Bülent Esinoğlu <bulentesinoglu@gmail.com>
26 Haziran 2011 00:30
Her İdeolojinin Bir Bedeli Vardır
Bülent ESİNOĞLU
Her düşüncenin bir ideolojik temeli olduğu gibi, ideolojinin ürünü
olan düşünceye sahip olanlarında ödeyeceği bir bedel vardır.
Patronunuz hakkında iyi düşünmüyorsanız, onun sizi sömürdüğünü
düşünüyorsanız, patronunuz bu düşüncenizi öğrenmesi halinde, bedeli
işinizden olmanızdır. Sendikanızdan olmanızdır. Aç kalmanızdır.
Patron da kendi ideolojisinin bedelini öder.
Patron haksızlıklarını sürdürmek için etrafında beslemek durumunda
olduğu mafyaya, siyasi çakallara, kendinden güçlü patronlara ödemek
durumunda olduğu bedeller vardır.
Bu düşüncemizi dünya ölçeğine taşırsak, Amerika'nın içinde bulunduğu
durum daha bir anlam kazanır.
Amerika'nın kendi söylemi ile söylersek, "hür dünyanın güvenliğinden
ve demokrasisinden" sorumlu olduğunu söyler.
Bizim dilimiz ile söylersek, "sömürünün sürdürülebilirliğini güven
altında tutması" gerektiğini söylemektedir. Sömürüyü
kurumsallaştırmak, sürdürülebilir kılmanın bir bedeli vardır.
İşte Amerikan ideolojisinin bedeli de budur.
Kriz nedeniyle, şimdilerde, Batı dünyasında bu bedelin ödenmesinde,
anlaşmazlıklar ortaya çıkmaya başlamıştır.
Amerika'nın kurduğu sömürü düzeninden yaralanan Avrupa bu bedeli
ödememektedir. Ya da az ödemektedir.
Şöyle ki, Amerika gayri safi milli hâsılasının %6'sını savunma (
aslında saldırı) bütçesine ayırmaktadır. Avrupa'nın zengin ülkeleri
ise, gayri safi milli hâsılalarının sadece %2 sini ayırmaktadırlar.
Avrupa ülkelerinin sosyal güvenliğe ayırdığı bütçe Amerika'nın
ayırdığından fazladır.
Amerikan basınında, Amerika'nın artık Belçika, İtalya, Almanya ve
Türkiye'ye verdiği atom bombaları için yaptığı harcamaları kesmesini,
istemektedirler. Max Boot, Joshua Holland gibi ünlü ekonomi yazarları
böyle yazmaktadır.
Herkes kendi ideolojinin bedelini ödesin denmektedir.
Dün (25.6.2011) Amerikan Senatosu, Libya Savaşına ödenek ayırıp
ayırmamayı, Libya Savaşına izin verip vermemeyi tartışırken "bedel
meselesini" masaya koymuşlardır.
Amerika 14 Trilyon Dolar borcunu ödeyebilmesi için her yıl yüz Milyar
Dolar tasarruf yapması gerekiyor.
Suriye'ye savaş açmasının bedelini ödeyemeyen Batı, mali bedelini
Suudi Arabistan ve Kuveyt'e askeri bedelini de Türkiye'ye yıkmayı
hedeflemiştir.
Bu bedeli Türk milletine ödetmek yerine, Amerika sayesinde Irak'tan
enerji işi alan patronlara ödetmezler?
Suriye'ye asker çıkarmanın bedelini niye Türk milleti malı ve canı ile ödesin?
Çünkü "eşbaşkan mal dağıtıyor".
Başaramayacaklar.
26.6.2011, bulentesinoglu@gmail.com
26 Haziran 2011 00:30
Her İdeolojinin Bir Bedeli Vardır
Bülent ESİNOĞLU
Her düşüncenin bir ideolojik temeli olduğu gibi, ideolojinin ürünü
olan düşünceye sahip olanlarında ödeyeceği bir bedel vardır.
Patronunuz hakkında iyi düşünmüyorsanız, onun sizi sömürdüğünü
düşünüyorsanız, patronunuz bu düşüncenizi öğrenmesi halinde, bedeli
işinizden olmanızdır. Sendikanızdan olmanızdır. Aç kalmanızdır.
Patron da kendi ideolojisinin bedelini öder.
Patron haksızlıklarını sürdürmek için etrafında beslemek durumunda
olduğu mafyaya, siyasi çakallara, kendinden güçlü patronlara ödemek
durumunda olduğu bedeller vardır.
Bu düşüncemizi dünya ölçeğine taşırsak, Amerika'nın içinde bulunduğu
durum daha bir anlam kazanır.
Amerika'nın kendi söylemi ile söylersek, "hür dünyanın güvenliğinden
ve demokrasisinden" sorumlu olduğunu söyler.
Bizim dilimiz ile söylersek, "sömürünün sürdürülebilirliğini güven
altında tutması" gerektiğini söylemektedir. Sömürüyü
kurumsallaştırmak, sürdürülebilir kılmanın bir bedeli vardır.
İşte Amerikan ideolojisinin bedeli de budur.
Kriz nedeniyle, şimdilerde, Batı dünyasında bu bedelin ödenmesinde,
anlaşmazlıklar ortaya çıkmaya başlamıştır.
Amerika'nın kurduğu sömürü düzeninden yaralanan Avrupa bu bedeli
ödememektedir. Ya da az ödemektedir.
Şöyle ki, Amerika gayri safi milli hâsılasının %6'sını savunma (
aslında saldırı) bütçesine ayırmaktadır. Avrupa'nın zengin ülkeleri
ise, gayri safi milli hâsılalarının sadece %2 sini ayırmaktadırlar.
Avrupa ülkelerinin sosyal güvenliğe ayırdığı bütçe Amerika'nın
ayırdığından fazladır.
Amerikan basınında, Amerika'nın artık Belçika, İtalya, Almanya ve
Türkiye'ye verdiği atom bombaları için yaptığı harcamaları kesmesini,
istemektedirler. Max Boot, Joshua Holland gibi ünlü ekonomi yazarları
böyle yazmaktadır.
Herkes kendi ideolojinin bedelini ödesin denmektedir.
Dün (25.6.2011) Amerikan Senatosu, Libya Savaşına ödenek ayırıp
ayırmamayı, Libya Savaşına izin verip vermemeyi tartışırken "bedel
meselesini" masaya koymuşlardır.
Amerika 14 Trilyon Dolar borcunu ödeyebilmesi için her yıl yüz Milyar
Dolar tasarruf yapması gerekiyor.
Suriye'ye savaş açmasının bedelini ödeyemeyen Batı, mali bedelini
Suudi Arabistan ve Kuveyt'e askeri bedelini de Türkiye'ye yıkmayı
hedeflemiştir.
Bu bedeli Türk milletine ödetmek yerine, Amerika sayesinde Irak'tan
enerji işi alan patronlara ödetmezler?
Suriye'ye asker çıkarmanın bedelini niye Türk milleti malı ve canı ile ödesin?
Çünkü "eşbaşkan mal dağıtıyor".
Başaramayacaklar.
26.6.2011, bulentesinoglu@gmail.com
--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
kaliteli slayt grubu
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
