23 Temmuz 2013 Salı

((slayt izle)) Lozan Meşalesi Sönmez... // Av. Ertuğrul KAZANCI/ eski ADD Genel Başkanı


Av. Ertuğrul KAZANCI/ eski ADD Genel Başkanı

 2013/7/23

           

                     ( Cumhuriyet Gazetesinde 23 Temmuz 2013 günü yayımlanmıştır.)             

                

                       Lozan Meşalesi Sönmez…

 ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- 

         Lozan Antlaşmasıyla elde edilen ‘tam bağımsızlık’ olgusu, Sevr’in eski ve yeni yandaşlarına yabancıdır. Lozan’da hukuken tanınan Türkiye’nin kuruluşuyla yükselen; ulusalcı, ilerici ve toplumcu anlayış, emperyalizmle içli-dışlı devrim karşıtlarının saldırı hedefidir. Ama hesap edilemeyen gerçek, Cumhuriyet‘in kuruluş ilkelerine inanan bir gücün; yılmaz, yıkılmaz ve geriletilemez varlığıdır.

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

                                                                                                    Av. Ertuğrul KAZANCI/ eski ADD Genel Başkanı

      24 Temmuz 1923 günü imzalanan Lozan Antlaşması, kimi çevrelerce tartışılmak istenilen tarihsel odaktır. Lozan düşmanları; “Ulusun ters dönmüş alınyazısının yenildiği İnönü” savaşlarıyla, “Sakarya” ve “Dumlupınar” zaferlerinden kıvanç duymayanlardır. Cumhuriyet kaynaklı halkçı ve devletçi ideallerdeki aşamalarla, ulusalcı, laik ve devrimci düşünselliği içlerine sindiremeyenlerdir.

      Kurtuluş ve kuruluş sürecine saldırganlık, hanedanlık rejimine özlem, oligarşiye biat, emperyalizme kulluk, onların başlıca görüş ve işlevleridir. Lozan’da maddi temelleri atılan yenilikçi bir devletin tüm kurumlarıyla kavgaları da bu yüzdendir. Lozan’dan sonra biçimlenen ve ülkemiz Anayasalarında korunan devrim esaslarını önce tartışmaya açmak sonra da kaldırmak tutkulu istekleridir.   

    Cumhuriyet ve devrimi tasfiye etmek” amacı taşıyanlar, Anadolu İhtilâli’nin başlangıç ve akışının yanı sıra kuruluş yıllarında düzenlenen ilerici-toplumcu ilkeleri de ret ve inkâr edenlerdir. Safsata, istismar ve aldatmalarla siyasal iktidar olunabilen bu ülkede, halktan yana mücadele ve kazanımları baltalayanlardır. “Resmi tarihi eleştiri göreviyle yıllardır “himaye” gören, bir basın-yayın zihniyetinin de yaratıcılarıdır.

      İrdeleme:

      Tarihte Lozan kadar değer taşıyan kalıcı bir evrensel sözleşme azdır. Mısır ve Hititler arasında MÖ 13. yy.’da yapılan “Kadeş” antlaşmasından sonraki en uzun ömürlüsüdür. Lozan sadece Yunanlılara karşı çarpışmanın sonundaki antlaşma mıdır? Öyleyse; Britanya, Fransa, İtalya, Yugoslavya, Romanya ve Japonya ve Yunanistan niçin imza metninde yer almışlardır? Belçika, Polonya, Portekiz, Bulgaristan ve tek destekçimiz Sovyetler konferansın ilgili bölümlerine neden katılmışlardır?  ABD’nin gözlemciliği yok mudur?  Demek ki; Türkiye’ye karşı “yedi düvel” orada ve işin içinde olmuştur.

      Türkiye, Lozan’da tüzel kişilik bulan antiemperyalist direnişin ürünüdür.“Mazlum ulusların” zulme karşı isyan ve zaferi, Lozan’da somutlaşmıştır. Lozan; ‘Her alanda bağımsızlık’ ilkesiyle kapitülasyonları, sömürgeciliği ve ulusal egemenlik erkine el koyan tutumları silkip atmıştır. Küstah buyurganlıklara karşı İnönü: “Memleketimin esaretini kabul edemem” diyerek konferansı yarıda kesip atarken, savaşı tekrar göze alan Türkiye adına meydan okumamış mıdır? Öyleyse Lozan; yönetsel, sosyo-ekonomik ve kültürel vesayeti kaldıran, Atatürk’ün deyişiyle : “Tarihte misli görülmemiş hesaplaşmadır”.

      Lozan’ı izleyen Cumhuriyet, emperyalizm ve saltanata kulluk etmeyi ulusal yazgıdan dışlamıştır. Siyasal erkteki özgün kararlılık, ekonomideki kamuya yararlı atılımlar, sosyal ölçekteki uygarlaşma ve ulusal kültürdeki değer yargılarına ulaşmak, Lozan’ın getirdikleridir. 

      Bir ilk:

       8 yıl önce Cumhuriyet tarihinde bir ilk yaşanmıştır. İçlerinde olduğumuz demokratik kitle örgütleriyle basın organları ilgilileri, çeşitli siyasal partilere mensup yerel yöneticilerle parlamenterler, üniversiteler, meslek odaları, işçi ve kamu sendikaları üyeleriyle sanatçılar ve duyarlı yurttaşlar Avrupa’nın orta yerinde toplanmışlardır. Onlar, 24 Temmuz 2005 günü hangi amaçla Lozan’da bulunmuşlardır?

      Yurt ve ulus sevgisini dünyaya duyurmak için, KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın öncülüğünde kişisel olanaklarıyla Türkiye’den niçin İsviçre’ye gitmişlerdir? Çünkü oluşturdukları yurtsever güç, Lozan Antlaşmasına yerinde sahip çıkmak istemiştir. ABD-AB yol haritalarındaki “Genişletilmiş Ortadoğu Projesi  güdümüne tavır almak, sahte Ermeni soykırım savlarına yanıt vermek, KKTC için hazırlanan kötü geleceğe dikkat çekmek üzere Lozan’a yol düşürülmüştür. Sevr’in efendilerine ve Türkiye içindeki “muhiplerine”, ezilenlerin ilk bağımsızlık savaşını hatırlatmak kavliyle Lozan’a gidilmiştir. Yankılar da geniş olmuştur.

      Şimdiler:

      Ağırlıklı olarak 1950’ler sonrası iktidarlarının marifetleriyle; Cumhuriyet’in dokusu ve devrimci işlevi bozulmuştur. Halkçı-devletçi ekonomik yapı, liberal denetimsizliğe terk edilmiştir. Eğitsel ve kültürel nitelikli başarılar çiğnenmiştir. Yeraltı ve yerüstü kaynaklarıyla liman ve tersaneler, kamu mallarıyla birlikte kapitalizme ihale edilmiştir. Emperyalizme tam bağımlı ve yaşam coşkuları köreltilmiş kitleler yaratılmıştır.     

     Bunlara karşın: “Egemenlik kayıtsız koşulsuz ulusundur” anlayışındaki “Kemalist” aydınlanma sisteminin derin kökleri, “namus erbabının” bilincindeki kudretini sürdürmektedir. Demokratik aydınlanmanın da adı olan bu felsefe, Lozan’da yakılan meşaleyi dosta ve düşmana karşı elde tutmaktadır.

     Sonuç:

     Nesnel tarih; kendilerini; ulusal benliğe, toplumculuğun bükülmez ideallerine adayanları unutmaz. Yine tarihsel akış; hain ve işbirlikçi çıkarcıları, karanlık meskenlerine göndermekte duraksamaz. Bilinmelidir ki; Atatürk’ün ve kendi tanımıyla: ‘Büyük işlerin yetenekli yapıcısı İnönü’ nün uğraşları heder olmamıştır. Çünkü Sevr’ bertaraf ederek Lozan’dan yola çıkan Cumhuriyetçi ve devrimci ruh, yaşamaktadır.

 

 

 

 




--

Görüş, düşünce ve iletileriniz için aşağıdaki haberleşme ağını kullanabilirsiniz

Saygılarımla

kotanlartr@googlegroups.com

 http://groups.google.com.tr/group/kotanlartr?hl=tr

 

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
---
Bu e-postayı Google Grupları'ndaki "pınarslayt" adlı gruba abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için pnarslayt+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için, https://groups.google.com/groups/opt_out adresiniz ziyaret edin.