Mehmet Bedri Gültekin
Büyük Arap Milleti
Arap Birliği’ne üye 22 ülkenin büyük çoğunluğu, Suudi Arabistan ve Körfez emirlikleri başta olmak üzere, Haçlı emperyalizminin Libya’ya yönelik saldırısını desteklediler.
Yani düşmanla işbirliği yaptılar ve kardeşlerini arkadan bıçakladılar.
Şimdi aynı Arap Birliği ülkeleri (Irak, Yemen, Lübnan ve Cezayir hariç) bu sefer de, Amerika’nın işaret parmağına bakarak bir başka kardeşlerini, Suriye’yi hedef aldılar.
Önce Suriye’nin Birlik üyeliğine son verdiler.
Daha sonra bir dizi yaptırım kararı aldılar.
Şimdi Batı emperyalizmini memnun etmek için, Suriye’deki kardeşlerini bıçaklamakla meşguller. Yaptırımları ağrılaştıracaklar. Çapulcu çetelerini silahlandırıp iç savaş çıkarmak için ortalığa salacaklar, salıyorlar.
Bir millet için yüz kızartıcı, utanç verici bir tablo söz konusudur.
En ilkelinden en gelişmişine kadar dünyanın bütün toplumları, düşmanla işbirliği yaparak kardeşini arkadan hançerleyeni lanetler. Bunları kendi içinde barındırmaz, mutlaka cezalandırır.
Bunu yapamayan toplum veya bugün için söylersek millet; varlığını sürdürebilme yeteneğini kaybetmiş demektir.
Tarih boyunca da hep böyle oldu.
HAÇLI’YA DİRENİŞ
Arap dünyası bin yıl önce Haçlı saldırılarının hedefi oldu. Tam iki yüzyıl boyunca Haçlı Orduları Ön Asya’ya aktı.
Bölge zaman zaman Haçlı ordularının kurduğu krallıklarının yönetimine geçti.
Ama tarih, Arapların bu dönemde Haçlı işbirliği yaparak kardeşlerini vurduğunu yazmıyor.
20. yüzyılın başında ise Batı emperyalizmi, Arap Dünyasını sömürgeleştirmek için geldi.
Tarih Sudan’da Mehdi isyanını, Libya’da Ömer Muhtar’ın direnişini yazıyor. Cezayir, Tunus, Suriye, Irak ve Mısır sömürgeci emperyalistlere karşı direndi.
Arap devletlerinin bugün içine düştükleri zillet, örneği olmayan bir durumdur.
UYGARLIK TARİHİNE KATKI
Arap Milleti, insanlık aleminin en büyük milletlerinden biridir.
Beş bin yıllık uygarlık tarihi boyunca bazı milletler, yaptıklarıyla, uygarlık birikimine katkılarıyla müstesna bir yere sahip oldular.
Araplar, Farslar, Hintliler, Çinliler, Türkler, Yunanlılar, İtalyanlar, Ruslar, Almanlar, Fransızlar, İngilizler ve Yahudiler böyle milletlerdir.
Arapların insanlığa yaptıkları katkı antik Sümer ve Mısır’dan başlar.
Mezopotamya’da Akad, Babil ve Asur uygarlıklarını Sami halklar gerçekleştirir.
Tam 2500 yıldır tüm dünyayı etkileyen ve yönlendiren tek tanrılı dinler, Arap coğrafyasından çıktı.
Her şeyi bir yana bırakalım. Sadece Hazreti Muhammed’in başardıkları bile, Arapların müstesna bir tarihe sahip olduğunun yeterli kanıtıdır.
8. yüzyıldan 13. yüzyıla kadar (Endülüs uygarlığını da hesaba katarsak 15. yüzyıla kadar) Araplar, bilimsel gelişmede Avrupa’ya öğretmenlik yaptılar.
Avrupa’nın Aydınlanma Devrimi’nin öncüleri Arap (İslam) dünyasındadır.
İşte böyle bir geçmişe sahip olan Araplar, bundan dolayı büyük bir millettir.
“BÜYÜK MİLLET”İN HAİNLERİ
Emperyalist haydutlarla işbirliği yaparak kendi halklarına, kendi tarihlerine ihanet eden yönetimlerin varlığı hiç kimseyi yanıltmamalıdır.
Oturdukları petrol ve doğalgaz zenginliklerinin üzerinde, paylarına düşeni alarak sefil bir hayat süren şeyh takımı, Arap milletini temsil edemez.
Libya’da, kendi liderlerini, emperyalistler istedi diye linç eden çapulcu sürüsünün, o beşbin yıllık büyük tarihle bir ilgileri olamaz.
Suriye’de ellerine tutuşturulan silahlar ve ceplerine konan paralarla kardeşlerini boğazlamaya çalışanlar, aynı topraklarda binyıl önce Haçlılara karşı savaşan atalarına en büyük ihaneti yapıyorlar.
“BÜYÜK MİLLET”İN EVLATLARI
Elli yıl sonra, yüz yıl sonra tarih, Amerikan imparatorluğunun çöküşünü yazdığında, bunda en büyük payın, 20 yıl içinde 2 milyonun üzerinde evladını şehit veren kahraman Irak halkına ait olduğunu yazacaklar.
Ümmü Kasr’da, Felluce’de direnen kahramanlar, sadece Irak’ın değil, sadece Arap milletinin değil, bütün insanlığın onuru oldular.
Hiç şüphe yok tarih, Saddam Hüseyin’i, Muammer Kaddafi’yi Arap milletinin büyük evlatları olarak kaydetmiştir.
Suriye halkı bugün emperyalist saldırıya karşı ezilen milletlerin ön cephesinde bulunuyor. Suriyeliler vatanlarını savunurken en başta İran ve Türkiye’yi savunuyorlar. Ve ondan sonra da bütün ezilenler dünyasını.
Suriye mevzisi düşerse, sıra Türkiye ve İran’a gelecek.
Görülmesi gereken büyük gerçek şudur: Beşbin yıllık büyük tarihin evlatları, kendilerine yakışır bir mücadele veriyorlar.
--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
kaliteli slayt grubu
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin