rifatserdaroglu@gmail.com
26 Kasım 2010 12:26
KAÇIN DEMOKRAT TAYYİP GELİYOR!
İnternet muhteşem bir olay. Yazılı ve görsel medyanın tamamına yakınının AKP Hükümeti tarafından gönül rızası(!) ile “yandaş medya” haline getirilmesinden sonra, gerçek demokrasiyi ve özgür fikirleri okumak, duymak isteyenler için inanılmaz bir kaynak. Özellikle, mizah gibi çok zor yapılabilen, zeka ve beceri isteyen yazı türlerini okumak isteyenler için internet adeta bir derya gibi.
Bu sitelerden birinde(Zaytung.com) yayınlanan bir yazıyı sizlerle paylaşmak isterim;
Başbakan Erdoğan’ın Türkiye’de İleri Demokrasiye geçiş mücadelesini anlatmak için önümüzdeki hafta Ege Üniversitesini ziyaret edeceği haberi, üniversite camiası tarafından endişeyle karşılandı. Konuyla ilgili olarak Rektörlükten yapılan açıklamada, Başbakan’ın daha önceki demokrasi ve ifade özgürlüğü temalı konuşmaları sırasında yaşanan bir takım talihsizlikler yüzünden yaklaşık 20 kadar üniversite öğrencisinin çeşitli hapis cezalarına çarptırıldığı hatırlatılarak, öğrencilerden o gün çok çok önemli bir işleri yoksa okula gelmemeleri ve hatta kampus civarında bile dolaşmamaları istendi.
Rektörlük tarafından yapılan açıklamada, Başbakan Erdoğan’ın, 2008’de İTÜ’de, üniversitelerde ifade özgürlüğünün geliştirilmesi gerektiğiyle ilgili bir konuşma yaptığı sırada kendisini protesto eden 18 üniversite öğrencisinin geçtiğimiz gün 15’er ay hapis cezasına çarptırıldığı hatırlatılırken, 2010 Mart ayında Roman vatandaşlara demokratik açılımı anlattığı konuşması sırasında parasız eğitim için pankart açan 2 üniversite öğrencisinin de halen 15’er YIL hapis istemiyle tutuklu olarak yargılandığına dikkat çekildi. Açıklamadan diğer bazı satır başları şöyle;
“Değerli öğrenci arkadaşlar, 30 Kasım 2010 Salı günü Sayın Başbakanımız ‘Üniversitelerde İfade Özgürlüğü ve Demokrasi’ konulu bir konuşma yapmak için okulumuzu ziyaret edeceklerdir. Bu ne demek az çok hepimiz biliyoruz. Kendisi biraz talihsiz bir insan olduğundan, ne zaman demokrasiyle ilgili bir konuşma yapacak olsa mutlaka birkaç öğrenci tutuklanıyor. Biz de zaten o gün konuşmanın yapılacağı salona herhangi bir öğrenci girişine izin vermeyeceğiz. Neticede hepiniz bize ailenizin emanetisiniz. Ancak bu da yeterli olmayabilir. Gençsiniz, kanınız kaynar. Kazara ağzınızdan Sayın Başbakanımızın hoşuna gitmeyecek ters bir söz çıkar, sesiniz biraz yüksek çıkar vs. Dünyanın bin türlü hali var değerli öğrenciler. En iyisi o gün hiçbiriniz okula gelmeyin. Hatta ne olur ne olmaz kampus çevresinde de dolaşmayın. Hiçbirinizin vebalini almak istemeyiz. Öğretim görevlisi arkadaşlarımızla da konuştuk, o gün kimse yok yazılmayacak. O açıdan da rahat olun yani. Tehlike geçene kadar evinizde, yurttaki odanızda oturun güzelce. Hava güzel olursa Alsancak’a filan gidin…”
Açıklamada, her şeye rağmen o gün mutlaka okula gelmesi gereken öğrenciler için alınan önlemlere de yer verilerek, kampus girişlerinde pankart-tişört-şapka gibi güvenlik unsurlarının temin edileceği kaydedildi. “ONE MİNUTE” “RTE THE MAGNİFİCİENT” baskılı şapka ve tişörtlerin yanı sıra dağıtılacak “HOŞ GELDİN DAVOS FATİHİ” “ADAM GİBİ ADAM” “ANALAR NELER DOĞURUYOR” “FÜZELERİN EFENDİSİ” VE “EN BÜYÜK SULTAN BİZİM SULTAN” yazılı pankartların öğrenciler için hayati önem taşıdığı vurgulanırken, son olarak şu uyarılara yer verildi;
“Güvenliğiniz için size dağıtılan şapka-tişört ve pankartları yanınızdan ayırmamalısınız, ancak tabii tüm bu önlemler yine de yeterli olmayabilir. Proje teslim etmek için geldiğiniz okulunuzu bir ekip otosunda da terk edebilirsiniz. Yapacak bir şey yok, bu işler biraz da nasip kısmet meselesi artık…”
Bir de bizden olsun;
İsrail Dışişleri ve Mossad’ın Bilgisayarları çöktü;
Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun uyguladıkları “Türk Dış Politikasını” anlamakta zorlanan İsrail Dışişleri ve İstihbarat Servisi Mossad merkezinde sıkıntılı günler yaşanıyor!
Bu iki birimde de tüm izinler iptal edildi. Hatta, yeni hemoroit ameliyatı olan Mossad Müsteşar Yardımcısı Moiz de, altındaki minderiyle görev yerine getirildi.
Öncelikle Başbakan Erdoğan’ın İsrail hakkında verdiği tüm beyanlar, yaptığı konuşmalar dünyanın en gelişmiş bilgisayarlarından olan ve “Davut” olarak bilinen bilgisayara yüklendi. Daha sonra gerek İsviçre’de Davutoğlu ile İsrail Ticaret Bakanının yaptıkları toplantıdaki zabıtlar, gerekse de Amerika’da Yahudi Lobisinde Türk Yetkililerin yaptıkları konuşma zabıtları “Davut’a” yüklendi. En son olarak, Türkiye’nin NATO Zirvesindeki Füze Kalkanı projesinde, İran saldırısına karşı İsrail’i koruyacak sistemin ülkesinde kurulmasına izin vermesi olayı ve Başbakan Erdoğan’ın Lübnan’da yaptığı konuşmasındaki, “katile katil deriz- kediye kedi deriz-füzeye füze deriz-kerize keriz deriz” sözlerini eklediler. Ve cevap düğmesine bastılar.
Önce uzun süren bir sessizlik, sonra müthiş bir gürültü, Davut’un her tarafından çıkan dumanlar ve İngilizce yazılmış cevap kağıdı: “I don’t know, I don’t know, ask the Ulema, ask the Ulema”(Ben bilmiyorum, ben bilmiyorum, Ulema’ya sorun, Ulema’ya sorun).
Kağıdı eline alan Moiz, oturduğu yerden; “Nedir lan bu Ulema, bulun şunu bana, zaten canım yanıyor”…
Sağlık ve başarı dileklerimle 26 Kasım 2010
RİFAT SERDAROĞLU
rifatserdaroglu@gmail.com
twitter.com/rifatserdaroglu
0 532 211 00 11
--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
kaliteli slayt grubu
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin