28 Ekim 2010 Perşembe

((slayt izle)) Sayın Mehmet Bedri Gültekin'in 28 Ekim 2010 tarihli yazısı: Çözümü tartışmak (8) Kerkük Musul oltası


                                                                 28 Ekim 2010

 

 

Olmak ya da Olmamak

                                   Mehmet Bedri Gültekin

 

Çözümü tartışmak (8)

 

 

KERKÜK MUSUL OLTASI

 

            Fatih Altaylı, Kürt sorununda federatif çözümün, Türkiye için aslında bir şans olduğunu söylüyor. “Türkiye, eğer federatif bir yapılanmaya giderse Kerkük ve Musul’da yaşayan Türkler ve Kürtlerin akrabaları Irak’ın güneyinde değil, Türkiye’de olduğu için, bunlar Türkiye ile birleşmek isteyeceklerdir” ve “Böylece Türkiye büyüyecektir” diyor.

            Her şeyden önce bunun bir Amerikan projesi olduğunu belirtelim. Ve bu yeni bir proje değildir.

Amerika, 1980’lerin sonundan bu yana ikide bir Türkiye’nin önüne Kerkük Musul havucunu atar.

Bunun nedenleri üzerinde durmak gerekiyor:

 

BATAKLIK

            “Kerkük Musul” rüyası, her şeyden önce Türkiye ile Arap Dünyasının karşı karşıya gelmesi demektir. Sözü edilen bölgede çok ciddi bir Arap nüfus da bulunmaktadır. Irak’ın ikinci büyük şehri olan Musul, esas olarak bir Arap kentidir.

Amerika işgali ile birlikte Kerkük’ün nüfus yapısı bilinçli bir operasyonla önemli oranda değişti. Ama bu şehirde de küçümsenmeyecek bir Arap nüfus hala bulunuyor. Bunun da ötesinde Kerkük’ün petrol ve doğal gaz zenginliği bütün Irak’a aittir.

            Dolayısı ile bölgeyi Türkiye’ye katmak yönündeki bir girişim, Irak başta olmak üzere Arap Dünyasının sonu gelmez düşmanlığı ile yüzyüze gelmek anlamına gelecektir.

            Arap dünyasının yanı sıra İran’ın da, Türkiye’nin böylesi bir genişlemesine sessiz kalacağı düşünülemez.

Yani sadece Arap Dünyası ile düşman olmayacağız. İran ile Türkiye arasına da kama sokulmuş olacaktır.

            Belirttiğimiz bu gerçeklerin sonucu şudur: Türkiye kendisi için bir bataklık haline gelecek olan Mezopotamya coğrafyasında, sonu gelmez düşmanlıklarla yıllar boyu boğuşmak durumunda kalacaktır.

Ve böyle bir bataklıktan çıkma şansı yoktur. Amerika, batmış olduğu yere Türkiye’yi de çekmiş olacaktır.

Emperyalist planların peşine takılarak “Büyüyen Türkiye” rüyası görenler, gerçekte “Küçülen Türkiye”ye giden kapıyı aralamaktadırlar.

 

ASIL ZARAR

            Ama geldiğimiz aşamada, Türkiye’nin önüne atılan “Kerkük Musul oltası”nın asıl büyük zararı, Batı Asya Birliği’nin baltalanması olacaktır.

            Türkiye, Suriye, Irak, İran ve Azerbaycan’ın içinde yer alacağı Batı Asya Birliği, bugün artık çok çeşitli çevreler tarafından dile getirilen somut bir seçenek durumundadır.

            Ezilen Dünyanın, emperyalist kuşatma ve saldırıya ulusal devletlerin sınırlılıkları ile karşı koyabilmesi ve kalıcı başarılar elde etmesi mümkün değildir. Dünyamızın son otuz yılında yaşanan yeni sömürgeci saldırı, bu gerçeği bir kez daha gözler önüne serdi.

            Batı Asya’da sözünü ettiğimiz ülkeler arasında birlik; tarihsel, ekonomik, kültürel, toplumsal ve askeri bir zorunluluktur.

            Antiemperyalist dalganın yükselmesi ile birlikte bu birlik, şimdi bölge halklarının gündemine girmiştir.

            Tarihin akışı, bu birliğin gerçekleşmesi doğrultusundadır.

            Ama Amerika bu gelişmeyi seyretmemektedir. Bir yandan kendi görevlilerinin inisiyatifinde; Türkiye, Irak, Suriye, Ürdün ve Lübnan arasında Büyük Ortadoğu Projesi’nin parçası olarak bir birlik oluşturmaya çalışırken, öte yandan Kerkük Musul oltası ile kendi kontrolü dışında Bölge ülkeleri arasında kurulması kuvvetle muhtemel olan gerçek birliği baltalamak için çalışmaktadır.

 

KÜRT SORUNUNUN KALICI ÇÖZÜMÜ

            Bölge ülkeleri arasında bağımsız bir birlik, Kürt sorunu için de kalıcı bir çözüm olanağı sunmaktadır. Türkiye, İran, Irak ve Suriye arasındaki birlik; bu ülkeler arasında bölünmüş olan Kürtleri de birleştirecektir.

Kürtler bu durumda, Bölge devletlerinin yakın zamana kadar yaptıkları gibi birbirlerine karşı kullandıkları bir silah olmaktan çıkacak, tam tersine Bölge devletleri ve milletleri arasında birleştirici harç rolü oynayacaklardır.

Kürt sorununa kalıcı bir çözüm bu şekilde gerçekleşmiş olacaktır. Böylece emperyalizmin bu sorunu kullanarak Bölgeye burnunu sokabilmesinin zemini ortadan kaldırılmış olacaktır.

Başta ABD olmak üzere Batılı güçlerin, böyle bir gelişmeyi, ellerindeki bütün olanakları kullanarak engellemek isteyeceklerinden şüphe yoktur.

 

BÜYÜK GÜÇ

Önemli nokta şudur: Bölge ülkeleri arasında gerçekleşecek birlik, yüzölçümü, ekonomik büyüklük, nüfus ve askeri güç açısından hatırı sayılır büyüklükte bir siyasal birliğin ortaya çıkması anlamına gelecektir. Hatta böyle bir birliğin, Dünyanın dört veya beş büyük gücünden biri olacağı rahatlıkla söylenebilir.

Böyle bir ihtimale, emperyalistlerin bigane kalacağı düşünülemez. Bu gelişmeyi baltalamanın en etkili yolu Bölge ülkelerini birbirine düşürmektir.

Türkiye’nin Kerkük’ü ilhak etmesi anlamına gelecek olan bir büyüme projesi, bütün Bölge ülkeleri ile Türkiye’yi birbirine düşürerek, emperyalistler için muhtemel bir “tehlikeyi” doğmadan boğmuş olacaktır.

Bölge halklarının çıkarına olacak olan bu çözüm göz önüne alındığı zaman, Amerikan patentli “Kerkük Musul’a doğru büyümek” projesinin asıl amacının bugün, Bölgede gerçekleşecek asıl birliği baltalamak olduğu anlaşılmaktadır.

Devam edeceğiz…

                                                                                                          mbgultekin@ip.org.tr



--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin