2 Ocak 2010 Cumartesi

{oykusel@googlegroups.com} Gel…

Gel…
Otur yanıma..
Söyleşelim gündüzlerce..
Tüketelim biriktirdiğimiz ne varsa...
Karla karışık hüzün yağıyor bu memlekete..
Şemsiyelerimizi açalım diyeceğim...
Sen kızacaksın bana biliyorum..
Bereketlensin istiyorsun muhabbet dilimizde..
Yere düşen her damlada bizde güzel bir anımızı yaşayalım istiyorsun..
O halde gel…
Sen yanımda olmayınca hüznüm eşlik etmiyor geceme..
Beni yağan karla birlikte baş başa bırakıyor penceremin kenarında…

Sen gel...
Yasaklanan bir şehrin,gözlerimde bıraktığı yangınları anlatacağım..
Sahilin gel gitlerinde,sana uzayan çırpınışlarımı anlatacağım..
Sandal kiralayacağım cebimde ki son para ile..
Sahil de ne kadar "git" varsa peşimden gelecek misafir edasıyla..

Sen bakamazken gözlerime,gördüklerimi yüreğime yazıyordum..
Ben anlatana kadar sen anlarsın yüreğimi..

Hayır !
Ağlamadım...
"Üzülmeni hissetmek" dönülmez yollara benziyor..
Hiç ummadığın anda yolun tükenmesi gibi..
Dönüş biletinin yakılması gibi..
Geldiğim de duyamayacağın ayak izlerim gibi..
Beni baş başa bırakıyor seninle…

Yolunu şaşıran sormaktan utanan kaç beden tanırsın?
Yüreğine emanet ettim ayaklarımı,ellerimi rüzgara savurdum..
Tozlu kıvrımların işaretleri yol gösteriyor..
Oysa gözlerimi,senin gelişine ayarlamıştım..

Gel ile başlayan cümlelerde özne olmak yakışıyor..
Yüreğime yanaşıyor,gizli yada açık..
Parsellenmiş sayfalarda kendime ve sana paragraflar yazıyorum..
Kısa ama anlamlı..
Kısa ama yaşanılası..
Kısa ama çok kısa …..

Ismarlama durumların da hep benden önce duyulurdu sesin..
Sesin gülümsemeyle iç içe ,içime işlerdi..
"Tek taraflı", yankısı sana ulaşacak çığlıklar ısmarlıyorum..
İşleyecek bir yürek arıyorum..
Seni arıyorum …

Gelirsen...
Bende ki bütün alışkanlıklarımı bavuluma kitleyeceğim..
Takvim kağıdına adını yazacağım,sonra lakabını..
Yüzüme hayran hayran bakan resmini hayran olduğun kitabımın arasına bırakacağım..
Aynalar da kendime bir yüz arayacağım..
Azad edeceğim gam kuşlarını,kafeslerimi yakacağım.

Gelmezsen...– ki takvimin son yaprağındayım-..
En sevdiğim kazağımı bile yanıma almayacağım..
Aynalara küsen yüzümden özür dileyeceğim..
Hayranlığımı harcayan kitabımı yakacağım..
Kafeslerimi eski bir eskiciye verip kuşlarıma iyi bakmasını söyleyeceğim..

Gelmedin...–ki şehir yalnızlığımı kovmaya hazırlanıyor-..
Tükeniyorum...Bilmiyorsun...
Haykırıyorum...Duymuyorsun...
Dönüş yok!...Biliyorsun...

Hangi kısa paragrafa yakışır "mutlu bir son…"
Sana Gel diye yakarışımdı,son olsun bu,"son.."
Hadi yalnızlığım!
Ellerime kon...


--


Aşkımın coşkusunu sana yansıttığında, senin de bana aynı coşku ile karşılık vereceğini hissediyorsam, Hayatının en anlamlı şeyi, NE ? diye sorduklarında tereddüt etmeden senin adını verebiliyorsam, Sen beni için vazgeçilmez olmuşsun demektir…!

********************************************************************************​***********************

oysa ne çok istemiştim tutuşup seninle el ele
yürümeyi korkusuzca sonu bilinmeyen yolların gecesine
Ankara da bir gece belki de İzmir de ne farkeder ülkemde bir yerlerde işte

İhtilaller yaşamalıydık seninle iki ayrı yürek tek beden de
ve gecenin bir yarısı çorbacıda almalıydık soluğu
sen çalmalıydın sonra aşk şarkılarını ben fallar tutmalıydım rastgele
üsümüş nuraması yapıp sokulmalıydım sana usuldan sinsice
munzurluğa doymalıydım o sığınamadığım usul kollarında iyiden iyiye...

__Olmadı yapamadı(k)m başaramadı(k)m... Affet! Ben Affettim...__

Msn : orhozbek@hotmail.com

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız: Google
Grupları "ÖYKÜSEL" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : {oykusel@googlegroups.com}
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin:
oykusel+unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için,
http://groups.google.com.tr/group/oykusel?hl=tr?hl=tr adresinde bu
grubu ziyaret edin