İMAM'IN POLİSLERİ! YETMEDİ SAVCI'LARI! HİKÂYE KİTABI! TIKLA!
Tamam sıkıcıyım. Tamam sakarım. Tamam beceriksizim. Belki de çirkin. Ne yapalım.
Yazıdan çok başlığa takılan bir kuşak! Yapacak bir şey yok. Bul bir başlık. Karala gitsin. Ama benimkisi de ne başlık ne başlık. Değil mi ama!
Bilinen üzere ben kitap falan yazmadım. Benim işim mişim olmaz. Dolmuş parası yok cepte. Bir de kitap mı yazacağım. Allah Esirgesin.
Diğer taraftan ben bildiğiniz gibi iktidarın destekçisi ve olmadı tetikçisi kelimesi iyi uyar aslında ama içerik bakımında olmaz. Bunun için iktidarın destekçisi ve olmadı destekçisi.
Neyse yanlış anlaşılma olmasın. Açık ve seçik bir şekil de yazıyorum ben ilkokul yüzü görmeyen ben okumak ve yazmak nedir bilmeyen bir kesimin evladıyım. Bu açıdan da böyle bir hikâye kitabı ne yazılmış ne de hiçbir zaman tarafımdan yazılacaktır. Deyip hemen kısa ve öz hikâyeme geçiyorum.
Bilinmeyen bir zaman da bilinmeyen bir gezegen de ve gene bilinmeyen bir İmam’ın bilinmeyen Polis ve bilinmeyen Savcısı bulunmaktaymış.
Adam imam değilmiş. Sadece adamın adı yani ismi İmam’mış. En yakın iki arkadaşının ismi de Polis ve Savcı’ymış. Yani adamlar da Savcı veya Polis değillermiş. Sadece isimleri buymuş hepsi o kadar.
Ne yapayım rüyamda gördüğüm hikâye böyleydi. Bu açıdan da aslına sadık kalarak sözümüzün prangalardan uzak olmasına çalışmaktayız.
Dedim ya bu hikâye. Yani gerçek dışı bir olay! Allah Aşkına dokunmayın bana. Ben hasta. Olmadı ben Zırdeli. Yapmayın. Etmeyin. Takmayın beni.
İşte bu İmam yanına Savcı ve Savcı da yanına Polis’i alarak dayanmış adları Demokrasi ve Özgürlük olan iki zavallının kapısına.
İmam atılmış senin adın Demokrasi olmaz. Benimkisi de İmam. Bir İmam yeter bu diyarlara. Bunun için senin adını değiştirelim.
Babasının da İsmi Demokrasi olan Demokrasi ister istemez bu öneriyi ret etmek zorunda kalmış. Özgürlük atılmış olmaz öyle istediğin her kişinin adını değiştiremezsin demiş. Kabul etmiyorum demiş.
Oysaki o yöreler de bir de Referandum yaşarmış. Ve bu konuşmalar sırasında oradan geçmekte olduğundan konuşmaları duymuş ve olay yerine gitmiş. Hemen söze atılıp, referandum yapalım demiş.
Referandum yapılmış. İmam, Savcı, Polis ve Referandum referandumu kazanıvermişler. Özgürlük ve Demokrasi ise kaybetmişler. Dedim ya bu sadece sıradan basit ve önemsenmeyecek gerçek kişi ve olaylarla ve hatta dünyamızla bile bağlantılı olmayan bir hikâye.
Netice de Demokrasi’yi referandum kararıyla asmışlar. Özgürlük’ü ise yedi milyon kapılı bir zindana, zindanın anahtarını da uzay boşluğuna atıvermişler.
Sizin oralarda durumlar nasıldır bilmiyorum. Ama bizim buralar da özgürlük sarhoşu olan Demokrasi’nin durumu çok iyi. Ne var ki… Mersin İçel Burak Canlı
NOT: Gerçek kişi veya kurumlarla alakası bulunmamaktadır. Sıkıysa olsun diyenleri duyar gibiyim. Sizi gidi şakacılar sizi. Sağ olsunlar. Var olsunlar. Demokrasi Cenneti olan dünyamızda Özgürlükler ağaçtan elma gibi toplanabilmekte. Tekrar, tekrar yazıyor ve tekrar, tekrar söylemek durumunda kalıyorum. Hikâye kitabı yazmadım. Yazmayacağım. Sıkıysa yaz diyenleri de umursayıp ciddiye alacağım. Yeter ki bana dokunmayın. Dokunmasınlar. Sizce suç kimdedir Reis Bey? Diye soruyu soran rahmetli Kemal Ağabeyimizi anar ve… Mersin İçel Burak Canlı
--
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:
Google Grupları "pınarslayt" grubu.
İlginc buldugunuz POWER-POİNT (SLAYT-PPS) yayinlandigi gruptur. Sizinde paylasacaginiz slaytlar varsa gonderin. mutlaka eki slayt olsun
*Herkese açık web sitesi*
http://groups.google.com/group/pnarslayt
*E-posta*
pnarslayt@googlegroups.com
kaliteli slayt grubu
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/pnarslayt?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin