26 Ocak 2010 Salı

((slayt izle)) Türkiye ve Adli Sistem yazan: Mersin İçelden Burak CANLI

TÜRKİYE VE ADLİ SİSTEM yazan: Mersin İçelden Burak CANLI

Ülkemizle alakalı olan hususların eleştiri konusu olmaması mümkün değildir. Bu her ülke de aynı şekilde yol alır. Diğer ülkelerle alakalı olarak diyebileceklerim sayılıdır. Çünkü görülmeyen, bilinmeyen, duyulmayan, okunmayan konularla ilgili olarak ahkâm kesmek doğru değildir. Önemli olan husus Uzamanı olunan konularda çok da uzman değilse kişi çok keskin çizgiler de olmamak üzere konuşmaktır.

Günümüzde gerek Ceza ve gerekse de Hukuk Mahkemelerinin önlerinde bulunan dosya (Dava) sayısı oldukça çok yüklüdür. Ülkemiz de gereğinden fazla sayıda Davamı bulunmaktadır? Açıkçası oranlama yapılacak olursa diğer ülkelere nazaran nispetle çok daha fazla Dava sayısı çıkacağını pek zannetmemekteyim. Belki de diğer gelişmiş ülkelere nazaran sayı âdetinde bir azlık olması da muhtemeldir.

Peki, o zaman nasıl oluyor da Dava (Celse) aralarında 3–4 ay ve bazı yerlerde daha fazla zaman aralığı olabiliyor. Bu yaşanan olayın en basit sebebi Mahkeme azlığıdır. Resmi Evrakların gidiş gelişinde ki ağır işleyişin yanında Yüce Mahkemelerimizin sayısında Davaların sayısına oranla bir azlık vardır. Her gün Mahkeme Hâkimleri kendilerini paralar biçimde canla başla çalışmaktadır. Dur durak bilmeden çalışmaktadırlar. Ne var ki önlerine gelen Dava Sayısında azalma olmamaktadır. Çünkü Ülkemizin Nüfusu artmakta ve Nüfusa oranla da geçmiş zamana göre teknoloji ve sanayide ki gelişmelerin yanında da Dava Sayısı artmaktadır. Buna mukabil artmayan tek şey Mahkemelerin, Hâkimlerin, Savcıların, Adliye Çalışanlarının sayısıdır.

Şu an bir Şehrimizde bulunmakta olan Ağır Ceza, Asliye Ceza, Sulh Ceza, Asliye Hukuk, Sulh Hukuk, Tüketici, Aile, Ticaret, İş, Çocuk Mahkemelerinin sayılarının acilen en az beş katına çıkarılması gerekmektedir. Peki, neden gerekmektedir?

Tüm bu yukarıda sayılan Mahkemelerde söz konusu Hakkını arayabilmek için bir vatandaşın Adliye koridorlarında çok yol katletmesi gerekecektir. Adliyelerin iş yükü gereğinden çok fazladır. Durum böyle olunca da Yargıdan bir cevabın çıkabilmesi de çok uzun bir süre gerektirmektedir. Sayın Adalet Bakanımız ve diğer yöneticilerimiz bu konunun farkında değil midirler? Konunun hemen her kez tarafından bilindiğine hiç şüphe yoktur. Ve bu Saygın yöneticilerimi zinde bu konularla ilgili çalışmalarda bulunmadığını da söylememiz mümkün değildir. Sayın Adliye Görevlilerimiz gibi Yöneticilerimizde bu konularla ilgili olarak canla başla çalışmaktadır. Bütün bu kişilere karşı sonsuz teşekkürlerimizde iletmekten memnuniyet duyarız. Sağ olun var olun. Bunun yanında işin bir de Yargıtay meselesi vardır. Sayın Yargıya giden dosyalarda ise uzun bir süre geçmeden karara varılamamaktadır.

Ülkemiz de davacı veya davalı olmak zordur. Bu işten her konuda olduğu gibi memnuniyet duyacak bir takım kesimler vardır. Diyelim ki bir Duruşma tarihi ve duruşmanın saati olarak zaman dilimi belirlendi. Duruşmanın o zaman diliminde görüldüğü pek enderdir. O günde görülür belki ama o zaman dilinde zor. Buna karşın bazı Mahkemelerin artık saatle çalışmaya başladığı ve daha önce belirlemiş olduğu zaman diliminde duruşmayı gördüğü de gözlerden kaçmamalıdır.

Adliye ve Buna ilişkin Yargılanmayla ilgili daha pek çok aşılması gereken problemler bulunmaktadır. Haklı ve haksızın ayırt edilmesi Adaletle sağlanır. Adaletin tam anlamıyla sağlanabilmesi zor olmasına rağmen Adalete mümkün olduğu hunca yaklaşmak Adaleti sağlamaya eş değer sayılacaktır. Geç gelen Adalet İnsanlarımızı mutlu etmemektedir. Kimi zaman Adliyeler de insanların “Kaybedelim ama sonuçlansın” dediğini duymak zor değildir.

Adliyenin diğer çalışanlarına nazaran meslektaşım olan Avukatlarında önlerinde dağ gibi problemler bulunmaktadır. Sayın Barolarımızda bu konularla ilgili olarak her gün durmadan çözümler üretmeye çalışmakta ve önlerine yıkılan sorunları tek tek etkisiz hale getirmek için çaba sarf etmektedirler. Velhasıl çalışmaya devam. Hukuk Fakültesinde Hukuk eğitimime başladığım günden beri mevcut da bulunan sorunlar üzerine pek de yoğun bir şekilde yazılıp çizildiğini görmedim. Hatta bu yazıları yazarken içimi bir korku kapladı. Acaba ben yanlış bir şey mi yapı yom? Yoksa bilmediğim bir yasak mı var. Mersin Barosu, Barolar Birliği veya Adalet Bakanlığı tarafından bir yaptırama maruz kalır mıyım diye korkuyorum. Yüreğim güm güm atmaya başladı. Ellerim terledi. Ama olsun ben gördüklerimi, bildiklerimi yazıyorum. Ben yaza cam. Sen yazacaksın. O yazacak ki bir eksikler tamamlansın. Ülkemizde ki Adalet anlayışı da inanın ki belki de birkaç Ülke dışında diğer Ülkelerle aynıdır.

Üzerin de önemle durulması gereken bir konu olan diğer Ülkeler de her şey iyi bizim Ülkemiz berbat anlayışının doğru olmadığıdır. Sunulan hizmetin eskisine oranla daha iyi olması mümkündür. Oysa diğer Ülkelerde de buna benzer tipte sorunlar yaşanmaktadır. Onun için Ülkemizi eleştiri yağmuruna tutarken. Biz daha iyisine layık’ız. Biz daha iyisini yapabiliriz. Gibi düşünce jimnastiğiyle düşünmemiz gerekmektedir.

İnsanlar daha iyi bir eğitim ister. İnsanlar daha iyi bir şekilde Sağlık Hizmetlerinden yararlanmak ister. İnsanlar doğuştan var olan Sosyal Haklarından daha iyi bir şekilde fayda nallanabilmek ister. Sonuç da insanlar ister. İster seçimle isterse de Atamayla başa gelen yöneticilerimiz de Soysal Haklardan insanların eskiye oranla daha iyi bir faydana bileceği konusunda taahhütte bulunurlar. Bu görevlerinin sorumluluk ve bilince hareket eden yöneticiler bilirler ki “Hizmetin en iyisini en iyi şartlar da sunmak bir KUTSAL GÖREVDİR”. Bu anlayışa sahip Tüm İnsanlara hizmetleri geçmiş Yöneticilerimize teşekkürlerimi sunuyorum. Bu Aşktan eleştirilseniz de, suçlansanız da, ellerinize prangalar vurulsa da sakın dönmeyin. Ne bu dünya da ne de öbür dünya da mükâfat beklemeden sarf edilen emeklerin karşılığının fazlasını karşınızda bir gün bulacaksınızdır. Asıl mükâfatın da İnsanların mutluluğu olduğu da bilinmelidir.28.07.2009
Mersin İçelden Burak CANLI

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin