http://www.facebook.com/photo.php?fbid=429488137112861&set=a.198016623593348.47859.100001550365774&type=1&theater
ılmaz ÖZDİL / HÜRRİYET
Ne ördün ?
03 Kasım 2012 , Cumartesi
3 Kasım 2002
3 Kasım 2012
*
Seka satıldı. Sümerbank satıldı. Limanlar komple gitti. Hatta, Samsun Limanı'yla Bandırma Limanı, başka gün yokmuş gibi, tam da Mustafa Kemal'in Bandırma vapuruyla Samsun'a gitmek üzere yola çıktığı gün, 16 Mayıs'ta satıldı. Et-Balık satıldı. Eti bakır, gümüş, krom satıldı, Seydişehir alüminyum gitti, maden sahaları satıldı. Tekel satıldı. Türk Telekom, Arap… Tüpraş satıldı. Erdemir satıldı. Petkim satıldı. Araç muayene istasyonları satıldı. Şeker fabrikaları satıldı. Santrallar satıldı, elektrik dağıtımı satıldı, ahaliye Hes'tirin denildi, dereler satıldı. Baraj satıldı. 2B, ormanlar satıldı. Türkiye demir-çelik işletmeleri satıldı. Oyakbank, Finansbank, Denizbank, Türk Ekonomi, Şekerbank, Dışbank, liste çok uzun, yerli bankalar yabancıya satıldı. Helal satış sertifikası aldılar, İngiliz bankasından iyi mi… Sigorta şirketleri gitti; sigortacılarımız Fransız, İspanyol, İngiliz, Alman, Amerikalı ve Bahamalı… Telsim satıldı. Gübre sanayi satıldı. Özel hastanelerin çoğu el âlemin oldu. Hipermarketler gitti. Millete ait marinalar, feribotlar, oteller, sosyal tesisler satıldı. Tuzlalar satıldı. Ne porselen fabrikası kaldı kardeşim, ne kundura fabrikası… Toplam 800 bin metrekarelik, 135 bin adet taşınmaz satıldı. Metrekaresini bilmediğimiz, öğrenemediğimiz miktarda toprak satıldı. Suriye sınırı boydan boya satılıyordu, zor durduruldu. Gel gör ki, geçenlerde Şehircilik Bakanı'na "5.5 milyon metrekarelik alana sahip olan Hatay şehrimizin yarısından fazlası, 3.7 milyon metrekaresi neden yabancılara satıldı" diye soru önergesi verildi, henüz cevap verilmedi.
*
Ecnebinin Ferrari'yi fullerken ödediği parayla, biz anca mobilet deposu doldurabiliyoruz.
*
Saman ithal ediyoruz.
*
Taş üstüne taş koyanı…
İyi kötü görmüştük.
Taş üstünde taş bırakmayanı…
İlk defa görüyoruz.
..........................................
Kaynak : İlk Kurşun
-----------------------------------------------------------------------------------
http://www.facebook.com/photo.php?fbid=431871333541208&set=a.198016623593348.47859.100001550365774&type=1&theater
Bekir COŞKUN / CUMHURİYET
Ayı !..
09 Kasım 2012 , Cuma
Bana, "Kaleminden pislik akan yazar" diyen Başbakan'ı duydunuz…
Ana muhalefet partisi lideri için "bahtsız bedevi" benzetmesi yaptığından bu yana, gazete köşeleri ona "terbiyeyi" hatırlatan yazılarla dolu…
Ama hiçbirisi edebini bozup da fıkrayı anlatamadı size…
*
Şimdi ben "bahtsız bedevi" fıkrasını anlatayım…
*
Bedevi şanssız olunca, çölde kutup ayısına rastlar…
"Sen kimsin" der bedevi…
"Kutup ayısıyım" der ayı…
"Tamam da kutup nerede, sen nerelere gelmişsin?.."
"Sen bahtsız olunca, geliniyor yani…"
*
Sonra…
Malum bir yakın temas sahnesi var burada…
Ey edep…
Geçiyoruz burayı…
*
Ayı toparlanıp giderken bedevi arkasından:
"Niye yaptın bunu?.."
"Lazım…"
"Neye lazım?.."
"İlerde bir ülkenin başbakanına lazım olacak?.."
"Nassıı?.."
"Çok zarif bir başbakan… Kibar, barışçı, sevimli, cana yakın, hak tanır, hukuk bilir, karıncayı ezmez, hoşgörülü, centilmen, terbiyeli…"
"Nereden biliyorsun?.."
"Engin Ardıç yazmıştı Sabah'ta…"
"Ona da mı rastladın?.."
*
Talihsiz bedevi meraklanır:
"Eeee, başbakan diyordun…"
"Demokrat, çağdaş, modern bir başbakan…"
"Senin kutup buzullarından kalkıp gelip bu çölde beni becermenle ne alakası var bunun yani ayı?.."
"Şöyle alakası var; bir gün ana muhalefet liderine kızacak, onu sana benzetecek…"
"Nassııı?.."
"Kızınca ana muhalefet liderine dönüp'bahtsız bedevi' diyecek… Sözlükte başka laf bulamadığı için…"
*
Bahtsız bedevi devesine atlayıp hızla uzaklaşırken:
"Benim şeyim sözlük mü?" der…
Ve gider…
*
Fıkra bu ne de olsa…
Oysa ayı terbiyelidir…
Böyle bir şey yapmaz…
..............................................
Kaynak : İlk Kurşun
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
http://www.facebook.com/photo.php?fbid=431873300207678&set=a.198016623593348.47859.100001550365774&type=1&theater
Yılmaz ÖZDİL / HÜRRİYET
Patriot ...
09 Kasım 2012 , Cuma
Patriot'lar geliyor.
Yurtsever'ler yani.
*
Malum…
Bizde yurtsever yok.
Bizim yurdu korumak için, anca dışardan geliyor!
*
Ki, daha önce de gelmişti… Körfez Savaşı'nda kafamıza Saddam füzesi gelmesin diye, dışardan yurtsever getirmişler, İncirlik'e kurmuşlar, yanlış bi uydu sinyali üzerine, yanlışlıkla fırlatmışlar, yanlışlıkla fırlatıldığı anlaşılınca havada imha etmişler, ancak, yanlışlıkla henüz Adana üzerindeyken imha ettikleri için, yanlışlıkla, sokakta oynayan sekiz yaşındaki çocuğumuzun kafasına düşmüş, yanlışlıkla sakat bırakmıştı.
*
Böylece… Yurduna hiç füze düşmediği halde, yurtsever'le yurttaş'ını vurmayı başaran ilk ve tek yurt, bizimki olmuştu.
*
Yurttaşlarımız baktı ki, bu ithal yurtsever'ler hem Saddam'ın füzelerinden daha tehlikeli, hem de yurdu korumak yerine sadece Amerikan üssü'nü koruyor… Herkes kendi önlemini aldı. Kapısına, balkonuna tavuk bağladı. Sabah uyanınca ilk iş tavuklara bakılıyordu. Gıdaklıyorsa, kimyasal füze atılmamış… Ölmüşse, işte o fena… E haliyle, tavuk fiyatları zamlandı. Piyasa ekonomisi devreye girdi, İstanbul'da İzmir'de ne kadar cami varsa, alayının avlusundaki güvercinler araklanıp, sınırdaki şehirlere götürüldü. Güvercinlerin kimyasal silaha karşı daha duyarlı olduğu iddia ediliyor, tavuk 15 liraya fırlamışken, 10 liraya kakalanıyordu. O dönemi yaşamayan gençler abarttığımı zannedebilir ama, uçan balon gibi, ayağına sicim bağlanmış martı fotoğrafı bile hatırlıyorum. Koca koca üniversitelerin koca koca profesörleri, kardeşim, niye ahaliye gaz maskesi dağıtmıyorsunuz diyeceğine, kedi ve köpeklerin de erken uyarı sistemi olarak kullanılabileceğini tavsiye ediyordu iyi mi… Sanırsın, awacs'tır! Bazı yurttaşlarımız da, işi sağlama bağlamak için, kimyasal füze sızmasın diye, kapıyı pencereyi naylon'la kaplamıştı… Ki, hakikaten sızmadı, soba zehirlenmeleri oldu.
*
Uzatmayayım.
*
Suriye krizi başladığından beri… İsrail devleti, posta servisi aracılığıyla, günde ortalama iki bin küsur adetten, beş milyona yakın yurttaşına gaz maskesi dağıttı, aralıksız, hızla dağıtmaya devam ediyor.
*
Bize gelse gelse alt tarafı üç adet yurtsever gelecek. Gerçi bünyemiz gdo'suz kimyasal gaz'a bağışıklık kazandı ama… Karaborsa ihtimaline karşı, fellik fellik aramamak için, şimdiden folluk folluk stoklamakta fayda var!
...................................................
Kaynak : İlk Kurşun
" Eşitlik - Özgürlük ve Adalet " ,
KATILMAK/DESTEK OLMAK İÇİN ,
LÜTFEN " BEĞEN ..." TIKLAYINIZ ...
Hayat böyle işte; her kes tahakküm altına alıldığı çoğunluğu bir şeyle sindirme durumunda. Diktatör m.kemal ile. Ya bir cemaatle veya bir başka şeyle.
Burada tür tarihinin tamamını ele alsanız dahi,
add gibi 89 senelik diktatör cenderenin kalıntıları çıkıp özgürlük ve bilmem ne teraneleri çalışıyor ya adama bu koyuyor. Ya siz ve sizin taptığını ata'nız çok adil olsaydı şimdi iktidar nimetlerini siz yiyor olurdunuz. Ne zaman siz sorguladınız chp'nin beş kazığını. Yangından mal kaçırır gibi batının arka sokaklarından topladığının yamyam hukukunu siz bela etmediniz mi bu milletin başına.
Ne bekliyordunuz. Hırsızlık üzerine tellerini ettiğiniz bu rejim hakkın üstünlüğüne mi dayandı. Hayır çoğunluğa. Daha durun bakalım bu iyi günleriniz. Siz bir aralar karşı görüşlü olanları kelime oyunlarıyla ekarte edip baskı ve hile ile sayısal çoğunluğu elde ettiğinizde ismini "demokrasinin nimetleri " koyup yediğiniz imkânlar elinizden sıyrıldı diye hırlıyorsunuz değil mi? hadi güle güle.
Zekeriya Uçar
Sayı:2012/71
Kod: 32–116488
Konu:" "Allah ile iskât" zulümdür " 01.11.2012
BASIN AÇIKLAMASI
Isparta Valisi Memduh OĞUZ 'un Kurban Bayramında Isparta da kendine bağlı Kurum Müdürleri ve Belediye Başkanlarına SMS ile gönderdiği Mesajda "KURBAN BAYRAMINIZI TEBRİK EDER, İTAAT, SADAKAT, TESLİMİYET, KORKU VE ÜMİT İLE GELEN SONSUZ MUTLULUKLARA VESİLE OLMASINI DİLERİM" diyor.
Gelen tepkiler üzerine Oğuz "Çalışanlarıma göndermedim. Bir dostuma telgraf çektim" şeklinde açıklama yapıyor. Yani "doğruyu" söylemiyor. Çünkü söz konusu ileti Isparta il sınırları içinde görev yapan tüm kurum amirlerine/başkanlarına gönderilmiş, biz de onlardan aldık.
Vali Oğuz'un bu mesajını görünce, sanki işgal günlerindeki işbirlikçi Manisa Valisi HÜSNÜYADİS'in hortlayıp, mezarından çıkarak Isparta'nın üzerine bir karabasan gibi çöktüğünü düşündük.
ABD de yaşayan CIA ajanını "en büyük" olarak gören, Cumhuriyetle hesaplaşmanın öncülerinden olan, Said Kürdinin sürgün edildiği yer olduğu için "İslam açısından Mekke, Medine ve Kudüs'ten sonra Isparta'yı "Kutsal kent " ilan ederek Kürt Said'i peygamberlik mertebesine yükselten Vali Oğuz, Cumhuriyetin valisi değil, tarih içinde gerileyen, yozlaşan, çöken ve sonunda emperyalizme teslim olan Osmanlı Hanedanı'nın sancak beyliğine soyunmuştur.
Vali Oğuz; "İTAAT, SADAKAT, TESLİMİYET, KORKU" nun mutluluğa neden olacağını söylüyor. Böylesine bir mutluluk tanımı Cumhuriyet kültürünün değil, cemaat kültürünün ürünüdür.
Çünkü Cumhuriyet "İTAAT, SADAKAT, TESLİMİYET, KORKU" değil, mutluluğu "fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür" yurttaşlarda gören bir yönetim şeklidir.
Cumhuriyet kültürü ile yetişen "yurttaş", " neden, niçin, nasıl" diye sorar. Oysa Cemaat kültürü ile yetişen "ümmet" itaat eder, sormaz-kabul eder, sadakat gösterir, yönetene teslim olur. Ümmeti yönetenlerin ellerindeki en büyük silah ise "Allah ile iskât"tır(Allah ile korkutmaktır). Yani, Allah ile korkutarak insanları susturup, sindirirler. "Allah ile iskât", Kur'an'ın en büyük düşmanıdır ve büyük bir zulümdür. Bu zulüm erbabının bu günkü sözcüleri "İTAAT, SADAKAT, TESLİMİYET, KORKU" yayarak, düşünmeyi, eleştirmeyi, ''nasıl ve niçin?''i sormayı emreden bir kitabın imanlı çocuklarını, düşünmekten korkar duruma getirmişlerdir.
İstiklal Marşımızın yazarı Mehmet Akif, "İslam dünyasının uyanış ve kurtuluşunun çaresini iskâtın yerini isyanın almasında görmekteyiz Mustafa Kemal bu isyanın kutsal ateşini yakan önderdir Bizler de onun isyancı çocuklarıyız" diyerek zulme, baskıya, cehalete, hurafeye, Allah ile aldatmaya, din aktörlüğüne, sömürgecilik ve emperyalizme başkaldırmanın tam da dinin gereği olduğunu haykırıyordu.
"Allah ile iskât" yaparak(Allah ile korkutarak) din üzerinden siyaset yapanlar Müslüman değil, "hizbuşşeytan"dır. Cumhuriyetten, çağdaşlıktan nasipsiz O"hizbuşşeytan"lar ki 29 Ekim 2012 de Cumhuriyetimizi, bayrağımızı tekmelerler, Cumhur'a Cumhuriyeti yasaklarlar. O"hizbuşşeytan"lar ki Türkiye'de insanlarını domuz bağı ile bağlayıp diri diri gömerler.
Asla unutmamalı! Bizler Atatürk Cumhuriyetinin "fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür" yurttaşlarıyız. Beyinleri ışık ve bilim düşmanlığına uyarlanmış, ahmak ve alçak zihniyetlerin, Yüce dinimizi gerçek mecrasından saptırıp, sahte şeyhlere peygamber payesi veren hizbuşşeytani oyunlarına asla teslim olmayız.
Eğer Bu davada hak, haksızlıktan yüceyse, sevgi, nefretten üstünse, aydınlık karanlıktan güçlüyse, biz kazanacağız. Size, Kurtuluş Savaşı ile emperyalizmi ilk yenilgiye uğratan, İnsanlarımızı Allah ile aldatanlara hak ettikleri dersi veren Atatürk'ün ülkesinden, Atatürk Cumhuriyetinden intikam alma fırsatı vermeyeceğiz.
YÖNETİM KURULU ADINA
MAHMUT ÖZYÜREK
ADD ISPARTA ŞUBE BAŞKANI
--
Esselamu Aleykum ;
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم ( Bismillahirrahmanirrahim)
Selam Ve Dua İle Kalınız
Zekeriya UÇAR
0 532 507 12 63
__._,_.___
--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
kaliteli slayt grubu
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin