2 Eylül 2013 Pazartesi

((slayt izle)) Fwd: {KHO1970: 30027}-> Fwd: FW: Hayat Dergisi'nden bir yazi


 feyzi yurdagul <feyziyurdagul@gmail.com>
2 Eylül 2013 01:19

Hayat Dergisi'nden bir yazi




 

 

SADECE ELLERİ DEĞİL, AYAKLARI ÖPÜLECEK DEĞERLER, GELMİŞ VE GEÇMİŞ.

O DÖNEMİN İDEALİST İNSANLARI, “ KEMALİST FELSEFE “ UĞRUNA İNANILMAZI

GERÇEKLEŞTİRDİLER. PEKİ BİZ NE YAPIYORUZ “ karşı devrim “ KARŞISINDA ?????

                                                                                                 1957 Hayat Dergisi'nden bir yazı

Yıllar önce İzmir Kadınlar Hapishanesi' ndeki mahkûm kadınlara akşam dersleri verilmesi kararlaştırılmıştı.
Bir gün milli eğitim müdürünün odasına zayıf, ufak-tefek bir genç kız girdi.

- "Ben bu dersleri memnuniyetle kabul ederim, efendim," dedi.

Müdür şaşırmıştı. Karşısındaki genç kız, okuldan yeni çıkmış, üstelik son derece de hassas bir insana benziyordu.

Müdür bir kez daha hapishanedeki tipleri gözünün önüne getirdi. Olacak şey değildi...
Lakin düşüncesini belli etmedi.
" Peki, hoca hanım," dedi. "Bu işle meşgul olacağım."
İki hafta geçmeden, genç kız, soğuk ışıklar altında hapishane koğuşundaki akşam derslerine başlamıştı.

İşi bittikten sonra, ince pardösüsünün yakasını kaldırıyor, süngülü nöbetçilerin, zincirli kapıların arasından geçerek sokağa çıkıyor ve hızlı adımlarla evine koşuyordu.
Hapishane müdürü de, milli eğitim müdürü gibi, hayretler içinde idi.
O , kavgacı, o geçimsiz mahlûklar, genç öğretmeni hem sevmeye, hem saymaya başlamışlardı.
Kadınlar hapishanesinde ilk defa böyle bir hava esiyordu.

Fakat işinde inanılmaz bir başarı gösteren kızın, bir süre sonra acayip bir suçla adliyeye götürüldüğünü görüyoruz.

Hakkındaki suçlama: Misyonerlik...

Gittikçe kabaran dosyalar, hep misyoner öğretmenden bahsediyordu.
Neler de neler yapmamıştı ki:
Kadınlar hapishanesi derken, Kinder Garten Teşkilatında çalışmalar,
çocuklara iyi insan olmak etrafında birtakım telkinler.
Bütün bunlar misyonerlik denilen şeyden başka ne idi....?

İş o kadar dallanıp budaklandı ki, Ankara'ya kadar intikal etmiş ve onca mühim işi arasında Atatürk meseleyi merak etmişti.
- "Bana misyoner öğretmenin dosyasını getiriniz," dedi.

Bütün bir gece o dosyayı inceledikten sonra, ertesi günü öğretmen Sıdıka Avar'ı yanına çağırttı.
Genç öğretmen Atatürk'ün karşısına çıktığı vakit bir yaprak gibi titriyordu.
Atatürk, bu ufak-tefek kıza hayretle baktı.
- "Misyoner öğretmen sensin, öyle mi?" diye sordu.
Avar şaşırmıştı. Yavaşça, "Efendim, ben öğretmen Avar," diye fısıldadı.
Atatürk, o zaman genç öğretmene doğru parmağını uzatarak yüksek sesle şunları söyledi:
- "Hayır. Sen misyoner Avar'sın. Bana, senin gibi misyonerler lazım."

Ondan sonr a da Atatürk fikirlerini açıkladı:
Bir toplum, daha ziyade aile yoluyla, bilhassa kadın yoluyla kazanılabilirdi. Genç öğretmen Doğu'ya gidecekti.
Oradaki genç kızları, hatta bunların arasında hiç Türkçe bilmeyenleri bile toplayacaktı....

Onları, bu toplumun potasında yetiştirecekti; sonra bu çocuklan birer ışık huzmesi altında köylere gönderecekti.

Sözlerinin sonunda:
- "Git, memleketin içine gir, dağ köylerine uzan; orada bizden ışık bekleyen yarının annelerini göreceksin, dedi.

Genç öğretmen, içi içine sığmaz bir hâlde Atatürk'ün yanından çıktı.

İşte yıllar ve yıllardır Avar, doğu illerinden birinde Kız Enstitüsü Müdürlüğünde bu inanılmaz işle meşguldür.
Şimdi , Elazığ, Tunceli, Bingöl çevrelerindeki halk, bu ufacık-tefecik kadından bir azize gibi bahseder.

Onun hakkında iki yüze yakın mani, masal ve çocukların dilinde sayısız Avar şarkıları vardır.

O, yol vermez, geçit tanımaz dağlara at sırtında tırmanır, dağ
köylerinden, çoğu esmer köy kızlarını toplar, onları kendi ceketine
sarıp okuluna götürür.
Avar, Doğu'da gerçekten inanılmaz bir isimdir.
Dağ tepesindeki köylere bu masal kadının, öğrenci toplamak için gittiği zaman köylüler:
"Kızımı da götür, Avar...!" diye atın üzengisine yapışıyorlar.
Şehre, Avar'ın okuluna gelen kızı, bir kere de üç-dört yıl sonra görünüz.
Ben, bir insan yaratma mucizesini orada gözlerimle gördüm


Hikmet Feridun Es
Hayat Dergisi 1957


Sıdıka Avar
; bugünkü TRT'nin işine son verdiği gazeteci Banu Avar'ın annesidir.

kendisinden yukarıdaki yazı sayesinde haberdar oldum.
Kızı da anası gibi çetin ceviz...
Aynı özveri ve tükenmez bir cesaretle Atatürk'ün gösterdiği hedefe karşı çıkanlara karşı çıkıyor..!

 

--
Bu e-postayı Google Grupları'ndaki "Genç Kemalistler" adlı gruba abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için genc-kemalistler+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu gruba kayıt göndermek için genc-kemalistler@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu grubu http://groups.google.com/group/genc-kemalistler adresinde ziyaret edebilirsiniz.
Daha fazla seçenek için, https://groups.google.com/groups/opt_out adresiniz ziyaret edin.



--

Görüş, düşünce ve iletileriniz için aşağıdaki haberleşme ağını kullanabilirsiniz

Saygılarımla

kotanlartr@googlegroups.com

 http://groups.google.com.tr/group/kotanlartr?hl=tr

 

--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
 
 
 
kaliteli slayt grubu
 
 
 
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
---
Bu e-postayı Google Grupları'ndaki "pınarslayt" adlı gruba abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için pnarslayt+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için, https://groups.google.com/groups/opt_out adresiniz ziyaret edin.