KURŞUNA ADRES OLACAKMIŞ GİBİ YAŞAMAK… KUM SAATİNİN KUMLARI…
Kum saatinin kumları artık bizler gibi olanlar için tükendi…
Bir yanımı dönüyorum… Zırvalık… Diğer bir yanımı dönüyorum… Zırvalık… Kodamanlar… Nemalananlar… Daha yürümeden gemicik sahibi olanından tutunda uçanına…
Her köşe tutulmuş… Her bir yer zapt altında… Tek çare vuruşmak… Tek çare kaos… Tek çare içlerine girip dağıtmak… Olabildiğince de dağılmak…
Toplum köşe sahiplerine toplum güçlülere prim verdikçe… Toplum kışkırtıcılara, toplum yırtıcılara, toplum vicdansızlarla iş birliği yaptıkça…
Sen, ben yansak tüm bir ülke yansa tüm bir Cihan yansa ne yazar… Irak yandı… Yetmedi gene yakacaklar… İki kuruş petrol için yanan Irak şimdiler de bir daha olmadı bir daha yanacak…
Mısır mı dersin… Libya mı dersin… Yoksa Suriye mi? Yanacaklar… Yanmak ezelden gelen satılılıktan, İmamsızlıktan, ötürüdür…
İnsanı savunma görüntüsü içerisinde bin bir oyun… Oysaki savundukları kendi cepleri… Oysaki savundukları bir tek kavga, bir tek ölüm, bir tek güçlü…
Ayrıyız… Ayrı olduğumuz bize söylenmekte… Ayrıyız… Ayrı olmamız istenmekte… İnsan olmayı Ayrı olabilmeyi öğrenebildiğimiz kadar öğrenebilmiş olabilseydik insanı, bugün evet bugün Dünya daha bir faklı olmaz mıydı?
Bir girdap… Bir çıkmaz… Bu çıkmazda vuran vurana… Bu çıkmaz da vurulan vurulana… Her bir yer zapt altında…
Bir büyüğüm sana ne demekte? Ye, iç, gez eğlen… Olmuyor… Kesmiyor… Yetmiyor… Açmıyor… Yemek bana açlık insanlığa… Gezmek bana tutaklık insanlığa… Eğlenmek bana ağlamak feryat insanlığa… Olmuyor…
Hayatımın hiçbir döneminde şemsiye kullanmadım… Zorunluluktan Kış aylarında sokaklar da yattığımda oldu… Tercihen kış aylarında Lüks evlerin balkonlarında da…
O soğuğu, o açlığı, o sefaleti hissetmek… O otobüsler de sıkışarak, itişerek ayakta saatleri göze alarak yolculuk etmek…
Tehdit ve baskı altında yaşamak… Yarını olmadan… Her an baskın yapılacakmış gibi… Her an bir kurşuna adres olacakmış gibi yaşamak…
Özgürlüğün tek gram dahi olmadığı bir düzen de İnsan Haklarını savunuyormuş gibi yapıp da insanları un ufak etmeye çalışanlara insani değerlerin onların kodamanlıklarından önde geldiğini onlara öğretemeyeceksek de, onlara vermiş oldukları savaşı kazandıklarını sandıkları anda en sevdiklerinden etmek mi dersin… Mersin İçel Burak Canlı
NOT: Hedef göstermeden, somuta indirgemeden yazmak… Güçlü ve zalimin elinde bir kazık… Somuta indirgemek imkânsız… Kum saatinin kumları artık bizler gibi olanlar için tükendi…
--Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
kaliteli slayt grubu
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin