3 Ocak 2012 15:20
YAŞAMINI BU VATANA HEDİYE EDENLER !.
Şerefli Türk askerleri Ahmetler, Mehmetler tarih boyunca hep bir yerlere gönderildiler veya birileri için savaştırıldılar.
“Yüreği yanık analarda biri Yemen’den dönen askerleri durdurup soruyor,
Ahmet’imi gördünüz mü? ..
Hayır, hiç birimiz Ahmet’ini görmedik fakat Ahmetler her şeyi gördü, Allah’ın Muhammet’e bile anlatamadığı cehennemi gördü. Anadolu da doğudan, batıdan, sağdan, soldan bütün rüzgârlarla bozgun haykırışlar esiyordu, Anadolu Ahmet’lerini soruyordu? Oysa Ahmetler bir kurşun istifinden daha ucuz bir şekilde dizilmişlerdi. Ahmetler ne için harcandığını bile bilmeden gitmişlerdi, keşke bu ağlaşan analara anlatabilecek övündürecek bir haber verebilseydik.
Biz Ahmet’leri Aden’de, Medine’de, Kanal’da, Sarıkamış’ta, Bağdat’ta mı kaybettik, hangisinde bilemiyoruz. Ahmet’leri buz’mu, tuz mu, kum mu, skorpit yarası mı, tifüs mü aldı?
Eğer hepsinden kurtulmuşsa hain bir düşman kurşunu, bir işbirlikçi kurşun mu biçti!.
Bir yığın Anadolu çocuğunu yurdundan, anasının bağrından koparmış uzak diyarlardaki çöllerde yitiriyorduk. İngilizler, Almanlar konservelerle beslenirken, Ahmet’ler, susuz, kuru ekmekle besleniyor, yalın ayak dolaşıyorlardı. Develerin bile dayanamayıp can verdiği çöllerde Anadolu çocukları aslanlar gibi direniyordu.Kudüs düşüyor, İngilizlerin eline geçiyordu,
Beyrut, Şam, Halep, Galiçya toprakları için kan döken kahramanca dövüşen Türk askerleri Anadolu’nun bağrına ateş gibi düşüyordu.
Almanların Türk ordularına verdiği vazifelerle çöle gömülen Türk çocukları enerjileri havaya gidiyordu, Anadolu’yu zengin ve unvanlı bir vatan yapmak için hiçbir zaman kullanılamadı. Halep büyük bir şehir, Şam büyük bir kent, Beyrut görkemli, Kudüs ihtişamlı şehirlerdi ama hepsi yabancı idi biz kendimizi anlatmak için de Arapça öğreniyorduk.
Türkleşmiş hiçbir Arap göremedik fakat Araplaşmamış Türk’e az rast geliyordum.
Suriye, Filistin ve Hicaz’da Türk’mü sün sorusuna estağfurullah diyorlardı, fakat binlerce Türk kıtayı tuttu çölü savundu…………”
Size yukarıda anlattığım, 18.2.2009 tarihin de AHMETİM’İ GÖRDÜN’MÜ adıyla yazdığım yazıdan bir bölümdü. Beni de çok etkileyen derinden yaralayan bu yazı Falih Rıfkı Atay’ın kaleminden dökülerek Zeytindağı kitabından yer alan bizzat kendi yaşadıklarından bir parçaydı.
914-1915 yıllarında, I. nci Dünya paylaşım savaşında Osmanlı toprakları paylaşılırken Alman generallerin emrinde Yemen, Lübnan, Filistin, Suriye, Kudüs, Beyrut, Mısır’da cepheden cepheye koşturulan her yere kanı dökülen Anadolu’nun yürekli Ahmet’leriydi.
Evet, Ahmet’lere, Mehmet’lere tarihten ders alamadığımız için hep yeniden görevler verilmiştir.
1950 yılında Kore ile başlayan süreçte Bosna-Hersek, Yugoslavya, Adriyatik Denizi, Arnavutluk, İran-Irak savaşı, Kuveyt, Doğu Timor, Gürcistan, Afganistan, Kongo Demokratik Cumhuriyetinde, Makedonya’da, Somali Aden’de, Libya’da hep Türk askerleri görev başındaydı..
Şimdi ise bedelini ödeyenler değil, bedelini ödeyemeyen vatan aşkıyla dolu Mehmetçiklerimiz Amerika’nın istekleri doğrultusunda, NATO’nun askeri gücü, barış gücü olarak bir yerlere gönderilecekler, iyi de kimler için emperyalistlerin ve uşaklarının akıttıkları kanları durdurmak için mi?.
Askerlerimizin her gittikleri yere barış götürdüklerinden biz eminiz ama AB-D barış adı altında demokrasi adı altında nereye gittiyse katliam yaşandığı bilinirken afet burnumuzun dibine kadar geldi.
Açık açık ABD eski Dışişleri bakanı Condoleezza Rice’ın 7Ağustos 2003 tarihinde Kuzey Afrika’dan İran Körfezine kadar olan Büyük Ortadoğu bölgesindeki 22 devletin rejimlerinin askeri güç kullanılarak, Amerikan çıkarları doğrultusunda dönüştürüleceğini defalarca açıklamışken hala bunu algılayamamak, görmemezlikten gelmek sanki ilk defa duyuyormuş gibi yapmak hangi akla mantığa, vicdana sığar.
Bir takım cemaatler bugün Amerikancı emperyalistlerden yana tavır alıyorlar dünde İngiliz ve Yunan’dan yana tavır almışlardı.
Nedense dini amaçlarına göre alet eden kesimlerin düşman algılama konusunda bir eksiklikleri var düşmanı ile işbirliği içinde kişisel çıkarlarının peşinde koşarken bu ülkenin ulusal çıkarlarını kim koruyacak?.
Yıllardır yaşamını bu vatana hediye edenlerle bu vatanda yaşamayı dahi hak etmeyenlerin savaşı var bu ülkede. El ele vermeliyiz direnenlere karşı bizde direnerek bir bütün olmayı başarmalıyız çünkü bizim çıkarlarımıza birçok ters olaylar gelişmekte.
Amerika kendi geleceğinin dünyasını kuruyor, Türkiye dış politikasında ABD ile ortak hareket ettiği sürece İslam ülkelerine özgürlük ve demokrasi gelmez.
Pentagon’un talimatı ile BOP karşıtı engeller temizleniyor, Türk Ordusu, Kemalist aydınlar yıpratılıyor, generallerimiz tutuklu birçok davaların çürütülmesine rağmen esir tutuluyor, zayıflatılmış bir ordu ile nasıl oluyor da savaş hazırlığı yapılıyor diye yetkililere sormak gerekir.
Daha önce Alman generallerin verdiği talimatlarla çöllere gömülen Mehmetçiklerimiz bu sefer Pentagon emri ile mi çöllere gömülecek?.
Şimdi Suriye’ye, İran’a saldırmak için gün sayılıyor, ülkemize ABD’li yetkililerin biri gidiyor diğeri geliyor büyük planlar yapılıyor.
Bizim Amerikalılarla değil ama Suriye ile İran ile ortak tarihimiz kültürümüz bir geçmişimiz var Irak’ta da vardı, Libya’da da vardı şimdi yok edildi.
Nasıl oluyor da AKP ABD istiyor diye kendi din kardeşlerine yapılacak saldırılara yardım edecek,
Nasıl oluyor da AKP Mehmetçiklerimizi bir başka ülke için savaşa sürükleyecek kararlar alabilecek,
Nasıl oluyor da AKP kondurduğu Füze kalkanı ile ülkemizi hedef haline getirebiliyor.
Dikkatinizi çekerim; ABD kanlı sınırlar dediği sınırları yeniden çiziyor bu sınırlar çizilirken kaybeden ülkeler arasında Türkiye de yer alıyor.
Falıh Rıfkı Atay’ın dediği gibi enerjilerini kendi memleketlerine akıtmak varken, dünya büyük bir savaşa, kaosa sürüklenirken ülkemizin özel yetişmiş donanımlı askerlerinin enerjilerine ihtiyacı varken neden sürekli birileri için bir yerlere gitsinler.
Sacide ERÇETİN
http://www.yozgathaber.com.tr/haberdetay.asp?ID=19629
--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
kaliteli slayt grubu
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin