24 Haziran 2011 07:28
BU VATANI HİÇ SEVMEDİLER
Bu güzel ülkenin tüm nimetlerinden yararlandılar, ekmeğini yediler suyunu içtiler, havasını soludular.
Hep aldılar, doymadılar, her fırsatta ihanet ettiler. Milletvekili, Bakan oldular. Oturdukları koltukları kendi çıkarları için kullanmaktan utanmadılar. Bölgedeki Devlet ihalelerini hep bunlar aldılar, devlet teşviklerini kendi yakınlarına verdirdiler. Devlet İş Makinesi gönderdi, yaktılar. Baraj yapılmak istendi yıktılar. Doktor, Mühendis, Öğretmen, İmam gönderildi öldürdüler. Yeri geldi “Toprak Ağası” oldular, yeri geldi “Aşiret Reisi” oldular, yeri geldi “Şıh” oldular, ama hep sömürdüler, hep aldılar. Hem de kendi insanlarımızı, Kürt kökenli kardeşlerimizi yıllarca sömürdüler. Onların yoksulluklarından yararlanıp gencecik çocukları dağa, terör örgütü emrine, yani ölüme gönderdiler. Kendi çocuklarımızı birbirine kırdırdılar. Kadını köle gibi kullandılar.
Ağızlarına bir kere olsun “Toprak Reformu” , “Kadın Hakları” , “Bölgenin Kalkınması” , “Yatırım” gibi kelimeleri almadılar.
Uyuşturucu- İnsan ve Organ kaçakçılığından elde ettikleri milyarlarca doları ABD ve İsviçre’de sakladılar. Çoğu çok zengin oldular ama bu ülkenin güzel bir yöresi olan Güneydoğu Bölgesine Allah rızası için bir çeşme bile yaptırmadılar.
Türkiye’nin tüm değerlerine, Devletimizin kurucusu Atatürk’e, Türk Yargısına, Türk Ordusuna ve güvenlik güçlerine hakaret ettiler, ama Barzani’nin önünde diz çöktüler !...
Şimdi; Türkiye’yi karıştırmak, kaos yaratmak, dış güçlerce beraberce hazırladıkları senaryoyu uygulamaya koymak için yeni oyunlar peşindeler.
Oyunun Adı; Demokrat Hatip Dicle’nin Düşüşü !..
Senarist Jön ; Sırrı Süreyya Önder
Danışman Provokatörler; Eski MİT Ajanı Ertuğrul Kürkçü ve Eski Refah Partili Altan Tan.
Bölücü-Kürtçü hareketin ve PKK’nın adamı Hatip Dicle için;
*Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Hatip Dicle’nin mahkumiyet kararını
19 Şubat 2009 da veriyor.
*Yargıtay 9. Ceza Dairesinin bu kararı onadığı tarih ise 22 Mart 2011.
*Hatip Dicle’nin Avukatlarının adaylık müracaatı yaptıkları tarih, 11 Nisan 2011. Yani mahkumiyet kararının kesinleştiğini öğrendikten tam tamına 20 gün sonra.
İşte senaryo budur. Seçilme hakkının olmadığını bilerek aday olacaksın. Yüksek Seçim Kurulunu atlatmaya çalışacaksın. Başaramayınca “Milli İrade” deyip, Türkiye’yi karıştıracaksın.
Adına “Blok” dedikleri kurul toplanacak ve seçilen 35 Milletvekili TBMM’yi “Boykot” kararı alacak. Önümüzdeki günlerde saldırılar, mayınlamalar, ölümler yaşayacağız.
Bu kişiler, bırakın “Milli İradeyi” kendi iradelerinin bile sahibi değildirler. Onlara bu kararı almaları söylendi, aldılar. Yarın, AKP Hükümeti ile yaptığı pazarlığa göre, Öcalan bunlara, “doğru meclise, marş marş” diye bir emir verdimi hepsi koşarak meclise giderler. Denemesi bedava. Bunlardan biri çıksın ve
“Beni Öcalan’ın emri bağlamaz, be onu dinlemem” desin, gelsin onu TBMM’ye ben sırtımda taşıyarak götüreceğim… Diyemezler. Öcalan bunlara “üç gün tuvalete gitmeyeceksiniz” diye emir verse, altlarına yaparlar ama tuvalete gidemezler. Çünkü işin sonunda çocuklarıyla birlikte infaz vardır!...
Yazıyı bağlarken CHP Milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal’ın tahliyelerinin ilgili mahkeme tarafından 2 ye 1 oy çokluğuyla reddedildiğini öğrendik..
Dışişleri eski Bakanlarımızdan Sayın Kamran İnan’ın bir sözünü hiç unutmam; “Bu topraklar kadar hain yetiştirmekte verimli bir kara parçası yeryüzünde yoktur. Bizim coğrafyamızın haini boldur” demişti.
Ne kadar doğru söylemiş. Öcalan emreder kalkarlar, öldürürler, yakarlar, yıkarlar. Cemaat emreder tuzak kururlar, tutarlar, bırakmazlar… 40 bin insanımızın canını alan PKK Terör örgütünün militanı, Türk Polisini tokatlayan Sebahat Tuncel milletvekili olunca serbest bırakılır, dünyanın hürmet ettiği bilim adamı Haberal, gazeteci fikir adamı Balbay milletvekili seçilirler, tutuklulukları devam eder. Niçin, çünkü onların en büyük suçları hain olmamalarıdır!...
Tüm bunlar yaşanırken, Türk seçmeninin her 2 kişisinden 1 inin oyunu alan Başbakan Erdoğan nerede, bilen var mı? Bu olaylardan onun hiç haberi olmadı değil mi?
Ne kadar demokrat ve ileri demokrat bir Başbakanımız var. Artık ona (2’nin 1’i) de yetmez. (3’ün 2’sini) o alsın, (3’ün 1’i) de bu vatanı sözümona seven ama korkudan sesini çıkaramayan ve görevini yapmayanlara kalsın. Çok bile…
Sağlık ve başarı dileklerimle 24 Haziran 2011
RİFAT SERDAROĞLU
rifatserdaroglu@gmail.com
twitter.com/rifatserdaroglu
0 532 211 00 11
--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
kaliteli slayt grubu
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
