminde olduğumuz düşünülebilir.
Konunun Suriye olduğu yaşananlardan bilinmektedir. Suriyeli muhaliflere Falez Otellde yardım ve yataklık ettiğimize göre.
Esad’ın bitirilmesi demek, İsrail’in büyütülmesi demektir.
NATO (aslında Türkiye) Suriye’ye girerse, Amerika adına bir sorun Türkiye tarafından hal olunmuş demektir.
Tabi Büyük Ortadoğu Projesine eşbaşkanlık yapmak, Amerika adına işler yapmayı gerektirir.
1.6.2011, bulentesinoglu@gmail.com
--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
kaliteli slayt grubu
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
