24 Ağustos 2010 Salı

((slayt izle)) Sayın Mehmet Bedri Gültekin'in 23 Ağustos 2010 tarihli yazısı: Hanefi Avcı'nın feryadı



23 Ağustos 2010

 

 

Olmak ya da Olmamak

                                   Mehmet Bedri Gültekin

 

 

Hanefi Avcı’nın feryadı

 

 

            Normal olarak bugün, daha önce dört bölüm olarak yayınladığım, Ertuğrul Özkök ve Fatih Altaylı’nın Kürt sorununda çözüm adına ileri sürdükleri “federasyon” önerisi üzerine olan yazıma devam edecektim. Bu konuda en az dört yazı daha yazmayı düşünüyorum. Çünkü konu son derece önemlidir. Önümüzdeki aylarda artan bir yoğunlukla gündemimizi işgal edeceği kesindir.

Ama 20 Ağustos tarihinde Milliyet ve Vatan gazetelerinde; Emniyet Eski İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı ve bugünün Eskişehir Emniyet Müdürü Sayın Hanefi Avcı ile, piyasaya çıkan kitabı üzerine yapılan söyleşiyi okuyunca “federasyon” yazılarına ara vermeyi ve Sayın Avcı’nın söyledikleri üzerine yazmaya karar verdim.

Hanefi Avcı’nın kitabında yazdıkları, bir Cumhuriyet bürokratının feryadıdır. Cumhuriyetin asıl sahibi millete, nasıl bir felaketle yüzyüze olduğumuz, adeta çığlık atarak verilen bir alarm mahiyetindedir.

Okuyucunun öncelikle Hanefi Avcı’nın, Agora yayınlarından çıkan söz konusu kitabını (Haliç’te Yaşayan Simonlar, Dün Devlet Bugün Cemaat) alıp okumalarını salık veririz.

 

TARİHİ BELGE, TARİHİ TAVIR

Bu kitap bir tarihi belgedir. Yazarı herhangi bir “araştırmacı yazar” değil, bir dönem Emniyet İstihbaratının en başında bulunan bir isimdir. Yani bahsettiği olgu ve gelişmelerin doğrudan tanığıdır.

F Tipi Gladyo’nun devleti ele geçirme yolunda kat ettiği mesafe, bu amaçla gerçekleştirilen operasyonlar, sahnelenen tertipler; bu konuda bugüne kadar çok şeyler yazıldı.

Doğu Perinçek ve diğer İşçi Partililer Silivri’deki yargılamada yaptıkları savunmada bu konuyu geniş olarak işlediler. Doğu Perinçek son olarak yayınlanan “Gladyo ve Ergenekon” kitabında bu konuyu geniş olarak işlemiştir.

Doğu Perinçek’in ömrü Gladyo ile mücadeleyle geçmiştir. Dolayısı ile Perinçek’in gözlemleri, karşıdan yapılan ve Gladyonun saldırılarının hedefi olan bir adamın tespitleridir.

Hanefi Avcı ise, Gladyo’nun ele geçirmeye çalıştığı devlet mekanizmasının en sorumlu mevkilerinde bulunmuştur. Gladyo’nun görevlileri ile yan yana bulunmuştur. Onları, hemen yanıbaşlarında, içerden gözlemleme olanağına sahip olmuştur.

Onun için şu tespitler son derece önemlidir: “Son zamanlarda gündemi meşgul eden tüm iddiaları yayan cemaattir, onlardan bilgi alan da, onlar adına konuşan da cemaatin adamlarıdır. Tarafsız basın mensubu, devletin polisi, savcı numarasını artık kimse yutmasın. Bu işler emniyet ya da hukuk adına yapılmıyor, cemaatin plan ve programı çerçevesinde cemaatin talimatı ile gerçekleştiriliyor.”

Hanifi Avcı, lafı eğip bükmeden, olayı olanca çıplaklığı ile anlatıyor.

 

ÖNEMLİ KONU BAŞLIKLARI

            Milliyet ve Vatan gazetelerinin haberinden, Hanifi Avcı’nın kitabında şu önemli konularda görüş belirttiği anlaşılıyor:

            “Danıştay saldırısı hiçbir ciddi kanıta dayanmadan Ergenekon’a bağlandı.”

            “Baykal’a kaset komplosunu yapabilecek tek güç, Emniyet içinde örgütlü olan cemaattir. Sadece Baykal ile ilgili değil, çok sayıda devlet görevlisi, siyasetçi ve asker ile ilgili olarak benzer kasetler hazırlanmıştır.”

            “Van Rektörü Yücel Aşkın hakkındaki dava ve Şemdinli davası, cemaatin adli sistemi kullandığı ilk operasyondu.”

            “Şu açık olarak görülmektedir ki Ordu başta olmak üzere çeşitli kurumlarda cemaatin gizli adamları var, ele geçirilen belgeler çeşitli yerlere yerleştirilip aramalarda ele geçirildiği süsü veriliyor, kimi zaman sahte belge üretiliyor.”

            “İstihbarat Daire Başkanlığında arama yapılsa, cemaatin kendine ait özel dinleme ve izleme aletleri bulunacaktır.”

            “Özel yetkili mahkemelere son 6-7 yıl içinde atanan hakim ve savcılar ,emsali hakim ve savcılarla değiştirilmelidir.. Bu sağlanmadan cemaate muhalif hiç kimsenin özgürlüğü ve hayatı güvencede olamaz.”

            “Cemaatin yönlendirdiği soruşturmalar tarafsız savcılar tarafından tahkik edilmeli, iftira eden polis, savcı ve hakimler yargılanmalı, kurdukları tuzakların, uydurulan delillerin hesabını vermeleri sağlanmalıdır.”

 

YOLUN SONU

            Eğer bu ülkede Cumhuriyet savcıları kalmışsa, bu kitap üzerine derhal harekete geçmelidirler.

            F Tipi savcılar, imzasız ihbar mektuplarına dayanarak ve hiçbir kanıta dayanmadan insanları gözaltına alıyor, tutukluyorlar.

            Burada ise bırakalım imzasız e postaları, altında bu ülkenin eski İstihbarat Daire Başkanı ve Emniyet Müdürünün imzası olan koca bir kitap var.

            Kanıtsız hiçbir iddia yok.

            İllegal bir terör örgütü isim isim ve eylemleri ile gözler önüne seriliyor.

            Şimdi görev; Hanifi Avcı gibi ülkesine ve halkına karşı sorumluluğunun gereğini cesaretle yapacak Cumhuriyet Savcılarında.

            Ama artık şunu söyleyebiliriz:

            F Tipi Gladyo ve AKP iktidarı açısından yolun sonu görünmüştür.

            Hiçbir komplo, hiçbir saldırı onları kurtaramayacaktır.

            İşledikleri bütün suçların, yaptıkları bütün kanunsuzlukların hesabını verecekleri günler yakındır.

                                                                                                          mbgultekin@ip.org.tr

 


--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin