27 Aralık 2012 Perşembe

((slayt izle)) Re: Namus ve cesaret... // Ertuğrul KAZANCI/Eğitimci-Hukukçu


Ortulu fatura: 2 milyar 759 milyon lira

Ecevit, Ciller, Erbakan ve Yilmaz’in toplam ortulu odenek harcamasi 190 milyon lira... Erdogan ise 10 yilda, 2 milyar 759 milyon lira kullandi.

Gizli istihbarat  ve ulke menffatleri icin kullanilmak uzere Basbakan emrine verilen ortulu odenekten son 10 yilda, 2 milyar 759 milyon 911 bin lira harcandi.. Eski Basbakanlar Bulent Ecevit, Tansu Ciller, Necmettin Erbakan ve Mesut Yilmaz ise, toplam 190 milyon 400 bin liralik ortulu odenek kullandi.

MHP Genel Sekreteri ve Bursa milletvekili Ismet Buyukataman, ‘’Cumhuriyet tarihinin rekoru kirildi. Ortulu odenekten Ciller 5,3 milyon lira, Erbakan 6,3 milyon lira, Yilmaz 8,8 milyon lira,  Ecevit 170 milyon lira kullandi. Basbakan Erdogan ise, sadece bu yilin ilk sekiz ayinda 587 milyon lira harcadi. Bu milyonlar Oslo’ya mi gitti, birilerine mi verildi ?’’ dedi.

SON 10 YILLIK DURUM
Yasa geregi nereye harcandigi aciklanamayan, belgeleri de  imha edilen ve tumuyle Basbakan’in inisiyatifinde olan ortulu odenegin, kapali istihbarat ve kapali savunma hizmetleri, devletin milli guvenligi ve yuksek menfaatleri ile devlet itibarinin gerekleri, siyasi, sosyal ve kulturel amaclar icin kullanilmasi gerekiyor. Ortulu icin butceye konulan baslangic odenegi, cesitli fonlardan yapilan aktarmalar ile yukseliyor. Ortulu odenek harcamalari son 10 yilda soyle gerceklesti:

Baslangic odenegi                 Harcama
2003          175 bin TL               103 milyon 12 bin 740 TL
2004          174 bin TL               107 milyon 375 bin 284 TL
2005          200 bin TL               84   milyon 88 bin 668 TL
2006          200 bin TL               207 milyon 646 bin TL
2007          220 bin TL               262 milyon 286 bin 521 TL
2008          220 bin TL               290 milyon 981 bin 700 TL
2009          230 bin TL               341 milyon 971 bin 042 TL
2010          230 bin TL               383 milyon 170 bin 247 TL
2011          500 bin TL               391 milyon 682 bin 533 TL
2012          527 bin TL               587 milyon 700 bin TL (8 ay)

(gazeteport)

Hasan Galioğlu


26 Aralık 2012 Çarşamba 16:41:05 UTC+2 tarihinde kotanlartr yazdı:

    (25.12.2010  tarihli Cumhuriyet Gazetesi)  

                      Namus ve cesaret…

  --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

     25 Aralık 1973 günü aramızdan ayrılan İnönü, Atatürk’e saldıramayanların ilk hedefidir. Onların yükselttikleri Cumhuriyet ve devrim değerleri, kimilerince yıkılmak istenilen amaçlardır. Atatürk’ün deyişiyle: “Her büyük işin ehli ve faili” İnönü; “Ulusun ters dönmüş alınyazısını yenmiş” komutan, “Mudanya ve Lozan” yapıcısı diplomat, yetkin ve demokrat bir devlet adamıdır.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------                  

                                                                                     Ertuğrul KAZANCI/Eğitimci-Hukukçu

      Toplumsal bellek, bazı özdeyişlerin tazeliğini koruduğuna tanıktır. Örneğin İsmet İnönü; “Namus erbabı, en az namussuzlar kadar cesaretli olmadıkça o ülke sömürge olur” der.

     Sömürü; biri dışa bağlı, bir diğeri ise içten içe olmak kaydıyla iki türlüdür. Emperyalizmin “mazlum” uluslar üzerindeki yüzyıllara dayalı saldırısını Anadolu’da yenilgiye uğratan irade, dış sömürüyü yok eden güçtür.   

     1936’daki iş yasasıyla emeği değerlendiren, “Kamu İktisadi Teşekkülleri” eliyle; çalışma, üretim ve ucuz tüketim sağlayan adımlar, iç sömürü karşıtlıklarıdır. 1940 yılında “Köy Enstitüleri” kuran, “vurguncu, tefeci ve teneffüs ettiğimiz havadan bile haksız kazanç peşindeki batakçı tüccarı” silmek için 1942’de “Varlık” vergisi çıkaran,1945 yılında “Çiftçiyi topraklandırma” yasası ardında yer alan tavırlar, yine iç sömürüye karşı çıkışlardır.

    Cumhuriyet ve devrimin halktan yana tüm safhalarında birbirlerine güç vererek tamamlayan iki öğe daima Atatürk ve İnönü’dür. Örneğin; 28 Eylül 1930 tarihli “Cumhuriyet” gazetesinde, Başbakanlıktan istifa eden İnönü’ye ilişkin bir haber şöyledir: “İsmet İnönü, devlet yönetiminin başkalarınca üstlenilmesine fırsat vermek için Başbakanlığı yeniden ve Atatürk’ün ısrarına karşın kabul etmemekte direnmiş, ısrardan sonra kabul etmiştir. İnönü’nün Başbakanlığı kabul etmeme direnişini açıklayan Atatürk:‘İktidar mevkiinin başka bir deneyime dayanıklılığı olmadığını’ belirterek;‘Eğer İnönü, hükümet kurmaktan kesin şekilde kaçınsaydı, Başbakanlığı bizzat üstlenmekten başka çare kalmazdı. Ya ben, ya o’ demiştir”.

     Değer ölçütü:

     Namus erbabı, eğer namussuzlar kadar cesaret sahibi olmasalardı; “Kurtuluş” savaşında İstanbul hükümetinin idam fermanından korkarak, zafer için çaba göstermezlerdi.

    Namus erbabı, eğer namussuzlar kadar cesaret taşımasalardı; bu ülke boş ve asılsız kör geleneklerin tutsaklığına teslim olacaktı.

    Namus erbabı, eğer namussuzlar kadar cesaretli davranmasalardı; “aymazlık, sapkınlık ve hıyanet” içindeki karanlılar, “galebe” çalacaklardı. 

    Namus; sadece bireysel söz ve davranışlarla sınırlı değildir. Namusun onurlu sınırsızlığı; ülke ve ulusa yönelen bağlılıktır. Mandacılığı yadsıyan, emperyalist ülkelere peşkeş edilmiş siyasetleri silkeleyen ve tıpkı şanlı Anadolu İhtilali  gibi dirençlerle yoğrulmuş kalkışmalardır.

    Halk kitlelerini yanıltarak toplumsal değer yargılarını saptırmak ve böylece politikada kulaç atmak, namusluca iş değildir. İnönü’nün ölçütü şudur: “Politika ciddi bir iştir. Çünkü devlet yönetme sanatıdır. Politikacı da devlet yönetme sanatına talip olan kişidir. Onun için özü ve sözü doğru olmalıdır”. İnönü, “doğruluk” kıstasıyla politika ve politikacıyı namus kavramı içine çekmektedir.

    İnönü’nün:“Varsın bütün ret ve inkârlar devri üzerimde yaşansın” yaklaşımını göze alarak teşvik ettiği demokrasiyi, devrim değerlerini yok etme pahasına çoğunluk diktalarına döndürenleri, tarih yargılayacaktır. 

   Sonuç:

   İnönü savaşları” kahramanı, “Mudanya Ateşkes” ve “Lozan” Antlaşmalarının yapıcısı, Cumhuriyet’in kurucularından İnönü’yü sevgiyle anıyoruz. İsmet İnönü, bu ülke ve halkın şükran duyması gereken en saygın kişilerindendir.

   O,kendisini düzeysizce hedefleyenlere de hep tek yanıtla yetinmiştir: “Haydi canım sen de !…”

  

 

 







--

Görüş, düşünce ve iletileriniz için aşağıdaki haberleşme ağını kullanabilirsiniz

Saygılarımla

kotan...@googlegroups.com

 http://groups.google.com.tr/group/kotanlartr?hl=tr

 

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin