Antik çağdan bir eşek öyküsü
Esop MÖ 620-564
2600 yıl önce Frigya'da (Anadolu'nun Ege Kıyılarında) yaşayan ünlü (kambur) Bilge Esop'tan güncelliğini yitirmeyen bir öykü...
***
Hikâye bu ya...
Üç kafadar hayvan, bir inek, bir beygir ve bir eşek, dünyayı gezmeye, insanları tanımaya, ne yaptıklarını öğrenmeye ve üç yıl sonra aynı yerde buluşmaya karar verirler... Her biri başka yöne gider.Aradan üç uzun yıl geçtikten sonra buluşma yerine önce inek ve beygir gelir...
İkisi de perişan bir halde, zayıflamış, dişleri dökülmüş, kamburları çıkmış, adeta çökmüştür.Beygir merakla sorar:
'Nedir bu halin inek kardeş?'
İnek acıklı bir şekilde içini çekerek anlatır:
'Sorma beygir kardeş... Bu insanlar çok merhametsiz... Beni durmadan birbirlerine sattılar. Alan sütümü sağdı. Bir inek daha bulup onu yanıma koyarak bizi çifte koştular, aç bıraktılar. Bir fırsatını bulup kaçtım, Canımı zor kurtardım... '
Beygir de acı acı başını sallayarak anlatır:
'Ah, sorma... Benim de ağzıma bir demir parçası geçirdiler, ağzımı açamadım. Üzerime bindiler, ses çıkaramadım. Biri indi, öbürü bindi! Yük taşıttılar. Geceleri zincirle bağladılar. Uzun süre kocaman bir arabayı çektim; daha hızlı gitmem için kırbaçladılar. Canımı zor kurtardım inek kardeş.'
İnek ve beygir böyle konuşurken uzaktan eşek görünür. Hayli neşelidir. Islık çala çala, hoplaya zıplaya gelir. Çok mutlu görünmektedir; üstelik şişmanlamıştır. Tüyleri pırıl pırıl parlamakta, gözlerinin içi gülmektedir. İnek ile beygir hayli şaşırmış bir şekilde,
'Nedir bu halin? Neler oldu? anlat dinleyelim'
derler. Eşek keyifli bir şekilde anlatmaya başlar:
'Sizden ayrıldıktan sonra uzakta bir memlekete vardım. Birisi yüksekçe bir yere çıkmış bağırıyordu; o bağırdıkça insanlar onu alkışlıyordu. Ben de başka bir yerde aynı şeyi yaptım; yüksekçe bir yere çıkıp bağırmaya başladım... Benim sesimi bilirsiniz, yeri göğü ünletirim.
Üç kafadar hayvan, bir inek, bir beygir ve bir eşek, dünyayı gezmeye, insanları tanımaya, ne yaptıklarını öğrenmeye ve üç yıl sonra aynı yerde buluşmaya karar verirler... Her biri başka yöne gider.Aradan üç uzun yıl geçtikten sonra buluşma yerine önce inek ve beygir gelir...
İkisi de perişan bir halde, zayıflamış, dişleri dökülmüş, kamburları çıkmış, adeta çökmüştür.Beygir merakla sorar:
'Nedir bu halin inek kardeş?'
İnek acıklı bir şekilde içini çekerek anlatır:
'Sorma beygir kardeş... Bu insanlar çok merhametsiz... Beni durmadan birbirlerine sattılar. Alan sütümü sağdı. Bir inek daha bulup onu yanıma koyarak bizi çifte koştular, aç bıraktılar. Bir fırsatını bulup kaçtım, Canımı zor kurtardım... '
Beygir de acı acı başını sallayarak anlatır:
'Ah, sorma... Benim de ağzıma bir demir parçası geçirdiler, ağzımı açamadım. Üzerime bindiler, ses çıkaramadım. Biri indi, öbürü bindi! Yük taşıttılar. Geceleri zincirle bağladılar. Uzun süre kocaman bir arabayı çektim; daha hızlı gitmem için kırbaçladılar. Canımı zor kurtardım inek kardeş.'
İnek ve beygir böyle konuşurken uzaktan eşek görünür. Hayli neşelidir. Islık çala çala, hoplaya zıplaya gelir. Çok mutlu görünmektedir; üstelik şişmanlamıştır. Tüyleri pırıl pırıl parlamakta, gözlerinin içi gülmektedir. İnek ile beygir hayli şaşırmış bir şekilde,
'Nedir bu halin? Neler oldu? anlat dinleyelim'
derler. Eşek keyifli bir şekilde anlatmaya başlar:
'Sizden ayrıldıktan sonra uzakta bir memlekete vardım. Birisi yüksekçe bir yere çıkmış bağırıyordu; o bağırdıkça insanlar onu alkışlıyordu. Ben de başka bir yerde aynı şeyi yaptım; yüksekçe bir yere çıkıp bağırmaya başladım... Benim sesimi bilirsiniz, yeri göğü ünletirim.
Sesimi duyan benim yanıma koştu, duyan duymayana haber verdi, etrafım insanlarla doldu. Onlar geldikçe ben daha çok bağırdım. Haktan, hukuktan, refahtan, adaletten filan bahsettim...'
'Eee, sonra ne oldu?'
'Ne olacak beni başkan seçtiler!'
'Deme yahu.. Yani sen insanlara başkan mı oldun?'
'Evet... Sonra bir şey yapmama gerek kalmadı. Çünkü ben bağırdıkça onlar 'Senle gurur duyuyoruz ! ' dediler ve alkışladılar. Ben de yedim-bağırdım, yedim-bağırdım!'
'Pekiii, senin eşek olduğunu anlamadılar mı bu insanlar yahu?'
'Doğrusu bazıları anladı ama şansımdan diğerlerine anlatamadılar.'
'Eee, sonra ne oldu?'
'Ne olacak beni başkan seçtiler!'
'Deme yahu.. Yani sen insanlara başkan mı oldun?'
'Evet... Sonra bir şey yapmama gerek kalmadı. Çünkü ben bağırdıkça onlar 'Senle gurur duyuyoruz ! ' dediler ve alkışladılar. Ben de yedim-bağırdım, yedim-bağırdım!'
'Pekiii, senin eşek olduğunu anlamadılar mı bu insanlar yahu?'
'Doğrusu bazıları anladı ama şansımdan diğerlerine anlatamadılar.'
--
Görüş, düşünce ve iletileriniz için aşağıdaki haberleşme ağını kullanabilirsiniz
Saygılarımla
http://groups.google.com.tr/group/kotanlartr?hl=tr
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
kaliteli slayt grubu
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
---
Bu e-postayı Google Grupları'ndaki "pınarslayt" adlı gruba abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için pnarslayt+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için, https://groups.google.com/groups/opt_out adresiniz ziyaret edin.