KİME ATFEN VATAN HAİNİ YAKIŞTIRMASI YAPIYORSUN BELLİ DEĞİL ANCAK VATAN
SEVMENİN KENDİ İRADEYLE YÖNETİLMEK VE KARAR VERME, ÜLKE KAYNAKLARININ
BELLİ BİR GRUBUN VEYA ÜLKENİN MENFAATLERİ DOĞRULTUSUNDA PEŞKEŞ
ÇEKİLMESİ BAĞI DA VAR.BU ŞEKİLDE AĞIR İTHAMDA BULUNMAN YAKIŞIK ALMIYOR
Mehmet DEMİREZEN
22 Ekim 2010 17:52 tarihinde selim guney <selimguney@hotmail.com> yazdı:
> öncelikle ağır olacak ama bu yazıyı yazan kişi veya kişiler, felaket
> senaryoları yorumu yapan sözde bilim adamları bana göre vatan haini tek
> açıklaması bu.
>
> Bir diğer konu bu yapılanlar aynısı Bergamada ve kaz dağlarında yapılmadımı
> kim kaybediyor kim kazanıyor? bu soru çok mühim?
> Bilmeyen insanları yanlış yöne çekiyorlar? Burda Bize çok iş düşüyor
> insanları bilinçlendirmek Lazım.
>
>
> ________________________________
> Date: Sun, 17 Oct 2010 12:36:55 +0300
> Subject: (MADENCİYİZTR) Tarım cennetini asitle yıkayacaklar(HÜRRİYET İN
> BAŞLIĞI BU)
> From: aakozel@gmail.com
> To: madenciyiztr@googlegroups.com
>
> AŞAĞIDAKİ YAZI BUĞÜN HÜRRİYET TE YAYINLANDI BUNU OKUYAN KİŞİ MADENCİLİK
> HAKKINDA NELER DÜŞÜNÜR KİMBİLİR YORUM SİZİN.
>
> Tarım cennetini asitle yıkayacaklar
>
> Manisa Çaldağ'da bir doğa katliamına ramak kaldı.
> Önce vakti olmayanlara kısa tarihçe sunalım:
> Sardes Nikel Madencilik adlı İngiliz şirket buradan 15 yıl boyunca nikel
> çıkarmak üzere izinlerini aldı...
>
> Aslının 200'de biri oranında küçüklükte bir pilot tesis kurdu.
> Sonra çevreciler ayaklanınca madenin izni iptal edildi.
> Bu arada madencilik yasalarında bazı değişiklikler yapıldı. Şirket yatırım
> için parayı bulduğu an çalışmalara başlayacak.
> Sonra ne mi olacak?
> Çevrecilerin, akademisyenlerin ve yerel halkın iddiaları doğruysa binlerce,
> belki de onbinlerce ağaç kesilecek.
> Ardından Çaldağ oyulacak.
> Çıkarılan toprak milyonlarca ton sülfürik asitle yıkanacak.
> En vahimi, bütün bunlar açık havada yapılacak.
> Dünyanın en büyük ve verimli yedinci tarım havzası olan Gediz, uzmanların
> deyimiyle 'açıkhava kimya işletmesi'ne dönecek.
> Cehennem senaryosunu sona sakladım:
> "Yer altı suları tükenecek, sülfürik asit bütün bölgenin sularına karışacak
> ve milyonlarca insan bölgeden göç etmek zorunda kalacak. Ve 15 yıl sonra
> madenin işi bittiğinde, havza bir otun bile bitmediği bir hal alacak!
>
> İzmir bile boşalır
>
> İTÜ'den Metalurji Yüksek Mühendisi Prof. Dr. İsmail Duman mesaisinin büyük
> bölümünü bu projeyi durdurmak için harcıyor
>
> Bu madende 15 yıl boyunca ne kadar sülfürik asit kullanılacak?
> - 15-18 milyon ton arasında. Bir büyük asit tankeri düşünün, 20 ton asit
> alır. Başlayın Turgutlu'dan tankerleri birbirinin tamponuna değecek şekilde
> dizmeye. 800 bin tanker ediyor. Bu 800 bin tankeri Turgutlu'dan geçen
> 40'ıncı paralel üzerinden Doğu'ya doğru dizin; kuyruk Pekin'i geçiyor,
> tankerlerin bir kısmı Çin denizine dökülüyor, sığmıyor, bu kadar asit! Ve bu
> kadar asit açıkta kullanılacak.
>
> Açıkta kullanmak ne demek?
> - Oradaki doğayı alıp açıkhava kimya işletmesine çevirmek demek... Kapalı
> mekanda yapılması lazım. Toprağın içindeki nikeli, kobaltı çözmek için
> günümüzde bir sürü metot var. Bunların en ilerisi basınçlı kaplarda, kapalı
> sistemde işlemi yapmak. Düdüklü tencere gibi, 100 derecenin üstünde asitle
> temas ettiriyorsunuz. Dünyada var bu, Avustralya'da var.
>
> Ne kadarlık bir yatırım yapıp ne kadar kazanacaklar?
> - Alacakları malın değeri şu andaki fiyatlarla işe başladıkları zaman 25
> milyar doların üzerindeydi. Sonra kriz nedeniyle bu rakam 10 milyara düştü.
> Şimdi yeniden 20 milyar doları geçti. Kriz tam atlatılırsa, kazançları 35-40
> milyar dolara kadar çıkabilir. Kapalı sistem için gereken 5-7 milyar
> dolarlık yatırımı yapmıyorlar. Aradaki farkı da doğaya ve insana
> ödetiyorlar. Kazanç özelleştiriliyor, risk kamulaştırılıyor. Şimdiki
> yatırımları milyar doları bulmuyor.
>
> 35-40 milyarlık kazançlarından Türkiye'ye ne kadarını bırakacaklar?
> - Türkiye'ye 10 yılda bırakacakları para 163 milyon dolar. Yani Türkiye'nin
> bir buçuk günlük dış borç faiz ödemesi.
>
> 18 milyon ton sülfürik asit nereden sağlanacak?
> - Her yıl büyük ihtimalle Güney Amerika'dan, Ant Dağları'ndan 300-330 bin
> ton kükürt ithal edecekler; kamyonlarla, gemilerle buraya kükürt taşınacak.
> O kükürt bir fabrikada yakılacak. Kurdukları tek fabrika sülfürik asit
> fabrikası. Dünyanın ikinci büyük sülfürik asit fabrikasını bir tarım
> havzasına ve Türkiye'nin en verimli, dünyanın yedinci büyük verimli tarım
> havzasının orta yerine kurmak, çatınıza yüz ton dinamit depolamak gibi bir
> şey.
>
> Neden?
> - Çünkü en ileri sülfürik asit üretim teknolojilerinde bile binde üç kaçak
> vardır. 18 milyon ton sülfürik asitte binde üç, korkunç bir miktar. 54 bin
> ton asit sülfürik asit havaya karışacak. Gediz, sülfürik asidin içindeki
> kükürte tamamen yabancı bir havza. Burası laterit havza, oksitli topraklar.
> Hiç kükürt yok bu topraklarda. Bu ekosisteme yabancı bir elementi devasa
> miktarlarda soktuğunuzda doğal yaşamda öyle bir kırılma olur ki, bir daha
> geri dönülemez.
>
> Gediz Havzası'nın bereketi nereden geliyor?
> - Gediz Havzası, Turgutlu, Manisa, İzmir, Foça ve Menemen ovalarına kadar
> göl halindeymiş. Bu göl milyonlarca yıl varlığını sürdürmüş, 16 milyon yıl
> önce de kurumuş. Laterit dediğimiz buranın toprakları, Balkanlar'dan,
> Sırbistan'dan başlayıp Arnavutluğu geçen, Yunanistan üzerinden Ege
> Denizi'nin dibini geçip İzmir çizmesinden karaya çıkan, Manisa'da devam
> eden, Ankara üzerinden bir yay çizip ta Harran Ovası'na kadar giden bir
> kuşak. Akarsu yatakları bunlar. Bereketi de buradan geliyor.
>
> MACARİSTAN GİBİ KIZIL TEHLİKE RİSKİ
>
> Öngörünüz ne?
> - Uşak'ın batısından başlayıp Ege Denizi'ne kadar Gediz Havzası'nda tarım
> biter. Burası Sultaniye üzümünün, sarı kuru üzümün dünya başkenti. Dünyanın
> her yerine buradan kuru üzüm ihraç ediliyor. Ve bunun yüzde 85'i açıkta
> kurutuluyor. Şimdi düşünün, asit taşıyan rüzgar geldi, kurumakta olan üzümün
> üstüne oturdu. İhraç etmeye kalkarsanız hangi gümrükten geçer? 15 yılın
> sonuna gelmeden buradan büyük göçler başlayacak. İki milyonun üzerinde bir
> nüfus bundan etkilenecek.
>
> Havuz sistemi kullanılacağı söyleniyor...
> - Havuz sistemi diyorlar, halbuki yapacaklarının altısından dördü yüksek
> baraj. Ve bunları 45 derece eğimli yamaçlarda yapmaya kalkıyorlar. Havuz
> dedikleri Uluslararası Yüksek Barajlar Komisyonu'nun kriterlerine göre
> aslında baraj.
>
> Yani?
> - Böyle bir eğimde yapılan baraj o sette ne kadar dayanacak? Projede havuz
> diye geçen bu yapı aslında baraj, içinde de asitli ve ağır metalli çözelti
> bulunacak. E burası da deprem bölgesi. Ve 45 derecelik meyillerde yapacaklar
> bunları. Yapacakları barajların dördünün tepe yüksekliği 17 metreyle 23
> metre arası. Ve içlerinde asitli su olacak. Daha yukarıdan sel geldiğinde ya
> duvarı yıkacak ya da taşırıp aşağı asitli su indirecek. Arkasından sel vurup
> çamura bulanmış bu yığınları önüne kattığı zaman ne yapar? Asit değdiği
> yerden geçer. Yağmurla her tarafa yayılır. Ekosistemi değiştirir.
>
> Buradaki doğanın kendini toparlaması kaç yıl alır?
> - Yıl mı, kaç yüzyıl mı? Çok yüzyıl alır. Toparlanmaz.
>
> Yığınlara yer açmak için kaç ağaç kesilecek?
> - Rakamlarına göre 330 bin ağaç kesilecek. Bu rakamın içinde ne yok biliyor
> musunuz? 2003'te yapılan sayımda göğüs çapı 8 santimetreden az olan fidanlar
> ağaç sayılmadı, orman envanterine dahil edilmedi. Yaklaşık iki milyon ağaç
> kesilebilir.
>
> Macaristan'daki gibi sel riski için nasıl bir önlem alacaklar?
> - Etrafını kuşaklayacaklarmış. Dağdan inen seli hangi hendekte kuşaklarsın?
> 3 metre eninde kanal açıp seli durduracaklarmış. Dünyanın neresinde böyle
> sel durdurulur?
>
> Suları nasıl etkileyecek bu maden?
> - Maden işletmesinin Turgutlu'nun su ihtiyacından daha fazla suya ihtiyacı
> var. Bergama, Uşak Eşme'den sonra Etem çukurunda da madencilik ruhsatı
> alındı. İzmir üç yönden çapraz ateşte. İzmir'i besleyen sular Ege
> topraklarından geçiyor. Böyle devam ederse 10-15 yıl sonra İzmir su
> nedeniyle terk edilmek zorunda kalabilir.
>
> Nükleer bombadan beter
> EDİZ TUNCEL (Yakın Doğu Üniversitesi Öğr. Grv.)
>
> 1913'te Lefke'de Kıbrıs Maden Şirketi bakırı ayrıştırmak için açıkhavada
> sülfürik asit kullandı. İki kilometrelik bir alanda havuzlar kuruldu. Bugün
> o havuzların hali içler acısı. Bölgede muazzam bir çevre kirliliği
> yaratıldı. İki kilometrekarelik alan 100 kilometrekarelik bir alanı
> etkiledi. Oraya bir nükleer bomba atmış olsaydınız o boyutta bir tahribat
> yaratamazdınız.
> Bu madende çalışan insanların hepsi kanserden öldü. Madenin bir numaralı
> işçisi olan Rum da, iki numaralısı olan dedem de... Dedem kan kanseriydi.
> Babam da madende çalıştı, periton kanserinden öldü. Dayım bu madende
> çalıştı. O da oniki parmak ve pankreasta çıkan kanser türünden vefat etti.
> Komşumuz da aynı şekilde.
> Onkoloji merkezinde ölen hastalarla ilgili tutulan defteri incelerken fark
> ettim ki doğrudan etki alanında olan köylerde ölen insanların hemen hepsi
> kanserdi. Şu an Kıbrıs'ta en fazla görülen hastalık kan kanseri. Madenin
> yakınında bir köy var. O köyde ise çok ilginç bir hastalık ortaya çıktı. Bir
> çeşit kas hastalığı... Sağlıklı insanlar bir anda pelteye dönüyor, kasları
> erimeye başlıyor, sinir sistemleri iflas ediyor, altı ay geçmeden de
> ölüyorlar. Herhangi bir tedavi bugüne kadar uygulanabilmiş değil. Oradan
> ayrılırken maden şirketinin yetkilileri hastalarla ilgili arşiv kayıtlarını
> alıp gittiler, hastanede de bir şey bırakmadılar.
>
> Ankara'yı yanlış bilgilendirmişler
> AYLA YÖNET (Turgutlu TEMA Temsilcisi)
>
> Dört yıldır bunun mücadelesini veriyoruz. İnanıyorum ki Ankara burada
> olacakların farkında değil, yanlış bilgilendirme olmuş. Mesela ÇED raporunda
> gölet olarak adı geçen şeylerin dördünün büyük baraj olduğunu öğreniyoruz.
> Eminim Ankara'dakiler bunu bilseler onay vermezlerdi. Birinci derecede biz
> Turgutlu'da yaşayanlar etkileneceğiz. Mesela bu sene çok yağmur yağdı ve 2
> Şubat'ta köyden biri "Ufak çaplı bir sel oluştu, köyün içinden sular akıyor"
> diye beni aradı. Ve bu sularda henüz asit falan yok, normal yağmur suları
> derenin yatağı bozulduğu için, tedbir alınmadığı için köyün içine taştı.
> Macaristan'daki olayı biliyorsunuz, bütün köyü o kızıl çamur kapladı. Bu
> Turgutlu'nun değil, Türkiye'nin sorunu, herkesin müdahil olması gerek.
>
> KÖYLÜ ARAZİSİNİ SATTIĞINA PİŞMAN
>
> * Necati Gülkıvrak (Turgutlu Manavlar Odası Başkanı): Şu pazarda gördüğünüz
> çoğu şeyi satamayacağız. Belki bu üç-beş yıl sonra yavaş yavaş hissedilmeye
> başlanacak ama 10 yıl sonra bunların hiçbirini pazarda bulamayacaksınız. Bu
> işin sadece sebze meyve yönü.
> * Necip Köken (Turgutlu Tuhafiyeciler Manifaturacılar Odası Başkanı): Bizim
> toprağımızda her şey yetişiyor. Biz ovayı bahçe olarak kullanırız. Bu
> madenin zararı yüzde 1500 olur. Buradan göç etmek zorunda kalırız. Hayatın
> olmadığı yerde hangimiz yaşayabiliriz? Siz şehirde membaa suyu içersiniz,
> biz onu düşünmeyiz bile. Biz çeşmeden su içeriz. Ama bu maden yapılırsa
> bırakın çeşme suyu içmeyi, belki hiç su bulamayacağız. Macaristan'daki gibi
> bir felaket olmayacağının garantisini nasıl verecekler bize?
> * Sabri Toker (Elektrikçiler Odası Başkanı/Manisa Esnaf Odaları Başkan
> Vekili): Sadece Turgutlu'nun meselesi de değil bu, Manisa, Ahmetli, Akhisar,
> Salihli, bütün bölgeleri etkileyecek bir hadise. Dünyanın 7'nci büyük tarım
> havzası Gediz ve bu havzayı yok etmek için uğraşıyorlar. Dünyanın en büyük
> Sultaniye üzüm rezervi burası. Dünyada tüketilen kuru üzümün dörtte üçü
> buralardan çıkıyor. Biz bu madenden sonra dışarı üzüm satamayız.
> * Halil Turgut (Emekli din görevlisi): Bu madeni işleme süreci ileri
> ülkelerin kullandığı bir yöntem değil. O ilkel yöntem zararı 10'a, 20'ye,
> 30'a katlayacak. Medeni ülkelerin kullandığı sistemler olursa ne ala. Maden
> alanlarında yıllarca bir otun bitmediği söyleniyor. Biz geldik geçiyoruz ama
> gelecek nesil için acı bir sonuç vereceğine eminim.
> * Hüseyin Çakı (Sinirli köyü muhtarı): Önceden bir bilgilendirme toplantısı
> yapılmadı. Maden halk arasında kulaktan kulağa yayıldı. Belediye başkanımız
> zarar görmeyeceğimizi söyledi. Bizde 5 dönüm yer varsa, Belediye başkanında
> 1500 dönüm var. En çok zarar göreceklerden biri o. "Arkadaşlar öyle bir
> zarar görecek olsak ben karşı çıkarım, zarar görmeyeceğiz" deyince zararsız
> olacağına inandık. Sonradan gerçekleri öğrendik. Burada beş kişi çalışacak
> diye 500 kişi zarar görmesin.
> * Emine Yönet (Ev hanımı): Bütün dünya kovalamış, Turgutlu Ovası'ndakinden
> daha enayi insan yok mu? O raporları alırken "Bir karınca yaşamıyor. Hayat
> yok burada" demişler. Ben sizi götüreyim, karıncayı da, tavşanı da görün.
> Ağaçlar nasıl yaşıyor? Pilot tesisten taşan su köyün içinden akınca kazlar,
> tavuklar öldü. Bin lira değerindeki toprakları 40'ar bin liraya aldılar.
> Köylüler 40 milyar para görünce arazilerini sattı. Şimdi "Çapamızı,
> küreğimizi, av tüfeğimizi alıp, traktörlere mazotları doldurup yolu
> yakacayacağız, sokmayacağız onları" diyorlar. Daha önceden anlatılmadı
> onlara çünkü. Pişmanlar
>
> --
> Aracısız ve ücretsiz ilan portalı
> (Maden Müh iş ilanları+Madencilikle ilgili tüm ilanlar)
> www.madenilan.com.
> Abdullah AKÖZEL
> Maden Yük.Mühendisi
> 0506 427 42 22 aakozel@gmail.com
>
> --
> www.madenilan.com (Aracısız ve ücretsiz madencilik ilan portalı)
> Grubun sahibiyle iletişim:Maden Yük.Müh. Abdullah AKÖZEL. aakozel@gmail.com
> 0506 427 42 22
> Bu mesajı Google Grupları "MADENCİYİZTR" grubu.na üye olduğunuzdan aldınız.
> Bu gruba posta göndermek için , mail atın : madenciyiztr@googlegroups.com
> Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin:
> madenciyiztr+unsubscribe@googlegroups.com
> Daha fazla seçenek için,
> http://groups.google.com.tr/group/madenciyiztr?hl=tr adresinde bu grubu
> ziyaret ediniz.
>
> --
> www.madenilan.com (Aracısız ve ücretsiz madencilik ilan portalı)
> Grubun sahibiyle iletişim:Maden Yük.Müh. Abdullah AKÖZEL. aakozel@gmail.com
> 0506 427 42 22
> Bu mesajı Google Grupları "MADENCİYİZTR" grubu.na üye olduğunuzdan aldınız.
> Bu gruba posta göndermek için , mail atın : madenciyiztr@googlegroups.com
> Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin:
> madenciyiztr+unsubscribe@googlegroups.com
> Daha fazla seçenek için,
> http://groups.google.com.tr/group/madenciyiztr?hl=tr adresinde bu grubu
> ziyaret ediniz.
>
--
www.madenilan.com (Aracısız ve ücretsiz madencilik ilan portalı)
Grubun sahibiyle iletişim:Maden Yük.Müh. Abdullah AKÖZEL. aakozel@gmail.com 0506 427 42 22
Bu mesajı Google Grupları "MADENCİYİZTR" grubu.na üye olduğunuzdan aldınız.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : madenciyiztr@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin:
madenciyiztr+unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için,
http://groups.google.com.tr/group/madenciyiztr?hl=tr adresinde bu grubu
ziyaret ediniz.